Katalog

muş memleketler"e bir yenisini eklediği dönemde önenıli bir andır... Leslie Peirce, Ayntab Mahkemesi'nin bir yılına ait tutanaklarını ele aldığı araştırmasıyla, "dik kafalı ve kendine yeter bir yörenin" henüz oluşum sürecindeki Osmanlı hukuk sistemiyle nasıl da birdenbire bütünleşebildiğini gözler önüne seriyor. Osmanlı lmparatorluğu'nun, ister bey ister sultan olsun ayrım gözetmeksiniz kılıcının acımasız oldıığu adalet anlayışı; "sıradan insarTa gelince nasıl da bir hak tanırlığa, bir gönül yapma işine dönüşüyor. Bu hak tanırlığın canlı tanıkları, çok sayıda mahkeme tutanağında adı geçen Ayntablılardan Kavgacı Esma Kadın, Kabadayı Ermeni Karagöz, Yahudi Sarraf Matuk... Kitabın aslını oluşturan üç kadının üç öyküsü ise diinle bugün arasında geçen yaklaşık 500 yıla karşın kimi şeylerin değişmeksizin sürdiiğünün kanıtı gibi... Afife Batur'a Armağan/ Yayın Yönetmeni: Kenan Kocatürk/ Literatür Yayınları/ 280 s. Kaz Dağı Çobanları/ UğurKökden/ Dünya Kitaplan/ Değişik coğrafyaların içinde gezinen metinler çokça yer alıyor bu kitapta. Yazmanın sınırlar, ülkeler, kısıtlamalar ötesi bir yolculuk olduğunu düşünen bir yazar değil mi Uğur Kökden? Halide Edip'ten Yahya Kemal'e, Dostoyevski'den Borgese yazarların dünyalarını, sanatçı portrelerini, yüzyıla damgasını vuran büyük sarsıntıların beyazperdede yorumlanışı üstüne düşüncelerini, resim sanatının kendine has değerlerini, siyasetin yaşamdaki rolünii içeren, birbirinden farklı konularda kaleme alınmış denemeler... Değişen Koşullarda Alevîlik/ Reha Çamuroğlu/ Kapı Yayınları/ 138 s. Reha Çamuroğlu, 'Değişen Koşullarda Alevîlik' adlı kitabında AJeviliğin hem tarih içinde yaşadığı değişimi anlatıyor hem Rehd l, arnııroglu de Türkiye'de karşı karşıya kaldığı sorunları irdeDeğısen lıvor. Yüzyıllar boyunca Koşullarda Alevîlik < »rtodoks Islamın onayını aJan bütün iktidarlar Aleviliği merkezden çevreye itmiş, bu nedenle de Aleviler endogamik (içevliliklerle çoğalan) üyeliğin, 1braniMusevi ilişkisinde olduğu gibi, soy yoluyla tanımlandığı, güçlü, kapalı bir kolektif kimliğe sahip bir cemaat olarak algılanır hale gelmiştir. Ancak Alevilerin, itikat temelinde hiçbiri köken olarak Alevi topluluklardan gelmeyen Bektaşilerle toplumsal teması ve bunun olumlu sonuç vermesi gelişimin yönünü değiştirmiştir. 1950'lerde başlayan kırdan kente göç hareketiyle birlikte Alevilik dış dünyaya iyice açılır. 1946'da tek parti iktidarının sona ermesiyle Alevilik siyasetin ilgisini çeker. Alevilerin önemli bir bölümü, 1960lı ve 1970li yıllar boyunca dinsel kimliklerini terk edip sosyalizme yönelirler. Bu dönemde Çorum ve Kahramanmaraş'ta yaşanan iki önemli kanlı olayda, Aleviler ile Sünnîler karşı karşıya getirilmek istenir. Aleviler provokasyona gelmez. 1980'lerin sonundan itibaren ise, Reha Çamuroğlu'nun deyişiyle bir 'Alevi rönesansı' başlar. Selb'in Hilesi/ Bernhard Schlink/ Çeviren: llknur tganl Can Yayınları/ BFRNHAKO SCHLINK SELBİN HİLESİ 304 s. 344 s. " Yaşamlarını tek bir konunun araştırılmasına adamış insanlar, çolduk, üniversitc hocaları arasından çıkar. Yine de akademik basamakları çıkmak için gerekJi minimumlar ötesinde araştırmalarını ömiir boyunca sürdüren, çalışma konularıyla özdeşleşen çok araştırmacı olduğunu savlayamayız. Ayrıca, bu konuyu toplum yaşamında daha iyi anlaşıhr, daha çok bilinen, özellikle tarih söz konusu olunca, daha çok sevilen bir kültürel statüye yerleştirmek için yorulmadan çaba gösteren bilim adamı da sınırlıdır. Afife Batur bu son saydığım gruptan bir araştıncıdır" diyor Doğan Kuban. Prof. Dr. Afife Batur'a armağan edilmek üzere hazırlanan bu kitapta 33 akademisyenin mimarlık ve sanat tarihi üzerine yazıları yer alıyor. Doğru olanı yaptığına inanmak, bazen otoriteye boyun eğmeyi, bazen de karşı çıkmayı gerektirebilir. 'Selb'in Hilesi', bizi bu ahlaksal ikilemle baş başa bırakıyor. Nasyonal Sosyalist iktidarın inançlı bir savcısıyken, doğru olanı yaptığını düşünerek savaş tutsaklarını toplama kamplarına götürecek imzayı atan Selb, yıllar sonra bir terör sanığını yargının elinden kaçıracaktır; yanlış olduğunu bile bile, ama yine doğru olanı yaptığına inanarak... Walter Popp'la birlikte kaleme aldığı 'Selb'in Yargısı'ndan sonra, dizinin bu ikinci kitabında yoluna tek başına devam eden Bernhard Schlink, özel dedektif Gerhard Selb karakterini incelikle işliyor. Çözmeye çalıştığı vakanın gizli öznesi olan bir Selb var yine karşımızda. Nazi geçmişinin gölgesinden kurtulamayan dedektif, bu serüveninde de karanlık anılarını bilinç düzeyine çıkarmak zorunda kalacak. . Çünkü kapattığı her dosya, Selb'in kendi gerçeklerine açılan bir kapı. • tSTANBUL BÎLGÎ ÜNtVERSlTESİ YAYINLARI MICHAEL E. MEEKER İMPARATORLUKTAN GELEN BİR ULUS TÜRK MODERNİTESİ VE DOĞU KARADENİZ'DE OSMANLI MİRASI Michael E. Meeker, Doğu Karadeniz ve özellikle Of ve yöreslnde yıllarca süren araştırmalannda tarih ile etnografyayı birleştirip, Türkiye Cumhuriyeti'nin sahip olduğu imparatortuk mirasını çok değişik yanlanyla ele alarak, rejimin kunjcu ilkelerini oluşturan temel unsurlanna ve yeniden şekillenen kurumlara göndermeler yapıyor. Bu anlamda Meeker, Türk modemitesine farklı bir bakış açısı getiriyor. AYHAM KAYA FERHAT KEMTEL EUROTÖRKLER TÜRKİYE İLE AVRUPA BİRLİĞİ ARASINDA KÖPRÜ MÜ, ENGEL Mİ? Ayhan Kaya ve Ferhat Kentel'in bu araştırmasında, Almanya ve Fransa'da yaşayan "EuroTürkler"ln, Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle bütünleşme sürecinde nasıl bir rol oynayacağı, başka bir deyişle, bu süreçte Türkiye'nin önünde bir engel mi teşkil edeceği, yoksa Türkiye ile AB arasında bir köprü mO kuracağı sorusu üzerinde durulmaktadır. Gniverslte yayıncılığında yeni bir dönem, yeni bir anlayif InönüCaddesı No: 28 Kuştepe 34387 Şişli Istanbul Yayın (0212)3115000 Satış/Dağıtım: (0212)311 5000/217 2862 Faks:(0212)347 1011 eposta: yaylnObilgiyay.com dagıtım9bılgıyay.com Online Satış • www.bilgiyay.com SAYI A 30 CUMHURİYET KİTAP SAYI 810