19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ? Şiirsiz/ Mustafa Öneş/ Pia Yayınları/ 112 s. Edebiyat yaşamına şiirle başlayan Mustafa Öneş, 1965’te Mehmet H. Doğan’la paylaştığı ‘Yeni Dergi Eleştiri Yarışması’nı kazanınca, özellikle şiir değerlendirme yazılarına yönelmişti. Uzun yıllar bu alanda yapıtlar veren Öneş, ‘2006 Memet Fuat Eleştiri/İnceleme Ödülü’nü alan “Şiir Kuşatması” adlı kitabının ardından bu kez edebiyatın diğer alanlarını da içeren denemelerini bir araya getiriyor. Edebiyatın toplumsal açıdan dönüştürücü bir gücü olduğuna inanan ve buna sürekli vurgu yapan Öneş’in yazıları sadece edebiyat okurlarına değil, şair ve yazarların da yararlanabileceği bir toplam oluşturuyor. Sözcükler İçin Savaş – Neo Klasik Poetika/ Celâl Fedai/ Hece Yayınları/ 392 s. “Dünya’nın dağlarına değil de bir tek dağına çıkıyormuşum gibi görünse de neo klasik tavrı yaşamıma hakim kılmaya çalışmakla, dağcılık denilen şeyin adrenalin artistliği olmadığını kavrayabildim sanırım. İnsan, hangi dağa tırmanırsa tırmansın asıl tırmandığı kendi dağından başkası değilmiş...” “Sözcükler İçin Savaş”, şiir üzerinden geliştirilmeye çalışılan neo klasik tavrın, şiirden dünya hayatına, ya da tersine, dünya hayatından şiire uzanan içeriğini sorgulayan yazılardan oluşuyor. Filistin Komünist Partisi 19191948/ Musa Budeiri/ Çeviren: Şükrü Alpagut/ Yordam Kitap/ 350 s. Filistin Komünist Partisi tarihi, Filistinli Araplar ile Yahudi göçmenlerin sınıf dayanışması temelinde ortaya koydukları politik çabanın tarihidir aynı zamanda. Siyonizme alternatif olarak 1919 yılında başlatılan bu ortak parti mücadelesi, çeşitli nesnel ve öznel nedenlerle 1948’de başarısızlığa uğramış. Bu kitap, bir parti tarihi olmanın ötesinde; Arap ve Yahudi komünistlerin İngiliz mandası olan Filistin topraklarında yürüttüğü enternasyonalizm mücadelesini, tarihe not düşüyor. Filistin tarihinin ihmal edilen ya da unutulan bir dönemi aydınlatılırken aslında İsrail devletinin nasıl yaratıldığı da anlatılıyor. Filistin Solunun tarihi ile ilgilenenler için önemli bir kaynak... Görünmeyen Dünya/ William Gibson/ Çeviren: Mert Süğlün/ Artemis Yayınları/ 398 s. Romanın kahramanları “Hollis Henry, Node dergisinde çalışan bir araştırmacı gazeteci. Aslında Node dergisi henüz yok ancak Hollis buna alışkın. Gerçi var olmayan bir dergide çalıştığını düşünecek olsa, bunun ne kadar tuhaf ve hatta ürkütücü olduğunu fark ederdi, ama neyse ki, düşünecek zamanı yok. Tito ise yirmili yaşlarının başında. Manhattan’da, terk edilmiş bir apartmanda yaşıyor ve bilgi transferleri dahil bazı ince işler yapıyor. Milgrim, anksiyete ilaçları bağımlısı, kafası dumanlı bir keş. Gizemli adam Brown, haplarını vermeyi bıraksa yirmi dört saat bile hayatta kalamayacağına inanıyor. Brown’un ne haltlar karıştırdığını ise bilmiyor. Bobby Chombo yaratıcı bir deha. SAYFA 32 ? 10 MAYIS 2012 Gündüzleri askeri navigasyon cihazlarındaki sorunları gideriyor. Aynı noktada iki kez uyumayı reddediyor. Kimseyle görüşmüyor. Hollis Henry’ye bir nedenler Bobby Chombo’yu bulması söylendi.” “Görünmez Dünya”, okuyuculara kaçmanın kovalamacanın eksik olmadığı heyecanlı bir macera vaat ediyor. Dersim – Alevilik, Ermenilik, Kürtlük/ Gürdal Aksoy/ Dipnot Yayınları/ 296 s. Gürdal Aksoy, alanında bir ilk olma niteliği taşıyan bu kitabında, serüvenini yazılı tarihin dışında sürdürmüş olan Dersim’in karanlıkta kalan kültür tarihine ışık tutuyor. Bunu yaparken, inançlar ve kimlikler arasına kesin sınırlar çizen hâkim anlayışların ötesinde, Dersim tarihi özelinde onların süreç içindeki değişim ve geçişkenliklerini örnekliyor. Aksoy, bazı aşiret adlarının Ermeni tarihinin kapılarını nasıl araladıkları, Ermeni aşuğların yöre kültüründe ne gibi izler bırakmış olabilecekleri ve Tujik Bava’nın tanrı Vahagn’ın bir devamı olup olmadığı gibi pek çok tarihsel olguyu sorgularken Alevi Kürtler ile Ermeniler arasındaki kültürel etkileşimin düzeyini ortaya koyuyor. Yaşasın Zayıflıyorum/ Berrin Yiğit/ Alfa Yayınları/ 232 s. Çağın çılgınlıklarından biri de zayıflama ancak kimse kendi bedeninin neye ihtiyacı var, sağlıklı beslenme bilinci nedir gibi sorulara odaklanmıyor. İnsanlar varsa yoksa ince olmanın peşine takılıyor. Oysa Berrin Yiğit hayatın içinden, sahici şeylerden bahsediyor bu kitabında. Meraklı okuyucular Yiğit’le birlikte bu kitapta sağlıklı beslenmenin püf noktalarını öğrenme olanağını ve buna bağlı olarak da bilinçli kilo kontrolünü ele geçirme fırsatı bulacak. Kitabın amacı da sahiciliğin ışığında yaşam kalitesini yükseğe taşımak ve insanları mutluluğa ortak etmek... Liderlik Yolculuğum – İşte ve Yaşamda Liderlik/ Vedat Erol/ Elma Yayınevi/ 270 s. Eğitmen ve liderlik koçu Vedat Erol bu çalışmayı, liderlik ve bilge liderlik yolunda aşamaları geçmek isteyen, liderliği anlayıp kendini geliştirmek, iş ve yaşam sonuçlarına bunları aktararak yaşamını zenginleştirmek isteyen okuyucular için kaleme almış. Kendini tanımak, öğrenmek, işinin ve yaşamının liderliğini ele alıp yaşam standartlarını yükseltmek için ihtiyacın olan bilgileri ve uygulanabilir yöntemleri bir araya getiren bu kitap; yazarın önerdiği eylem planları, düşündüren soruları, farkındalık yaratan içeriği ile liderlik yolunda her aşamada el altında saklanacak bir kılavuz. Türkiye’nin Mantarları 1/ Jilber Barutçiyan/ Oğlak Yayınları/ 214 s. Otuz beşten fazla mantar ailesi, yaklaşık iki yüz ferdiyle bu kitaptaki yerini aldı. Beş yüzden fazla fotoğraf ve çizim, dört renk baskı ve ilk bin adeti özgün mantar illüstrasyonları hediyeli “Türkiye’nin Mantarları” meraklılar için raflarda. Jilber Barutçi yan, İstanbul’un Belgrad, Şile ve Polenezköy ormanlarından, Kaz dağlarına, Giresun yaylalarına, Toroslar’a uzanan altı yıllık arazi çalışmalarının birikimini “Türkiye’nin Mantarları 1” adlı kitabında okuyuculara sunuyor. “Türkiye’nin Mantarları 1”, yalnızca mantar tutkunları için değil, konuyla ilgili sağlıklı ve doğru bilgi sahibi olmak isteyen herkesi ilgilendirecek temel bir başvuru kitabı niteliğinde. Kitap, Türkiye’nin mantar florasını inceleyen en kapsamlı ilk kitap olma özelliğini de taşıyor. Kötü Beslenme/ William Reymond/ Çeviren: Atakan Ural/ Pupa Yayınları/ 336 s. Obezite, 1998’den bu yana tüm haberleşmenin ulaşabildiği tüm alanlarda ve medyada tereddüde yer verilmeksizin resmi şekilde salgın olarak değerlendiriliyor ve Dünya Sağlık Teşkilatı’nca başlangıçta önemsiz gibi görünen, aslında diyabetin, kalp hastalıklarının, bazı kanser türlerinin ilk önemli sebebi olabilecek derecede tehlike arz eden bir tuzak hastalık olarak kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler’e göre yılda en az üç milyon kişi aşırı kilo ya da aşırı kilodan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünyada obezitenin artış göstermediği hiçbir devlet ise yok. “Kötü Beslenme” de işte bu konuya dikkat çekmek için kaleme alınmış bir kitap. William Reymond kitabında, insanı obeziteye nelerin götürdüğünü çok farklı açılardan ele alırken sonucunda doğurduğu sorunları da ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. İktisat Üzerine Düşünceler/ İzzettin Önder/ Yordam Kitap/ 446 s. Bu kitap, Türkiye’nin önde gelen Marksist iktisatçılarından İzzettin Önder’in uzun meslek hayatı boyunca yazdığı en önemli makaleleri bir araya getiriyor. Otuz yıla yayılan bir çalışmanın ürünü olan makaleler, Önder’in bilimi emekçiler için kullanmasının bir örneğini oluşturduğu gibi bir bilim insanının mücadele günlüğü özelliği de taşıyor. Ağırlığını iktisat alanı oluşturmakla birlikte, sosyal bilimlerin çeşitli alanlarını kapsayan yazılar üç ana başlık altında kümeleniyor: ‘Teorik Yazılar’, ‘Türkiye Üzerine Yazılar’ ve üçüncü bölümde Önder’in iktisatçı bakışını hayatın çeşitli alanlarına yöneltişi... “İktisat Üzerine Düşünceler”, hem akademi dünyası hem de toplumsal konularla ilgilenen okuyucular için önemli bir kaynak niteliğinde. Ateş, Güneş ve Ada/ Ertürk Akşun/ Destek Yayınevi/ 318 s. Ateş her şeyi dener ve sınar… Onu ancak tek bir şekilde öğrenebilirsin; Yanarak... En kötü şey tam yanmadan duman olmaktır. Yanamamaktır. Duman içten içe yanmak demektir. Duman ruhun zehridir. Güneş, bilgi demektir. Güneş, pişmek demektir. Aşkla pişmek, acıyla pişmek, dostlukla pişmek demektir. (…) Ateş kendini Güneş’te sınamalı, Ateş kendini Güneş’e gömmeli, Ateş, Güneş’te sönmelidir. Ertürk Akşun ilk romanı “Ateş, Güneş ve Ada” ile okuyucuların karşısına çıkıyor. Bugüne kadar bir şekilde kitapların içinde olan Akşun, bu romanıyla yazın dünyasının da içine dalıyor. Genç bir erkeğin hayat yolunda, kadınlar, aşk, sevgi, mutluluk, haz, aile, seks, erkeklik, dostluk, kısacası yaşam üzerine tecrübeleri ve düşündükleri Akşun’un bu ilk romanının ana eksenini çiziyor.? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1160 FA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle