19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

sısı olarak kabul edılıyor Bır ara kesıntıye uğrayan demokrasıyı Sımon Bolıvar 1820'de yenıden kazandırıyor ve 1849'da ulkcnın ılk başkanı oluyor Ondan sonra Kolombıya ta rıhı Ltberaller Je Muhafazakârlar arasında sureklı bır çatışnıa ıçındc geçıyor Zaten hal kın tamamı da hem coğrafı olarak hcm de sı yası eğılını olarak aynı şekıldc bolunmui) du runıda Costenos yanı Kıyı Halkı, korsanla rın, kaçakçıların, maceraperestlenn çocukla rından ve melezlcrden oluşuyor, Cachacos (Zuppeler) denılenlcrsc ıç kısımlardalu top rak sahıplerı ve aııstokratlar Gabo da kendı nı luyJı bır melez olarak goruyor Ulkcnın son 100 yıllık tarıhındckı en oncmlı sıyası ve sosyal patlamalara tanık ol muş, o olayları yaşamış bır aılenın ıçınde do ğup buyuyor Gabo 1899 1902 yılları arasın da yaşanan Bın Gun Savaşı nda yanı ıç sa vaşta Gabo'nun dedesı de savaşmış Bu sa vaşta Lıberaller yenık duşmuşler lkıncı onemlı olay, 1928 Muz drevı denılen ve muz ışçılerının katlıamıyla sonuçlanan ayaklan ma, Gabo'nun doğumuyla aynı yıl gerçekleş mış ve "Yuzyıllık Yalnızlık"ın arka planını oluşturmuş Daha sonıa da 1946 dan ıtıba ren sıyası şıddct donemı, gerılla savaşları, toplu olumler başlıyor Işte butun bu olaylar Gabo'nun hayatını ve yazarlığını etkılıyor Garcıa Marquez, 1928 yılında Aracata ca'da doğuyor, 8 yaşına kadar anneannesı ve dedesı ona bakıyor Dedesı lıberal goruşlu bır emcklı albay, son derete ılgınç bır adam Sureklı olarak savaşı, olumu, sıyası olayları vc çatışmalan anlatıyor torununa Annean nesıyse yerlı mıtolo)isıne doğaustu olaylara, masallara, hayalet hıkâyelerıne, fantastık olaylara ınanan ve bunları sankı gerçekmış gıbı son derece doğal bır ıfadeyle anlatan ıl gınç bır kadın Işte bu ıkısının ona çocuklu ğundan ıtıbaren anlattıkları Gabo'nun kıtap latının ozunu oluştunıyor Bu donemde an ne babasından uzakta, onlar aılenın muhale fetıne rağmen buyuk bır aşk yaşamışlar Da ha sonra "Kolera Gunlerınde Aşk"ta (El amor en los tıempos de colera) onlan anlatı yor gonderıyorlar kıtabı Musveddenın bırkaç sayfasını okumuş olan tanınmış yazarlar (( arlos Iuentes Julıo Corta/ar Vargas Llo sa) kıtap hakkında ovgu dolu yazılar yazıyor lar ve sonunda kıtap 1967 de Bucnos Aı res te yayımlanıyor Ilk haha 8000 adet son rakı 3 yılda 500 bın adet satıyor 30 dıle çev rılıyor Garcıa Marquez artık dunyanın en çok tanınan ve okunan yazarlarından bırıdır ERENDİRANIN ÖYKÜSU 1972'de Erendıra'nın oykusunu yazıyor 1975'te tanıdığı tum dıktatorlcrden esınlene rek yazdığı ve bır dıktatoru anlattığı, oncele rı hıç beğenılmeyen "Başkan Babamızın Sonbaharı" (Ll otofio del patrıarca) adlı ro manını, 1977'debızde "Kırmızı Pazartcsı" adıyla unlcnen Cronıca de una muerte anun cıada (ışleneceğı onceden duyunılmus, bır cı nayctın oykusu) adlı romanını yayımlıyor 1982'dc Nobel odulune layık goruluyor Da ha sonrakı kıtapları sırasıvla "Kolera Cjiınlc rındeAşk" (1986), "LabırentındekıGcne ral' (1990), "On Ikı Gezıu üyku" (1993) "Aşk ve Obur Cınler" (1994), "Bır Kaçırıl Turkçe onun yanında hem çok guduk kalı yor, hem de sureklı gelışım halınde Marqu e7 gıbı dılı ustalıkla ve çok çeşıtlılıkle kulla nan bır yazarı çcvırırken kelıme hazınesınde kı o zengınlık karşısında bazen çaresız kalı yorsunuz, sızın tek bır karşılık bulabıldığınız bır kelımenın karşılığı lspanyolcada çok çe şıdı olabılıyor Hcle bır de Turkçedekı eskı kelımelcrı kullanmama kaygısını duyarsaruz, kullandığınız dıl busbutun kısırlaşıyor Ben her zaman "Yazar aynı şeyı benım dı hmde yazıyor olsaydı nasıl yazardP", ya da "Bu kıtabı ben aynı kelımclerle ve aynı cum le yapısı ıçınde Turkçe olarak yazıyor olsay dım, nasıl yazardıni''" dıyc duşunurum Yanı çevırının çcvırı plduğu anlaşılmamalı, sankı Turkçe yazılmiş gıbı olmalı Çevırmen o me tın aracılığıyla ya/arın kafasının ıçıne gırıp dunyayı onun gozuyle gormek zorunda, yazarın dunyasını nasıl algılıyorsa onu bu kez kendı dılınde başka bır okuyucu kıtlesıne aktarmak zorunda Ozgun metın Marqu ez'dc olduğu gıbı ne kadar guzel ve başarı lıysa, yapılan çevırı ışı de o kadar heyecan vcrıcı, bır o kadar da zor oluyor lukler de oyle "Sozluğu asla bır eğıtım aracı olarak gormedun benım ıçın butun bır omur boyunca kullanılacak bır oyuıuak ol du" dıyor Zaten her sabah sozluğu açıp bır kaç sayfa okurmuş "Her çocuk 5 yaşından ıtıbaren, ıyı bır yazar da 100 yaşına kadar sozluklerleoynamalı" dıyor Bu "5 yaşından ıtıbaren" demesının nedcnı de şu 5 yaşın dayken bır gun buyukbabası onu alıp hayva nat bahçesıne goturuyor Orada çeşıdı hay vanlara bakarlarken torununa bır de deve gostenyor ve bunun bır "deve" (camello) ol duğunu soyluyor Yanlarındakı bır adam da, "Kusura bakmayın, ama o bır deve değıl, bır hecın (dromedarıo)," dıyor Buyukbabato rununun yanında kuçuk duştuğu ıçın bıraz bozuluyor ve "Arada nc fark var''' dıye so ruyor Adam da "Bılmıyorum, ama bu bır hecın" dıyor Lve doner donmez buyukba bası Gabo'nun o zamana kadar gorduğu en buyuk, cn eskı bır kıtabı açıp bakıyor ve bu nun bır sozluk olduğunu soyleyerck 'Bu kı tap hem her şeyı bılır hem dc asla yanılmaz" dıyor Boylete 5 yaşından ıtıbaren Gabo nun bu sozluk merakı başlıyor Garcıa Marquez dıle ozellıkle de nıteleyıcı sozcuklere ve sıfatlaıa çok oncnı vcrıyoı Tatla rı renklerı, kokuları nı tcleyen sozcukler onun ıçın son derece onemlı ve bunları çok "oznel" olarak kullanıyor, soz cuklerın anlamlarının kışının bakış açısına go re değıştığını soyluyor Orneğın sozluklerdc "sarı" sozcuğunun açık lamasına baktığında, her bır sozlukte başka yanı oznel bır açıklama goruyor Kımınde "ll monun rengı", kımınde "altının rengı", kımınde "mutsuzluğun rengı", kımınde "hastalığın ren gı" ya da "âşıklann ren gı"dır 'san" Bu oznellı ğe ornek olarak, bır ak şam kardeşıyle bırlıkte yatarlarken, avludakı kuzunun aynı tonda, ay nı aralıklarla meledığını anlatıyor Bunu duyan kardeşının kuzuyu bır "Denız fenerı"ne ben /ettığını, yanı nasıl kı denız fenen donup do nup duzenlı aralıklarla ışıldarsa, kuzunun da oyle meledığını soyluyor Sozcuklere venlen bu kışısel değere bırçok ornekler de venyor bayatlamış bır ıhlamur Kutsal Cuma gunu yapılan âyın yuruyuşu tadında olabılır, Che Guevara Kuba'da ılk kez uretılen bır gazozu ıçtığınde "hamamboceğı tadında" demıştır, konyaklı bır bobrek yahnısı yıyen bu arka daşı onu "kadın tadında" bulmuştur, ya da kendısı Roma'da yedığı bır dondurmayı "tıpkı Mozart tadındaydı" dıye tanımlar "Iyı bır romancıyla kotu bır romancı ara sındakı fark da sozcuklen boyle oznel bır bı çımde kullanmalanndadır" dıyor Gabo "Her bır sozcukte, her bır tumcede yalnızca yazann bıldığı ıkıncı bır anlam olabıîır Her yazar elınden geldığınce yazar, ama bu tehlı kelı ışın en ?or yanı yalnızca bır anlatım aracı olan ve peş peşe dızılen sozcuklerden oluşan dıb ıyı kullanmak değıl, bu ışte ne kadar 'yu reklT davrandığını gosterebılmektır Yaptığı ışın değen de okuyucudan okuyucuya değı şır Bu tur şursel sorunlar ıçın ne yazık kı bır sozluk yok, oysa olmalı" dıye anlatıyor Garcıa Marquez'ın bu oznel dıl merakı "buyulu gerçekçılığe" de uyuyor Kısaca ta nımlamak gerekırse, nedır bu "buyulu ger çekçılık"3 Ilk olarak 1920'lerde Almanya'da gerçekustu goruntuler resmeden genç res samlar ıçın kullanılmış bır terrm 1940'larda Kubalı Ale)o C arpentıer, Latın Amerıkalı ya zarların yerlı kulturunden gelen fantastık oğelen, mıtolojıyı, yanı sozlu geleneğı ger çekçı bır kurguyla bır araya getırme eğılımle nnı anlatırkcn "lo real maravılloso"dan (ha nka gerçck) soz edıyor, orneğın Ar)antınlı Jorge Luıs Borges'te olduğu gıbı K İ T A P SAYI 803 KAFKANIN DEĞİŞİMİ Sonra anne ve babasının yanına gıdıyor, oğrenımını tamamlıyor Daha sonra Barran quılla ya gıdıyor, sırf babasını mutlu etmek ıçın Hukuk Fakultesı'ne yazılıyor ama oku muyor, bol bol şur yazıyor, kıtap okuyor Bır gun Kafka'nın Metamorfosıs'ını (Değışım'ı) okuyunca butun hayatı değışıyor "tnsanla rın boyle şeyler yazmalarına ı?ın venldığını bılmıyordum, bılseydım daha once yazar dım" dıyor Ondan sonra bulabıldığı her şeyı okumaya başlıyor ve 1946'da ılk oykusunu yayımlıyor Aynca gazetelere yazılar yazıyor Ozellıkle Hemıngway'ı, Joyce'u, Woolfu, Faulkner'ı, Sofokles'ı okuyor ve onlardan çok etkılenıyor Yazılarında hayalı Macondo ulkesını yaratıyor (Macondo, Afnka'dakı Bantu dılınde "muz" demek) Dedesı olunce Aracataca'ya gıdıp onun evıru satarken bu tun anıları aklına gelıyor ve onlardan çok et kılenıyor 1950'de ılk romanı Yaprak Fırtınası'nı ya zıyor (La Hojarasca) Kıtap once reddedılı yor, sonra 1955'te yayımlanıyor Gazetecılık yapıyor Sıyası duşuncelennden dolayı Avru pa'ya gondenlıyor, ışsız kalıyor, oradan oraya dolaşıyor Hemıngvvay'den esınlenerek ya zıyor ve 1961'de " Albaya Mektup Yazan Kımse Yok" (El coronel no tıene quıen le escnbe), 1962'de "Kotu Saatte" (La Mala Hora) adlı romanlan yayımlıyor Bır sure Ve nezuella'da yaşıyor, 1958'de Kolombıya'ya donuyor ve esİüden ben sevdığı Mercedes'le evlenıyor Caracas'ta, Kuba'da, Meksıka'da yaşıyorlar 1962'de "Hanım Ana'nın Cenaze Torenı"nı yazıyor Kıtapları hıç satmıyor Sonra 1965'te bırden ılham gelıyor Doğaustu, fantastık oğelen anneannesı gıbı sankı son derece doğal olaylarmış gıbı, ınanarak anlatmaya karar verıyor 18 ay boyunca bır odaya kapanıp yazıyor Sonunda aıle artık borca batmış bır haldeyken, neredeyse nıko tın zehırlenmcsıne uğramış olarak ınınden çıkıyor elınde dedeMyle anneannesının ço cukluğundan ben ona anlattıklarını ıçeren 'Yuzyıllık Yalnızlık"m (C ıen anos de sole dad) 1300 sayfalık musveddesı var, ama onu yayınevıne gonderecek posta parası bıle yok, evden bır şeyler satarak ıkı partı haünde A ma Oykusu" (1996), "Arularl" (2001) (ha yatının 1955'e kadar olan bolumu) ve "Be nım Huzunlu Orospulanm" (2005) Benım çevırmen olarak deneyımlenme ve duşuncelenme gelınce Bızde nedense herkes çevırmene bır dıl den bır dıle mekanık bır bıçimde nakıl ya pan bın gozuyle bakıyor Yanı her bır sozcu ğun karşılığını bu tarafa aktar, art arda sırala Oyle olsaydı bılgısayardakı çevırı programla nyla da edebı çevın yapılabılırdı O tur çevı rı yapınca olsa olsa TV'dekı fılm çevınlen çı kıyor ortaya Bır kere çevın yapabılmek ıçın o yabancı dılı çok ıyı bılmenız lazım, ama ondan da çok kendı dılınıze hâkım olmanı? lazım, o da yetmıyor, edebı yazı yazmaya eğı lımınız olması gerek Çevın yaparken amaç tabıı kı yazara sadık kalrnak, ama bu kupkuru bır sadakat ola maz, zaten o zaman "Bu çevın tercume ko kuyor" denılır Yabancı bır dılın ozellıklennı kendı dılınıze aynı tatta aktarmak zorundası nız Kıtap ozgun dılınde okunurken ne ka dar zevk alınıyorsa, neler hıssedıkyorsa, ken dı dılınrzde okunurken de aynı şeyler hıssedılmelı Her dılın kendıne ozgu bır kullanı mı var Aynı geleneklerden ve kıılturden, ay nı anadılden gelen ıkı ayrı dıl bde tam olarak tıpatıp aynı bıçimde kullanılamaz Bızım dı lımı/ ıse tamamen farklı bır yapıda, başka bır dıl aılesınden gelıyor Bu yuzden sozdızı mı tamamen farklı Turkçe çevınlerde karşı laşılan en buyuk zorluk bu lkıncı bır /orluk otekı Batı dıllerı gıbı îs panyolcanın da çok zengın ve gclışımını bu yuk olçude tamamlamış bır dıl olması Oysa Guzel ve ıyı bır çevın yapmak zaten zor bır ış, Garcıa Marquez'ı çevırmek busbutun zor Aslında dılı zor değıl, kolay gıbı gorunu yor, ama çevırmeye başlayınca zorluklar çıkı yor ortaya Buyulu gerçekçılığın tuzağına duşebılıyor çevırmen, ıyı anlayamazsa, ınan mayarak yaparsa ıyı bır çevın çıkmıyor Kıta bı ozgun ddınden çevırmenın de hem kolay hem de zor yanlan var Yazarla baş başa kalı yorsunuz, her şeyı kendınız çozurnlemek, her şeye kendı yorumunuzu getırmek zorun dasınız Tabu başka dılden çevırenlerın baş ka zorluklan var, onlar o başka çevırmene guvenmek zorundalar, o yanılırsa onlar da yanılırlar Ama çevırmen başka dıl bdıyorsa, o dıldekı çevınye bakıp kıyaslamalar yapabı lır, zorluklan çozumleyebılır AMERİCANİSMOS' Ispanyolcadan çevırmenın bır başka ozel lığı ve zorluğu da, bır îspanya Ispanyolcası, bır de Guney Amenka Ispanyolcaları olma sı Ispanyolca, çeşıtlı Latın Amenka ulkelen nın her bırınde telaffıu farklılıklannın yanı sıra başka ozelhkler de gostenyor, kclımele nn anlamları değışıyor, kendıne gore deyım ler, tabırler, atasozlerı, ozdeyışler ortaya çıkı yor Bunlar ıçın mevcut " Amerıcanısmos" yanı Guney Amenka Ispanyolcası sozlukle nnden yararlanmak gerekıyor, ama bunlar çoğunlukla yetersız kalıyor Guney Amerıka'da Ispanyolcanm îspanya dışında cn guzel en doğru konuşulduğu ul ke Kolombıya Garcıa Marquez ıçın dıl ve dılın kuHanımı çok onemh, dolayısıyla soz v FA 1a C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle