29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir yıl değerlendirmesi 2008! Hep okudum, arada yazdım Selçuk Altun her yılın son ayında bir yıl değerlendirmesi yapıyor. Bu yıl da 2008’in nabzını tuttu. Şiir sözcüğünü her duyuşumda içim titrer. Güne şiir okuyarak başladığımı her fırsatta yinelerim. Senelerce Senelerce Evveldi’den beri dünya şiirini de takip ederim. En güçlü olduğumuz türün, “şiir” olduğu kanısındayım. Bunda, Türkçenin katkısı da vardır. Önemli dil eğitmeni ve yazar Emin Özdemir, İnsan Yüreğine Yolculuk’ta, “…Türkçe, somutlama gücü yüksek dildir… Şiire yatkınlığı, şiirsel yetenekleri de buradan gelir” der. (K)atılırım; Türkçe bir düzyazının İngilizceye çevrildiğinde onun sanki varsıllaştığını duyumsarım. Bu tedirginliğim şiir için geçerli değildir. İçeri Sait Faik, Fazıl H.Dağlarca’dan sarsıcı bir vedaydı. Güven Turan ve k.İskender, nicedir şiirleri yabancı dillere de çevrilen ustalar. Benim için yılın şiirsel müjdesi Gonca Özmen’in (doğ.1982) Belki Sessiz’iydi. Onu bir kez okuyup bırakamadım. Nâzım Hikmet ve Oktay Rifat çevirmeni Ruth Christie’nin de onu benimseyeceğini biliyordum. FEKLAVYE ile fevkalade arasındaki yankısal iletişim… Poroy’un FEKLAVYE’si, Cumhuriyet Kitap’taki gözde sayfamdır. Oradan damıtılan çizgi kıssalardan mürekkep kitap, kütüphanemin demirbaşları arasına katıldı. Çizginin heykeltraşı Poroy’u; edebiyatistanla ilgili özeleştirilerini kanırtırken, acıtmadan iğne yapan bir doktora benzetirim. Küresel çizer Selçuk Demirel’in tüm kitaplarını edinirim. “Kitap” odaklı Kaleydoskop, yapıtları arasında –artık en çok önemsediğim. Ona önsöz yazan estet Ferit Edgü, “Selçuk’un çizdiklerinin sözcüklere gereksinimi yok” demiş ilk cümlesinde. Gezi türünün ustalarından Uğur Kökden Leman Gölü Yalnızı’nda, kültür ve sanatsal anekdotlarla örülü bir İsviçre günlüğü sunuyor. Bu kitabın Fransızca veya Almanca olarak İsviçre’de yayımlanması elzem. Kışkırtıcı kapağını, “yılın en iyi kitap kapağı” seçebilirim. KİTAP İÇİN’in 1707. maddesinde, “Masumiyet Müzesi’ni 28.08.08 akşamı edindim ve 31.08.08 gecesi bitirdim. Onda Marcel Proustvari tatlar da vardı. Genelde orgazmik (daha uygun bir sözcük düşünemediğimdendir) bir zevkle okudum” demişim… Yaşayan Türk romancılarından bir kare as çıkarmam istenseydi, oraya İbrahim Yıldırım’ı da eklerdim. Ölü Bir Zamana Ağıt, “Vatan Dersleri” üçlemesinin köprü kitabıydı. (Bu romanı ıskalamak da edebiyatistanın kaderi!) Emin Özdemir, İnsan Yüreğine Yolculuk’taki ölüm, sevgi ve tutku dokulu usta işi denemelerini anı ve alıntılarla pekiştirmiş. * 2008’de de İngilizce kitaplara daha çok zaman ayırdım. Okunma sırasına göre, 2008 ürünü kitaplardan on beş öneri: AfrikalıAmerikan Walter Mosley ile yazma öğrenen Mohamed Chukri’nin Jean Genet, Tennessee Williams ve Paul Bowles ile ilgili Tanca anılarını zevkle okudum. (Chukri ile Bowles’u, Balat kökenli yazar Eduard Roditi tanıştırmış.) And The Hippos Were Boiled In Their Tanks, Beat ekürisi ustaları William Burroughs (19141997) ile Jack Kerouac (19221969) tarafından 1945’te yazılıp unutulmuş. Bir arkadaşlarının başından geçen dramın çalakalem polisiye olarak canlandırıldığı kitap, 63 yıl sonra, yasal işlemlerin tamamlanmasıyla birlikte yayımlandı. (Bu sürükleyici düet şu anda belki Türkçeye çevriliyordur.) * 2008’de yeni bir kitap projem yoktu. Hep okudum, arada kıs(s)a yazılarla yetindim. Ne zaman yazacak olsam okuyasım geldi. Ölümünden sonra kült yazar Ë Selçuk ALTUN “Mumbay gazileri Ferda ve Ali Arpacıoğlu için” enelde sığ roman ve belgesel; vasat anı ve şiir kitaplarıyla mücehhez bir yılı daha yitirdik. Yiğit eleştirmen Fethi Naci; küresel şairler İlhan Berk ve Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı yitirdik. Kitap satışlarından %40’ını, içimizdeki korsanlara yedirdik. * Eylül 2007’de tamamladığım beşinci romanım Senelerce Senelerce Evveldi, Ocak 2008’de yayımlandı. Dördüncü romanım Annemin Öğretmediği Şarkılar’ın İngilizcesi, Ağustos 2008’de Londra’da piyasaya çıktı. Songs My Mother Never Taught Me’nin reklamı için edeb(iyat) dışı girişimler içinde olmadım. Onun görücüye çıkacağı 60. Frankfurt Kitap Fuarı’nda Türkiye, onur konuğuydu. Ülkemizin bu etkinliğe üç yüzü yazar, yaklaşık bin kişiyle katılacağını öğrenince, Frankfurt’a gitmedim. Türk edebiyatı için tarihi bir şansın, devlet kesesinden harcanan 7 milyon avro (14 milyon YTL) ile bir görsel ve midesel israf şölenine dönüşeceği, etkinlik logosundan belliydi denemez mi? * Okuma sırasına göre 2008 ürünü Türkçe kitaplardan ilk onum: G Arjantinli matematikçi Guillermo Martinez gözde polisiyecilerimdendir, ne yazarlarsa okurum. Nobelist şair Seamus Heaney ile yazar Alan Hollinghurst’un yazılarıyla katkıda bulunduğu Howard Hodgkin resim sergisi katalogu, benim için yılın en önemli kitabıydı. Sonra nobran Nobelist V.S. Naipaul’un yaşamöyküsünün deşifre edildiği, The World Is What It Is aklıma geliyor. Books, sahaf/yazar/senarist/akademisyen Larry McMurtry’nin füzyon anılarından mürekkep. Dreaming Iris’in Türk(iye) dostu yazarı John de Falbe, aynı zamanda Londra’daki butik kitapevlerinden John Sandoe’nun sahibidir. Soğuk savaş döneminin ardından bocalama mı geçiren John leCarre’nin son romanında, ana karakterler arasında – üçüncü kez garip Türkler var. İstanbul City of Two Continents’te, 2010’un Kültür Başkenti’ni çeşme çeşme tanıyan fizik profesörü John Freely’nin yazılarına John Cleave, resimle fotoğraf arası digital görüntülerle eşlik etmiş. (Yabancı dostlarına yılbaşı armağanı arayanlara önerimdir.) In Tangier’de, yirmi yaşında okuma mertebesine çıkan Roberto Bolano’nun (19532003) 893 sayfalık 2066 adlı romanını aralık başında masamda bulunca, sanal bir hakeme itiraz edesim gelmişti. 2008’de küresel ve postmodern bir ekonomik kriz yaşandı. Bunda konjonktürel darboğazların yanında açgözlü banka genel müdürlerinin; özellikle de yatırım bankası patronlarının payı büyüktü. Banka kârları yüksek bulunur ama o rakamlar trilyonluk bilanço toplamlarına bölününce azametleri kısmen yiter. Ve o kârlar, milyonlarca küçük işlemin tortusundan ibarettir. Rakip bankaları yutmak veya primlerini katlamak için nice genel müdür, bankasını vahşicezarara ve nakit açığına sürükledi… Bu satırların yazarı da bir zamanlar bankacıydı. Onun 2001 ürünü ilk romanının bankacı olan anlatıcısı, “Cennet kapısından kaç bankacının kovulacağını bilemezdim” demişti. Bankalarını batma noktasına getiren, bu yüzden devlet hazinesine megaangaryalar yükleyen o “kifayetsiz muhterisler” yeterli sayıda kitap okusalardı, doğru kitapları okusalardı; küresel kriz bankalarına teğet bile geçmezdi evelallah! ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 984 SAYFA 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle