Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bu hafta Halikarnas Balıkçısı'nı (Cevat şakir Kabaağaçlı) temel çıkış noktası yapmış üç yazarın kitabından söz edeceğim. iskender Ohriden Anadolu'nun Öyküsü, ömer Tuncerden Işte Anadolu, Derman Bayladı'dan Uygarlıklar Kavşağı Anadolu adlı kitaplar. M. sadık Aslankara Kitaplar Adası "HeyKocaYurt!" tsmet Zeki Eyuboğlu da kuşkusuz derin etkiler yaratmış, yurt sevgisinin temellendirilmesi yönünde geniş, zengin yatak, vadi açmış birer yazar. Andıklarıma Melih Cevdet Anday vb. yazarlan da ekleyerek bunların tümünü birer "Yurt Sevgisi Yapıcısı" biçiminde alabilmenin olanaklı olduğunu diişünüyorum. Gerçekten de bu yazarların kitaplarından, yazılarından yararlanmayan bir yurt sevgisi kaynakçası oluşturulabileceğini sanmıyorum kendi payıma... Buna farklı bir yaklaşımla Aziz Nesin'in Bu Yurdu Bize Verenler'ini de (Adanı) eklemeliyim. Işte Ohri, Tuncer, Bayladı üçlüsü birbirinden farklı zamanlarda, birbirinden ayrı oluşturdukları kitaplarda aynı tutumu izliyorlar denebilir. Ötesinde birinci kuşak "Yurt Sevgisi Yapıcılan"nın düşüncelerinden yararlanmakla kalmıyor, onların birer halefi olarak da çabaladıklannı, yurt sevgisine tıpkı onlar gibi baktıklarını da ortaya koyuyorlar. Ilkin bu bakışa değineyim bir ölçüde. Bizde, kimi çevrelerin özellikle Halikarnas Balıkçısı'yla Sabahattin Eyuboğlu'nun kimi yaklaşımlannı abartıyla karşıladığı söylenebilir. Peki yurdun yapılandırılışında temcl siyasa yönündc, söz konusu bakışın abartılı olduğu savlanabilir mi? Andığım ilk kuşak yazarlar, kıırıı kuruya bir yurt övgüsüne, ulus yüccltişine kaptırsalardı kendilerini, bunu söylcmck kolaylaşırdı belki. Temel siyasa yönünoe bu yazarların yaptıkları üç noktada toplanabilir bence: 1. Uygarlık tarihinde Anadolu gcrçekliğinin yerini belirlemek, 2. Anadolu'da geçmişten günümüze varlık göstcrmiş tüm toplumlara, ekinlerine sahip çıkmak, 3. Anadolu'nun cn cski toplumlarından günümüze gclen akış içinde Türklerin de buna eklemlendiğini göstermek. Cumhuriyeti kuranların, ümmetten ulus toplumuna geçişte, inançtan bilime yönelişte, bu yöndc bir evrensel sevgiyle bunu oluşturmaya giriştikleri söylenebilir. Gerçekten de cumhuriyetin yaratmaya çalıştığı kentli bireyin, kadıncı toplumun bir Anadoluluk gelencği olduğu görmezden gelinebilir mi fıiç? "Çatalnöyük, insanlığın bilinen ilk kentleşme yerlerinden biri"yken (Ohri, 17) üstelik. Yurt, toplum kentlcşiyorsa yurttur; toplum da, kadın ağırlıklı yapı kazanmışsa toplumdur... tsken.der Ohri, Anadolu'nun Oyküsü'nde değerini şöyle vurguluyor yurdun: "Anadolu toprakları, dünyanın çeşitli evrelerini belgeleyen bir tarih, kültür ve S AYI 810 uygarlık müzesidir. / (Onun) kadar uygarlığa katkıda bulunmuş başka bir ülke yoktur dünyada." (39) Oyleyse ilk iş, bu yurdun değerini kavrayıp bunun bilincine varmak! ANADOLU: "UYGARLIK ÖĞRETMENİ VE USTASI" Her üç yazar da söyleşi havasında yapılandırıyor anlatısını. Ne ki Onri daha düz, ama dizgeli bir anlatımı yeğlerken Omer Tuncer, büyüyle karıyor anlatısını, belgesel sinemacılığının da katkısıyla senaryo tekniğiyle kuruyor Işte Anadolu'daki aktarımını. Nitekim Tuncer'in, anlatısı, Karain Mağarasının önündeki, "hiç sönmemesi gereken ateşi hep yanık tutmak zorunda"ki Anadolulıı yıırttaşımızla başlıyor... Derman Bayladı isc, Uygarlıklar Kavşağı Anadolu'da temel izlcğe bagiı kalsa da Doğu'yla Batl söylcnlcrindcki koşutlukları gösterip Anadolu'nun bu alandaki tek başına rolünü göstermeyi yegliyor. Zaten kitabın adı da onun bu yönclimini imliyor. Kitaplar birlikte, hatta iç içe okunduğunda Anadolu bütün yönleriylc ortaya çıkıp gözler önüne seriliyor denebilir. İskender ()hri, Anadolu'nun gerck ötekı yurtlar gerekse tüm uygarlıklar için taşıdığı öncmi şu satırlarla dile getiriyor: "Anadolu, kcndisinı fethedcn leri, asıl o, fcthcdip eritirdi. En eski çağlardan beri bu, hep böyle olagebııiştir. O, hem sihirli bir pota, hem de bir okuldur, eriterek yetiştirir " (40) "Her uygarlık, kendinden önceki bir başka uygarlığın devamı ve çevresindeki komşu uygarlıkların etkisi altındadır. Yunan uygarlığı da, Doğu uygarlıklarının geliştirilmiş bir evresidir. Daha sonrakiler de öncekilerden gene hep böyle etkilenip yararlanacaklar. Bunlan izleyen Roma, Bizans ve Türk (Selçuklu, Osmanlı) uygarlıkları... Hepsi de kopmadan akıp gelen ve bir bütün olan Anadolu uygarlığının halkalarıdır. Daha sonralan, çağımızdaki Batı uygarlığı için de bu, böyle oldu. O da Anadolu uygarlığından yararlanarak yaratılmadı mı? Uygarlıkça, Anadolu kadar dünyayı etkiferniş başka bir ülke yok." (51) Omer Tuncer, Işte Anadolu'da şu satırlarla deöiniyor konuya: "Dünyanın ilk yazın ürünleri, Mezopotamya, Mısır, Anadolu masallarıdır. // Masalları, çoğunlukla, yazıya dökülmüş şiirlerin, destanların, tiyatro oyunlarının içinde bulabiliyoruz. Anadolu Ege mitolojisinin en önemli masal kaynaklarından biri tzmirli Homcros'un dcstanlarıdır." (42) "Işte yıllar yılı dünyayı etkileyen nıasal, Troya budur." (62) Masal konusunda bir aktarım da Derman Bayladı'nın Uygarlıklar Kavşağı Anadolu'sundan: "Ortaasya'dan Anadolu'ya değin bütün Türk dünyasının sahiplendiği Dede Korkut'un efsaneierlc örülii yaşamı da Homeros'unkine benziyor bir bakıma." "Dede Korkut da Anadolulu bir halk bilgesi olup çıkmış." (87) Bayladı, şunlan da söylüyor bu arada: "Anadolu, yeryüzü uygarlığının öncüsü ve birincisidir bu dönemdc. Anadolu insanının yarattığı bu uygarlık, daha sonraki bin yılların görkemli Mezopotamya uygarlıklarını da dcrinden ctkilcyecektir. Mısır uygarlığını da. Ve bu üç uygarlık birbirini etkileye etkileyc, birbirinden etkilene etkilene daha ileriki yüzydlarda sarmaş dolaş bir inanç, dinler, efsaneler yumağı oluşturarak, bilir bilmez 'özgün' diye nitelenen Yunan uygarlığını da temelinden çatısına değin etkileyecektir."(12) "Yalnızca Doğudan değil Batıdan gelenlere dc yurt olmuştur bu topraklar bin yıllar boyu. Hiçbir toplum yoktur ki, Anadolu'dan geçsin dc, bu buram buram tarih ve uygarlık kokan topraktan esinlenmemiş olsun. Bu toplumların... adları ne olursa olsun ortaya koydukları uygarlığa bir bütün gözüyle bakmak ve de Duna 'Anadolu Uygarlığı' adını vermek yanlış olmaz sanırız." (90) ANADOLU UYGARLIKLARI ÜNİVERSİTESİNE DOĞRU.... Atatürk cumhuriyetinin ilk kültür kurum B ütün yurtların, dillerin sevgiyle anması gereken kişiler arasında, natta başhcalarından biri olarak Halikarnas Bahkçısı adı geliyor usuma. Onu şöylece uzaktan bir görüvermiş olmak bilc çok etkileyiciydi. 1966'ydı ya da 67, tzmir Kız Lisesi'nin karsısındaki Site Sineması'nda Türiciyc Işçi Partisi'nin düzenlediği bir etkinlikte Rııhi Su'yla birlikte görmüştüm. Şavkımışçasına kaplamıştı sahneyi... "Merhaba'sı, yurdunu okşar gibi elini kolunu dalgalandmşı, sözlerine kattığı anlamsal büyü, derinlik yaşamımı zenginleştircn bir görüntü olarak çakılıp kaldı belleğime... 1 lalikamas Balıkçısı'nı okumaya koyulmakta geç kaldığımı söyleyebilirim. Ne var ki andığım yıllarda ijimdiki gibi yapıtlarını topluca bulabilmek olanaksızdı. Yeditepe'den, Remzi'den climc ulaşmış tek tiik kitabını okıımamış değüdinı elbette. Aına Halikarnas Balıkçısı'nı tam anlamıyla tanıyışım "Bütün Eserleri" dizisinin Bilgi Yayınları'nda ycr alışıyla gerçekleşti diyebilirinı yine de... Balıkçı, yazınımızda romanlarıyla, öyküleriylc özgün bir yer tutuyor. Bu anlamda süyleyecek söz bulamıyorum pek. Ancak onun bir dizi kitabı var ki, başka başka alanlarda bunlardan söz edilse de yazın kamuoyu, bunlar üzerinde gercğince duruyor değil bana görc. Oysa ilk basımlarıyla Anadolu Efsaneleri (1954), Anadolu Tannları (1955), Anadolu'nunSesi(1971),HeyKoca Yurt (1972), Merhaba Anadolu (1980 / Balıkçı'nın kitaplarına girmcmiş yazılarından derleyen: Şadan Gökovalı) hemen tüm kcsimlerce döne döne okunması gereken kitaplardan. Hatta yurtseverliğin temcl kitaplan arasında sayılabilecck yapıtlar bunlar. Bugüne dek Halikarnas Balıkçısı üzerine yazamayışım eksiklik elbette. Onun romancı, öykücü, denemeci yanları üzerinde duran yazılar kaleme alnıayı, bir gönül borcu sayıyorum bu nedcnle... Bu hafta onu temcl çıkış noktası yapmış üç yazarın kitabından söz edeceğim "Kitaplar Adası"nda. iskender Ohri'den Anadolu'nun Öyküsü (1978, Dör düncü Basım, Bilgi, 1987), ümer Tuncer'den tşte Anadolu (Arkcoloji ve Sanat, 1993), Derman Bayladı'dan Uygarlıklar Kavşağı Anadolu (Say 1996) adlı kitaplar. YURDU SEVMEK Ml ÖVMEK Ml? Halikarnas Balıkçısı kadar Azra Erhat, Sabahattin Eyuboğlu, larından biri olarak yapılandırılan Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi, Anadolu uygarLklarını aynı potada yoğurmayı da amaçlamıştı. Söz konusu fakülte, günümüzde de uygarlığın, bilimin somutlandığı üniversite işlevselliğiyle varlığını sürdürüyor. Ama doğrudan Anadolu uygarlıklarına özgülenmiş bir fakültenin hâlâ kurulmayışı büyük eksiklik bana göre. Oysa sözgelimi Anadolu Üniversitesi, hiç değilse böyle bir bölüm ya da kürsü kurarak bu eksikliği gidermeye girişebilir, belki de ileride kurulacak bu fakültenin tohumu da böylece serpilmiş olur bu uygarlıklar yurdunun toprağına. Anadolu uygarlıklarını neden "üniversite" olgusuyla ilişkilendiriyorum? İskender Ohri, Anadolu'nun Oyküsü'nde şunlan söylüyor: "Yanlış inançlardan sıyrılmış özgür düşüncenin, akla ve deneye dayanan ilk parlak ürünlerini, tarihte ilk önce lyonyalı fizyologlar geliştirdi. (...) însanlığı kurtaracak olan fen kafası orada doğdu. Tarihte ilkönce onlar düşünmeye başladı. Kent uygarlığını da ilk önce onlar geliştirdi. (...)/ Asıl demokrasi Anadolu'da vardı ve herkes düşüncelerini özgürcc söyleyebilirdi. (...) Okuma ve yazmanın yaygınlaşması, tarihte ilk kez, Batı Anadolu'da gerçekleşti. (...)/ îyonya, her şcyde Helcnistan'dan ilerdeydi. Başta sehircilik. İlk planlı ve ussal (rasyonel) şchircilik orada yapıldı." "Atina'da kadınların hiçbir hakkı yoktu, cğitim görmezler, evde kapalı yaşarlardı. Kültürden de nasipleri yoktu. Oysa, Anadolu'da bunun tam tersiydi. Ressam, şair ve bilgin, hatta kadın yargıçlar vardı. (...)/ Kısaca Helenistan hiçbir şeyin kaynağı olmamış, özgün bir şcy yaratmamıştır. Ne varsa hepsi Anadolu kökenlidir."(63,64,65) Peki biz nc kadar ayırdındayız ya da bilincindeyiz bu kalıtın? Şu satırları da Ömer Tuncer'den aktarıyorum: "Yabancı satıcıların ülkcleri için zarar vereceğini belki de ilk anlayan toplum, Hititlcrdi." (39) "Homeros'a göre (Anadolu toplumları) yurtlarını sömürgen düşmana karşı korumak üzere aynı safta, Troyalıların yanındadırlar." "Gerçekte, çağlar boyu, sömürücülerin gözü bir türlü Anadolu'nun üzerindcn çckilmek bilmemiştir." "Anadolu'yu sömürmek için gelenler, var olan ekinleri birbirinden ayırıp birbirine düşürme çabası içindedir. Çünkü zayıf, parçalanmış Anadolu insanına kolayca cgcmen olunacaktır." "Homeros'un îlyada'sında anlattığı da böyle bir sömürgene karşı direniyordu." (42,43,44) Derman Bayladı da kitabını şu sözlerle sonlandınyor: "Bin yıllık Türk dönemi de ayrı bir renk katmıştır bu kültürler mozayiğine. Hem almayı bilmiştir, hem vermeyi, hem etkilenmeyi bilmiştir, hem etkilemeyi.Ve de on bin yılın uygarlıklarının yer aldığı güldestenin en seç kin yapıtlarından biri olarak ışıl damaktadır tarihin sergisinde." (201) Bütün bunları, Semih Gümüş'ün "Yaratıcı Düşünce Fakültesi" önerisindekine (Yazarın Yalnızlık Burcu, Doğan, 2005, 139) benzer yapılanma çerçevesinde "Anadolu Uygarlıkları Üniversitesi "nden daha güzel kim, nasıl yansıtabilir? • SAYFA 23 „ CUMHURİYET KİTAP