25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler NTV 2007/ Editör: Mustafa Alp Dağıstanlı/ NTV Yayınları/ 244 s. NTV 2007 almanağı, geçen bir yılın Türkiye’sinin ve dünyasının bir resmini sunmayı amaçlıyor. Çalışma, anlatımcı bir dille ele alınan yazıların ve fotoğrafların yanı sıra bir dizi önemli yazıya da yer veriyor: Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, AB açısından 2007’yi değerlendiriyor ve 2008 için önceliklerini yazıyor. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve AB Parlamentosu’nun Türkiye raportörü Ria OomenRuijten, TürkiyeAB ilişkilerini iki ayrı perspektiften yazıyorlar. Rus siyaset bilimci Boris Kagarlitski, Rusya’nın dünya sahnesindeki rolünü ve Putin’in hamlelerini değerlendiriyor. Suriyeli siyaset bilimci Sami Moubayed, Arap dünyasının demokrasiyle imtihanını irdeliyor. Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı ve PASOK lideri Yorgo Papandreu, arkadaşı İsmail Cem’in; Murat Karayalçın, Erdal İnönü’nün; Prof. İlhan Tekeli, değişimin sosyoloğu Prof. Mübeccel Kıray’ın ardından; Sevin Okyay, Ingmar Bergman ve Michelangelo Antonioni’nin ardından yazıyor. Gül, Haç ve Hilal/ Tim Willocks/ Çeviren: Özlem Yüksel/ Doğan Kitap/ 578 s. Mayıs 1565... Osmanlı İmparatoru Muhteşem Süleyman, St. Jean Şövalyeleri’ne cihat ilan etmişti. Tüm zamanların en büyük donanması, Malta Adası’ndaki Hıristiyan kalesine doğru yaklaşıyordu. Türkler şövalyeleri “Cehennem Köpekleri” olarak tanıyorlar, şövalyelerse kendilerine, “İnancın Savunucuları” diyorlardı... Tim Willocks bir tarihi romanla okur karşısında... Evliya Tezkireleri/ Feridüddîn Attâr/ Çev.: Prof. Süleyman Uludağ/ Kabalcı Yayınevi/ 784 s. Çocukluğundan itibaren zamanının büyük kısmını ilim irfanla babasının yanında attarlık öğrenmekle geçiren, bu mesleğe duyduğu büyük saygıyla yapıtlarında Attar mahlasını kullanan Feridüddin Ebu Hâmid Muhammed bin İbrahim’in, tasavvufa ve sufilere olan sevgisi ve ilgisi çok küçük yaşlarda başlamıştı. Ancak Attar ömrü boyunca ne sanıldığı gibi bir şeyhin müridi ne de o manada bir mutasavvıf oldu. O tasavvuf muhibbiydi, bu hayat tarzını sevmiş ve benimsemişti. Tarikatın edep ve erkânından çok, tasavvuf felsefesine ve sufiyane yaşayışa tutkundu. Tasavvufun bahşettiği ‘hür olarak duyma ve düşünme, duyulanı ve düşünüleni serbestçe ifade etme’ özelliğinden istifade ederek, bildiklerini, inandıklarını ve hissettiklerini rahat bir şekilde açık açık ifade ediyordu. Attar’ın tek mensur yapıtı olan ve genel olarak tasavvufun bütün meselelerini ele alan “Evliya Tezkireleri”, bir çeşit tasavvuf ve ahlaki bilgiler ansiklopedisidir. Attar kitabına aldığı sufilerin hayatlarını anlatırken ister istemez tasavvufu da anlatmış, İslam tasavvufunun ve tasavvuf ahlakının hemen hemen bütün meselelerini açık bir şekilde ifade etmiştir. Bunu da daha çok menkıbeler aracılığıyla yapmıştır. SAYFA 28 Portobello Cadısı/ Paulo Coelho/ Çeviren: Celâl Üster/ Can Yayınları/ 236 s. “Portobello Cadısı”, Athena adlı gizemli bir kadının öyküsünü, onu çok iyi tanıyan ya da hiç tanımayan yakınlarının ağzından anlatıyor. Kitap için, “İnsanlar bir gerçeklik yaratıyorlar, sonra da kendi yarattıkları gerçekliğin kurbanı oluyorlar. Athena işte buna başkaldırdı ve bunun için büyük bir bedel ödedi... Heron Ryan, gazeteci Athena, duygularımı biraz olsun göz önüne almadan kullandı ve yönlendirdi beni. Hocamdı, kutsal sırları aktarmayı, aslında hepimizde var olan o bilinmeyen gücü uyandırmayı üstlenmişti. O yabancı denize atıldığımızda, bize yol gösterenlere körü körüne güveniriz, çünkü bizden daha fazla bildiklerine inanırız...” diyor tiyatro oyuncusu Andrea McCain. Eskimeyen İstanbul/ Yayına Hazırlayan: Tülay Çetinkaya/ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını/ 144 s. “Bu kitabın sayfalarında çıkacağınız İstanbul yolculuğunda, çağdan çağa sıçrayarak gezineceksiniz. Bu görsel ve kıyaslamalı gezide; giden ile geride kalan, değişen ile değişmeyen gelip zihninize oturacak. Her gün önünden geçip, görmeyen bakışlarla seyrettiğimiz onca esere, bu çalışmayı incelediğinizde, bu defa görerek bakma ihtiyacı duyacaksınız. En azından bir kere!..” Bu kitapta, İstanbul’un tarihi yer ve yapılarının geçmiş ve bugüne ait görüntüleri karşılaştırılmalı olarak sunuluyor. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmış yapıtta, resim ve fotoğraflara metinler eşlik ediyor. İlk Ağacı Öperek/ Zeynep Köylü/ Everest Yayınları/ 94 s. “zamandan önce doğdum. bir avuç sesti ömrüm/ gölgemin izi kaldı karanlığın ağzında/ aynada haritasız unutmuştum denizi/ annemin göğsünde eskiyen aşktım/ ben günah işledikçe incelmişti arz/ döndüm! kabileydiniz çok yüzlü bir çarmıhta/ beni de terk ederken bir tanrıyla aldatın” Zeynep Köylü’nün yeni şiirleri yer alıyor bu kitapta. Sırça Tuzak/ Nermin Bezmen/ Remzi Kitabevi/ 372 s. Nesillerin birikimiyle büyümüş bir sanayi imparatorluğu ve bu imparatorluğu yöneten son iki nesil aile bireylerinin dışarıdan gıptayla izlenen birlik ve beraberlikleri. İçlerinden biri; hırslı, kıskanç, megaloman, küstah, yalancı... Ruhsuz varlığını bu imparatorluğa tek başına sahip olmaya adamış ve şeytanıyla buluşmuş bir adam. Sadece kendini seven, her şeyi herkesten iyi bildiğine, en mükemmel olduğuna inanan bu adamın bilmediği bir şey vardı: İhtiraslar yetenekleri aşınca bundan trajedi doğması kaçınılmazdı ve onun arsız hayalleri, hem dev bir holdingi hem koca bir aileyi çatırdatacaktı. “Bütün imparatorluklar hazımsızlıktan ölür” demiş Napoléon Bonaparte. Bu kitaptaki öykü, Vardar İmparatorluğu’nun ölüm tuzağında birinci perde... ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 936 Ödemiş’in Tarihi/ Behiç Galip Yavuz/ Kendi Yayını Onlar, Kafkasya, Ural boyları ya da Altaylar yöresinden geldiler. Göçlerini Küçükmenderes Irmağı’nın iki yakasındaki çayırlarda noktaladılar. Kent devletçikleri olan “beylikler” kurdular. Hitit metinlerinde “Assuwa”, İliada destanında “Asia” olarak adlandırılan bu topraklarda İÖ 2000’lerde Atyadlar adı verilen “Efsanevi Krallar” dönemini başlattılar. Bunu Tylonid ve Mermnad krallık sülaleri izledi. Lydialılar adı verilen bu ÖnTürkler daha sonra Perslerin, Helenlerin ve Romalıların egemenlikleri altında kaldılar. İS XIV. yy. başında doğudan yeni bir dalga durumunda gelen Müslüman Türkmenler kendilerinden binlerce yıl önce bu topraklara gelip yerleşmiş az sayıda yerli soydaşları ile savaşsız birleşip kaynaşarak, yeni bir kültür yaratıp bugüne değin sürdürdüler. Bu kitap, Yukarı Küçükmenderes Havzası’ndaki işte bu insanların öyküsünü anlatıyor. İsteme Telefonu: (0232) 5443261 Struma: Karanlıkta Bir Ninni/ Hakan Akdoğan/ Doğan Kitap/ 154 s. “İkinci Dünya Savaşı’nın en karanlık günlerinde, Köstence’den yola çıkan Struma adlı bir gemi, İstanbul kıyılarına demir atar. Kendilerine yeni bir ülke arayan yüzlerce Yahudiyi nereye kadar taşıyabilecektir bu yüzer tabut?.. Sorunun yanıtı, tarihin en utanç verici sayfalarından biridir. ‘Lanetliler Gemisi’nin kaderi, Karadeniz’in karanlık sularına gömülmektir. Bir başka karanlık: 12 Eylül. İhanetler, işkenceler ve direnişler... Bu iki hikâyeyi birleştiren, daha ‘doğru’ bir ülke arayan ya da ülkeleri ellerinden alınan insanların trajedisidir belki. Belki de, tarihin farklı dönemlerinde bir insanın diğerine yapabildiği haksızlıkların ortak paydası. Belki de… Kesin olan, çok sıradan bazı rastlantıların bile insanın hayatını tümüyle değiştirebileceği gerçeği. Hayatın anlamı orada gizli olabilir mi?..” diyor Mario Levi. “Struma”, Hakan Akdoğan’ın yeni romanı. Kitapçı Dükkânı/ Esmahan Aykol/ Merkez Kitaplar/ 240 s. “Kitapçı Dükkânı”, İstanbul’a yerleşen ve Tünel’de salt polisiye kitaplar satan bir kitabevinin sahibesi olan Kati Hirşel’le tanıştırıyor okuru. Alman asıllı Kati’nin ünlü bir oyuncu olan çocukluk arkadaşı Petra, film çekimi için İstanbul’a gelince hem Kati’yi görmek hem de yaşadığı trajik olayları onunla paylaşmak ister. Ancak çekilmesi planlanan iddialı filmin ikinci yönetmeni Kurt Müller, otel odasının küvetinde ölü olarak bulunur. Çok iyi bir polisiye okuru olan Kati, içindeki amatör dedektifin sesine kulak vererek geçmişin izini sürmeye, işin içine giren sayısız kişi yüzünden arapsaçına dönen ilişkiler yumağını çözmeye karar verir. Bir yandan özel hayatında ummadığı gelişmeler yaşarken, bir yandan da katiller ve kurbanların peşinde soluk soluğa okunacak bir serüvene atılır... Merkez Kitapları, Esmahan Aykol’un “Kelepir Ev” adlı polisiyesini de yeniden okurla buluşturdu. Roman, “Kitapçı Dükkânı”nın devamı niteliğinde...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle