28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? Anlam Kavramı Üzerine Bir Deneme/ Teo Grünberg/ YKY/ 382 s. Teo Grünberg’in 1963 yılında kaleme aldığı doktora tezi “Anlam Kavramı Üzerine Bir Deneme”, “anlam” kavramı ile felsefe arasındaki göbek bağını örneklerle belgeleyen bir çalışma. Modern mantığın Türkiye’de yaygınlaştırılması, kurumsallaşması ve gelişmesi için verdiği hizmetler nedeniyle 1998 yılında Türkiye Bilimler Akademisi Hizmet Ödülü’ne değer bulunan Grünberg’in saygın uluslararası dergilerde yayımlanmış çok sayıda makale ve bildirisi vardır. Yaza Yaşaya/ Sabahattin Yalkın/ Damar Yayınları/ 248 s. “Son günlerde kadın şairlerimiz üzerinde konuşulmaya başlandı. Kadınlar şiir yazabilir mi? Kadınlardan şair olur mu? Yazılanlar şurada düğümleniyor. Kadınlar da şiir yazar, ama iyi şair olamazlar. Bu vargı özellikle erkeklerden geliyor. Ben kendi payıma şiirde her türlü parsellemenin karşısındayım.” Sabahattin Yalkın’ın düzyazılarını topladığı bu kitap, onun sanat, edebiyat, özellikle şiir üzerine düşüncelerini içeriyor. Bunların arasında çeşitli zamanlarda yaptığı konuşmalar, tanıdığı edebiyatçılarla ilgili anlatımlar, izlenimler, fantazyalar var. Hababam Sınıfı/ Rıfat Ilgaz/ Çınar Yayınları/ 408 s. Bugüne dek yayımlanmış yetmişi aşkın kitabı ile Rıfat Ilgaz, 1956’da İlhan Selçuk yönetimindeki haftalık mizah dergisi Dolmuş’ta, Hababam Sınıfı’nı derse çağırmak için zile ilk bastığından bu yana 50 yıl geçti. Çınar Yayınları, bu 50. yılı nedeniyle “Hababam Sınıfı”nı özel bir baskıyla yeniden okuyucuya sundu. 2000 adet basılan kitapta Turhan Selçuk’un da çizimleri yer alıyor. Fransız Resminde İzlenimcilik/ Salâh Birsel/ Dünya Kitapları/ 144 s. başlangıcından artizlenimci dönemin sonuna kadar geçen aşamaları, topluluk sergilerini ve bu akım çevresindeki sanatçıların doğa kavrayışına ilişkin tutumlarını, gelişmelerin ışığı altında ele alıyor. Bir Kadının Kaleminden Şems ve Mevlâna/ Yelda Karataş/ Alfa Yayınları/ 96 s. “ey ateşten özge pervane yürek/ al yeşil bulutlara çizili/ o bal dudaklı Güneş/ değdiği memleketi korkutur/ dost sıcaklığın” Duyarlılık kendilerine bile ikiyüzlü olan insanlarla gelişebilir mi?.. Aşkı tanıyabilmek, göze alabilmek, anlamını kavrayabilmek duyarlılık olmadan mümkün müdür? Bu kitapta Yelda Karataş, Şems’in ve Mevlâna’nın ağzından aşkı işleyen şiirler sunuyor. Lilly/ Eddi Anter/ Goa Basım Yayın/ 352 s. Yanında yirmi iki bavul eşya ile uçaktan indiğinde, ayak bastığı ülkede daha önce hiç bulunmamıştı. Tanımadığı bir ülkeye gitmek onun için yeni bir şey değildi. Ne de olsa bir Yahudiydi. Lübnan’da doğmuş, savaş sonrası hep seyahat etmiş bu cesur kadın kendisine en son durak olarak İstanbul’u seçmişti. Çocuklarından biri konumunda olan yazar, annesinin gençliğinden, İstanbul’un şaşaalı atmış ve yetmişli yıllarından bahsediyor. Üç dinin yüzyıllardır bir arada var olduğu İstanbul’da bir Yahudi ailesinin ülke sevgisi, din, arkadaşlık, aşk ve kardeşlik konularında yaşadıkları… Kimse/ Ferit Edgü/ Sel Yayıncılık/ 128 s. “Kimse”, bir karakış boyu, Türkiye’nin doğusunda, Hakkâri’nin 13 haneli, 114 nüfuslu Pirkanis adlı dağ köyünde, anmak, anımsamak, anlamak, sormak, karşılık aramak ve özellikle yaşamı sürdürebilmek için yapılmış konuşmalardan seçmeler ya da dilin olanaklarını zorlayan bir Türk romanı. Estetik Bilinçdışı/ Jacques Rancière/ Çeviren: Kenan Sarıalioğlu/ ARAlık Yayınları/ 70 s. Bu kitap, Freudcu kavramların edebiyat ve sanat yapıtlarının yorumlanmasında nasıl bir işlev üstlendikleri sorunuyla ilgilenmiyor. Bu yorumlamanın, analitik kavramların uygunluğunun doğrulanmasında niçin stratejik bir yer işgal ettiğini araştırıyor. Fre ud’un “estetik” çözümlemeleri daha çok iki bilinçdışı mantığı arasında bir gerilimi gösterir. Bu metin, bu karşılaşmanın kiplerini ve bundan beklenenleri ortaya koymaya çalışıyor. Özgürlük Deneyimi/ JeanLuc Nancy/ Çeviren: Aziz Ufuk Kılıç/ ARAlık Yayınları/ 218 s. “Kararın ‘otantiği’ yasa siciline ait değildir. Ya da şu her türlü yasa formundan geri çekilmiş yasadır: Karar vermenin varoluşsallığı, özgürlük ki, aynı zamanda varoluşun kararıdır, varoluş için karardır ve her türlü buyruk ve yasadan çok önce alınır... İşte varılacak olan, ya da bize varmaya bırakmamız gereken ethos budur. Bu ethos bir ‘ahlaki bilinç ilerlemesi’ne tekabül etmez, ama ilkkökensel etikliği gün ışığına çıkarır; onsuz ne Platon’un İyi’si olabilir, ne Kant’ın iyi istemi, ne Spinozacı neşe, ne Marxçı devrim ne de Aristoteles’in ‘zoon politikon’u.” Bu kitapta Nancy, özgürlük kavramını işliyor. İfade Özgürlüğü Hakkı Var mı?/ Larry Alexander/ Çeviren: H. ÇetinkayaA. Çakıroğlu/ ARAlık Yayınları/ 278 s. Bu kitapta Larry Alexander ifade özgürlüğünün bir insan hakkı olduğu iddiasına bilimsel anlamda kuşkucu bir değer atfediyor. O, bir ifade özgürlüğü hakkını öne sürülebildiği çeşitli bağlamlarda ve somut davalar özelinde sorgular ve böyle bir hakkın bu bağlamların hiçbirinde desteklenemeyeceği sonucuna varıyor. Yasal bir ifade özgürlüğü korumasının, tarihsel ve kültürel koşullarla değişiklik gösterecek bir koruma biçimi olmasına ve bir insan hakkı konusu olmamasına rağmen geçerli ve haklı kılınabilir olduğunu iddia ediyor. Bulutlar/ Juan José Sear/ Çeviren: Orçun Türkay/ Sel Yayıncılık/ 156 s. Çağdaş Türk yazınında şiir, deneme ve günlükleriyle önemli bir yeri olan Salâh Birsel’in sanat üzerine yazdığı tek inceleme “Fransız Resminde İzlenimcilik”tir. Kitap, Fransa’da Monet ve arkadaşlarının 1860’lı yıllarda başlattıkları izlenimcilik akımının dayandığı temel estetik değerleri, bu akımın doğuşuna yol açan nedenleri, SAYFA 36 Arjantin 1804. Santa Fe’deki küçük bir kasabayla Buenos Aires yakınlarındaki akıl hastanesi arasında pampa, vurdumduymaz, ıssız ve engin bir çöl uzanıyor. Beş deli, bir psikiyatr, bir muhafız birliği, bir işportacı ve üç fahişe bir yolculuğa çıkıyorlar bu çölde. Delilerin ilki bir melankolik: Hareketsizce yatıp duruyor, yumruğu kapalı, Zenon’un bilginin yolunu betimlemek için kullandığı hareketleri yineliyor. İkincisi nemfoman bir rahibe: Tamamen kendine özgü tanrısal ve insansal sevgi birliği düşüncesini askerlerle uygulamaya koyuyor. Üçüncüsü manyak bir dandi, kalan ikisi de dilsel bozukluklar sergiliyorlar. Paraná’nın suları taşmış, eli kanlı bir Kızılderili reisi peşlerinde, deliler kafilesi ovanın bitimsiz uzamına dalıyor. Gerçekle delilik orada birbirine karışıyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 879
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle