29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B U L M A C A 1 A 2 D 3 D 4 B 5 E 6 F 7 F 8 İLKER MUMCUOĞLU H 9 A 10 I 11 I 12 C 13 C 14 E 15 A 16 A 17 H 18 A 19 D 20 G 21 G 22 E 23 D 24 F 25 F 26 D 27 D 28 I 29 C 30 I 31 H 32 D 33 D 34 C 35 E 36 I 37 D 38 A 39 E 40 E 41 D Feyza HEPÇİLİNGİRLER 28 Ağustos Pazartesi Türkçe Günlükleri 42 F 43 G 44 F 45 G 46 C 47 D 48 D 49 A 50 A 51 D 52 E 53 A 54 D 55 E 56 D 57 58 G 59 A 60 H 61 A Ç 62 E 63 I 64 I 65 I 66 D 67 A 68 69 F 70 F 71 B K R 72 D 73 I 74 I 75 E 76 G 77 H 78 F 79 F 80 B 81 G 82 B 83 I Hele şu büyük harfle yazılıp kesmeyle ayrılan “o”, nereden çıkıyor diye merak omşunun radyosundan geliyor ses: eder dururdum. Gevşetilmemesi gereken “Kara çiçeğim” diye bir şarkı. “Do kural şu: “Bir özel ada bağlı saygı sözğa kara çiçek açmaz.” dermiş Hali cükleri, sanlar ve takma adlar büyük harfle başlar.” Yani yanında Ayşe gibi, karnas Balıkçısı. Şadan Gökovalı’dan dinlemiştim. Öyle değil midir gerçekten? Ahmet gibi bir özel ad olmayan sözcükler Her rengin her tonu doğadandır; ama ka büyük harfle başlatılmamalı ve büyük harf küçük harf karmaşası çıkarmaktan ra, renk değil, renksizliktir. kaçınılmalı. 29 Ağustos Salı Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Barlas Özarıkça’nın bir öykü kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse son deneme kitabından bir alıntı ve kitabın adı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “1/10”, “Ç/57” ve “R/68” harfleri ipucu olarak yerlerine konmuştur Ayrıca, sondaki kitap adının sözcükleri arasına siyah nokta konmamıştır. 30 Ağustos Çarşamba endini Saklama Çiçekleri” adlı albümü dinliyorum. Leman Sam, Vedat Sakman, Haluk Çetin tarafından söylenen bestelenmiş ve Cezmi Ersöz tarafından okunan bestelenmemiş şiirlerden oluşuyor. Cezmi Ersöz’ün, “Derinliğine Kimse Sevgili Olamadı” kitabıyla birlikte, kitabın arka kapağının içinde sunuluyor albüm. Kitap, şiir ve düzyazılardan oluşuyor ve “üçüncü on bin”lik baskıya ulaşmış. Arka kapakta yazanlar, kitabın adını açıklıyor gibi: “Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi... Kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı.” H Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Refik Halit Karay’ın bir romanı. 16 50 59 53 49 9 38 B. Hatalı basılmış pullara verilen ad. 82 71 80 4 C. İtalya’da bir ırmak. 29 12 34 13 46 D. Alan Paton’un bir romanı. 26 54 23 48 72 2 66 27 41 51 56 32 33 3 37 19 47 15 67 18 61 1 E. Karl Marx ve Friedrich Engels’in bir ortak yapıtı. 52 5 39 14 F. Açınmasını sağlamak. 7 42 79 44 69 70 25 6 24 78 75 35 62 40 22 55 G. Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan, önsel. 76 81 20 58 21 45 43 H. 11921867 arasında, Japonya’nın askeri diktatörü. 77 31 60 17 8 I. Ulvi Cema Erkin’in orkestra süiti. 65 28 63 64 74 11 73 36 30 83 863. sayının çözümü: A. Buz, B. Amok, C. Burç, D. İstanbul’da, E. Leken, F. Yek, G. Aynen, H. Yk, I. Ilgıt Ilgıt, J. Niçevo, K. Link, L. Acemce, M. Rainer Maria Rilke, N. Iris. Şiir: "bir yorgancının çuvaldızı/ gecelerimi kemiren/ bekletin/ bekletin/ uykularım/ istasyonlara kaçak” akkı Devrim’in bugünkü Radikal’de, “Cihannüma” köşesinde iki yazım (imla) ilgimi çekti. Bir okur mektubu yanıtlanırken “Durum açık değil mi Hanımefendi?” diye sorulmuş ve hanımefendi’nin h’si büyük yazılmış. Hemen yandaki sütunda torununun, “... görünce anlaşılmaz mı Dede, diye” isyan ettiği anlatılırken de “dede”nin d’si büyütülmüş. Bugünlerde tümce içindeki bu büyük harflerle boğaz boğazayım. Everest Yayınları’nın “İlk Roman” yarışmasına gönderilen dosyaları okuyorum. Bir tanesindeki yazımların çoğu böyle. “Hala Annesiyle konuşuyor gibiydi.” tümcesini örnek verdiğimde “hala, annesiyle” mi konuşuyor; yoksa biri “(o) hâlâ annesiyle” mi konuşuyor, diye düşündüğüm sanılacak. Değil. Bütün “hâlâ”lar “hala” diye yazıldığından bunu yadırgamaz olduk. Bu tümcedeki “anne”nin “Anne” diye yazılmasını diyorum. Sinir bozucu olan bu: Tümcenin ortasında, özel ad olmadığı halde büyük harfle başlayan sözcükler. Okuduğum romanda da böyle. “Bugünün kıymetini bil Oğlum.” derken o’yu büyük yazmalar... Kişiler söz konusu olduğunda mı böyle yazıyor diye baktım. “Dün akşam Abimler” derken de yapıyor bunu, “Hoş geldin Baba” derken de. Ama hayır, o da değil. “Doğruca Adliyeye gittik”, “araştırayım derken Müze soygunu” diye de yazıyor. Yazım kılavuzlarında böyle yorumlanmaya açık maddeler yok değil; ama ipin ucu kaçırılınca işin nerelere varabildiğini görmek ürkütücü doğrusu. “Küçüktüm O zamanlar” diye de yazılabilmiş çünkü. “...sevmiştim ve O kadar uğraşmama rağmen” derken de. Dil Derneği’nin Yazım Kılavuzu’ndaki bildiğimiz ve uyguladığımız kural şu: “Mektuplarda ve konuşma metinlerinde seslenme sözükleri ve zarf üzerine yazılan her sözcük büyük harfle başlar: Sayın Konuklar, Değerli Öğretmenim...” Türk Dil Kurumu’nun Yazım Kılavuzu’nda da, “Resmi yazılarda saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler de büyük harfle başlar: Sayın Bakan, Sayın Rektör...” denmiş. Bu da doğru. “Resmi yazılarda” dendiği gözardı edilip buradan genişletilmiş olabilir mi bu kullanım, diye soracaktım; ama Nijat Özön’ün Büyük Yazım Kılavuzu’nda, bunlara bir de şöyle bir madde eklendiğini görünce sormaktan vazgeçtim. “Saygı göstermek ya da bir önemi vurgulamak için de kimi sözcükler büyük harfle başlatılabilir: Gün geçtikçe O’nu daha çok arıyoruz. Doğu’ya karşı Batı’yı çıkarmak...” İşte bu, kötü bir kural. Bir kez, ucu son derece açık. Nerede biteceği hiç belli değil. “Bir önemi vurgulamak” ne demek? Aman aman! Bu kural uyarınca, herkes her sözcüğü büyük harfle başlatabilir. Kimin, neyi önemli bulacağı belli mi? Bazısının “annesi”önemlidir, bazısının “babası”. “K 31 Ağustos Perşembe Ç iğli’de Vilayetler Evi’nin bahçesindeyim. Kavak ağaçları hışır hışır. Yok öyle değil. Ne diyordu türküde? “Uzun kavak gıcım gıcım gıcılar”. “Gıcım gıcım” ses taklidi ikileme, “gıcılamak” da bundan türemiş eylem. Türkçedeki şu sözcük uydurma yeteneğine bayılıyorum. 1 Eylül Cuma K endi paramla biletimi alıp Ayvalık otobüsüne binince evden kovulmuş üvey çocuk gibi hissetim kendimi. Yetkililer, sorumlular konser için gelenleri ağırlamaktadırlar şimdi. Benim konuşmam dündü, bitti. Çiğli Belediyesi’nin 2. Zafer ve Barış Festivali’nden dönüyorum. 810 şarkı ezberleyip sahneye çıkana avuç dolusu para ödeyeceksiniz; ama sözgelimi Eşber Yağmurdereli’yi Çiğli’ye getirecek, saatlerini değil, günlerini çalacaksınız, sonra da bir plaket sunup teşekkür ederek geri göndereceksiniz. Bu kadar mı ucuz kültür, edebiyat, sanat? Şair yazar olmak bu kadar mı kolay? Yaşamı boyunca emeğin hakkını savunsa da bu insanlar kendi emeklerinin hakkını istemez ki! İsteyemez. Festival yapan belediyeler çağırdıkları şarkıcılara, türkücülere milyarlar ödemeyi doğal sayarken edebiyat sanat kültür insanlarının emeklerinin, beyinlerinin, zamanlarının karşılığında para vermeyi ayıp mı saymaktadır? İyi ama kültür bedava değil ki! Kitaplar, CD’ler, bilgisayarlar hep parayla. Böyle olmaz. Sanat ve kültür festivali düzenleyen belediye, eğer amacı yalnızca halkı eğlendirip oy toplamak değilse, konuşmacı olarak çağırdığı bilim ve kültür insanlarına da en az şarkıcı ve türkücülere verdiği önemi vermeli, onlara ödediği milyarların yanında sözü bile edilmeyecek, diyelim 500 YTL gibi bir parayı ödemelidir. Bilime, kültüre, edebiyata önem vermek biraz da budur. ? [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İstanbul CUMHURİYET KİTAP SAYI 865 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle