05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Y 20. yüzyılın en parlak yazarlarından Isaiah Berlin’in bugüne kadar üç kitabı yayımlandı Türkçede. ‘Romantikliğin Kökleri’, ‘Kirpi ile Tilki’, bir de ‘Isaiah Berlin’le Konuşmalar’. Berlin’in ‘Karl Marx: Yaşamı ve Çevresi’ başlıklı kitabı ise yaşamöyküsü türünün klasikleri arasında ve çevrilmeyi bekliyor. eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER [email protected] Karl Marx’a benzersiz bir yaklaşım smen daha önceden anılmaya başlasa da, cismen geçen yılın güz başlarında kendini gösteren küresel ekonomik bunalım, kitap okurlarında da kimi etkiler uyandırmıştı. Burada, okurların giderek daha az kitap almak zorunda kalmalarından söz etmiyorum. Kapitalizmin, tarihindeki en büyük bunalımlarından birini yaşadığı bir dönemde, akılların yeniden, uzunca bir süredir nerdeyse/sanki unutulmuş olan Marxçı düşünceye, Karl Marx’ın yapıtlarına yönelmesinden; giderek, bu alandaki kitapların satışında yeniden bir yükseliş yaşanmasından söz ediyorum. Örneğin, ekonomik bunalımın patlak vermesini izleyen günlerde, ABD’de Marx’ın Kapital’inin satışlarında hiç de azımsanmayacak bir artış görülmüştü. Bizde de, aynı günlerde, Komünist Manifesto on kadar yayınevi tarafından art arda yayımlanmadı mı? Komünist Manifesto ya da Kapital ya da Marx’ın Türkçedeki çeşitli yapıtlarının satışlarında, 2008 Eylülünden bu yana ne kadar bir artış oldu? Sanırım, bu sorunun yanıtı araştırılmaya değer. Sözünü ettiğim kitapları yayımlayan yayınevlerinden alınacak “sağlıklı” sonuçlar, önceki dönemlerin sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, ortaya çarpıcı bir görünüm çıkabilir. Bu bir araştırma konusu. Ben bugün Marx’ın en özgün yaşamöykülerinden birinden söz etmek istiyorum, İngiliz felsefeci ve düşünce tarihçisi Isaiah Berlin’in (19091997) henüz Türkçede yayımlanmamış olan Karl Marx: His Life and Environment (Karl Marx: Yaşamı ve Çevresi) adlı kitabından. Ama dilerseniz, ilkin, denemeleriyle edebiyat eleştirisi ve siyaset felsefesi alanlarında 20. yüzyılın en derin ve parlak yazarları arasında sayabileceğimiz Isaiah Berlin’in dilimize çevrilmiş iki kitabını anımsatayım. Bir de, kuşkusuz, yine Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkmış olan Isaiah Berlin’le Konuşmalar’ı unutmadan… Yaşamöyküsünü kaleme alan Michael Ignatieff’in “Gündüzleri akıldışılığı gezip tozan, geceleri ise akılcı duvarının gerisi İ İngiliz felsefeci ve düşünce tarihçisi Isaiah Berlin (19091997). Aşağıda Corpus Chiristi College’deki odasında (1932). ne dönen bir akılcı…” diye tanımladığı Berlin’in Romantikliğin Kökleri adlı kitabı, Yapı Kredi Yayınları’nın Cogito dizisinden çıkmıştı. Yanılmıyorsam tükenmiş bulunan bu kitap, Berlin’in, 1965 yılında Washington’daki Ulusal Sanat Galerisi’nde “romantikliğin kökleri” üstüne verdiği konferansların metinlerinden oluşuyordu. Berlin, bu konferanslarda, romantizmi tanımlamaya kalkışmaktan çok, romantizmin ya da en azından onun büründüğü kuşamların bazılarında yansıyan devrimi irdelemeye yöneliyordu: “Bu devrimin, Batı’nın yaşamındaki tüm değişikliklerin en derini ve en kalıcısı olduğunu, etkileri tartışılmayan üç büyük devrimden, İngiltere’deki endüstriyel, Fransa’daki siyasal, Rusya’daki toplumsal ve ekonomik devrimlerden daha az kapsamlı olmadığını göstermeyi umuyorum.” Batı, özellikle de İngiliz edebiyatının en önemli akımlarından birine bambaşka bir yaklaşım getiren Romantikliğin Kökleri keşke yeniden basılabilse. Isaiah Berlin’in bizde yayımlanmış olan bir başka yapıtı da, Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan Kirpi ile Tilki. Bu kitap, Berlin’in makalelerinden bir seçki. Kitaba adını veren “Kirpi ile Tilki” başlıklı deneme, 1951’de yayımlanmış, ardından 1953’te ayrı bir kitap olarak basılmış, daha sonra da Berlin’in Russian Thinkers (Rus Düşünürleri) adlı kitabında yer almıştı. Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan Kirpi ile Tilki, bu ünlü denemenin yanı sıra yaza rın çeşitli yazılarından bir seçkiyi içeriyor. Berlin, “Kirpi ile Tilki” denemesinde, Eski Yunan ozanlarından Arkhilokhos’a yakıştırılan bir sözden yola çıkıyor: “Tilki pek çok bilir, ama kirpi tek bir büyük şey bilir.” Bu düşüncenin yansımalarını Platon’dan James Joyce’a çok değişik düşünür ve yazarlarda arayan Berlin, edebiyat eleştirisinde bir başyapıt sayılan bu denemede, giderek Lev Tolstoy’u ele alıyor; Tolstoy’un kişiliğindeki birbirine aykırı öğeleri, onun araştırmacılar tarafından daha önce göz ardı edilen tarih kuramlarını, özellikle de Savaş ve Barış adlı romanında ortaya koyduğu tarih kuramını çözümleyerek inceliyor. Ama, denilebilir ki, Berlin’in düşünce tarihine bakışındaki en çarpıcı yaklaşımlardan biri, yine bu kitaptaki denemelerden birinde çıkıyor karşımıza: “Hiçbir şey bireylere ya da gruplara (ya da kavimlere ya da devletlere ya ra milletlere ya da kiliselere) tek hakikate sahip oldukları inancından daha büyük zarar veremez: Özellikle nasıl yaşanacağına, ne olunacağına ve ne yapılacağına dair tek hakikate sahip olduğuna inananlara göre farklı olanlar hatalı değildir, onlar hain ya da delidir; ya kısıtlanmaları ya da bastırılmaları gerekmektedir. Sadece kendinin haklı olduğunu, hakikati gören sihirli bir göze sahip olduğunu ve sana katılmayan diğerlerinin haksız olduğunu düşünmek korkunç ve tehlikeli bir kibirdir…” Berlin’in Karl Marx kitabına gelince. İlk kez 1939 yılında yayımlanmış, demek Berlin otuz yaşındayken. Daha da önemlisi, sosyalizmin babasının derinlikli bir portresini sunan bu yaşamöyküsü, Berlin’in ilk kitabı. Kitaba, 1995’te kapsamlı bir önsöz yazan Alan Ryan, Berlin’in o günlerde Oxford ve Londra’da çoktandır yetenekli bir genç felsefeci olarak tanındığını, ama sonraki yıllarda okurlarını büyüleyecek bir düşünce tarihçisi olarak ustalığını ilk kez bu kitapta ortaya koyduğunu vurguluyor. Ryan’ın önsözü, Berlin’in “Marx portresi”nin, bu konuda yazılmış çok sayıda kitaba karşın, neden kendi alanında bir klasik olduğunu anlatıyor. Karl Marx: Yaşamı ve Çevresi, Marx’ın yaşamını, etkilendiği düşünürleri, siyasal düşüncesi ve kuramını hem tarihsel olarak yerli yerine oturtarak, hem de eleştirel bir yaklaşımla ele alıyor. “Tek bir hakikat” olarak değil. Buna karşılık, Isaiah Berlin, Marx’ı on dokuzuncu yüzyılın en etkileyici toplumsal düşünürlerinden biri olarak ayrıntılı bir biçimde anlatırken, Marx’ın yapıtlarını kaleme aldığı toplumsal ve siyasal ortamı parlak bir biçemle gözler önüne seriyor. ? SAYFA 6 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle