20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Edmundo Paz Soldan’ın Türkçedeki ilk romanı ‘Yeni dünya’ düzeni Bolivyalı yazar Edmundo Paz Soldan, Türkçeye çevrilen ilk romanı Turing’in Hezeyanı‘yla okuyucuların karşısında. Soldan romanında, neoliberal posta bütünmüş antidemokratik iktidarların karakteristiğini sanal dünyada bir nevi gerilla savaşı sürdüren hackerler üzerinden anlatıyor. Yedi karakter arasında gidip gelerek aktarılan, birbirinin peşi sıra sürüklenen zamanları farklı uçlarından ve bakış açılarından yakalayan kahramanlarının üzerinden yolunu bulan roman, polisiye olaylar zincirinde siyasetten yeni dünya düzenine, modern çağın “götürülerinden” bağımlılığa kadar uzanan geniş bir yelpazede hikâyesini buluyor. ? Eray AK atin Amerika edebiyatının yeni soluklarından, gelecekte o toprakların söz sahibi olacak kalemlerinden biri kabul ediliyor Edmundo Paz Soldan. Nobel ödüllü yazar Mario Vargas Llosa tarafından da “yeni neslin en önemli Latin Amerikalı yazarları” arasında ilk sırada gösteriliyor. Latin Amerika’nın nitelikli ödüllerinin de sahibi Bolivyalı yazar Soldan, Türkçeye çevrilen ilk romanıyla karşımızda: Turing’in Hezeyanı. Latin Amerika hikâyeleri okuyanlar bilir; bizim topraklarımıza, insanımıza çok benzer anlatılanlar bu hikâyelerde. Coğrafyanın gerek siyasi gelgitleri gerekse de toplumların bunlara verdiği tepkiler çok zaman aynı kapılara çıkar. Latin Amerika edebiyatını bugünkü seviyesine ulaştıran yapıtlara baktığımızda ise coğrafyanın gerçekten ilgi çeken tarihiyle, yazarların kendi hayal dünyalarını harmanladığı eserler öne çıkar. Marquez’inden Fuentes’ine, Llosa’sından Borges’ine durum böyledir ve çoğu yapıt da anlattığı hikâyelerinde bu durumu öne çıkarır çünkü Latin Amerika tarihinin kendisi bir roman tadındadır. Bolivyalı yazar Soldan’ı da bu yolu seçenlerin kervanına katabiliriz rahatlıkla Türkçeye yeni çevrilen romanı Turing’in Hezeyanı bazında ama onu ustalarından farklı bir yere koyarak tabii. Soldan romanında “bugünlerin tarihini”, hatta öteye de rahatlıkla geçerek geleceğin bir tür haritasını çıkarmış. Yazar Turing’in Hezeyenı’nda neoliberal posta bütünmüş antidemokratik iktidarların karakteristiğini sanal dünyada bir nevi gerilla savaşı sürdüren hackerler üzerinden anlatıyor. Günümüz bağlamında ele alırsak romanı, her sayfasında neoliberal iktidarların bugün ülkemizde de hüküm sürdüğü gibi yapım ve yaptırımlarını rahatlıkla gözlemliyoruz. Romanın geleceğe uzanan boyutunu ise bugünlerde de görebildiğimiz bilgisayar çağı insanlarının bir adım daha ileri gitmiş karakterleri meydana getiriyor. FARKLI BİR “HACKER” FİGÜRÜ Yedi karakter arasında gidip gelerek aktarılan, birbirinin peşi sıra sürüklenen zamanları farklı uçlarından ve bakış açılarından yakalayan kahramanlarının üzerinden yolunu bulan bir roman Turing’in Hezeyanı. Bu yedi karakter ise birbirine bir şekilde düğüm olmuş olaylar zincirinin, tüm bu insanları farklı yollardan geçirerek aynı düzlemde buluşturduğu insanlardan seçilmiş: Kripto Odası’nın en yaşlı ve tecrübeli elemanı “Turing” lakaplı Miguel Saenz, onun bilgisayar dehası kızı Flavia, ilaç bağımlısı ve kocasıyla arasında artık bir sevgi bağı kalmamış Miguel’in karısı Ruth, Kripto Odası’nın eski başkanı olan ve ardında pek çok şüpheyle sessizliğe gömülen Albert, odanın yeni başkanı ukala genç RamirezGraham, tüm ülkeyi peşinden sürükleyen hacker Kandinsky ve geçmişSoldan, romanında “bugünlerin tarihini”, hatta öteye de rahatlıkla geçerek geleceğin bir tür haritasını çıkarmış. L ten hesap sormak için yola çıkmış savcı Cardona… Romanda hiçbir şekilde gözünden olayları izleyemediğimiz ancak her haliyle satırların arasına sızan, aslında romanın hikâyesinin de ateş almasına sebep olan eski diktatör yeni demokrat Montenegro var bir de. Tüm bu karakterler ülkeleri Bolivya’nın geçmişi, bugünü ve geleceğinin bir harmanı olarak çıkıyor karşımıza romanda. Yazar da zaten kendi ülkesinin bugün yaşanılan olaylarını, geçmişinden beslenerek ve onları yarına taşıyarak dökmüş kaleme. Bunları da bir bilgisayar oyunu çevresinde polisiye olaylar zincirinde dile getirmiş. Bu polisiye olaylar zincirinde ise romanın ritmi hiçbir zaman sekteye uğramıyor. Sürekli artan soru ve sorunlar yığını ile şaşırtıcı son için yoluna kararlılıkla devam ediyor yazar. Paz Soldan’ın tüm bu siyasi, sosyal ve polisiye olaylar ekseninde akan romanına bir hacker figürü yerleştirmesi ise yeni dünyada işlerin nasıl yürüdüğünü bir edebiyat ürününde görebilmek adına önemli. Kandinsky özelinde üzerinde durulan bu hacker fügürü ise bilinen anlamının çok dışında ele alınmış romanda. İnternet sitelerinin güvenlik ağlarını yerle bir etmek, kişisel hesaplara girip kendi hesabına para aktarmak gibi bir hacker için rutin sayılabilecek işlerin yanında yeni devrimin sanal dünyadan gelebileceğinin mesajlarını yüklemiş yazar Kandinsky’e. Parçalamak için değil, sanki parçalanmış gerçeği ortaya çıkarmak için kullanmış Soldan bu hacker figürünü. Bugün hükümetlerin internet üzerinde neden bu kadar çok oynamak istediklerinin, onu kontrol altına almaya çalıştıklarının da cevabını taşıyor bu bağlamda roman. EVRENSEL İZLEKLER Romanı, Bolivya’nın kendine özel yerel tarihini, bugününü ya da geleceğini bir kenara bırakıp evrensel bazda ele aldığımızda da metnin çok önemli dallara elini uzattığını görüyoruz. Önüne “post” da serebileceğimiz “modern” çağı anlama, kavrama ve o çağın “götürülerini” hesap edebilme noktasında kritik virajları almaya çalışmış yazar romanında. “Egemen” de diyebileceğimiz “emperyalist” kavramının, “küresel” dünyada kendine nasıl bir yer edindiği nin açık cevapları seriliyor önümüze roman boyunca ve Soldan bunu gözümüzün içine sokarak değil, edebiyatın getirdiği o kendine has zariflikle yapıyor. Vampir kapitalizm ya da emperyalist zihniyet nasıl en kibar, sadece kendi yaptıklarına dayalı gözlemlerle, araya çok fazla kişisel husumeti sokmadan eleştirilebilirse öyle yapmaya çalışmış Soldan da. Haliyle ortaya da bir siyaset kitabı çıkmamış. Edebiyatın gereklerini içine sindirmiş, siyaseti içinde çokça barındırsa da gözlem ve etkilerini sadece sergilemekten öteye geçmemiş bir roman çıkmış ortaya. Romanda evrensel bazda işlenen ve siyasi boyuttan öte romanın insani, sosyal yönünü meydana getiren bir diğer durum da “bağımlılık”. Günümüzün getirdiği şartlar ekseninde bu duruma tek yönlü yaklaşmamış Soldan. Bütünlüklü bir yaklaşımla konuyu çeşitli boyutlarıyla sergilemeye çalışmış. Hatta “bağımlılık” dendiğinde akla ilk gelen uyuşturucu romanın içine dahi girmemiş. Bu durumun başka başka hallerinin peşinden gitmiş yazar. Bilgisayar bağımlılığı, oyun bağımlılığı, sanal dünya bağımlılığı, ilaç bağımlılığı vs… Kahramanları üzerinden “bağımlılığın” insan hayatına etkilerini çok net bir biçimde gözler önüne sermiş yazar. ‘SANAL’ ODAKLI YAŞAM Turing’in Hezeyanı‘nın birçok boyutu var. Romanın ele aldığı ve hepsi de gerçekten derinlemesine yorum gerektiren kavramların, yaşantıların, karakterlerin ve siyasi olayların bir bir içine girmeye kalkarsak bu kısıtlı sayfalar çok dar gelir. Ama romanın ısrarla üstünde durduğu, yazarın kalın çizgilerle altını çizdiği bir durum var ki günümüzün de bir nevi anatomisi çıkarılıyor böylece. Gelişen teknolojiyle beraber yaşamların bilgisayar ve sanal odaklı gelişmesine önemli bir eleştiri getiriyor yazar romanda. Yazarın merkeze aldığı konuların başını da bu durum çekiyor zaten. Bu durum romanda büyük bölümüyle “Mütevazı bir aidatla paralel bir hayat yaşayın!” sloganıyla ortaya çıkan “playgraund” adlı bir oyun üzerinden veriliyor. Oyunla birlikte okuyucu olarak biz de “postmodern” devrim çabalarına, yeni örgütlenme biçimlerine ve en önemlisi, insanın sanal bir dünyada da olsa varlığını nasıl hissedebileceğine tanıklık ediyoruz. Bu bağlamda ilerlersek dünyanın bilgi ve teknoloji kirliliğine de değinmiş yazar sıkça: “Bilgi çağı o kadar çok bilgi üretiyor ki sonunda kendi içinde boğulup köhne bir eşya yığınına dönüşüyor. Hızlı teknoloji yeni ekipmanların hemen eskilerin yerini almasına sebep oluyor. Dijital teknoloji sayesinde daha çok bilgi daha çok bilgi daha az yerde saklanabiliyor; kazanılan; yeni aracın kırılganlığında kaybedilebiliyor. Bugün insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar çok bilgi kayıt altına alınıyor ama insanlık tarihinde olmadığı kadar bilgi de kaybediliyor” (s. 121). Felsefi, ahlaki, toplumsal ve kültürel pek çok alana doğru genişleyen romanda suçluluk ve travma, kişisel ve kolektif sorumluluk gibi temalarla bir diktatörün ayakta kalması için bürokrasi ve orta sınıflarla kurduğu suç ortaklığını da ortayta çıkaran Turing’in Hezeyanı, Latin Amerika edebiyatının geleceğini de temsil ediyor. ? [email protected] Turing’in Hezeyanı/ Edmunda Paz Soldan/ Çeviren: Zeynep Öztekin Yıldırım/ Ayrıntı Yayınları/ 288 s. SAYFA 8 ? 16 ŞUBAT 2012 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1148 CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle