Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitap İçinX XLIX Selçuk ALTUN "Yusuf Altun’un anısına" 1 201 Hrant Dink cinayetinin ardından, sığ medyada, basmakalıp yazı ve açıklamalar, trajikomik komplo teorileri havalarda uçuştu. Ben İlhan Selçuk’un 24.01.07 tarihli, "14 Yıl Önce.. 14 Yıl Sonra" başlıklı yazısını kesip (s)akladım. "Katillere lanet okumak ve sevdiklerimize ağıt yakmaktan gayrı bir işe yaramayan kalabalık olmaktan kurtulmalıyız" dizelerinin altını çizmişim. Cenaze töreninde taşınan devşirme "Hepimiz Ermeniyiz" sloganı bir empati dalgası yaratmak isterken, hassas ülkenin hoşgörü sınırlarını da zorluyordu. Bir yanlışı bir diğer yanlışla sürdüren (k)alabalık olmakta da ısrarcıyız. 1202 2006’da bir usta şair veya yazarın, bir genç ve yetenekli şair veya yazara destek veren yazısını okudunuz mu? Peki onların, edeb(iyat)dışı girişimlerle gündeme oturmaya yeltenen sözde romancıya yazılı tepkide bulunduğunu gördünüz mü? İşbu iki soruya da evet diyebiliyorsanız, kaynak gösterir misiniz? Yazı sahiplerinin ellerini öpmek için istiyorum. 1203 2007! Erdal Alantar 75, Ersin Alok 70, Reşat Atalık 70, Ramis Aydın 70, Zerrin Bölükbaşı 85, Adnan Çoker 80, Namık Denizhan 70, Erol Deran 70, Sadi Diren 70, Ziya Emil 80, Devrim Erbil 70, Cemil Eren 80, Nejat Erem 80, Dinçer Erimez 75, Eflatun Nuri Erkoç 80, Turan Erol 80, Yaşar Sami Gökgöz 70, Ercan Gülen 75, Reha Günay 70, Zeki Kıral 80, Güneş Kocabay 70, Erkut Onart 70, Füsun Onur 70, Tan Oral 70, Ferit Öngören 75, Mehmet Özel 75, Abdurrahman Öztoprak 80, Kâinat B.Pajonk 70, Yurdagül Pakalın 70, Turhan Selçuk 85, Mehmet Uzel 80, Tonguç Yaşar 75’indeler… Saygıyla. (Hamiş: 1182. maddede beş yıl yaşlandırdığım Nihal Yeğinobalı’dan özür dilerim.) (Hamiş Jr.: Arşi Olcay (doğ. 1912) yaşıyor mudur?) 1204 AngloAmerikan âleminden gender (cinsiyet) kitap başlıkları: "Erkekler Neden Umursamaz ve Kadınların Neden Sürekli Ayakkabı Gereksinimleri Vardır?", "Erkekler Neden Dinlemez ve Kadınlar Neden Haritaya Bakamaz?", "Erkekler Neden Yalan Söyler ve Kadınlar Neden Ağlar?" Katillere lanet okuyup, sevdiklerine ağıt yakmaktan gayrı bir işe yarmayan (k)alabalık olmaktan kurtulmak niz gerçekten? Yanıt: Hayır aslında Bursalıyım ben. Ama Karadeniz tiplemelerini iyi canlandırmamda Bursalı olmamın etkisi var. Çünkü Bursa’da Bursalı’dan çok Artvinli vardır. Çocukluk arkadaşlarım, babamın öğretmen arkadaşları hepsi Artvinliydi. Hatta biz kendimize Burtvinli deriz. Esasında ise göçmeniz biz… 1209 ARTWİN! 1210 İstanbul doğumlu, ABD vatandaşı ressam ve akademisyen Peter Hristoff, geçen güz İstanbul Modern’de Semiha Berksoy resim sergisini izlemişti. Yolladığı elektronik mesajdan: "Resimlerindeki özgün, dürüst ve alaycı havadan etkilendim. Gösterişsiz, ham ve eksantrik yapıtlarında bir başka ruh halini denemiş… Sanat endişesi içinde çalışmamış. Beni saran bir ürünün götürdüğü hayal âleminden sonra nereye getirdiği, sanatsal kriterimdir. O, beni uzun ve kışkırtıcı bir yolculuğa çıkarmayı başardı." (Koleksiyonumda küçük bir Semiha Berksoy tablosu olsun isterdim. Onun alaylı renklerden, yetkin bir koro oluşturduğunu düşünürüm.) geçirmek üzere akıl hastanesine kaldırılır. 1796. Şair Charles Lamb (17751834) akıl hastanesinden dostu Samuel T.Coleridge’e yazdığı mektupta, "…Biraz akıllandım artık kimseyi ısırmıyorum" muştusunu verir. 1214 03.02.07. Küresel ısınmayla ilgili belgesel "Inconvenient Truth’un" gösterildiği sinema salonunda otuz kişi yokuz. Ben’le Nur’dan gayrı ellisini aşmış izleyici de yok. Yaşdaşlarıma diğer filmlerde de pek rastlamıyorum. Onlar sıcak odalarında, kişisel buharlaşma sürecinde midirler? 1215 Keşke Şunları Ben… "Sabah kalktığınızda ağaçtaki kuşların öksürdüğünü duyacağınız tek yer Hollywood’tur." Joe Frisco "Arianna Stassinopoulos etkinliği o denli sıkıcıydı ki, kadının adı anons edilirken yarısında uyumuşum." Alan Bennett "Yeniden dünyaya geldiğimde bir genelevde kapıcılık yapacak ve hiçbirinizi içeri sokmayacağım." Bir provada performansından memnun kalmadığı orkestrasına hitaben, Arturo Toscanini 1216 Şair Robert Frost’un (18741963) eskiz, aforizma ve edebi notlarından mürekkep The Notebooks of Robert Frost’u incelerken benzer bir kitabın Oktay Rifat, Melih C. Anday, Cemal Süreya için yapılamayacağını düşünemedim. 1217 Filozof Baruch Spinoza (16321677), bir zamanlar çocuk olduğuna asla ikna edilememiş. 1218 Yazar Adayına Öğütler (Karakterler): "Yarattığın karakterin (s)özünü dinleyeceksin. Sözünü dinletiyorsan, eyvah!" Ann Beattie "Karakterlerini daha iyi tanımak istiyorsan kendine şu soruyu sor: Onlar bir tartışma anında nasıl hareket ederdi?" Barnaby Conrad "Karakterlerini sunarken çok dikkatli olmalısın. En iyisi sahneye çıkarmadan önce onlar hakkında konuş. Ki okur meraklansın." George B. Shaw 1219 Beni (z)arif ressam Sevinç Altan’la Mahir Öztaş tanıştırdı. O, KİTAP İÇİN’in şair ve yazar portrelerini çizmek inceliğinde bulundu. Çalışmaları sırasında, Galata’daki düşten güzel evini ziyaret etme şansım oldu. Zamana direnen Galata sokaklarından, Gümüşsuyu’ndaki okumayazma evime yürüyerek dönerken ruhbakımından geçerdim. 1220 "Dostoyevski’yi yok bellerim. Virginia Woolf’u yok bellerim. Denemeleri oldukça iyidir, romanlarını benimsemem. Ve Joyce. Öyküleri mükemmel ama romanları yapay hatta süslüdür. Bazı yazarların Kafka, Flaubert veya Dostoyevski’yi okudukça neden yazdığıma şaşarım" dediklerini duyarım. Kafka’msı yazarları kapalı bulurum, kendilerini izlettirmezler. Ama Shakespeare keşfedilmemiş patikalar, taze nesneler ve anlatılmamış güçlü imgeler bırakmıştır; bana ilham verir." Javier Marias (The Paris Review Söyleşisi, 2007) 1221 Çok renkli ressam Bedri Baykam’ın kurduğu PİRAMİT SANAT evinde kaCUMHURİYET KİTAP fe, kitabevi, toplantı salonu ve atölyeler de var. Onun yaptığı bir küresel çılgınlık. PİRAMİT’te zihnim açıldı. (It has been rarely done before.) (Adres: Feridiye Cad. 2325 Taksim/ www.piramidsanat.com) 1222 Saatin Gizli Yüreği’nden (Elias Canetti, Çev. Ahmet Cemal) "Övgü soluk almanın kuralını bozar." "At numarası yapan eşek." "Adalardan oluşma bir yıl." "Ünleri rehin alanlar." "Hakaret etmediği kimseyi anlamıyor." 1223 "Nuri Bilge Ceylan’ın Minimalizmi”nden; "Ceylan, kolaycılığa kaçmıyor, seyirci avcılığı yapmıyor. Uluslararası bir yarışmada ülkesini temsil ettiği halde, bir tatil gününde bile onun filmini oynatan sinemada kimse yok. Ceylan, ne kadar ödünsüzse, seyirci de o kadar ödünsüz. Kimse onu izlemiyor. Seyirciyle onun filmleri arasında bir doku uyuşmazlığı var. Ama o, yine de herkesi anlatmaktan geri durmuyor. Biz ise kendimizi anlatan filmlerden hoşlanmıyoruz. Kendimizi görmek istemiyoruz. Kendimizle yüzleşmekten korkuyoruz. Kendimizden kaçmak, kendimizi aldatmak kolayımıza geliyor. Ceylan, anlatmayı sürdürüyor: Yalnızlığımızı, yabancılaşmamızı, çaresizliğimizi, tahammülsüzlüğümüzü, aczimizi, birbirimize zehir ettiğimiz yaşamımızı. Ağlanacak ve gülünecek halimizi, tutuculuğumuzu. İdeallerin yok oluşunu…" Estetik MüdahaleMehmet Serdar, Chiviyazıları (2006’daki gözde filmim İKLİMLER’di. Hollywood/Bollywood dahil!) 1224 Metin Celâl’in yayın yönetmenliğinde arenaya inen ÖZGÜR EDEBİYAT’ı izleyeceğim. "Medya Çağında Edebiyat Yapmak"tan: "Kitap satışları her zaman göreceli olarak düşük olan şairler ancak ev sahiplerini (F.H. Dağlarca) ya da eleştirmenleri (A. Damar) dövdüklerinde medyada yer bulabiliyorlar. Medyanın şaire bir karikatür olarak baktığı böyle bir dönemde yaşamak zaman zaman mide bulantısına neden olsa da kültürsüzlüğün ve kaosun sonsuza dek süremeyeceği düşüncesi insanları ayakta tutmaya devam ediyor." Tuğrul Tanyol 1225 KİTAP İÇİN nam kitabımı okuyan bir bilim adamının yolladığı teşekkür mesajından: "Kitaplarınızı kimin için yazıyorsunuz? Eğer okuyanlar içinse okumayanlarla ilgili yergilerinizi niye yapıyorsunuz? Ama eğer okumayanlar içinse onlar da zaten okumuyor değil mi?" ? 1205 Ey İlahi İlham: "İlk ve son dizeleri Tanrı bahşeder. Ben arayı doldururum." Kate Clanchy, 1997 "Nehirler köprüleri, gökdelenler asansörleri ve ıskalanmış dünya şiiri davet eder." Kenneth Koch, 1998 "Sözcükler için her şeyi yaparım. Onları Florida’ya yollar, hatta sosisli sandviç alırım. Yeter ki gelsin onlar." Donald Hall, 1995 1206 Şubat ürünü iki roman önerisi: "Karadelik Güncesi" (Ali Teoman, SEL) "Albucius" (Pascal Quignard, SEL) 1207 Varlık’ın Şubat sayısı, kitap eki 32. sayfada anonsu yapılan üç şiir ödülünde de Haydar Ergülen seçici kurul üyesi. Şair başına bir ödül düşeceği günler uzak olmayabilir. Tesellim, seçici kurul üyeliğinin futbol hakemliğinde öyledir babadan oğula şimdilik geçmemesi. 1208 Aktör Erkan Can’ın Ulusoy Travel’la (Ocak, 2007) yaptığı söyleşiden: Soru: Televizyon izleyicisi sizi hep Karadenizli tiplemelerinizle tanıdı. Karadenizli misiSAYFA 6 1211 2000 ürünü ilk romanımda punduna getirip; New York’taki sahaf Strand’ta bulunan 2 milyon kitabın yan yana dizildiğinde, sekiz millik bir uzunluğa ulaştığını belirtmiştim. Megasahafın stoku, İstanbul’daki tüm kitabevi ve sahaftaki toplam stoktan büyüktü. 2007 başında Strand birisi seyyar olmak üzere üç mekândan mürekkep. Kitapları hizaya sokulabilirse, 18 millik (4.5 milyon kitap) bir selüloz duvarı örülür. Sahaf Strand’ın Türkiye’deki tüm kitabevlerinden kaç kat büyük olduğunu hesaplarsam, duyurmayabilirim. 1212 "Yazarsam yaşar, yaşarsam yazarım." A. Puşkin "Okursam yaşar, yaşarsam okurum." S. Altun 1213 1889. Filozof(?) Friedrich Nietzsche (18441900) sokakta sahibinin kırbaçladığı bir at görünce gözyaşları içinde onun boynuna sarılır ve uzun uzun okşar. Bu eylemi bardağı taşıran son damladır. Son onbir yılını Sevinç Altan’dan bir desen. SAYI 889