Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tuts de aileni den biri. rine bağl ? nat RENKLER SESLER HARFLER AYTÜL AKAL, NİLAY YILMAZ, ÇİĞDEM GÜNDEŞ, MAVİSEL YENER KİTAPÇI ? M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ Sakız Cinleri/ Yazan ve Resimleyen: Can Yasemin Alkım Yaka/ Kök Yayıncılık/ Basım yılı: 2011/ 32 s./ 7+ Cinler, bisikletler ve çocuklar… Gezenbey, bisikletiyle dünyayı dolaşan bir gezgindir. Bir gün koca bir çamın altında yorgunluktan uyuyakalır. Sabah uyandığında bir de bakar, bir akşam önce ağaca dayadığı bisikleti gıcır gıcır, yepyeni olmuş. O, nedenini bilmez ama okurlar, çamda kırk sakız cininin yaşadığını öğrenmiştir, bisikleti pırıl pırıl yapan da işte bu cinlerdir.Gezenbey, oraya yerleşir ve doğacak oğulları için de birer bisiklet yapar. İlerleyen zamanda çamın çevresine bir köy kurulur. Köyle yaşayanlar, çocukları olacağı zaman, hemen yeni bir bisiklet yaparlar, çonkü o köyde artık bisikletsiz çocuk yoktur. Çocuklar oyunlarını bile bisikletlerinin üzerinde oynarlar. Öylesine alışmışlardır ki bisikletsiz bir hayatı düşünemezler bile. Bisikletler de her zaman pırıl pırıldır, çünkü geceleri çamın altına bıraktıklarında, sabahı onları yepyeni bulacaklarını bilirler. Bir gün köye, Burcu adlı bir kız ile annesi taşınır. Hayret, Bucu’nun bisikleti yoktur. Köyde bütün oyunlar bisikletle oynandığından, Burcu oyunlara katılamaz, üzüntüsünden hastalanır. Burcu nasıl iyileşecek? Kırk sakız cini ona yardım edebilecek mi? Peki, ağacın altına bırakılan bisikletler ne olacak? Rapunzel/ Uyarlayan ve Çizen: Sarah Gibb/ T.İş Bankası Kültür Yayınları/ 2011/ 32 s./ 7+ Kapakta da belirtildiği gibi, “En Sevilen Klasikler” arasında olan Rapunzel masalını bilmeyen var mı? “Rapunzel, Rapunzel. Sırma saçlarını uzatsana!” Kötü cadı, Rapunzel’i hapsettiği şatonun kulesine onun uzun saçlarına tutunarak çıkar. Günlerden bir gün oralardan geçen Prens de Rapunzel’in saçlarına tutunarak çıkar kuleye. Gençler birbirlerine âşık olurlar. Cadı durumu fark etmekte gecikmez. Eee adı üzerinde “Cadı”! Elbette kötülük yapacak. Ama iyilerin her zaman kazandığı masallarda, onun kötülüğü işe yarar mı? Grimm Kardeşler’in bu masalının başını da sonunu da biliyor olabilirsiniz ama bu kitap, konuyu bilseniz de ilginç resimleriyle okurları çekiyor kendine. Öyküsü aynı, ama hoş resimlemesi ve tasarımıyla farklı bir Rapunzel masalı. Ürkünç Teyze ve Ejderhalar/ Nick Garlick/ Resimler: Nick Maland/ T.İş Bankası Kültür Yayınları/ 2011/ 126 s./ 812 Biraz hüzünlü başlıyor sekiz yaşındaki Daniel’in öyküsü... Dünyayı keşfetmek için uçaklarıyla uzun bir yolculuğa çıkan anne ve babası, yolculuklarının onuncu gününde kaybolur. Kalacak başka bir yeri olmadığından, ülkenin öteki ucunda yaşayan teyzesinin yanına gider Daniel. Onu karşılayan teyzesine “Ürkünç” adını takması boşuna değildir. Bundan söz etmeyelim, teyzenin nasıl bir insan olduğunu okurken siz de anlayacaksınız nasıl olsa. İşte böyle başlıyor öykü ve kitabın ilk sayfalarında, birden işe komik ejderhalar karışıveriyor. Nereden mi gelmiş bu ejderhalar? Onlar, henüz 30 yaşında, okula giden yavru ejderhalardır. Okulda ateş püskürtmek, uçmak, görünmez olmak gibi şeyler öğrenmek zorunda olan bu dört ejderha arkadaş, Ürkünç Teyze’nin bahçesindeki ağaçta saklanmaktayken, birden görünür olunca, Daniel’le karşılaşırlar. Eee, görünmez olmayı kalıcı kılacak dersi belli ki çalışmamışlar! Küçük ejderhalar, Kâşif’i bulup, çalınan Kitabı Büyü’yü geri götürmek amacındadır. Kâşif kim, sözü edilen büyülü kitap da nedir? Ayrıntılar kitapta... Okuması zevkli, eğlenceli bir öykü. Hele ejderhalı öykülerden hoşlananlar, bu kitaba bayılacak. Ejderhaların markette neler yaptıklarını okurken gülmekten kendinizi alamayacaksınız. Eee, orada da birden görünür oluverince, “Dünyanın En Küçük Hayva ? KİTAP GÖLGESİ Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik 2011 Oğuz Tansel Çocuk Yazını Ödülü alan Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik (19692009) başlıklı kitap, alandaki önemli bir boşluğu dolduruyor. ? Mavisel YENER ocuk okura, engellilerin dünyasını duygu sömürüsü yapmadan anlatmak gözlem ve çözümleme alanlarında ustalık gerektirir. Engelli olanı da olmayanı da tedirgin etmeyen bir yumuşaklıkla her şeyi sezdirmek, inceltilmiş kalemlerin işidir. Ayfer Gürdal Ünal, bu duyarlıkları başka bir duyarlıkla yoğurup edebiyat dünyasına kazandırmış. “Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik” Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü yüksek lisans tezi olarak hazırlanmış, 2010’da kabul edilmiş. Ardından, Oğuz Tansel Çocuk Yazını Ödülü’ne değer bulunarak Evrensel Yayınları tarafından okurlarla buluşturulmuş. Amacı, 19692009 yılları arasında çocuklar için yazılmış ve erişilebilen kırk anlatıda engelli imgesini incelemek olan çalışma, Türkiye’de engelliliğe bakıştaki değişimlerin yansıtılması açısından da önemli saptamalarda bulunuyor. Ayfer Gürdal Ünal, bu değişimi bakın nasıl anlatıyor: “Bulgular henüz arzulanan seviyede olmasa da, engelli imgesinde edilgenden etkine doğru bir değişime işaret etmektedir. Pencere arkasında kalmış, sokakta oynayan arkadaşlarını izleyen soyutlanmış ‘zavallı sakat’ yaklaşımından, toplum içine girmiş, aktif bir engelli imgesine doğru bir değişim saptanmıştır. Engelli ilk anlatılarda ‘eksik’, ‘kusurlu’ birey olarak algılanırken son zamanlarda ‘farklı’ birey olarak algılanmaktadır.”(s,11) “Türkiye’de ve Dünyada Engellilik Tanımı” ile başlayan kitap, engellilik modelleri ile devam ediyor. Türkiye’de özürlü birey olma sorununa büyüteç tutuluyor. İçinde engelli karakteri olan çocuk yazını yapıtının nasıl olmaması gerektiği konusunda, farklı araştırmacıların görüşleri belirtilerek, beyin fırtınasına yer veriliyor. Bir edebi yapıtta engellinin kendini bulması, yaşamın zorluklarıyla baş edebilmek için yeni ufuklar fark edip, yeni umutlar kazanmasının öneminin yanısıra engelsiz bireyin engellilerle özdeşim kurabilmesi açısından da kitapların rolü üzerinde duruluyor. İkinci bölüm yapıtların incelenmesinden oluşuyor. Türk Çocuk Edebiyatında Engellilerin Temsili’ni araştırmaya yelken açarken Ayfer Gürdal Ünal’ın yaşadığı zorlukları da gözler önüne seriyor. Çünkü, bu konuda ülkemizdeki bibliyografya çalışmaları son derece yetersiz. Bunu yakından yaşamış biriyim. İki yıl önce TRTİzmir Radyosunda “Okumaya Engel Yok” adlı bir köşe hazırlayıp sunmuştum. Bu köşede, engellileri anlatan yazarlar ve yapıtlarını konuşmuştuk. Kimi zaman görmediği, duymadığı halde ya da ortopedik veya bedensel, zihinsel engeli olduğu halde edebiyata katkı sunan yazarların üretimlerini de dile getirmiştim. Engelli edebiyatında dünyada ve ülkemizde olup bitenleri, gelişmeleri radyoya taşıyarak dinleyenleri bilgilendirmiştik. Kimi zaman, engelli yazarların kurgu, dil, hayal güçleriyle insanı ve yaşamı nasıl yansıttığını aktarmaya çalışmış, onlarla canlı bağlantılar kurmuştuk. Engelli yazarların nitelikli kitaplarını genç okurlarımıza önermiştik. Bu çalışmalar sırasında konuyla ilgili bibliyografyanın yetersiz olması işimi çok zorlaştırmıştı. İzlencede, tiyatro eserlerinde engelli karakterlerle ilgili çalışmaları da aktarmaya çalışmış, bu konuda kaynakça bulma zorluğu yaşamıştım. Neyse ki, Prof. Dr. Hasan Erkek, engelli karakterleri olan tiyatro oyunları konusunda bilgiler aktarmış, imdadıma koşmuştu. Ayfer Gürdal Ünal’ın bu çalışması o dönemde keşke elimde olsaydı da, çocuk edebiyatında engelli karakterler konusunu el yordamıyla araştırmak zorunda kalmasaydım. Bu konuda çalışacak olanlar artık çok daha şanslı.Edebiyat, gerçekliği değişik yönleriyle farklı açılardan tanımamıza yardım ediyorsa, elbette bir yazarın bütün kahramanları da toplumun içinden bireyler olacaktır. Erkeğiyle, dişisiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla, engellisiyle bütün kahramanlar elbette kitaplarda yerini alacaktır. Yapıtlardaki kahramanlarla belirli bir ölçüde özdeşleşen, kendini onların yerine koyan okur, onların sevinçleriyle acılarını yaşayıp paylaşır. Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik adlı çalışmayı okurken karşımıza çıkan ilginç bir bilgi de, engelli karakterlerin kırk yıllık süre içinde, yalnızca kırk anlatıda yer almış olması. Ayfer Gürdal Ünal’ın incelemesinden öğreniyoruz ki, “Kemalettin Tuğcu, Serpil Ural, Zeynep Cemali, Sevim Ak, Zehra Ünüvar, Ekrem Güneş, Dilek Yazar, Zeliha Akçagüner, Canan Tan, Yalvaç Ural, Ayla Çınaroğlu, Mavisel Yener, Ayşe Çekiç Yamaç, Zübeyde Seven Turan, Sulhi Dölek, Necati Güngör, Ayla Kutlu, Nilgün Ilgaz” çocuklar için ürettikleri yapıtlarda engelli karakterlere de yer veren yazarlardan bazıları. “40 anlatının içinde yer alan engelli karakterler ağırlıklı olarak ortopedik engellidir. 24 ortopedik engelliyi, 9 görme engelli, 6 işitme engelli, 2 kambur, 2 zihinsel engelli, 1 epileptik ve 1 doğuştan ‘büyük başlı, çirkin yüzlü’ karakter izler.”(s,55) İncelemede, çocuk edebiyatı yapıtlarında engellinin iç dünyasına ne kadar yer verilebildiği, dil yoluyla engelliye yönelik olumsuz tutumların yaratılıp yaratılmadığı, sözcüklerin engelli üzerindeki etkisi gibi konular da yansıtılmış. Engelliliğin Türk çocuk yazınındaki temsili konusunu masaya yatıran bu özgün çalışmayı araştırmacıların yanı sıra, eğitimcilerin, engelli çocuğu olan ebeveynlerin de kitaplıklarında bulundurmalarını öneriyorum.? www.maviselyener.com *Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik (19692009)/ Ayfer Gürdal Ünal/Evrensel Basım Yayın/ 2011/ 160 s. haaa, bu atılamaz nu bilem o zaman tımızdak keyifli zih dece res Ç figürleri e de de eğ yarat… “Bugün h sik. Onla resmini y resmini y bım”, tat bım” ise, Bertan’la kinmekte oğul aras leri, okul Cem Bey kaldırma tışırlarke kurmuş a mışlardır hâlâ rüya uyanmış elleri aya vardır. A Görme engelli çocuklar için kabartma kitap projesi erkezi İzmir’de olan Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı ödünç kabartma kitap projesini başlattı. Amaç, ilköğretimde okuyan, 714 yaşındaki görmeyen çocukların parmaklarıyla kitap okuma zevkini tatmaları, kitaplık olanaklarından daha çok yararlanmaları, okudukları kitapları zamanında geri gönderme bilincini kazanmaları. Çocuklar Türk ve Dün M ya klasiklerinin yanı sıra günümüzün sevilen çocuk edebiyatı kitaplarını okuyarak kitap okuma hazzını tadacak ve geleceklerine temel oluşturacak kültürel dünyayla yakından tanışacaklar. Üretimi maliyetli, zahmetli olan kabartma kitapların çok sayıda kişiye ulaşabilmesi için desteğe gereksinim var. Görme Özürlüler Kitaplığı, “Hayalden Gerçeğe Ödünç Kabartma Kitap” projesine katkıda bu2012 lunması için herkese çağrı yapıyor. Kişi ve kurumların, kendileri ya da değer verAdına“ ya da “A Anısına“ dikleri bir kişinin “A kitap basımına destek olmaları mümkün. Böylece destekçilerin adları kitapları okuyan çocuklara ulaşacak, değer verAnısına” bastırdiğiniz insanların adları, “A dığınız kitaplarda yaşayacak. Projeyle ilgili ayrıntılı bilgi için: www.turgok.org. Tel: 02322242627 ? Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D: 1 Balçovaİzmir www.maviselyener.com sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com CUMHURİYET KİTAP SAYI 1143 sözle, do mak da b rüzgâr o da karla yümesin yumun o tin’in me hendisle alıp oray netmeni gelişiyle öğretme durur mu can ve te selmekte temediği netmenin Zühnü’n Çünkü s SAYFA 22 ? 12 OCAK CUMH