Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? yatların döne döne yaşandığı ve unutulmadığı kahveler de vardır şiire ayna tutan, belleğin derinliklerinden el sallayan. Müslüman, Musevi ve Hıristiyanlarla bir arada geçen günler de çok kültürlü geçmişin renkli bilyeleri gibi çıkıp gelir önüne. “düşün düşünün düşünü” gördüğü doğrudur Özdemir İnce’nin. Mersin’de doğduğu da. Kırlangıçların “dantel” işlediği sokaklardan “Deli Cemil, Deli Kadir, Cilveli Cennet,/Kont Ahmet, Saraç Mahmut, Fedai Mustafa” va babası “Noter Ahmet” geçermiş. Başkalarının olmadığı bir şey olmaktır bazen hayata asılmak. Beden ve gövde aynı yolun yolcusudur. Ama o “Bıdık da denen Keskindorekeci,/ Mahmudiye mahallesinden Tekdiş Özdemir!”dir. O şimdi “Savaş yıkıntıları arasında eski kentin, sel yataklarında” gölgesi onu aramakta “saf ve yılgın” o da gölgesini. Şu hayıflanma da ondan: “Heyhat! Bir gücenmişlik halidir gölgem ve gövdem!” O bir kitap yazar “bir itirafnâme”, “mallar ve meseller kitabı” “sesin ve görüntünün eskidiği bir panayır aynası,/sesin sesi, görüntünün görüntüyü yediği bir yolculukta,/korsan gemisinde isyancılar arasında bir forsa.” Bu kitabı yetişkinler “yüzünden okumalı,/çocuklar, isterlerse, tersinden” okuyabilirler. “KENDİ KENDİNDE KENDİ KENDİ OLAN BİR ŞAİR...” Öndeyiş, Keskindoreke Fındınfalava, Post – Scriptum ve Ostia Antica bölümlerinden oluşan kitaptaki şiirler bizi şairin geçmişle kurduğu yeni dünyaya götürüyor. Önce şiiri bulmuştur Özdemir İnce, sonra da öyküyü. Yazdıklarında öykü dozu ağır basmaz onun için. Bir başkası değil karşımızdaki şair, yakından tanıdığımız biri. Kendi kendinde kendi kendi olan bir şair ve onun son şiirlerinden oluşuyor Keskindoreke Fındınfalava. ? Keskindoreke Fındınfalava/ Özdemir İnce/ Kırmızı Yayınları/ 2006/ 137 s. Özdemir İnce CUMHURİYET KİTAP SAYI 889 SAYFA 31