Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nesrin Turhanla "Yaşamak içîn Bir Neden Söyle'yî konuştuk YAŞAMAK! İÇİN NEDENİ •ÖYLE Aslında gazetecilik mesleğinden gelme bir yazar Nesrin Turhan. Birçok gazetede çalıştıktan sonra özel televizyonların artmasından sonraalan değiştirerek parlamento muhabirliğine geçiş yaptı. ilk kitabı (Siyasetin ute Yakası, 2000) alan olarak seçtiği siyaset1 üzerine oldu. Hemen peşi sıra, bir yıl sonra da ilk romanıyla çıktı karşımıza (Elif Yağdı Ben islandım, 2001). Geçen yıl yayımlanan İhtilalin Süvarisi adlı tarihî romanının ardından şimdi de o 'enfes' isme sahip, 'Yaşamak İçin Bir Neden Söyle' ile merhaba' diyor bizlere. Romanın kahramanı (Selim) kendisini ve romanı Rilke'nin o müthiş dizesiyle özetliyor aslında: "Yalnızlık bir yağmura benzer." Geçmişiyle hesaplaşmak isteyen bir kahraman ve onun karşısına tesadüfen (!) çıkan bayan arkadaş. intiharı düşünürken, kendisini günah çıkartırken bulan, sonrasında türlü yaşama nedenlerini bulup sorgulayan bir dostane birliktelik... Gelin yazardan dinleyelim. SAYFA 4 "Söze dökemediğınız a bakıslarınızd an taşar, ellerinizi titretir, hayatınızı değiştirir..." ıstıyorum Nasıldı o yıllar sızin açtnızdan? • Tiirkiye'nin en ünlii isimlerinin tek adresiycli TRT. Şöyle koridorun başına on dakika evgılt Nesrin Turhan, söylesimizin ilk durag'ını süregplen meslek yasa dikilseniz, ses sanatçısından siyasetçisine dek cn az on ünlü isım gcçcrdi önünüzden. mıntza iliskın konu^arak yapalım TRT'nin spikcrlcri de sinema sanatçılan ka\^J istıyurum. 1981den iltbaren, dar üıılüydü. Tiyatro sanatçılan yanı başıMAK AJam, Son Havadis, Sabah, Mıllıyet gamızdaki stüdyoda, bütiin gün yabancı sinezetesı ve dergılerde çalısıyonunuz. TRT'nın ma ve dizi film seslendirmesi yaparlardı. tek kanallı olcluğu dönemde bu ilgınç dünyaGiindüz bir tartışnıa programının çekiminda olup bilenleri gazetelerin ve dergilerın iüde, söz gclimi bir bakanı izler, akşam Emel tunlanna tajtyorsunuz. Biraz o ydlara yolcuSayın'ın konser programının çekimine giderluğa çıkaltm ve o 'tlginç'liklerden bahsedelim ErdemöZTOP* dik. Hafta sonu bir dizi film setine... Yılbaşı ve bayram özel programlarının çdkimleri çok şenlikli olurdu. Pek çok sanatçı, arkadaşımızdı. Kaç kez, yanımda bir şarkının bestelenişine tanık olmuşumdur. Ne sen gazetecisindir o anda, ne karşındaki insan şöhret! Hiç unutmam; rahmetli Zeki Müren, Ankara'ya bir gelişinde beni aramış. Bizim gazetenin santral mcmuru, "Kinı anyor" diye sormuş. O da, "Ben Zeki Müren efcndim" demiş, karşıdaki, "Yok ya, ben de Tiirkan Şoray" diye dalga geçmiş... Biz o alanda çalışan gazeteciler çok bağlıydüc birbirimize. Bir arkadaşımız hamileliğinin son aylarındaydı. 12 Eylül döneminde Kenan Evren bir konuşma yapmak için TRT'ye geldi. ()rtalık kıyamet gibi, asker polis kaynıyor. Biz de fotoğraf falan çektik, tam Evren stüdyoya girdi ki o karnıaşada, arkadaşımızın suyu geldi. Telaşlandık, bütiin yollar kapatılmış. Bir şekilde çekimi durdurttuk, Evren'e haber ulaştırdık, eskortunu verdi bize. Iki arkadaşımızı, rotograf çckip, haberi izlemclcri için nöbetçi bırakıp, rıepimiz hastaneye koştuk. Çok şiikiir arkatiaşımız kurtuldu, ama bebeciği kaybettik. Ve daha pek çok yaşanmışlık varosüreçte... Peki, özel televizyonların hızla artmast, ne gibi bir elki yarattı da sızde, parlamento muhabirliğine geçij yaptıntz? Atladığım bir konu var. 1983 seçimleri öncesinde siyaset hareketlenince o alandaki iş yoğıınlaştı. Ben de kendimi siyaset muhabirliğinde buldum. Siyasi partilerin kuruluşuna, vetolara, parti kapatılmalara, Demirel'in Güniz Sokak'tan alınarak Zincirbozan'a götüriilüşüne tanık oldum, seçim gezilerine katıldım. Seçimlerden sonra yeniden kendi alanıma dön düm. 1990'dan sonra özel telcvizyonlar ile birliktc, RTÜK de devreye girdi. Bu kez i medya muhabirliğine s döndü... Sonra deniz tükendi. Bildiğinı en iyi ikinci alan politikaydı... Meslekteki kıdemim dc Parlamentoyu göstcriyordu. Parlamento muhabirliğine başladını. Btraz da 2000 yılında yayımlanan, Siyasetin Öte Yakası' adlı ilk kıtabımz uzerindc duralım. Anlattr mısınız? tlk romanım yaklaşık bir yıldır yayınevinde bekliyordu. Ağır aksak yeni bir romana başlamıştım. ü sırada Akşam gazetesinde köşe yazarhğı ve haber müdürlüğü yapıyordum. Bazı radyolara da haber yorumluyordum. Köşe yazılarımın TBMM kulislerinde fotokopiyle çoğaltılmış olarak milletvekillerinin ellerinde dolaştığına ben de birkaç kez tanık olmuştum. O sıralarda Radyo ve Televizyon Cîazetecileri Derneği, köşe yazılanmdan yola çıkarak, siyasi anekdotlar içeren bir kitap yazmamı önerdi. Köşe yazılarınm öylece basılması içime sinmedi. Yeni romanıma ara verip, yazdarın bir böC U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 8 10