29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? yaşamlarını sürdürmeye çalışan çocukları, Irak’taki Kürt aşiret reislerinin ABD işbirlikçiliğine soyunmalarını, Güneydoğu’dan notları, Hizbullah’ın bitmediği gerçeğini ve Batman’da intihar eden kadınları anlatarak güncele ve yaşama tanıklık etme görevini sürdürüyor. Hikmet Çetinkaya, yine gazeteciliğinin başlangıç yıllarındaki tarikatlar gerçeğiyle ve onun 30 yıl öncesindeki röportajlarıyla başlayıp, yıllarca birçok kitabıyla sürdürdüğü iz sürmesiyle ilgili olan son iki kitabında (Fethullah Gülen’in 40 Yıllık Serüveni1 ve Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni2: Yol Arkadaşı Nurettin Veren Anlatıyor (Günizi Yayınları, 2004 ve 2005), ABD’nin ılımlı İslam stratejisinin destekçisi ve tarafı olduğu apaçık belli olan bir tarikat liderinin kim olduğunu, nereden nasıl geldiğini, devletin çeşitli kurumlarıyla ve çeşitli devlet adamlarıyla, hükümetle ilişkilerini yıllar boyu anlatıp belgeliyor ve bu yapıtlarında da tavrını sürdürüyor. GÜLEN GERÇEĞİ... Cumhuriyet’te dizi yazı olarak yayımlanırken mahkeme kararıyla durdurulan ve kitaplaşınca Fethullah Gülen gerçeğinin boyutlarının ne kadar derin ve ciddi olduğunu öğrendiğimiz ilk ciltte, yıllardır ne hikmetse ABD’de yaşayan bir "emekli vaiz"in son on yılının öyküsünü okuyoruz. 1996’da yayımlanan "Din Baronunun Kazları" adlı kitabından özetlemeyle, Fethullah Gülen’in "küçük dünyası" ile başlayan yapıtta "trilyonlarla oynayan", hakkında 100’ün üzerinde dava açılmış olmasına karşın birçok siyasetçiyle ilişkileri açığa çıkan bu vaizin, "Saidi Nursi’nin büyülü amacını iyi bilen, laik, demokratik rejimin altını oymak ve Türkiye’yi ‘ılımlı İslam’ modeliyle kucaklaştırmak isteyen Fethullah Gülen’in…" asla sıradan bir vaiz olmadığını öğreniyoruz. Hikmet Çetinkaya’nın 30 yıldır sürdürdüğü, ama ülkemizin gündemine atv’de 18 Haziran 1999 günü yayımlanan ve yandaşlarına devleti ele geçirmeleri öğüdünde bulunduğu konuşmalarının yer aldığı kasetle iyice yerleşen, hakkında Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nca "devleti ele geçirmeye çalıştığı ve cemaatini ileride laik Cumhuriyete karşı bir kalkışmaya hazırladığı" iddiasıyla hakkında rapor hazırladığı Nur Cemaati’nin lideri Fethullah Gülen, yayımlanan kasetteki konuşmasında, özellikle Mülkiye ve Adliye'deki kadrolaşmanın genişletilmesi gerektiğini söylüyor. Gülen, ‘‘Bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir’’ diyerek, cemaatine, "sivri çıkışlarda bulunmamaları" tavsiyesinde bulunuyor. Konuşmasını, "Anayasal müesseselerdeki kuvveti cephenize çekmeden her adım erken. Kıvama ereceğiniz ana kadar dünyayı sırtınıza alıp, taşıyabilecek güce ulaşacak ana kadar, o kuvveti temsil edeceğiniz şeyler elinizde olacağı ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki kuvveti cephenize çekeceğiz ana kadar her adım erken sayılır" sözleriyle sürdüren; İzmir’de askeri okul öğrencilerinin kendi tarikatına bağlı bir evde basılmasının hemen ardından, sağlık kontrolü gerekçesiyle ABD’ye giden ve 22 Haziran 1999 akşamı, ABD’den Show TV’ye telefonla bağlanarak Reha Muhtar’ın sorularını yanıtlarken "En büyük sıkıntım şu anda Türkiye’de olmamak. Geleceğim" dediği halde hâlâ dönmeyen Gülen’i tanımak gerekiyordu elbette. Vatan gazetesindeki yazısında (7.12.2005), "Fethullah Gülen hiç kuşku yok ki günümüz Türkiye’sinin en önemli İslami şahsiyeti, onun lideri olduğu cemaat de Türkiye’nin en güçlü, yaygın ve etkili cemaati. Dolayısıyla Gülen ve cemaSAYFA 14 atinin sıklıkla gündeme gelmesi, getirilmesi normal" diyor Ruşen Çakır. Onun gündeme nasıl geldiğine bakınca gördüğümüzse düş kırıklığı yaratıyor. Çünkü, Hikmet Çetinkaya’nın yazdığı kitaplar dışında Fethullah Gülen hakkında yalnızca şu 8 kitaptan bilgi alabiliyoruz: 206 demokratik kitle örgütünün hazırladığı Hocanın O’kulları (İÜ Basımevi, 1998), Faik Bulut’un Kim Bu Fethullah Gülen (Ozan Yayıncılık, 1998), M. Emin Değer’in Bir Cumhuriyet Düşmanının Portresi (Cumhuriyet Kitapları, 2000), Ergün Poyraz’ın Fethullah’ın Gerçek Yüzü (Otopsi Yayınları, 2000), Alpaslan Işıklı’nın Saidi NursiFethullah Gülen ve ‘Laik’ Sempatizanları (Cumhuriyet Kitapları, 2001), Zübeyir Kındıra’nın Fethullah’ın Copları (Su Yayınları, 2001), Lütfi Kaleli’nin İrtica ve ABD Kıskacında Türkiye (Alev Yayınları, 2003) ve Fethullah Hoca’nın Şifreleri (Kaynak Yayınları, 2005). Fethullah Gülen’i aklayan, öven, baş tacı eden kitaplar ise saymakla bitmiyor (ve Çakır’ın aynı yazısında söylediği şu cümleleri doğruluyor: Son günlerde başta ABD olmak üzere, Türkiye dışında Gülen lehine yoğun bir kampanya yürütülüyor. O bir ‘demokrat’, ‘sivil toplumcu’, ‘diyalog insanı’, ‘mutasavvıf’ ve ‘sürgün’ olarak yüceltiliyor."): Fethullah Gülen ile Global Hoşgörü ve New York Sohbeti (Nevval Sevindi, Sabah Kitapçılık, 1997), Fethullah Gülen Gerçeği (İ. İdil Sönmez, Nil Yayınları, 1998), Fethullah Gülen Hocaefendi (Latif Erdoğan, Doğan Kitapçılık, 1999), Fethullah Gülen Olayı (Birey Yayıncılık, 2000), Fethullah Gülen’le Amerika’da Bir Ay (İsmail Ünal, Işık Yayınları, 2001), Laik Devlet ve Fethullah Gülen Hareketi (John L. EspositoM. Hakan Yavuz, Gelenek Yayıncılık, 2003), Fethullah Gülen’le 11 Gün (Mehmet Gündem, Alfa Basım Yayım, 2005), Orta Asya’da İslam Misyonerleri: Fethullah Gülen Okulları (Bayram Balcı, İletişim Yayınları, 2005), Barış Köprüleri: Dünyaya Açılan Türk Okulları (Eser Karakaş, İlber Ortaylı, Toktamış Ateş, Ufuk Yayınları, 2005), Gündem: Fethullah Efendi ile Canlı Yayında (Osman Özsoy, Alfa Yayınları), Gurbette Fethullah Gülen (Nuriye Akman, Zaman Kitap) ile Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yayınları’ndan "Aydınların Dünyasında Fethullah Gülen Dizisi"nden çıkan İslam’ın Gülen Yüzü (Hüseyin Gülerce), Bir Gönül İnsanı (Ahmet Taşgetiren), Nobellik Bir Öykü (Fehmi Koru), Kutlu Ağaç (Ali Bulaç), Asya’daki Türkiye (Taha Akyol)… dünyasıyla olan ilişkileriyle tanınan Gülen’in uzun yolculuğu Nur tarikatıyla başladı" diyen Çetinkaya; Saidi Nursi’nin 23 Mart 1960’ta ölmesinden sonra "Nur cemaatinin Zübeyir Gündüzalp’i hareketin başına seçtiğini, ama Nursi’nin sağlığında başlayan "YazıcılarOkuyucular" bölünmesinin açığa çıktığını; "Yazıcılar"ın, önderliğinde ayrı bir grup haline dönüştüğünü, Mehmet Kayalar’ın etrafındakileri silahlandırma çabası gösterdiğini, Elazığ’dan Müslüm Gündüz’ün de aynı düşüncede olduğunu, o dönemde "Erzurumlu bir vaiz olan Fethullah Gülen"in de "gizli hazırlıklar içinde" olduğunu söylüyor. Çetinkaya, Fethullah Gülen’in, 196366 yılları arasında Edirne ve Kırklareli’nde görevli olduğu dönemde, camilerde yaptığı konuşmaları yoluyla etrafında insanların toplanmaya başladığını; "hep ağlayan, bazen kendini yerden yere atan konuşmasıyla" dikkatleri üzerine çektiğini; insanları ‘hitabet’ yoluyla" etkilediğini; "açıkça Nurcu olduğunu söylemedi"ğini; "Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yaşar Tunagör’ün teşvikiyle 1966’da İzmir’e ta latmaya şöyle devam ediyor: "İzmir Bornova Camii’ne her taraftan akın akın insanlar gidiyor, cuma vaazları veren Fethullah Hoca’yı dinliyordu. Vaazdan sonra misafirler, Gülen cemaatine ait dershanelerde ağırlanıyor ve teyp kasetlerinden yine Fethullah Hoca’nın önemli vaazları dinletiliyordu." Çetinkaya, Fethullah Gülen’in "en büyük avantajı"nın, "hitabeti, gözyaşı dökmesi, etkileyici yapısı" olduğunu; onun "cemaati tek başına yöneten bir yıldız" olduğunu; 1978’de "Sızıntı" dergisini yayımlamaya başlayarak "etkili bir cemaate dönüşmeye başladığını"; 12 Eylül 1980 darbesinin ilk günlerinde İslamcı çevrelerin büyük bir korku yaşadığını, ama kısa sürede durumun pek de korkulacak gibi olmadığını fark ettiklerini; darbenin lideri Kenan Evren’in, neredeyse dini cemaatlerin yapmak istediklerini yaptığını ve yurt gezilerinde yaptığı konuşmalarda ayetler, hadisler okuduğunu; darbecilerin, cemaatlerin desteği karşılığında okullarda dini eğitimi zorunlu hale getirdiklerini; Evren’in bu tutumunun dini cemaat ve tarikatları rahatlattığını; Nurcuların kimi ileri gelenlerinin darbecilerle yakınlık kurduklarını; Erzurum’da bulunan Mehmet Kırkıncı Hoca’nın bunların başında geldiğini; Kırkıncı Hoca’nın, Fethullah Gülen’le işbirliği yapmasıyla da ortaya büyük bir güç çıktığını; Fethullah Gülen’in, hakkında aranıyor afişleri asılı olmasına rağmen darbecilere tam destek verdiğini; Sızıntı dergisinde askerleri öven başyazılar yazdığını; darbecilerle cemaatler arasında ittifak kurulduğunu ve Gülen’in 12 Eylül’den günümüze kadar "ağlayarak" vaazlarını sürdürdüğünü söyleyerek serüveni aktarmaya devam ediyor. Kendi yapıtlarında yazdıklarından yola çıkarak Gülen’in hedef ve stratejisini aktaran, onun "Dünyaya hâkim olmamız şart" dediğini; "Amerika’nın dünya gemisinin dümeninde" olduğunu söylediğini aktaran Çetinkaya, kitabının "Fethullah Gülen’le İlgili Raporlar ve Basından Seçmeler" bölümünde de son yıllarda basında yer alan bazı yazılara yer veriyor. Hikmet Çetinkaya’nın "40 yıllık çağdaşlık ve aydınlık arayışı serüveni" devam ediyor... 1980 ÖNCESİ Hikmet Çetinkaya "Fethullah Gülen’in 40 Yıllık Serüveni"ni anlatmaya devam ediyor: 1980’den önce İzmir Kestanepazarı Camii’ndeki vaizlikten, cemaatinin trilyonluk sermayesinin efendisi haline gelen; Saidi Nursi’ye bağlı bir Nakşibendi tarikatı olan Nur cemaatinin lideri Fethullah Gülen hakkında 1992’de polisin hazırladığı rapor işleme konmadı, 1998’deki ikinci raporda da, cemaatin büyük bir hızla büyüdüğüne dikkat çekilerek, hareketin ikinci bir Şeyh Sait isyanına dönüşebileceği uyarısında bulunulmasına karşın o, serüvenine devam etti. Hikmet Çetinkaya, Fethullah Gülen’in, 1975’te "Nur kampları"nı kurmasıyla başlayan serüvenini, ANAP döneminde güçlenmesine, çeşitli ülkelerde açtığı ABD kontrolündeki okullardan "ışık evleri"ne, zeki çocuklara atılan kancadan "altın nesil"e, yurtdışındaki okul, yurt, dershane örgütlenmesinden Nurcular içindeki çatışmalara, Recep Tayyip Erdoğan’a desteğinden "büyük sağ" projesine kadar ayrıntılarıyla anlatıyor. "Son yıllarda okulları, ‘ışık evleri’, siyaset ve medya yin edildiğini ve orada hedefine uygun ve kendine has bir örgütlenme içine girdiğini" söylüyor. "İzmir ve Ege Bölgesi’nde vaazlarıyla ağırlığını hissettirmeye" başlayan Fethullah Gülen’in "Işık Evleri" diye anılacak olan dershaneler açmaya başladığını; oralarda Saidi Nursi’nin kitaplarını değil, sadece kendisinin hitabetini ön plana alan bir çalışma tarzıyla, kasetlere alınan konuşmalarının "özellikle Ege Bölgesi’nde hem taraftar, hem de para" sağladığını; "Nurculuğun içinde bir ‘Fethullahçılık’ oluşturma çabasına" giriştiğini; "12 Mart 1971 muhtırasının Nurcuları da tedirgin eden bir darbe" olduğunu, o günlerde cemaatin lideri Zübeyir Gündüzalp’in öldüğünü, Fethullah Gülen’in İzmir’de tutuklandığını ve Nurcu olduğunu "gizlediğini", daha sonra "MSP ile arasında bir yakınlaşma"nın başladığını; Erbakan’ın, kurmaylarına "Fethullah Gülen hocamıza sahip çıkın, onun etrafında bulunun, yardımcı olun" talimatı verdiğini ve "bu yakınlaşmayla Fethullah Gülen'in yıldızının parlamaya başladığını" böylece "temelini atıp, altyapısını oluşturduğu cemaatin hareketlendiğini" söyleyen Çetinkaya, Fethullah Gülen’in serüvenini an VEREN’İN ANLATTIKLARI "Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni"nin 2. cildi olan "Yol Arkadaşı Nurettin Veren Anlatıyor"un ilk bölümünde, Gülen cemaatinin önde gelenlerinden ve bir zamanlar onun çok yakın arkadaşı, destekçisi olan, 35 yıl boyunca yanından ayrılmayan, onu birçok siyasetçiyle tanıştıran Nurettin Veren’in Hikmet Çetinkaya’ya anlattıkları yer alıyor. Cemaatin örgütlenmesinin olağanüstü boyutlarını bir kez daha gözler önüne seren bu açıklamalar, Çetinkaya’nın 30 yıldır yazdıklarını doğruluyor ve güçlendiriyor. Kitabın daha sonraki bölümlerinde Fethullah Gülen’le ilgili İstanbul Milletvekili Emin Şirin’in bir yazısı ve İçişleri Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği bir soru önergesi; İlhan Selçuk’un ve Saygı Öztürk’ün 3’er yazısı; Emin Çölaşan’ın 2 yazısı ve Server Tanilli, Cüneyt Arcayürek, Necati Doğru, Ahmet Hakan, Özdemir İnce, Alpaslan Işıklı, Tolga Çelik, Metin Gür, İlhan Taşçı, Mustafa Çakır’ın 1’er yazısıyla, Ankara DGM Savcılığı’nın 1999 tarihli iddianamesi ve Ankara 2 No’lu DGM’nin kararının fotokopisi yer alıyor. Kısacası, Fethullah Gülen’in "40 yıllık irtica ve köleleştirme serüveni" devam ediyor. Ama Hikmet Çetinkaya’nın "40 yıllık çağdaşlık ve aydınlık arayışı serüveni" de devam ediyor; tıpkı Gılgameş’in ölümsüzlük ve özgürlük arayışı gibi… ? Fethullah Güleh’in 40 Yıllık Serüveni/ Hikmet Çetinkaya/Günizi Yayınları/184s. KİTAP SAYI 865 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle