06 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ kalenin dışından neredeyse tüm mahalleler yanar. Bu büyük yangın öncesinde canlı bir yaşamı bulunan şehir, uzun süre eski günlerine geri dönemez. Hakkında hiçbir bilginin bulunmadığı bu yangın, sadece Refik Halid’in kelimelerle çizdiği “canlı tablolarda” kendine yer bulur. Ali Birinci’nin yayına hazırladığı kitap, Refik Halid’in o günler için kaleme aldığı yazılardan oluşuyor. medik konu bırakmamış. Yazarın “hiçbir romanımı bu kadar önemsemedim” dediği yapıt, daha yayımlandığı tarihten itibaren kült bir eser haline gelmiş ve tüm dünyada büyük tartışmalara yol açmış. Kitabın yayımlanmasından kısa bir süre sonra ölen Dostoyevski, tıpkı “Suç ve Ceza”da olduğu gibi bu romanında da insanlığın evrensel sorunlarını ortaya koyuyor. Kaybolan Sevgililere Yollar/ Nadeem Aslam/ Çeviren: Ufuk Boran Kaptan/ Can Yayınları/ 466 s. Nadeem Aslam’ın, Encore Ödülü ve Pasifik Kıyısı Kitap Ödülü’nü kazanmış olan bu romanı İngiltere’nin küçük bir kentinde geçiyor. Romanın kahramanlarından Pakistanlı Jugnu ile sevgilisi Chanda bir gün ortadan kaybolurlar. Beyaz mahallelerinden soyutlanmış kapalı bir çevrede tutunmaya çalışan Pakistanlılar arasında sevgililerle ilgili dedikodular yayılır ve karlı bir kış günü Chanda’nın erkek kardeşleri cinayet suçlamasıyla tutuklanır. Tutuklanmayı izleyen on iki aylık süreci aktaran “Kaybolan Sevgililere Yollar”, kültürler, cemaatler, milliyetler ve dinlerin kesişme noktasındaki bir ailenin acılarını, şiirsel bir dille anlatıyor. Güzel Bir Kız/ Joyce Carol Oates/ Çeviren: Merve Sevtap Ilgın/ Siren Yayınları/ 194 s. Sıradan yaşamların ardındaki karanlık mecralara yönelik ilgisiyle tanınan ve Amerikan edebiyatının önemli seslerinden biri olan Joyce Carol Oates, “Güzel Bir Kız”da artık peri masallarına inanmayanlara çağın gerçeklerini yansıtan modern bir masal anlatıyor. Para kaygısıyla yaşamda savrulanlardan, parayla her istediğini yaptıranların dünyasında; kirli yalanlara, kırık umutlara ve hayatın acımasızlığı karşısında zarlardan medet ummaya dair gotik unsurlarla bezeli bir roman olan “Güzel Bir Kız”ı, Merve Sevtap Ilgın Türkçeye kazandırmış. Yüz Aşk Sonesi/ Pablo Neruda/ Çeviren: Adnan Özer/ Kırmızı Yayınları/ 226 s. Elimde iki anahtar tutuyorum sanki:/ Biri sevmek seni, öbürü sevmemek,/ biri mutluluk,/ mutsuzluk; bir yazgı ihtimali öbürü./ İki ihtimali var aşkımın seni severken./ Bundandır seni sevmediğim zaman da sevmek,/ bundandır seni sevdiğim zaman da sevmek.” Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, dünyaca ünlü Şilili şair Pablo Neruda’nın “Yüz Aşk Sonesi”, Adnan Özer çevirisiyle okuyucuların karşısına çıkıyor. 27 Mayıs Bakanlar Kurulu Tutanakları/ Hazırlayan: Cemil Koçak/ Yapı Kredi Yayınları/ 1232 s. Türk siyasi tarihinin yakın dönemine dair yayımlanabilen pek az sayıdaki belgeye Cemil Koçak’ın bu çalışmasıyla bir yanısı daha eklendi. Bu çalış mayla 2 Haziran 1960 ve 16 Kasım 1961 tarihleri arasındaki yüz yirmi üç Bakanlar Kurulu tutanağından ulaşılabilen yüz on biri kısaltılmadan ve hiçbir sansüre uğratılmadan okuyucuya sunuluyor. Cemil Koçak’ın iki cilt halinde yayına hazırladığı kitap, yakın sönem siyasi tarihine açılan önemli bir kapı niteliğinde. Raffaello,Van Gogh, Klimt, Michelangelo/ Eugéne Müntz/ Çeviren: Begüm Kavulmaz, Betül Kadıoğlu, Esin Eşkinat/ Yapı Kredi Yayınları/ 256 s. Yapı Kredi Yayınları’nın Sanat Kitapları Dizisi, usta sanatçıları anlatan dört yeni kitapla okuyucularıyla buluşmaya devam ediyor. Batı resminin usta sanatçılarına ilgi duyanlar kadar sanatla yeni tanışanlar için de hazırlanan bu kitaplar, ressamları anlatan ayrıntılı metinleri ve yüksek kaliteli baskılarıyla kütüphanelerin baş köşesinde yer almayı hedefliyor. Rönesansın büyük ismi Leonardo da Vinci, ölümünden 400 yıl sonra Dışavurumcu akım ve Gerçeküstücülüğü hâlâ etkileyen Bosch, sanata yepyeni bir yol açan Cézanne ve resim tarihinde çığır açan izlenimci akımın temsilcilerinden Renoir’yı anlatan dört kitapla başlayan seri, Avusturyalı usta sembolist ressam Klimt, İtalyan Rönesansının dev ressam ve heykeltıraşı Michelangelo, Rönesans’ın diğer bir önemli ustası ressam ve mimar Raffaello ile İzlenimcilik akımının dünyaca ünlü öncüsü Van Gogh’u anlatan kitaplarla büyüyor. Kitapların özenli metinleri bu büyük ustaların bilinmeyen yönlerini detaylı bir biçimde anlatırken renkli resimler sanatçıların eserlerini büyüteç altına alınmış gibi bütün detaylarıyla gözler önüne seriyor. Modern Mimarlık ve Şehircilik Tarihi/ Michel Ragon/ Çeviren: Murat Aykaç Erginöz/ Kabalcı Yayınevi/ 780 s. On üç yıllık bir çalışmanın ürünü olan “Modern Mimarlık ve Şehircilik Tarihi”, tarih, teknoloji, sosyoloji ve estetik gibi alanların iç içe girdiği çetrefil bir konuda, yaklaşık iki asırlık bir zaman dilimini kuşatan bir sentez sunuyor. Yazar Michel Ragon, sanayi devrimi öncesinde bir düzenleme sanatı olan şehirciliğin geçirdiği dönüşümleri, şehirli işçi sınıfının doğuşu ve konut sorunlarını ele alıyor; modern şehirciliğin, sanayi uygarlığıyla birlikte gelen büyüme krizine bir çözüm üretme çabası içerisinde nasıl şekillendiğini anlatıyor. Mimarlık ile şehirciliğin birbirinden ayrılamayacağı kanısıyla kaleme alınan kitap, metal, betonarme gibi yeni yapı malzemelerinin ¥ kullanımıyla ortaya çıkan yeni estetik ve mimari CUMHURİYET KİTAP SAYI 1060 Karl Marx, Evrensel Zihin/ Jacques Attali/ Çev.: Martı Şahin, Melike Işık Durmaz/ Turkuvaz Kitap/ 432 s. Bu kitap, genç Alman sürgünün bütün insanlık tarihinin dini metinlerden sonra en çok okunan eserini otuz yıldan kısa bir zamanda nasıl yazdığını anlatırken, Karl Marx’ın düşünce ve eylem dünyasını, gündelik yaşamını, parayla, çalışma hayatıyla, kadınlarla kendine özgü ilişkisini de incelikli bir dille ortaya koyuyor. Bütün bir Marx ailesinin serüvenini, yaşadıkları yoksulluğu, ama kültürden, seçkinlikten yana tavizsiz hayatlarını, bohem ve entelektüel bir dünyayı da gözler önüne seriyor. Bu biyografinin diğerlerinden farkı ise, Jacques Attali’nin Marx’ı “Marxist” olmayan bir bakışla ele alması. On Dokuzuncu Asır Biterken İstanbul’un Saltanatlı Günleri/ Georgina Adelaide Müller/ Çeviren: Hamdiye Betül Kara/ Dergâh Yayınları/ 140 s. Alman asıllı İngiliz filoloğu ve oryantalisti Max Müller ve eşi Georgina Adelaide Müller tarafından kaleme alınan toplam on altı mektuptan oluşan ve “On Dokuzuncu Asır Biterken İstanbul’un Saltanatlı Günleri” adıyla ilk kez Türkçeye tercüme edilen yapıt, okuyucunun o günlere Batı’nın gözüyle bakabilmesini sağlayan bir çalışma. Din, arkeoloji ve siyasete dair toplam dört mektup, konuların uzmanı Max Müller; mesire yerleri, resmi törenler; Türk kadını gibi konuları içeren mektuplar ise Georgina Adelaide Müller tarafından kaleme alınmış. Hece Taşı/ Osman Derin/ E Yayınları/ 128 s. Osman Derin, daha önce yayımlanan “Kerahat Vakti” adlı şiir kitabından sonra “Hece Taşı” adlı ikinci kitabıyla okurlarının karşısına tekrar çıkıyor. Halk edebiyatı tarzında yazan ve Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan gibi halk ozanlarının takipçisi olduğunu gerek söyleyişi gerekse de dizelerinde dile getiren Derin, aynı zamanda kendini okuyucularına Deruni mahlasıyla tanıtıyor. Karamazov Kardeşler/ Fyodor Dostoyevski/ Çeviren: Ayşe Hacıhasanoğlu/ Can Yayınları/ 1072 s. “Karamazov Kardeşler”, edebiyat tarihinde çok az romana nasip olmuş bir üne sahip. Klasik Rus edebiyatının dev yazarı Dostoyevski’nin bu son romanı, Rusya’nın ruhunu simgeleyen temsilcileriyle Karamazov ailesine odaklanmış, ama girmedik alan, değinSAYFA 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle