Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ yöntemleri de ele alıyor. Atatürk/ Klaus Kreiser/ Çev.: Dilek Zaptçıoğlu/ İletişim Yay./ 396 s. Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı bugüne kadar yerli ve yabancı birçok yazar tarafından anlatıldı. Osmanlı ve Türkiye tarihinin uluslararası düzeyde uzmanlarından Klaus Kreiser’in bu çalışması, Atatürk’ü hamasi övgücülükten de, muhalif anlatıların keskinliğinden de uzak bir metinle anlatıyor. Klaus Kreiser, Atatürk’ün yaşam çizgisini “önceleri asker ve kendisini ulusal iradenin cisimleşmiş hali olarak gören bir siyaset adamı, daha sonraları ise dini ve dili, hukuku ve tarih anlayışını, kılık kıyafeti ve müziği derinden değiştirmek isteyen bir kültür devrimcisi” olarak ele alıyor. Almanya’da kısa sürede ikinci baskısı yapılan kitap, öğrenciler ve araştırmacılar için bir başvuru kaynağı olma özelliği taşıyor. Bu biyografi, okuyucuya modern Türkiye’nin tarihini ve Atatürk kültünü yeniden düşünme fırsatı veriyor. Herkesin Bildiği Sır: Dersim/ Derleyen: Şükrü Aslan/ İletişim Yay./ 640 s. Dersim adının değiştirilmesine, dahası yasaklı bir kelimeye dönüşmesine yol açan 1938 olayları, bir zamandır Türkiye’nin gündeminde. Şükrü Aslan’ın hazırladığı bu kapsamlı derlemede, Tunceli’nin/ Dersim’in sadece acılı tarihine değil, toplumsal yapısına, ekonomisine, ekolojisine, etnodinsel mirasına, diline, müziğine, kültürüne, Almanya’daki Dersim diyasporasına ilişkin yazılar da yer alıyor. Derlemede tüm bu ele alınanlar gündelik hayata ilişkin canlı gözlemler, Tunceli’de büyümenin ve nüfus cüzdanında “Tuncelili” yazmasının anlamı üzerine tanıklıklarla birlikte veriliyor. Tanrının Öyküsü/ Robert Winston/ Çev.: Sinan Köseoğlu/ Say Yay./ 504 s. Tanrı Fikri, tarih boyunca insanın peşine düştüğü en uzun süreli fikir. Çünkü hayatı ve evreni anlama gereksinimi, insan beyninin dünyayı yorumlama biçiminin ayrılmaz bir parçası. Robert Winston, BBC’de yayımlanan “Tanrının Öyküsü” adlı belgesel diziyi, dinleri çıkış noktaları ve temel esaslarıyla birlikte ele alarak, insanın bu Tanrı Fikri’ne nasıl ulaştığını göste ren bir kitaba dönüştürüyor. Altını çizdiği yerler kadar eleştirdiği noktaları da belirtmekten çekinmeyen Winston, kişisel deneyimlerini aktarmayı ve yüzyılın din algısıyla bağlantılar kurmayı da ihmal etmiyor. İstanbul’un Nâzım Planı/ Sunay Akın/ Türkiye İş Bankası Kültür Yay./ 168 s. “Tarih: 1 Ocak 1921... Yeni bir yılın ilk sabahında İstanbul’a kar yağmış ama pek tutmamıştır... Yol kenarlarında ve Çamlıca tepesinde beyazlıklar göze çarpıyor... Sirkeci’den demir alan bir vapur pamuk balyalarıyla dolu olsa da, asıl yükü direnişe katılmak için Anadolu’ya geçen Kuvai Milliyecilerdir. Vapurda dört de şair vardır: Yusuf Ziya, Faruk Nafiz, Vâlâ Nureddin ve Nâzım Hikmet...” Sunay Akın, bu kez “İstanbul’un Nâzım Planı”yla çıkıyor okurlarının karşısına. Sunay Akın’ın alışılmış anlatımıyla hikâyeler karşılıyor okuyucuyu. Zamanın Kızı/ Mehmet Coral/ Doğan Kitap/ 190 s. “Zamanın Kızı”, ölümsüz kent İstanbul’un yüzlerce yılına yayılan, ucu sonsuzluk eteklerinde gezen, “yaşamdan da büyük” bir aşkı anlatıyor. Mehmet Coral romanında okuyucuları yarı gerçek yarı hayal bir İstanbul’da dolaştırıyor. Okuyucularına İstanbul’u ne kadar tanıdıklarını adeta tekrardan sorgulatan yazar, Rüzgârlar Sarayı, İs Odası, Karanlıklar Sarayı gibi hayali mekânlarda “gerçek” bir İstanbul masalı anlatıyor herkese. Şehrin Sesleri/ Bernard Bouwman/ Çev.: Gül Özlen/ Kitap Yay./ 238 s. “Şehrin Sesleri”, Bernard Bouwman’ın İstanbul’daki deneyimlerinin yansımalarından oluşuyor. Bouwman Türkiye’de yabancı olmanın hem avantaj hem de dezavantaj olduğunu kitap boyunca vurguluyor. Bazı Türklerin yabancılara güvenmediğini ama birçoklarının da özellikle yabancılara çok sıcak davrandığını anlatıyor. Kitapta Türkiye’nin sosyal durumlarına da değiniliyor. Türkiye’de sosyal bölünmenin çok büyük olduğu, “katı laik bir Türk ile katı dindar bir Türk”ün keyifli bir sohbet yapamayacağı ileri sürülüyor. Bu türden izlenimlerden oluşan “Şehrin Sesleri”, tüm yönleriyle, bir Avrupalının, Hollandalının gözünden, Türkiye’ye bakmasını sağlıyor okuyucunun.? SAYFA 29 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1060