Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ kartal gibiydiler. Elbette onların da aşkları vardı ama aşkları inandıkları görevlerinin, kara altının gölgesinde kalacak mıydı?” Müjgan Tekin, “Raman Petrol Kartalları” adlı romanında, geçmişle bugüne dair hesaplaşmalara girişiyor. Kış Öyküleri/ Yüksel Pazarkaya/ Cem Yayınevi/ 192 s. “Kış Öyküleri”, Yüksel Pazarkaya’nın her güne bir öykü dizisinin “Güz Öyküleri”nden sonraki ikinci kitabı. Bu kitapta aralık, ocak, şubat aylarının her günü için bir öykü ya da betim bulunuyor. Özelliği, günlük yaşamın sadeliğinden, genelde göze batmayan ya da umursanmayan ayrıntılarından, yaşanmışlıklarından kotarılan anlatılar olması. Öyküler, bir anlamda Çağdaş Takvim Öyküleri niteliği taşıyor. Hikâyem Adapazarı/ Necati Mert/ Heyamola Yayınları/ 396 s. Hikâyeci ve deneme yazarı Necati Mert, “Hikâyem Adapazarı”nda, beş yıllık yükseköğrenim yılları dışında hiç ayrılmadığı Adapazarı’nı yazıyor. Kitapta Mert’in içinde büyüdüğü, aralarına karıştığı aileler başta olmak üzere öğretmenleri, arkadaşları, mahalle sakinleri, çarşı insanları, zanaatkârlar, köylüler, işçiler yer alıyor. Kısaca yazılan, bir şehrin çok özel bir mikro tarihi. Çökmeden/ Hazırlayan: Gürkan Hacır/ Destek Yayınları/ 230 s. Gürkan Hacır’ın yayına hzırladığı “Çökmeden”de, Türkiye Cumhuriyeti’ne içeriden ve dışarıdan yöneltilen tehditler ve Cumhuriyeti savunmak için yapılması gerekenler, dört aydının gözünden aktarılıyor. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, “ciğerlerini biliyorum” dediği Batılıları, onların sömürgeci bir anlayışla dünyaya nasıl hükmetmeye çalıştıklarını ve Türkçemizden başlayarak, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelen saldırılara değiniyor. Erol Bilbilik, Dünyayı Yöneten Gizli Örgütlerin gerçek yüzünü, büyük sermayenin Türkiye’de piyon olarak kimleri kullandığını anlatıyor. Banu Avar, Orta Avrupa’dan Kafkaslara uzanan, mevcut rejimleri demokrasi kisvesi altında değiştiren renkli devrim rüzgârının ve bunların örgütlenişinin hikâyesini gün ışığına çıkarıyor. Yalçın Küçük ise Türkiye’yi çökertmeye çalışanları, Sabetayizm gerçeğini ve Cumhuriyet’e nasıl sahip çıkılacağına dair saptamalarda bulunuyor. Tirza/ Arnon Grunberg/ Çeviren: Gül Özlen/ Alef Yayınevi/ 484 s. Kitap editörü Jörgen Hofmeester, son derece sıkıcı bir burjuva varoluşu içinde yaşayan emeklilik yaşının eşiğinde bir Amsterdamlıdır. Roman, iki kızından küçük olanı Tirza’nın mezuniyet partisi için suşi hazırladığı sahneyle açılır. Bir Dostoyevski romanında olduğu gibi görünüşte sakin başlayan şeyler engellenemez şekilde açılacak, tırmanacaktır. Okur yaklaşmakta olan Kader’in ayak seslerini işitir. Arnon Grunberg, “Tirza” isimli romanıyla okuyucuyla buluşuyor. Türkiye’de Asker ve Siyaset/ Levent Ünsaldı/ Çeviren: Orçun Türkay/ Kitap Yayınevi/ 346 s. Levent Ünsaldı, Türkiye’de ordunun siyasal rolüne ilişkin yeni bir açıklama modeli sunmaya çabalayan “Türkiye’de Asker ve Siyaset” isimli çalışmasında şu sorulardan hareket ediyor: Türk Silahlı Kuvvetleri ne tür örgütsel özelliklere sahiptir ve bir kurum olarak nitelikleri nelerdir? Toplumsal çatışmaların üstünde, ne ölçüde homojen bir toplumsal grup oluşturur? Siyaset sahnesinde sivillerle askerler iki ayrı ve muhalif cephe olarak mı görünmektedir? Asker hangi nedenlerle ve hangi koşullar altında siyasal yaşama müdahale etmektedir? Askeri iktidar hangi süreçlerden geçerek anayasal düzen içinde kurumsallaşır? Ulusal savunma harcamaları üzerinde kurumsal korporatif çıkarların etkisi nedir? Askeri iktidarın ülkenin ekonomik yapısıyla ilişkileri nelerdir? ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 984 SAYFA 27