29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? gi evde gizlendiğini bulduk ve görüntüledik. Mustafa Kemal’in Cevat Abbas Gürer’e ne kadar güvendiğini kanıtlayan birçok olay var kitapta. İşte 19 Mayıs 1919 Samsun’dan önce, Cevat Abbas Gürer’in Anadolu’ya karadan gizlice geçebilmek için Milli Müfrezeyi örgütlemesi için emir vermesi... Samsun’a ayak basan kadroyu Ata’nın isteğiyle Cevat Abbas’ın oluşturması gibi... Gürer’in, beş dönem Bolu Milletvekilliği yapmasının yanı sıra ayrıca Türk Hava Kurumu’nun da kurucusu ve ilk başkanı olması gibi böylesi önemli ilkleri bizimle paylaşır mısınız? İzmir’in Yunanlılarca işgalinden aylarca önce Atatürk’ün yaptığı bir plan uyarınca, Atatürk’le birlikte Cevat Abbas Anadolu’ya karadan geçmeyi tasarlıyorlar. Cevat Abbas anılarında “...Atatürk’le kendime cephanesiyle birlikte birer mavzer filintasıyla iki el bombası hazırlatmıştım” diyor. Atatürk’ün talimatıyla birlikte Gebze üzerinden Anadolu’ya geçecekler; Cevat Abbas’ın bulduğu “fedakâr vatanseverlerden küçük silahlı kuvvetler” ile Yahya Kaptan’ın müfrezesi yolu güvenli kılacak... Acaba bu yoldan gidilseydi yakın tarihimizin akışı nasıl gelişirdi? Atatürk, Cevat Abbas’a, Bandırma Vapuru’nun kadrosunu oluşturmak için “Cevat beni anlayan subaylar bul!” emrini veriyor. Mesela, Bandırma Vapuru kadrosundaki Arif Hikmet Gerçekçi, Cevat Abbas’ın eşi Memduha Hanım’ın kuzenidir... Mutlak güvene dayalı bir kadro... Cevat Abbas, THK’nin kurucusu ve ilk başkanı. Ve 1925’te sivil havacılığın gelişmesi için önemli çaba harcıyor. Bir yıldan kısa bir sürede THK şube sayısı 320’ye ulaşıyor... Cevat Abbas’ın önerisiyle kasabalar arasında rekabet oluşturuluyor ve bağış yapan her kişiye uçağa adının verilmesi kararlaştırılıyor. THK’nin (Ceyhanlıların bağışıyla alınan ilk uçak} “Ceyhan” adlı uçağıyla Ankara’dan İstanbul’a uçuyor... Onun belki de Türkiye Cumhuriyeti’nde Ankara’dan İstanbul’a uçuş yapmış ilk milletvekili olduğunu söyleyebiliriz... Cumhuriyetin ilk yıllarında, futbolda Galatasaray ve Fenerbahçe gibi kulüplere kök söktüren AteşGüneş kulübünün kurulması ondan isteniyor. Abbas Gürer aslında bir yardımcı komutan gibi hizmet vermiş. Atatürk’ün mektubu, Cevat Abbas’ın Balkanlar’da gösterdiği faaliyetlerle ilgili görüştüklerini doğruluyor... Cevat Abbas, Bulgaristan’a önce “vatani görevle” gayri resmi olarak gönderiliyor. Sonra TBMM’nin resmi temsilcisi oluyor. Bir yıldan fazla Avrupa’da kalarak milli mücadeleye destek veriyor. Sayın İlhan Selçuk’un belirttiği gibi, “bir komutanın sıradan yaveri” olmadığı anlaşılıyor. YATIRIM MACERALARI... Bir önceki soruya dönersek, pek bilinmeyen bir anıyı, Atatürk, Fethi Okyar ve Cevat Abbas Gürer’in yatırım maceralarını okurlarımızla paylaşalım mı? Atatürk’ün annesinden para alması, Cevat Abbas Gürer’in atlarını satması, üç arkadaşın birlikte bir yatırım olanağını araştırıp değerlendirmeleri… Olayın sonunu bizimle paylaşır mısınız? Cevat Abbas bu olaya, 1939 tarihli kitabında çok hoş bir başlık atmış... Bugünkü dile göre yazarsak, “Tatlı dile dayanılarak kurulan şirketin doğuşu ve akıbeti”... Olay, İstanbul’da ateşkes döneminde yaşanıyor. Atatürk’ün sınıf arkadaşı olan General İsmail Hakkı’nın bazı görevlerini yapmış olan Binbaşı Ali Rıza Bey, Halepli Bay Fansan adlı bir kişiyle Atatürk’ü ziyarete geliyor. Bu kişi, kır atlar koşulmuş landosuyla geliyor. Pırıl pırıl giysileri, etkileyici konuşması, kibar kişiliğiyle Atatürk’ü, Cevat Abbas’ı ve Fethi Okyar’ı etkilemeyi başarıyor. Bir gün, Ali Rıza Bey, Şişli’deki eve yalnız geliyor. Ve Ali Rıza, “Paranız var mı? Hayatınızın idamesini temin edecek paranız yoksa rahat bir kafa ile çalışamazsınız” diyor. Ve yanında getirdiği kişinin İzmir’le geniş ölçekte zeytinyağı, incir ve üzüm ticareti yaptığını ve paralarını ona emanet ederlerse yüzde yüz kâr edeceklerini söylüyor. Atatürk, ben annemi yoklayayım, diyor. Fethi Okyar borç alıyor. Cevat Abbas, daha önce ihtiyaç akçesi olsun diye atlarını satıp biriktirdiği parasını getiriyor. Samimiyete ve tatlı dile çok güvendikleri için bir senet dahi almıyorlar. Önceleri oyalama taktiği uygulanıyor: Kızılordu, Odessa’ya girdi, incir fiyatları düştü vb... Ama üç dört ay sonra sermaye ve kârdan ümit kesiliyor... Atatürk 3. Ordu Müfettişliği’ne tayin edilmiş; Samsun’a gidilmeden bir gün önce Cevat Abbas şirket direktörünü köprüde yakalıyor ve dört yüz lirasını “tahsil ediyor”. Sonradan da, Atatürk ve Fethi Okyar için bir senet alınıyor. Cevat Abbas, Atatürk’ün sofrasında bu girişimi gülerek yâd ettiklerini anlatıyor anılarında... Kitap perde arkası kimi kahramanlara da ışık tutuyor, mercek altına alıyor. Bu belki kimilerinin isimlerini ilk kez duyacakları perde arkası kahramanlardan bahseder misiniz? Örneğin güzel sesiyle Çanakkale’de siper savaşını durdurabilen, Kasımpaşalı Kara Küçük Ahmet var... O şarkı söylerken düşman ateşi kesiyor, askerler dinleniyor, ihtiyaçlarını gideriyor... Samsun’a hareketi İngilizlerden gizleyen Teğmen Sedat Rıza var... Cevat Abbas, onu harbiye nezareti koridorlarında gördüğünü ve İngilizcesi iyi olan bu gence, İngilizlerden Samsun’a hareket müsadesini saklayıp saklayamayacağını soruyor. O da “Merak etmeyin ruhları bile duymaz” karşılığını veriyor. Cevat Abbas, Bandırma Vapuru’nun, Sedat Rıza sayesinde, Kızkulesi önünde İngilizler tarafından kısa bir durdurulmadan sonra kurtulduğunu anlatıyor. Daha nice adsız kahraman var... ? Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas GürerCepheden Meclise Büyük Önder ile 24 Yıl/ Turgut Gürer/ YapımC Yayınları/ 456 s. 879 SAYFA 17 BİLİNMEYEN AYRINTILAR Evet öte yandan Atatürk’ün ve yakın çevresinin yaşamının hiç bilinmeyen günlük ayrıntılarını da öğreniyoruz. Ata’yı ve yakın çevresini bambaşka, daha insani damarlardan anlatıyor kitap. Hem cephede hem de sivil hayatta hiç bilinmeyen detaylar sunuyor. Bu detaylara birkaç örnek verir misiniz? Ayrıca büyük bölümü ilk kez yayımlanıyor, değil mi? Cevat Abbas anılarında, özellikle yaverliği sırasında Atatürk’ün kendisini yanından ayırmak istemediğini yazmış. Cephede, Meclis’te, sofrasında Atatürk’ün hep yanında. Atatürk’ün manevi oğlu Abdürrahim Tunçok “Cevat Abbas ailemizin bir ferdi gibiydi” diyor anılarında... Hatta Mustafa Kemal’le Cevat Abbas arasında, I. Dünya Savaşı’nda yaşanan kısa ayrılığı, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım sona erdiriyor. Bir kez, Latife Hanım’ın Atatürk’le barışması için Cevat Abbas aracılık ediyor. Böylesi bir yakınlık, Atatürk’ün sivil ve askeri yaşantısında pek çok niteliğini gözlemlemesine yol açmış doğal olarak... Atatürk’ün cephedeki askeri niteliklerinin yanı sıra, çalışma tarzı, uyku alışkanlığı, okumaktan hoşlandığı şiirler, mizah ve estetik anlayışı gibi ilginç özelliklerini de öğreniyoruz... İlk kez yayımlanan pek çok belge ve fotoğraf... Bir kitapta ilk kez yayımlanan, yeni gün ışığına çıkan anılar var. Mesela Ata’nın orijinal bir mektubu yer alıyor kitapta. Balkanlardaki gizli faaliyetlere yönelik orijinal belgeler de. Cevat CUMHURİYET KİTAP SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle