25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ? temsil eder. Romana ismini veren Howards End ise malikânesinin sahibi Wilcox ailesi, pragmatik anlayışın ve geleneksel sosyal ahlakın temsilcisidir. Leonard Bast ise düştüğü sosyal ve ekonomik güçlüklerden kitaplar sayesinde kurtulmayı uman orta sınıfa mensup bir çalışandır. E. M. Forster bu kişilerin hikâyelerini incelikle örerken sosyal hicivle siyasi eleştiriyi güçlü bir şekilde birleştirir. Servet ve yoksulluk, sanat ve paranın hâkimiyeti, kır hayatı ve kentsel gelişim ikiliklerinde şekillenen bu klasik yapıt zenginle fakirin, kadınla erkeğin, gelenekle geleceğin sonsuz kavgasına derinlikli bir bakış... Sisters Kardeşler/ Patrick deWitt/ Çeviren: Avi Pardo/ Domingo Yayıncılık/ 358 s. Hermann Kermit ölecek. Commodore emri verdi, Eli ve Charlie Sisters kardeşler gerekeni yapacak. Altına hücum Amerikası’nın şöhretli tetikçileri onlar. Öldürmek Charlie’nin doğasında var; sevdiği işi yapıyor. Eli ise fazla geveze bir vicdana sahip bir katil için. ‘Belki başka türlü bir hayat mümkündür?’ Bu soru dönüp duruyor Eli’nin zihninde, Kermit’in izinde Kaliforniya’daki altın madenlerine doğru yolculukları boyunca. Artık emin, bu onun son işi olacak. Ancak Hermann Kermit herhangi bir iş olsaydı keşke. Eleştirmenler tarafından geçen yılın en iyi kitaplarından biri kabul edilen “Sisters Kardeşler”, Coen Kardeşler’ tarzında bir Western; garip, haşin, çıplak, komik, üzücü insan doğasını süslemeden, saklamadan, olduğu gibi sergiliyor. Patrick deWitt, birbirlerine kan, şiddet ve sevgiyle bağlı iki kardeşin öyküsünü büyülü bir üslupla aktarıyor okuyucuya. Hücre/ Hubert Selby Jr./ Çeviren: Çağdaş Acar/ Ayrıntı Yayınları/ 252 s. “Brooklyn’e Son Çıkış” ve “Bir Düş İçin Ağıt” gibi kült romanların yazarı Hubert Selby Jr., bu defa sevgi ve şefkat duygularından yoksun, acımasız bir dünyanın ateşine düşmüş bir adamın zihninden geçen sadistçe, nefret fantezilerine ortak ediyor okuyucusunu. Adamın kafasının içini kemiren bu dehşet görüntüleri o kadar şiddet dolu, mide bulandırıcı ve rahatsız edici ki her sayfada en yakın pencereye koşup derin bir soluk alma hissi uyandırıyor. Düzene ayak uyduramayan, hayatın olağan akışında olağandışı şeyler hayal eden ve öyle yaşayan, derinden acı çeken bir yazarın, Amerika’nın hayal gücü en zengin yazarlarından biri olan Selby’nin sokak jargonunu şiirsel dile dönüştürme ustalığı ve gerçek manada acıya, herkesin yüreğindeki bir yaraya dokunması itibarıyla da insanı derinden sarsıyor. Küresel Hollywood/ Toby Miller, Nitin Govil, John McMurria, Richard Maxwell, Ting Wang/ Çeviren: Zahit Atam, Selim Türkmenoğlu, Yusuf Can Ekici/ Doruk Yayıncılık/ 720 s. “Hollywood, dünyadaki ABD’nin en güçlü silahı ile 400 milyonluk halkın böylesine kültürel olarak döllenmesi işini üstlendi. Film üstüne filmler, iki savaş boyunca Hindistan’a gönderildi filmler bize rumba ve samba yapmayı öğretti. Filmler bize kumrular gibi sevişmeyi ve kur yapmayı öğretti. Filmler bize öldürmeyi ve çalmayı öğretti. Filmler bize şeytanlığı ve boşanmayı öğretti ve filmler bizi neşelik/canlılık kokan yerlere ve içki âlemlerine götürdü...” “Küresel Hollywood” tüm dünyanın gözü önünde olan bir sektörün geçmişinden bugüne nasıl bir silah haline dönüştüğünü ve bu silahın hangi mecralarda nasıl kullanıldığını anlatan meraklısına önemli bir kaynak. Boğaz/ Peter Straub/ Çeviren: Dost Körpe/ İthaki Yayınları/ 782 s. Romanın kahramanı Tim Underhill çocukluk arkadaşı John Ransom tarafından memleketi Millhaven’a, eskiden korkunç olaylara sahne olmuş ve şimdi yeni iblislerin cirit attığı şehre çağrılmıştır. Görünüşe göre Mavi Gül katili on yıllar süren sessizliğinden sonra tekrar harekete geçmiş ve Ransom’ın karısını acımasızca öldürmüştür. İnzivaya çekilmiş amatör dedektif arkadaşı Tom Pasmore’un yardımıyla gerçeğin peşine düşen Underhill, kendini yalanlardan ve hilelerden oluşan karanlık bir labirentin içinde buluverir; her köşenin ardında bekleyen sarsıcı şoklar, Underhill’i kendi geçmişindeki korkunçluklara, Vietnam ormanlarında yaşadığı tüyler ürpertici olaylara, dokuz yaşındaki ablasının öldürülmesine tanık olduğu güne ve ardından şehri sarsan bir dizi cinayete geri götürür. Konstantinapolis Kapılarında/ Hikmet Temel Akarsu/ Doğan Kitap/ 290 s. “Konstantinopolis Kapılarında”, Malazgirt Meydan Muharebesi’nin ardından beş yıl gibi kısa bir sürede tüm Küçük Asya’yı boydan boya fethederek dönemin dünya imparatorluğu Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’in kapılarına dayanmış özgür Türkmen boylarının hikâyesine odaklanmış tarihi bir roman. Naif, tutkulu ve gözü pek bahadırlar, Nikaa’nın alınması ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulabilmesinin önündeki engelleri ortadan kaldırabilmek için tehlike ve entrika dolu Konstantinopolis dehlizlerine korkusuzca atılıyor. Konstantinopolis’te binbir çekişme arasında, ülkeleri ve sevdikleri için fedakâr ve feragatli bir çaba içindeyken tıpkı şövalye romanlarında olduğu gibi okuyucuları heyecanlı bir yolculuğa sürüklüyorlar. Kısa Dünya Tarihi/ Michael Cook/ Çeviren: Melahat Fındık/ Say Yayınları/ 424 s. “İnsan atalarımız iki milyon yıl boyunca bu gezegende sürdürdükleri uğraşıları bir kenara bırakıp neden tarih yapmaya, başka deyişle, bitki ve hayvanları evcilleştirmeye, toprağa yerleşmeye, devletler ve ordular kurmaya, tapınaklar inşa etmeye ve yazı yazmaya başladı? Tarih neden farklı şekilde gerçekleşmedi ve Aztekler Avrupa’yı değil de İspanyollar Güney Amerika’yı fethetti? İnsan tarih diye bir şey yapamayabilir miydi? Bugün dünyayı neden Batılılar yönetiyor?” “Kısa Dünya Tarihi”ni diğer dünya tarihi kitaplarından farklı kılan şey, okuyucuya bu önemli soruların yanıtını sunması ve bu sunuşu oldukça zengin ve renkli bir içerikle donatması. Kitapla birlikte Michael Cook’un rehberliğinde jeolojik zamanlarından Hint tapınak fahişelerine kadar keyifli bir yolculuğa çıkacak okuyucular. Osmanlı’nın Son Savaşı/ Erdoğan Aydın/ Kırmızı Yayınları/ 600 s. “Bir ülke düşünün ki, varlığını sona erdirecek bir savaşa, hükümeti, meclisi, genel karargâhı ve devlet başkanı olan padişahından gizli girmiş olsun! Bir ülke düşünün ki, bu oldu bittiden sorumlu olan Harbiye Bakanı’nın karar ortağı, kendi ülkesinin yetkili kurumları değil de Alman Büyükelçisi ve generalleri olsun! Bir ülke düşünün ki, meşru yönetim or ganları, savaşa girildiğini, limanları durup dururken bombalanan Rusya’nın protestosuyla öğrensin!” Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’na girişi işte böyle gerçekleşti ve imparatorluk, tipik bir derin devlet operasyonuyla kendisini savaşın içinde buldu. Erdoğan Aydın’ın bu kitabında okuyucular Osmanlı’nın, yok oluşu pahasına savaşa sürüklenişi ve gözünü Turan’a dikmiş bir “Enverland” haline getirilişinin trajik öyküsünü bulacak. Osmanoğulları/ Feridun Fazıl Tülbentçi/ İnkılâp Kitabevi/ 750 s. Bir aşiretten dünya imparatorluğuna giden yolda ruh, inanç ve ahlakın nasıl yoğrulduğunu gösteren “Osmanoğulları” sancılı bir doğumun nasıl gerçekleştiğini anlatıyor. Kuruluşun saklı kalmış tüm aşamaları yüzlerce tarihsel belge ışığında hayat buluyor. Kayı aşiretinin yaşayışı, tekfurlarla olan mücadeleler, bitmeyen savaşlar ve aşkın gücünü yüreğinden eksik etmeyen Osman Bey’in macera dolu yaşamı bu kitapta okuyucularla buluşuyor. Suçumuz Köy Enstitülü Olmak/ Hamdi İlker/ E Yayınları/ 316 s. “Suçumuz Köy Enstitülü Olmak”, Türkiye’de ve dünyada iktidar değişimi süreçlerinde yaşanan insanlık dramı zincirlerinin yalnızca bir halkasını, Köy Enstitülü Hamdi İlker ve arkadaşlarının başına gelenleri koun ediyor. Gerçekte var olmayan bir dernek ve gerçekte var olmayan üyelerinin başına gelenlere duruşma tutanaklarıyla tanık olacak okuyucular. Kitap sonraki kuşak aydınlarına not düşen bir belge aynı zamanda. Osmanlı’nın Çılgın Projeleri/ Turan Şahin/ Yitik Hazine Yayınları/ 132 s. Döneminin en çılgın tasarıları arasında yer alan Osmanlı projeleri Turan Şahin’in bu kitabında gün yüzüne çıkıyor. İlk kez yayımlanan görsellerle birlikte belgelerin de yer aldığı çalışmada; Boğaz’da yapılacak tüp geçitten, Haliç ve Boğaz’a inşa edilecek köprülere, Marmara’yı Karadeniz’e bağlayacak kanaldan, çeşitli zaferlerin anısını yaşatacak abidelere kadar pek çok eser, Osmanlı belgelerine dayanılarak ve görsel bir zenginlik eşliğinde sunuluyor. “Osmanlı’nın Çılgın Projeleri” Osmanlı dönemindeki çılgın projeleri öğrenmek isteyenler için hazırlanan ilk ve en kapsamlı çalışma olma özelliğini de taşıyor. Darwin’den Dersim’e Cumhuriyet ve Antropoloji/ Zafer Toprak/ Doğan Kitap/ 616 s. Zafer Toprak on sekiz makaleden oluşan kitbında Cumhuriyetin kuruluşunu takip eden yıllarda, devrimlerin izinden giden laik bir eğitim anlayışının ve antropolojinin Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda adını duyuracak bir bilim dalı olarak doğuşunun izini sürüyor. Atatürk’ün öncülüğünde ve verdiği büyük destekle Harf Devrimi’nin ve Dil Devrimi’nin doğuşu ve gelişimini ve bu süreçte dirsek temasında olduğu dönemin ünlü şahsiyetlerinin katkılarını gündeme getiriyor. Birbirinden ayrı ancak bütünsel bir mantıkla kurgulanan bu makaleler, bugün de tartışılan birçok meselenin özüne iniyor ve iki dünya savaşı arası dönemin daha iyi anlaşılmasına hizmet ediyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1157 FA 27 SAYFA 28 ? 19 NİSAN 2012
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle