22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hippokrates’ten ‘Gülmeye ve Deliliğe Dair’ Felsefece gülüş Gülmeye ve Deliliğe Dair isimli eseri, Hippokrates’in halkın çağrısı üzerine gittiği Abdera’da Demokritos’un gülüşü ve delilik üzerine kimi incelemeleri, soruşturmaları ve bilgelik ile kahkaha bileşimine ilişkin görüşlerini içeriyor. Ë Ali BULUNMAZ ülmekle delilik arasında bir ilişki ya da ilişkisizlik var mı? Günümüzün toplumsal ilişki sistemi, gülmeyi kimi zaman delilikle eşdeğer tutup kapatmaya, delilik gibi hapsedip “tedavi” etmeye yönelmiştir. Peki, gülmek bilgeliğin işareti olabilir mi? Gerçi bilgelik ile delilik arasında yakınlık kuranlar da yok değil. O halde ne yapmalı? Gülmeyi ve bilgeliği delilikle bir araya getirip, kapalı kapılar ardına mı gizlemeli yoksa bunları felsefi bir soruşturmayla incelemeli mi? Hippokrates, ikinci yolu seçiyor. ESERİN NELİĞİ Hippokrates’in mektuplarından oluşan Gülmeye ve Deliliğe Dair adlı metin, birkaç temel unsur üzerinde yükseliyor. Hippokrates mektuplarında felsefe, tıp, botanik ve ahlakla ilgili görüşleriyle buluşturuyor okuru. Bunları sorularla tamamlıyor. Bir başka özellik, mektupların otoriteye alaycı yaklaşımı içermesidir. Yerginin önemli bir alana sahip olduğu düşünüldüğünde, yurttaşlar için özgürlük istenmesi de atlanmaması gereken bir gerçektir. Son özellik, Hippokrates’in mektuplarının var olan sistemi sarsıcı olmasıdır. Yaratılmış sahteliği kırma amacı hep hissettirilmektedir. Mektuplar önemli bir iddia sunar: Bilgi (episteme) veya kanaat (doxa) delilikten bihaberdir. Hippokrates bu noktada şüpheyi gündeme getirir. Mektuplarda geçişe de yer verilir: “Tek bir kişinin deliliğinden ortak deliliğe ve hekimin yetkinliğinden filozofun yetkinliğine geçiş”; daha somut söylemek gerekirse, “Hippokrates’in Helleborus’undan (: Antik dünyada deliliği iyileştirdiğine inanılan bir ot) Demokritos’un kahkahasına geçiş” (s. 16). Hippokrates, tartışmayı başlatırken konuya iki temel soruyla girer: “Deli kim?” ve “delilik ile sağlığı birbirinden ayıracak yetkili yargıç ya da hakem kim?” (s. 17). HİPPOKRATES’İ NASIL BİLİRSİNİZ? Mektuplara geçmeden önce, metni daha iyi anlamlandırmak açısından Hippokrates’in kim olduğuna ve neler yapmaya çabaladığına dair kısa bir bilgi vermek yerinde olabilir. MÖ 460337 yılları arasında SAYFA 8 G yaşayan Yunanlı hekim Hippokrates, zamanının büyücülük ve yanlış inançlarla örülü tıp bilgilerine, bugün geçerliliğini yitiren yeni görüşler getirmiştir. Bu nedenle “tıbbın babası” olarak nitelendirilir. Zamanının büyük filozofları Gorgias ve Demokritos’un yanında eğitim görmüş; Aforizmalar adlı kitabı, 20. yüzyıl sonuna dek tıp klasiği olarak kalmıştır. Hippokrates’in, dönemi için devrim sayılabilecek görüşlerinin temelinde insan vücuduna ilişkin belirlemeler yer alır: Vücut, doğal bir ateşle ısınmaktadır, ısı kaybı ise ölüme yol açar. Söz konusu ısının kaynağı ise kalptir. Hippokrates’e göre insan vücudunda bulunan dört sıvı; kan, sümüksü sıvı, kara safra ve beyaz safra uygun oranda karışmıştır, bu sıvıların karışımında meydana gelen dengesizlik hastalıklara yol açar. Hippokrates’e ilişkin bilgilerin ana kaynağı Platon’dur. Platon’un Protagoras isimli yapıtında “Koslu Asklepiades” olarak söz ettiği Hippokrates’i, Phaidros adlı eserinde “tıbba felsefi bir yaklaşım getiren kişi” biçiminde niteler. O ünlü yemininde tıptan tekhne ya da sanat olarak bahseden Hippokrates, insanda, doğada başka alanlarda bulunabilecek olan her şeyin ötesinde başka bir şey daha gördüğünü ifade eder. Bu doğrultudan bakıldığında Hippokrates’in yemininin, insanın fiziksel yanına olduğu kadar, ahlaki yanına verdiği önem de rahatlıkla görülebilir. ÖTEKİ İSİMLER Hippokrates’in mektuplarında geçen, daha doğrusu mektuplaştığı isimleri de kısaca tanıtmak gerekebilir. Bunların ilki ve merkezde yer alan Demokritos, Abdera’da MÖ. 460’larda doğmuş ve yine aynı kentte MÖ 370’lerde ölmüştür. Diogenes Laertios’a göre Demokritos, “felsefenin beş dalında yarışan bir atlet” gibidir: “Fizik ve ahlak alanlarından başka, matematik, temel eğitim ve sanat konularıyla da ilgilenir” (1). Evren görüşünün temelinde atomist teori yatan Demokritos için “evrenin ana ilkesi atomlardır; dünyalar sonsuzdur, hiçbir şey yoktan var olmaz ve yoklukta yok olmaz, atomların hareketi ateş, hava, su ve toprak gibi Hippokrates Yemini’nin el yazması oluşumları orta(12. yüzyıl). ya çıkarır” (2). DEMOKRİTOS GÜLÜŞÜ Hippokrates, erdem fazlalığının zararı olmadığını belirtirken, “bilgi bolluğunun hastalık sayılmasına, buna karar verenlerin cehaletinin yol açtığını” vurgular (s. 43). Buradaki gerekçesi ise insanların, kendi sahip olamadıkları şeyin başkalarında bol bulunmasının gereksiz olduğunu düşünmeleridir. Bir diğer deyişle Hippokrates, Bir diğer gerçekte Demokritos’un aklının isim ise Phihasara uğramadığını; bunun, inlopoisanların kanaati olduğuna inanır. men’dir. MÖ Aynı zamanda ifade etmeye çaba252 civarında ladığı, Demokritos’un “kendini Megalopoçok üst dereceden felsefi bir kolis’te doğan, nuya verdiği”dir (s. 58). Bu duMÖ 183 yılınrumda Demokritos’un hali, patoda Messina’da lojik bir olay değil; ilhamın ona ölen Philopoiverdiği düşünme ve çalışma aşkımen, döneminin dır. ünlü bir askeridir. Hippokrates, Demokritos’la Mektuplaştığı Dionu Hippokrates Yemini’nin taş karşılaşmasında onu, yoğun bir tablete yazılı biçimi. sios ve Damagates de, biçimde yazarken bulur ve ne Hippoktares’in dostlarındandır. üzerine yazdığını sorduğunda şu yanıtı alır: “Deliliğe dair yazıyorum” (s. 61). MEKTUPLAR Demokritos’un karalamaları, bunun inHippokrates’i ve mektuplaştığı isimsanın başına nasıl geldiği ve nasıl yatıştıleri kısaca böyle tanıttıktan sonra, eseri rılabileceğine ilişkindir. oluşturan mektupların içeriği konusunHippokrates’in dikkatini çeken şey, da bir kazıya girişilebilir. İlki, Abdera Demokritos’un iyi veya kötü her şeye halkı ve senatosundan Hippokrates’e aynı tepkiyi vermesidir: Bir başka deyişgönderilen mektuptur. Burada söze Dele, gülmesidir. Bu gülüşü Demokritos mokritos’un delice neşesinden başlanır şöyle açıklar: ve onun kendisine ilişkin anıları unut“Ben tek bir nesneye; delilikle dolu, ması vurgulanır: “Demokritos, küçükdüzgün eserden yoksun (…) arzularının büyük her şeyde gülünecek bir şeyler ölçüsüzlüğü nedeniyle dünyanın uçlarıbularak ve hayatın tümünün bir hiçten na ve derin çukurlarına varana kadar ibaret olduğunu düşünerek, gece günher yerde macera arayan (…) düşünmedüz uyanık kalıyor” (s. 30). mek için hep daha fazlasına sahip olAbderalıların mektubu, Hippokramak adına çırpınan insana gülüyorum” tes’e bir çağrı niteliğindedir. Demokri(s. 6364). tos’un ruhsal bir dengesizlik içinde olNeden güldüğünü anlatırken, Demoduğunu düşünürler ve tedavi olması gekritos şunları ekler: “Benim gülüşümün rektiğine inanırlar. Abderalılar, “yaşamıhedefi kötülüklerinin, cimriliklerinin, mız deliliğin kucağına düştü” derken doymazlıklarının, kinlerinin, kurdukları bunu kasteder (s. 32). Demokritos’u tetuzakların, fesatlarının, hasetlerinin kedavi etmenin, kenti tedavi etmek oldufaretini ödemeye mahkum ettiğim sağğunu savlarlar. İnsanları doğanın eseri duyudan yoksun insanlardır” (s. 67). biçiminde gören Hippokrates, AbderaHippokrates’in Gülmeye ve Deliliğe lılara verdiği yanıtta “kendisini çağıraDair adlı eserini oluşturan ve yirmi yüznın doğa olduğunu” ifade eder; dolayıyıllık sürede, sanatçı ve yazarlara ilham sıyla, “hastalığı” doğa yardımıyla tedavi veren, psikiyatrları etkileyen mektuplar, etmeye yönelmek gerektiğini belirtir. merkezde yer alan Demokritos’un ince alayıyla da dikkat çeker. BİLGE VE “DELİ” Onun yapmaya gayret ettiği şey, insanın kusurları, kaygıları ile talihsizlikleriHippokrates, Demokritos’un “rahatne ve bunları bilmeye yönelik felsefece sızlığı” ile ilgili olarak, “delilikten öte bir sevinci ortaya çıkarmaktır. bir durum” saptamasını yapar. Kimileri bunun bir mania hali olduğuna inanır. Hippokrates’in mektuplarıyla söyleMania, MÖ 2. yüzyılda hekimler tarameye çalıştığı kısaca şudur: Felsefece fından “ateşle beraber görülen düşünce gülüş (bilge gülüşü), Demokritos’un bildağınıklığı ve alışkanlıklardaki değişikgelerin bilgesi olma konumunu zayıflatlik” şeklinde tanımlanıyordu. Hippomaz, aksine kuvvetlendirir. Bu tür bir krates ise mania’yı “genel anlamda deligülüş, düşünsel bağlamda bir arınmanın lik” bağlamında ele alır. Demokritos’un da habercisidir. ? mania halinde olduğunu savunanlara karşın, o, bunu kabullenmez. Bu anda Gülmeye ve Deliliğe Dair/ HippoHippokrates’in kabul ettiği gerçek, “bilkrates/ Çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay/ geler ve delilerin ikircikli davranışa saAyraç Kitabevi/ 78 s. hip olduğu”dur (s. 39). (1) Diogenes Laertios, Ünlü FilozoflaDemokritos’un yalnızlığından ve inrın Yaşamları ve Öğretileri, Çeviren: sanların içinden çekilişinden bahseden Candan Şentuna, Yapı Kredi Yayınları, Hippokrates, bilgelerin diğer tüm uğra3. Basım, İstanbul, 2007, s. 435. şıların uzağında kalabileceğine dikkat (2) Laertios, a.g.e., s. 438. çeker. CUMHURİYET KİTAP SAYI 991
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle