22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Doğu Perinçek’in ‘Gladyo ve Ergenekon’u üzerine Ergenekon davasının tertipler dizini Ë Sadık USTA Y ıl 2007... Isparta’da bir öğretmen hakkında, öğrencilere “Cumhuriyet’e sahip çık” yazılı tişörtler giydirip Cumhuriyet Mitingi’ne götürdüğü için soruşturma açıldı. 2009... Kadıköy Anadolu Lisesi’nde gizli “Atatürk’ü anma töreni”. 2014... Kemalistler, Makedonya’dan TV yayınına başladı. Makedonya’ya nota verildi. 2015... Florya sahilinde “Atatürk yuvası” ortaya çıkarıldı. 2017... AB, Atatürkçü Düşünce Derneği’ni terör örgütleri listesine aldı. 2020... Atatürkçüler, Toroslar’da kıskaca alındı. Bu bir bilimkurgu filmi değil. Yılmaz Özdil’in 30 Kasım 2007 tarihli Hürriyet’teki köşe yazısı. Ama şimdi bunlar gerçek: Eylül 2007... Emniyet Müdürlüğü, ulusalcılığı terör kapsamına aldı. Temmuz 2008... ADD şubeleri polis tarafından basılarak arandı. Mart 2008... Doğu Perinçek, İlhan Selçuk ve Kemal Alemdaroğlu evleri basılarak gözaltına alındı. Temmuz 2008... Em. Org. Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile ATO Başkanı Sinan Aygün tutuklandı... Ocak 2009... E. Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, E. YÖK başkanı Kemal Gürüz, E. Orgeneral ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, E. Org. Kemal Yavuz ve Prof. Yalçın Küçük terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla gözaltına alındı. Ve 11. dalga... 12.’si de gelecek... İnanmalıyız, çünkü bu operasyonun medya ayağını oluşturan gazeteci bozuntularının bugüne kadar bütün yazdıkları bir bir gerçekleşti... Ergenekon davası kapsamında gözaltına alınan Doğu Perinçek, 40 yıllık birikimini, tanıklıklarını yansıttığı bu kitapta, Gladyo’yu yalnız açık ve gizli iktidarıyla değil, kanlı tertipleriyle, işkencehaneleriyle, yargılamalarıyla, psikolojik savaşıyla anlatıyor. Ergenekon’un bir tertipten ibaret olduğunu yazan kitapta, Perinçek’in Emniyet ve Savcılık ifadelerinin tam metinleri de yer alıyor. medir.” gütlen Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD’nin egemen güçleri, küreselleşmeyi gerçekleştirebilmek için önlerine milli devletleri yıkma ve bu devletlere ait güçlü orduları tasfiye etme planını koydular. Bu aynı zamanda 24 ülkenin mevcut sınırlarını değiştirmeyi hedefleyen Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Bu projenin ekonomik, siyasi ve ideolojik boyutları bulunmaktadır. Uygulayıcıları ise bugün Türkiye devletinin en tepesindedir. Perinçek Gladyo’yu bu perspektifle yeniden tarif etmiş: “Gladyo, ABD’nin NATO ülkelerini denetleme örgütüdür. Gladyo, yasadışıdır. NATO’nun... Gizli Hukuku’na göre çalışır. Gladyo, basit bir operasyon merkezi değil, ülkenin ekonomisinden güvenliğine, eğitim ve kültüründen dış politikasına kadar yön veren hükümet merkezidir. Gladyo, aynı zamanda NATO üyesi ülkelerin ordularını denetleme ve hizaya getirme aracıdır. Gladyo, hükümetin çekirdeğinden, MİT içindeki CIAMOSSAD kliğinden, güvenlik kuvvetleri içindeki ABD güdümlü bazı üst düzey görevlilerden, ülke ekonomisini elinde tutan holding sahiplerinden, sistemin tepelerindeki mafya, tarikat ve cemaat liderlerinden ve bazı etkin medya patronlarından oluşur. Gladyo’ya karşı mücadele, bir iktidar mücadelesidir... ABD ve NATO’ya olan bağlardan kurtulma mücadelesidir.” Ergenekon tertibi aslında Tuncay Güney’in ifadelerine dayandırılmaktadır. MİT’in bir süre önce yaptığı açıklamaya göre Tuncay Güney Eski MİT KontrTerör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün hesabına çalışmıştır. Fakat “bu şahsiyet, dört taraflı ilişkiler ağı içinde, Tuğg. Veli Küçük’ün 30 Ağustos 2000’de emekliye ayrılmasından çok önce Fethullahçı Gladyo merkezli Ergenekon tertibinin içine” alınmıştır. Tertibin geriye doğru izi en son CIA’ya varmaktadır. Amaç Türk ordusunu yıpratmak ve ulusalcı güçleri tasfiye ederek, Türkiye’nin parçalanmasına giden süreci başlatmaktır. Bunu Perinçek şöyle açıklıyor: “Ergenekon Yeniden Yapılanma” denen “Temel Belge”nin üzerindeki tarih, 29 Ekim 1999. (...) Bu tarih, aynı zamanda tertibin kurgulanışını ve uygulanışını da belirtmektedir. İddianame’ye göre, “Ergenekon Yeniden Yapılanma” belgesini “Veli Küçük’ün talimatı ile Doğu Perinçek, Hasan Yalçın, Deniz Bilge, E. Alb. Suphi Karaman Bilecik’te hazırlıyorlar. Oysa Tuncay Güney’e ait Mülakat’ta ne “Veli Küçük’ün talimatı”ndan söz ediliyor, ne de belgenin “Bilecik’te hazırlandığı”ndan! Polis ve Savcılar İddianame’yi yazarken, Mülakat’ta olmayan uydurmalar imal etmişler... Savcılar, İP yöneticilerinin listesine göre suç imal ediyorlar. 2001’de Suphi Karaman ve Hasan Yalçın, 2008’de Nusret Senem, Ferit İlsever ve diğer yöneticiler. GLADYO NEDİR? Şimdi gözler Silivri’de süren Ergenekon davasına çevrildi. Davanın önemli sanıklarından biri olan Doğu Perinçek, Gladyo ve Ergenekon Tertibi başlıklı kitabıyla iddianameye yanıt veriyor. Kitapta ayrıca Perinçek’in polis ve savcılıktaki sorgu ifadeleri de yer alıyor. Perinçek kitabın birinci bölümünde Gladyo’nun ne olduğunu, Gladyo’nun Türkiye tarihçesini ve 1998 yılından başlayarak Ergenekon davasına giden süreci belgeleriyle anlatıyor. Kitap bu bakımdan bir başvuru kitabıdır. Kitabı 40 yıllık bir birikimin sonucunda yazdığını belirten Perinçek, Gladyo’yu, 12 Mart darbesinin işkencehane ve hapishanelerinde öğrendiklerini aktarıyor. Yani bu birikimin kökleri; 1980 darbesinin işkencehanelerine, Özal ve Çiller’in ‘Özel Örgüt’üne, Susurlukçuların suikast ve komplolarına ve en son olarak da BOP eşbaşkanı Erdoğan hükümetinin icraatlarına karşı yürütülen mücadelelerde yatıyor. Perinçek’e göre Gladyo’ya verilen: “Kontrgerilla adı, olayın özünü vermiyor; akıllara daha çok birtakım tertipler, cinayet ve işkenceler getiriyor. Oysa, söz konusu olan, görünürde hükümeti yönlendiren, ülkeyi denetleyen bir gizli örCUMHURİYET KİTAP SAYI 991 Öz’ün bulunuş hikâyesi var: O kanunsuzlukları yapabilecek savcının bulunması kolay olmamıştır. Anlatılanlara göre, Danıştay suikastından beri Ergenekon tertibini yürütecek bir savcı aranıyordu. Olaydan hemen sonra Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı sıfatıyla Emniyet ve MİT yöneticilerini topluyor. İsmet Berkan’ın yazdığına göre, Abdullah Gül, şu “açık talimatı” veriyor: “Bana anlattıklarınızı delillendirip savcıya da anlatın, hepsi yakalansın, yargılansın.” Gerisi malum... Uydurma bir “şema” var! Fethullahçı Gladyo’nun uydurduğu “istihbari bağlantılar” var. Ancak delil yok! İşte o delilleri imal etme talimatını Abdullah Gül veriyor. Ancak talimat aynı zamanda savcı bulmayı da içeriyor. Fethullahçı “güvenlik yetkilileri” gazeteci Murat Yetkin’e “savcı bulunamıyor” diye yakınıyorlar. O “savcı” da bulunuyor. İsmet Berkan’dan dinleyelim: “Nasıl olduysa İstanbul’da Zekeriya Öz isimli bir savcı bulundu. (…) Bütün bunların 2003 sonu 2004 başında yaşanan darbe girişimleriyle bağını keşfetti.” Darbe 2003, 2004’te! Oysa Danıştay suikastı 2006’da. Bağlantıyı “keşfeden” savcının yeteneği işte burada. Ancak darbe girişimi iki yıl öncesinde kalmış. Suçlanan komutanlar, Org. Yalman, Org. Eruygur, Org. Fırtına, Org. Tolon hepsi emekli olmuş. Mantık yok. Ama Fethullahçı Gladyo’nun kurguları yargı önüne getirme cüreti var. Bununla da yetinilmiyor. İddianameye arama tutanaklarında bulunmayan sahte belgeler de ekleniyor. Dava dosyasına eklenen “Ege Ordusu”, “Çiğli Ana Jet Üssü”, “NATO Karargâhı”, “Yargıtay Krokisi”, “Org. Büyükanıt’ın Balıkesir Gezisi”, “Karargâh Evleri” gibi esrarengiz belgeler bunların birkaçıdır. ERGENEKON TERTİBİNİN AMACI Perinçek, Gladyo’ya karşı yürütülen “ARANAN SAVCI” NASIL mücadelenin tarihini şöyle ifade ediyor: BULUNDU “Türkiye’nin 1945 sonrasına baktığımız zaman, ABD’ye karşı mücadele, GladBir de Ergenekon savcısı Zekeriya yo’ya karşı mücadele ekseninde yürümüştür. Bu gerçeğin üzerinden atlayan muhalifler, her zaman sistemin himayesine mazhar olmuşlar; oku Gladyo hedefine yollayanlar ise sistemin şiddet ve zulmüyle boğuşmuşlardır. Bu nedenle Gladyo’ya karşı biricik cepheden tavır, Kemalist Devrim Mevzisinde konumlanmaktır. Gladyo’nun kökünü kazıyacak olan program, Kemalist Devrimi tamamlama programıdır.” Perinçek’e göre Gladyo, 1990’ların ortasından itibaren “hizadan çıkan” Türk Ordusu’na karşı bir dizi tertip ve komploya başvurdu. Ergenekon tertibi bunun bir devamıdır ve aslında bu tertip, Haziran 1998 “Mutabakatı”yla başlamıştır. Bu tertibin bir CIA, bir de Türkiye ayağı vardır. Eski MİT KontrTerör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, Fehmi Koru, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül gibi şahsiyetler Türkiye Perinçek, ‘Ergenekon İddanamesi’nin kendisinin büyük bir suçun belgesi’ olduğunu söylüyor. ayağının önemli aktörleridir. GLADYO’NUN CİNAYETLERİ TSK’YE YIKILIYOR Perinçek, “Ergenekon İddianamesi’nin kendisinin büyük bir suçun belgesi” olduğunu belirtiyor: “Türkiye’de geçmişte ne kadar Gladyo suçu işlenmişse, bunların hepsi Türk Ordusu’na yıkılmaktadır. Eşref Bitlis ve Uğur Mumcu suikastlarından Danıştay ve Hrant Dink suikastlarına kadar CIA patentli ne kadar suç varsa, hepsinin Atatürkçülük, yurtseverlik adına işlendiği ileri sürülmektedir. Bütün bunlar CIA’nın tipik psikolojik savaş yöntemleridir.” Peki, iddianamede ileri sürülen eylemler’in kanıtları gösterilmiş midir? “Suç denen eylemlerin tarihleri belli değil. Suç yüklenenler arasında fikir ve örgüt bağı yok, ilişki yok, astüst ilişkisi, ortak ruh ve disiplin yok. Suç örgütünün kuruluşu, organları, yönetimi belli değil. Örgüt yok!” İşte büyük bir tantanayla sunulan Ergenekon davasının tertipler dizini ve karmaşık çehresi. ? Gladyo ve Ergenekon/ Doğu Perinçek/ Kaynak Yayınları/ 344 s. SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle