Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
...KISA KISA... Ë Yusuf IŞIK Sora Sora Sosyal Demokrasi riz dünyada yeni çözüm arayışlarını gündeme getiriyor, neoliberalizm sarsılıyor, sosyal demokrasinin yeni bir nefes ve çözümler bularak yeniden güç kazanması beklentisi yoğunlaşıyor. Türkiye’de dünya krizi çerçevesinin ötesinde sürdürülebilir eşitlikçi bir ekonomik ve sosyal gelişmenin ve bunlar için gerekli politik sürecinin tam olarak nasıl sağlanıp pekiştirileceği konusunda soru ve arayışların toplumun geniş bir kesiminin gündemindeki yeri daha yukarılara çıkıyor. Türkiye’de sosyal demokrat seçeneğin belirsiz ve etkisiz kaldığı ve bunun sorunları, kaygıları ve tehlikeleri arttırdığı kanısı yaygınlaşıyor. Sosyal demokrat seçeneğin belirginleşip etkinleşmesi, değişim ve yenilenmeye set çekmeyen bir siyasi yapıya kavuşması ihtiyacı derinleşiyor. Bu ortamda Aydın Cıngı’nın “Sora Sora Sosyal Demokrasi” kitabı, zamanlamasının yanı sıra, bu konuda zihinlerde yer alan soruların önemli bir bölümüne yanıt sunmayı amaçlayan yapısı, yansıttığı içten kişisel tavır ve temel sorulara yanıtlar çerçevesindeki kıvrak ve akıcı üslubuyla konunun ilgilendirdiği geniş kesimlere yarar sağlayacak bir katkı oluşturuyor. Karmaşık boyutlar taşıyan konuları anlaşılabilir bir biçimde anlatıyor. Yerleşik kategorileri aşıp yeni bileşimler sunabiliyor. Siyasi süreçleri irdelerken somut olgulara değiniyor. Bunu yaparken ayrıntılara boğulmuyor. İçindeki yanıt ve görüşlerin tamamına katılınmasa da kitapta ortaya konan bilgi ve yaklaşımlar bu alandaki arayışa yardımcı oluyor. Yazarın belirttiği gibi kriz koşullarının belirsizliği sürüyor ve dünyadaki ve sosyal demokrasi cephesindeki arayışların kısa sürede yeni kapsamlı sonuçlara ulaşması beklenmemeli. Kitapta bu konuda yer alan şu ifadelerin altını çizmekte yarar var: “piyasa mekanizmalarıyla sosyal politikalar arasındaki dengesizliğin bir ölçüde giderilme durumunda kalacağı kuşkusuz”. Daha geniş bir değerlendirmeyi daha sonra yapmak kaydıyla kitabın kapsadığı konulardan birkaçı seçilerek bunlar şöyle özetlenip vurgulanabilir: K GELİŞİM FARKLILIKLARI Aydın Cıngı soysal demokrasinin Batı Avrupa’dakiyle Türkiye’deki gelişimi arasındaki farklılıkları tarihsel bir perspektif içinde ve gerekçeleriyle birlikte ortaya koyduktan sonra ortak yönlerin bugün neden artması gerektiğini güçlü bir biçimde vurguluyor. Genelde Türkiye solunun dünyadan önemli ölçüde kopuk kalmasının ülkemizin gelişmesinin bütünü üzerindeki olumsuz etkisine değiniyor. Sosyal demokrasinin dünyadaki gelişme süreci ile Türkiye’deki durumunu yararlı biçimde ilişkilendirip karşılaştırıyor. Almanya, Fransa, İngiltere, kısmen İspanya gibi ülkelerde sosyal demokrat partilerin yakın geçmişte başarılı ve başarısız bulduğu politika ve yaklaşımlarını gözden geçiriyor. Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin yeni yol haritası Hamburg Programı’nın öneAydın Cıngı mine değiniyor. Teknolojik CUMHURİYET KİTAP SAYI 991 gelişme ve bu gelişmenin ivmesiyle yayılan küreselleşme koşullarında merkeze kayışla birlikte orta sınıfın artan önemini ve bu olgunun sosyal demokrat partiler üzerindeki etkisini vurguluyor. Bu küreselleşme koşullarında bir taraftan dünyadaki toplam ekonomik faaliyetler artarken aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeylerde eşitsizliklerin de büyüdüğünü belirterek bu süreçte sosyal demokrasinin üretken ve eşitlikçi yeni çözümler bulmakta karşılaştığı güçlüklere değiniyor. Bu çerçevede yeni koşullarda ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayacak ve sosyal demokrasinin eşitlikçilik ilkesine sıkı sıkıya bağlı bir sosyal devletin vazgeçilmezliğini savunuyor: “Sol, ekonomide, sürdürülebilir bir büyüme yolunda kurallı bir piyasa anlayışını benimsemeli. Fırsat eşitliğine dayalı bir sosyal refah devleti model alınmalı”. Aydın Cıngı AB’nin dünyamızdaki süreçlerin daha barışçı, eşitlikçi kılınması açısından taşıdığı potansiyeli ortaya koyuyor. AB’nin kuruluşta benimsediği değerlerin bugün nasıl savsaklanarak tehlike altında kalabildiğini gösteriyor. Bu çerçevede AB’nin kuruluşta benimsediği değerlerle sosyal demokrasi ilkeleri ve poltikaları arasındaki yakınlığı dikkate alarak, sosyal demokrasinin AB’nin güçlendirilmesi perspektifindeki rolüne değiniyor. Gerek AB konusunda gerekse diğer kritik konularda uluslararası ve Türkiye perspektiflerinin birbirlerinden kopuk olgular olmadıklarını yansıtıyor. Bunu yaparken ülkelere özgü faktörlerin önemini de vurguluyor. Türkiye’nin AB’ne üyelik süreci çerçevesinde Türkiye’de gerçekleştirilmesi gereken dönüşümlerin ülkenin yararına olduğu görüşünü net bir biçimde ortaya koyuyor ve sosyal demokrat ana muhalefetin bu alandaki ikircikli tavrının zararlarını belirtiyor. Aynı zamanda AB’deki bazı kesimlerin Türkiye’ye yönelik ilkesiz tavırlarını sergileyerek AB’deki ve Türkiye’deki sosyal demokratların gerek bu alanda gerekse daha sosyal bir Avrupa için birlikte uğraş vermelerinin önemini belirtiyor. Aydın Cıngı Türkiye’deki tüm kritik sorunları ve iktidarla ilgili olarak belirlediği tehlikeleri, sosyal demokrasi açısından ve açıkyüreklilikle ele aldığı kitabında Türkiye’de sosyal demokrasinin güçlü bir siyasi seçenek haline gelmesi için gerek genel tutumlarında gerekse kendi içinde bugünden çok daha demokratik, gençlere ve kadınlara çok daha fazla yer veren, laikliğin yanı sıra demokrasiyi ve insan haklarını da eksiksiz biçimde savunan, yenilenmeye açık, tartışan, öğrenen, dünyadaki gelişmelerden kopmayan, günümüzün teknolojik gelişme ve küreselleşme eksenli ekonomik sürecinde kitlelerin ihtiyaçlarının eşitlikçi biçimde karşılanmasını sağlayacak çözümleri üreten, onlarla iç içe, modernleşmeyi, muhafazakâr bir iktidar partisine bırakmak bir yana, sürekli olarak yeni boyutlara taşıyan bir siyasi yapıya kavuşması gerektiğinin altını çiziyor. ? Sora Sora Sosyal Demokrasi / Aydın Cıngı/ Kalkedon Yayınları/ 172 s. SAYFA 19