Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURLARA ENİS BATUR Pervasız Pertavsız Guillermo Cabrera Infante’nin ‘Kapanda Üç Kaplan’ı Can Yayınları’nca yayımlandı. Önemli bir başyapıt sayılan ‘Kapanda Üç Kaplan’, açıkça görülebilebileceği gibi Lawrence Sterne, Levis Caroll, James Joyce etkilenimli kurgusuyla, zengin okumalara olanak veren açık bir metin. Küba edebiyatının en zengin dönemlerinden, dünya edebiyatına çok görkemli bir hediye Infante’nin romanı. Devrim öncesi Havana’yı ölümsüzleştiren bir kayda geçme olarak da nitelenebilir. Kitabı değerlendiren bir yazı sunuyoruz sizlere. Yazarımız Selçuk Altun bilindiği gibi her yılın sonunda bir değerlendirme yaparak, yılın öne çıkan kitaplarını belirliyor. Bu yılın listesinde şiirden romana, denemeden çizgiye on yapıt yer alıyor. İlgiyle okuyacağınızı biliyoruz. Şebnem Şenyener, yeni romanı ‘Karakter Taciri’nde, bir bilgisayarla maçı olan dünya satranç şampiyonunu maç günü öldüreceğini açıklayan katille, bu katilin peşindeki New York Emniyet Teşkilatı arasındaki “yıldırım mücadelesi”ni anlatıyor. Can Yayınları, Karakter Taciri’yle birlikte Şenyener’in ‘30 Şubat’ ve ‘Bir Türk Casusunun Mektupları’ yapıtlarını da okurla buluşturdu. Şenyener sorularımızı yanıtladı. Nuri Dikeç’in 1.5 yıllık yoğun bir emek sonucunda hazırladığı bir nehir söyleşi “Silinmiş Alkışlar İçindeMücap Ofluoğlu Kitabı”. Çok oylumlu, enerjik, dolu dolu bir Mücap Ofluoğlu külliyatı… Birçok Mücap’ın buluştuğu bir pota. Nuri Dikeç’in büyük emeğine saygıyı eksik etmeden, Mücap Ofluoğlu ile kitabı üzerine söyleştik. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr VIII Faust’lama arnı tok/sırtı pek yayıncılara yönelik, ara sıra, hariçten gazel önerilerim olmuştur. Bir iki kez işe yaradığı olduysa da, genellikle burun kıvrıldı: Kimse kendisine akıl verilmesini istemez. Oysa önermek, akılsıza akıl vermeye kalkışmak değildir. Akılsız, zaten akıl verilemeyendir. Önermek, akıl edenin akıl etmeyene seslenişi. Akıl etmeyen akıllıysa, “Bunu akıl etmemiştim” diyecektir. Yayıncılık yaparken hep akıl hocalarım oldu, kendimi akıldan yana kıt mı buluyordum? Karnı tok/sırtı pek bir yayıncıya, gerekli bütçeyi ayırması kaydıyla, 10 kitaplık bir dizi öneriyorum şimdi: Bir Faust kitapları paketi. 1. Anonim (1587 metni) Dr. Johannes Faustus’un Hikâyesi; 2. Christopher Marlowe (1604 versiyonu)/ Doktor Faustus’un Trajik Öyküsü; 3. Goethe / Faust III; 4. Goethe / Urfaust; 5. F. M. Klinger / Faust’un Yaşamı; 6. F. M. Klinger / Doğulu Faust; 7. Paul Valéry / Benim Faust’um; 8. Thomas Mann / Dr. Faustus, 8b. T. Mann / Dr. Faustus Günlüğü; 9. Michel Butor / Sizin Faust’unuz; 10. Dev bir antologya Tiyatro, Opera, Sinema’dan, Felsefe, Ruhçözüm, Estetik Kuram, Metin Çözümüne Faust: İmge, Söylem, Dönüşüm. Dev antologyaya ayrıntılı bir ikonografik albüm, çift audioCD’lik bir ‘müzikal seçme’ ekleneceği hesaba katılmalı. Bir çalışma olarak görüyorum bu küçük diziyi. Yayıncılığı hiçbir zaman bir tecim uğraşı saymadım; doğru. Ne ki, yapılan işi büsbütün tecimdışı kılmamak için çeşitli dış destekler aramak, bir biçimde denge noktasını oluşturmak olanaksız değildir. Çalışma derken ve vurgularken, yayıncılık etkinliğinde ideolojik, etik, estetik katmanların devrede olduğunu anımsatmak istiyorum. Faust çalışması, beşyüzyıllık bir efsanenin evrensel boyutlar alışının, çeşitlenişinin, farklı dil ve üslup hareketleri doğuruşunun öyküsünü de izlerkesimin önüne taşıyacaktır. K Arkamda ne(ler) bırakacağım? Duyurulur. TEKRAR(LAMA) Yaşım ilerledikçe, yazım yol(unu) aldıkça, tik gibi görünüyordur, “değinmiştim” ve değişkenleri metinlerimde gitgide sıklaşan biçimde yer alır oldu. ‘Tik gibi görünüyordur’ diyorum, tiktir de. Buna indirgememek kaydıyla: Farkındayım tekrar mekanizmasının, fiziksel tikte yaşandığı gibi kendimi tutma zorluğu çekmiyorum, dahası: Aynı kalıba yenik düşme kaygısıyla, çeşitleme denemeleri yapıyorum, durum doğduğunda. Durum: Bir şey söyleyeceksiniz, daha önce söylediğinizi anımsıyorsunuz. Neden, öyleyse, söylemiş olduğunuzu bir kere daha söylemeye kalkışıyorsunuz? Durumun gerekçeleri var. Tekrarlama, dolayısıyla pekiştirme gereksinmesi duyuyorsunuz. Bir şey söylemişsiniz, bir şey daha söyleyebilmek için, geçen sefer; bu kez, bir başka şey daha söylemek için aynı şeyden yola çıkacaksınız. Okur, sıkı okur, tekrara başvurmasanız, bağlantıyı kuramaz mı? Böylesine yayınık, paramparça bir yazı aygıtının bünyesinde handiyse olanaksız bu; kaldı ki metinlerin yayımlanış sırası ille de yazılış sırasını izlemiyor. ‘İkide bir söylüyor bunu’, ‘daha önce yazmıştı, besbelli unutmuş’ türünden tepkiler doğmasın, bir bunama belirtisi değilse bile bir unutkanlık işareti olarak algılanmasın diye mi peydahlanıyor tik? Bir yarım doğru olur, işi buraya sıkıştırmak. Bir soruna, bir konuya apayrı zaman kesitlerinde, bambaşka bağlamlarda sokulmuşsanız, gönderme yapmak gereklilik boyutuna erişebilir. (Size kalmış). Burada, yalnızca tekrarladığımızın farkında olduğunuzu belirtmiş sayılmamalısınız, okura tekrarladığınızı fark etmesini, bir öncekiyle karşılaşmamışsa ona doğru gitmesini söylüyorsunuz ya da, düzayak ama gerçek: Okura, unuttuğunu göstermek istiyorsunuz; öyle olduğu da olur! Çeşitleme denemelerine gelince: Âşina (sokulgan) okur onları çoktan teşhis etmiştir: “Yazmamış mıydım, yazmıştım”dan “bis”e, “bis bis”e. ? Benzeri çalışmalar, benzeri figürler (sözgelimi Hamlet, Don Juan, Mecnun) üzerinden çoğaltılabilir. Faust’u öneriyorsam şimdi, o bağlamda yürüttüğüm kişisel bir tasarı kısık ateşte yürüdüğü için. Arkamda ne(ler) var? Goethe İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 984 SAYFA 3