03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ SÜRGÜN YILLARI Evrensel felsefe, anlamlar ve sokaktaki gerçekten yola çıktıysa da sonunda tek salt bireye, iç ruhani mücadelelere odaklanır; ölüm ve ölümsüzlük sorularıyla yüzleşir. Fırıncının oğlu Miguel de Unamuno 14 dil bilir. Sırf Kierkegaard’ı orijinal dilinde okuyabilmek için Danimarkaca öğrenir. Bilboa’da arkadaşlarıyla birlikte sosyalist gazete “La Lucha de Clases”ın kurucuları arasındadır. 19001924 ve 19301936 gibi ülkenin entelektüel yaşamındaki kırılma noktalarından sayılan dönemlerde Salamanca Üniversitesi’nin rektörüdür. Hükümet 1924’te Unamuno ve onun gibi muhalif diğer İspanyol entelektüellerini görevlerinden uzaklaştırır. 1930’a kadar Kanarya AdalarıFurteventura’da sürgün hayatı yaşar, oradan Fransa’ya kaçar. Ülkesine altı yıl sonra, General Primo de Rivera’nın diktatörlüğü devrildikten sonra döner. Artık yeniden Salamanca Üniversitesi Rektörü ve Yüksek Ulusal Kültür Şurası Başkanıdır. Salamanca da denilen o dur ki, Unamuno, sürgünden döndükten sonra üniversitedeki ilk dersine “Dün dediğimiz gibi…” diye başlamıştır.. Tıpkı Fray Luis de León’un yüzyıllar önce aynı yerde yaptığı gibi. FRANCO FAŞİZMİ: “ÇOK YAŞA ÖLÜM!” Unamuno, tüm demokratik hakların ve ülkenin iplerinin ele alınacağı bu değişim döneminde, Al Servicio de la República adlı küçük bir entelektüel partiden aday da olur. Fakat bu uyanış hareketi de başarılı olamayacak, General Francisco Franco tarafından tuzla buz edilecek ve İspanyol Sivil Savaşı’nın patlak vermesine neden olacaktır. Edebiyat kariyerine enternasyonalist olarak başlamış olan Miguel de Unamuno artık inanmış ve kendini adamış bir nasyonalisttir. İspanya’nın fazlasıyla dış güçlerin etkisine girdiğini düşünmektedir ve tepki göstermektedir. Bu kaygılarla çok kısa bir dönem Franco’nun hareketini bile hoşgörmüştür. Fakat Franco’nun muhaliflere karşı faşist uygulamaları Unamuno’yu Franco karşıtı yapmakta gecikmez. Franco’ya karşı direniş cephesinde yer alması sonucunda 1936’da üniversiteden ikinci kez uzaklaştırılır. Aynı yıl Franco faşizmini şu sözlerle tarihe not düşecektir: “Çok yaşa ölüm!” İSPANYA’NIN RUHU: UNAMUNO Miguel de Unamuno’nun “deneme” kariyeri 1880’lerin ortalarında Alman ideolojik romantizm ve pozitivizminin etkisinde başlar. “En Torno Al Casticismo” (1895) da bu döneme tarihlenir. Bir dizi denemesinde İspanya’nın kolektif psikolojisini ve ruhunu aktarmaya gayret eder. İlk romanı “Paz en la Guerra” 1897’de yayımlanır. Aynı yıl geçirdiği bir inanç krizi sonucunda bilimin ilerlemesine ve gücüne olan güveni sarsılır. Unamuno’nun ünlü kısa romanı, “Abel Sanchez” (1917), İncil’deki Habil ile Kabil’in kavgasının modern çağa uyarlanışı olarak yorumlanır. Yazarının, “Bir Tutkunun Öyküsü” altbaşlığıyla sunduğu bu ilginç yapıtta, iki çocukluk arkadaşının yaşam boyu süren çekişmeleri bir kara güldürü tadıyla anlatılır. BİR ZAMANLAR MARKSİSTTİ Marksizm ile yakından ilgiliyken yine 1917’de açıkça antiMarksist olur. Unamuno’ya göre “Bizleri optimist veya pesimist yapan fikirlerimiz değildir. OptiCUMHURİYET KİTAP SAYI 962 KÜÇÜK ÖYKÜLER, SIRADAN KARAKTER SKALASI YAPITLAR İNSANLAR Şiirsel romanı “Saint Manuel Bueno, Unamuno’nun felsefesi sistematik değildir fakat birçok sistemle barışık ilerler. Martyr”de (1931), ölümden sonra yaşama inanmayan ve bunu cematinden titizEntelektüel anlamda gerçekçilik ve pozilikle gizleyen bir kasaba rahibi Don Mativizmin etkisi altındayken koyulur yola. Fakat gençliği boyunca yazdığı makalenuel Bueno’ya odaklanır. “Niebla”da (Sis/1914) okura bilinmelerde açıkça görülür ki sosyalizme semyen bir kasabada çeşitli karakterler supatisi vardır ve dönemin İspanyasının nar. Unamuno, yapıtta kendini karakteriçinde bulunduğu durum için oldukça leri yaratan bir Tanrı kaygılanmaktadır. yerine koyar. Bu kaÜnlü çalışması rakterlerden biri yaDel Sentimiento zarla tanışmadan önTrágico de la Vida ce intihar etmeye ka(The Tragic Sense rar vermiş Augusto of Life) kontrol Pérez’dir. edilmesi zor tarih önemli bir genel Augusto Pérez yakavramdır. Unamuzarı yani yaratıcısıyla no’ya göre tarihi antanışınca kendisini lamanın en iyi yolu, kurgusal bir karakter savaş ve önemli siolduğunu, sisin içinyasi anlaşmalara dede kaybolmaya yönğil, küçük öyküler lendirilmiş sanki kave sıradan insanlara yıp gibi karakter olodaklanmakla duğunun farkına vanamuno’nun ana izlekmümkündür. rır. Yaratıcısının onu leri yaşamdüşünceHristiböyle yarattığını anUnamuno’nun yan inancı arasındaki gerilar, Unamuno’ya is“Del Sentimiento yan eder ve ölür. Trágico de la lim, çatışma; teselli edileÖlüm nedeni belki mez ölüm gerçeği ve traje Vida”sı tıpkı diğer intihardır belki sisler iki çalışması “La disidir. Bir filozof olarak arasından kendine Unamuno, akademisyen fi Agonía del Cristiadoğru gelen gizemli nismo” ve romanı lozoflara kesin şekilde itigüzel kadındır. “San Manuel Bueraz eder, karşı çıkar. Tüm Miguel de Unano, mártir” gibi insani ihtiyaçların, arzulamuno’nun önemli Kalotik Kilisesi’nin rın bilinen tüm doğrulara çalışmalarından biri yasaklı kitaplar listers olan, kişisel ölümsüzolan ve kahraman tesinde yer alır. lük açlığından doğduğunu şövalyenin epik öy1960’larda, İkinci ileri sürer. küsü “The Life of Vatikan Konseyi Don Quixote and dönemine kadar da Sancho” da (1905), öyle kalır. Sonrasınmesihin etkisi, gücü savlanır, vurgulanır. da üstü kapalı olsa da Romalı Ortodoks “Don Quixote”, kaderimizi belirleyen Katoliklere okumaları için önerilmeyen seçimlerimizin kristalize halidir demek kitaplar arasında başı çekerler. hiç de yanlış olmaz. Öyle ki direngenliği materyalist dünyaya yeni manevi değerFIRÇA ATAN ŞİİRLER! ler ilham edecektir. Tanrı’nın zaman ve ölüm hakkındaki “Don Quixote” sonunda bu dünyadasessizliği, duruşu.. an gelir, Unamuno’yu ki geçici varlığının amacını bulur: “Kim yapıtlarındaki manevi keder, acı noktalaolmak istediğimi biliyorum” diyerek bu rında isyan noktasına taşır. Bu bağlamda dünyadaki geçici varlığının amacını müjşiirindeki ve diğer düş ürünü yapıtlarındeler, umut yinelir… daki izleği değişmez. Öfkelidir kelimeleri yer yer. Öylesine sorguluyordur ki fırça ‘ŞÜPHE ETMEYEN atıyor gibidir adeta. Zaten Miguel de İMAN ÖLÜ İMANDIR!’ Unamuno için, sanat ruhsal problemleri Unamuno’nun keskin ve net açılımları ifade etmenin en iyi yoludur. Nobelli Juan Ramón Jiménez ve AntoGeleneksel ölçütler ve düşünce Unanio Machado y Ruiz gibi birçok yazarı muno’ya daima çekici gelmiştir. Erken etkilemiştir. dönem şiirleri kafiyeli değildir, kafiyeye İngiliz yazar Graham Greene “Ways çok sonraki çalışmalarında dönecektir. mizmimiz ve pesimizmimizin kökeni psikolojik ve belki de patolojik orijinlidir ki fikirlerimizi yaratan da bu etkilerdir.” (“Del sentimiento trágico de la vida”, 1913). Ünlü yapıtı “Del Sentimiento Trágico de la Vida” (Hayatın Trajik Anlamı), ölümsüzlük arzusu ve ölümün kesinliği ve ana fikrine temellenir, haykırışlar şeklinde isyan haylice gözlenir. Unamuno’nun en ünlü soneti, “La oración del ateo” (Ateistin Duası), şöyle sonlanır: “Sufro yo a tu costa, / Dios no existente, pues si Tú existieras / existiría yo también de veras.” (“Senin yüzünden ıstırap çekiyorum / Varolmayan Tanrı / Eğer sen gerçekten varolsaydın, ben de gerçekten varolurdum”) Unamuno’nun İspanya Cumhuriyeti (193136) döneminde yazdığı makaleleri bazı geleneksel inanç değerlerini hoşgörmekle birlikte dünyevi yasalar ve gerçekleri de yadsımayan liberal bir kimliği ortaya koyar. Aslında modern çağ gözünü alabildiğine korkutmaktadır da. of Escape” (1980) adlı kitabının önsözünde, Life and Death of Don Quixote okuduğunu sonra da unuttuğunu yazar. Fakat kısa öyküsü “A Visit to Morin”i ve sonrasında da romanı “A BurntOut Case”i (1961) yayınladıktan sonra kendine bazı notlar düşer. Graham Green de, Unamuno gibi aynı tanrıbilime şüpheyle yaklaştığını fark etmiştir. “Şüphe etmeyen iman, ölü imandır” Unamuno’nun favori argümanıdır. Ve “Ways of Escape”de Greene’in konumlandığı nokta da tam budur. Green’e göre de ölümsüzlüğe, ruhun sonsuz kurtuluşuna duyulan benzersiz tutkuya ille de dogmacı teolojinin kelime oyunları ve dini enstrümanlarıyla açıklık getirmeye çalışmak faydasızdır. Teoloji o noktada er ya da geç çuvallayacaktır. İradeyi tatmin etmenin yolu onu hizaya getirmek değildir her zaman, ötelemek değildir. Herkes her soruna her yanıtı her zaman verebilecektir diye bir şey söz konusu değildir, olamaz da. Önemli şiir çalışmaları arasında şunlar yer alır; “Poesías” (1907), ilk derleme şiirleridir. Ana temaları “dini çatışma”, “İspanya” ve “yerel yaşam”dır. UNAMUNO’NUN İSA’SI “El Cristo de Velázquez” (1920), dini bir çalışmadır. Unamuno’nun İsa’yı farklı bakış açılarından değerlendirdiği yapıt dört bölümden oluşur. İlkinde İsa, bir kurbandır. İkincisinde İsa’yı, İncil’deki yorumlanışları doğrultusunda ayrı ayrı ele alınır ve buna göre de, “efsane”, “çarmıhtaki adam”, “son yemeğini yiyen Mesih”, “Tanrı’nın oğlu” bağlamlarında ayrı ayrı yorumlanır. Üçüncü bölümde İsa’yı şiirsel dille işler. Dördüncü ve son bölümde ise Diego Velázquez’in resmettiği İsa’nın izini sürer. “Andanzas y visiones españolas” (1922); bir seyahat kitabı olarak adlandırılabilir. Yapıtta Unamuno’nun doğanın kendisine duyumsattıklarını kimi geri dönüşler şeklinde ve güzel manzaraların betimini katarak paylaşır. Derin duygusal ifadelerin yanı sıra, kuşağının yazarları gibi “gerçekçi”lik ile sıkı temasta kalmayı da ihmal etmeyerek… Miguel de Unamuno’nun diğer şiir çalışmaları ise şöyle sıralanır: “Rosario de sonetos líricos” (1911), “Rimas de dentro” (1923), “Rimas de un poeta desconocido” (1924), “De Fuerteventura a París” (1925), “Romancero del destierro” (1928), “Cancionero” (1953) . HAYAT… HEYHAT! Unamuno’nun teatral üretimi felsefi bir gelişme gösterir. “La esfinge” (1898) ve “La verdad” (1899) adlı çalışmalarının merkezinde, “bireysel maneviyat”, “en can alıcı yalan; inanç” ve “çift kişilik” temalı sorgulamaları yer alır. 1934’te dünyanın bir tiyatro sahnesi olduğunu imleyen “El hermano Juan o El mundo es teatro”yu yazar. Unamuno’nun sahnesi ise alabildiğine şematiktir. Sadece ve sadece çatışmalar ve tutkuların bireyi nasıl etkilediği ile ilgilenir. Bu katılığı klasik Yunan tiyatrosundan esinlenerek benimser. Bu noktada Unamuno için önemli olan, karakterlerin iç dünyalarında olup bitenin net sunuşudur. Roman ve oyunlarında, karakterlerinin trajik yaşamını vurgular ve hayatın anlamını sorgular. Unamuyo’ya göre hayat hakkındaki bilgilere ulaşmanın en iyi yolu budur. Unamuno’nun bu anlayışı daha sonraları İspanyol tiyatrosunda Rönesansın yolunu açacak ve sonrasında da Ramón del ValleInclán, Azorín, and Federico García Lorca tarafından üstlenilecektir. DERKEN PERDE… Ülkesinin hali ahvaline gelince, Unamuno hayata gözlerini 1936’da Salamanca’da yumar. Ülkede demokratik bir düzenin yeniden kurulması çabaları ise ancak 20 Kasım 1975’te Franco’nun ölümüyle, İç Savaş’ın bitmesinden yıllar sonra başlayacaktır. Ve Max Aub gibi hâlâ sürgünde olan yazarların, Rafael Alberti gibi geri dönen yazarların veya İspanyol kültür hayatından uzaklaştırılan 98 Kuşağı’ndan Unamuno başta olmak üzere Antonio Machado gibi yazarların yapıtlarının yeniden gözden geçirilmesine ve sansürden arındırılarak eski haline getirilmesine ancak o zaman izin verilecektir. ? [email protected] Günlükler/ Miguel de Unamuno/ Sel Yayınları/ 144 s. SAYFA 17 U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle