19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gabriel Garcia Marquez, yazarlık dünyasını ve etkilendlği yazarlarla yapıtları anlatıyor GABMFI. CFAİK lA MÂltljrkZ BEIHİM HÜZIHVLÜ OKOSPU1AR1M Arjantinli gazeteci Rita Guibert, 1972 yılinda, Latin Amerika edebiyatının önde gelen yedi yazarıyla (Pablo Neruda, Jorge Luis Borges, Miguel Angel Asturias, Octavio Paz, Julio Cortazar, Gabriel Garcia Marquez, Cuillermo Cabrera infante) uzun, kapsamlı söyleşiler yapmış, sonradan bu söyleşileri "Yedi Ses" adı altında bir kitapta toplamıştı. Burada, Guibert'in, Garcia Marquez'le yapmış olduğu söyleşiden küçük bir bölüm sunuyoruz. otuz yıldan fazla bir zaman önce yapılmış olan bu söyleşi, Garcia Marquezin yeni rpmanı "Benim Hüzünlü • Orospuiarım "ın can Yayınlarından yayımlandığı bugünlerde, Kolombiyalı ustanın edebiyata yaklaşımındaki temel özellikleri oldukça iyi yansıtıyor. a Rita CUİBERT azetecıltğı özlüyor musunuz? Gazetecilik yaptığım günleri büyük bir özlemle anıyorum. Bugün, o günlerdcki gibi burnunun dikine giden bir muhabir olamam. Haber nerede isc bcn oradaydım... Bu bir savaş da olabiliyordu, bir kavga da, bir güzellik yarışması da, bir paraşütlc atlama gösterisi de. Gerçi şimdiki yazarlığım da gazeteciliğimle aynı kaynaktan besleniyor, ama gazetecilik yerinde yapılan bir uğraştır, yazma uğraşı ise bütünüyle kuramsal, düşünsel. Cazetccilik farklıydı; gazeteye gittiğimde, yayın yönetmeni, "Bu haber bir saatte yetişmeli!" diyordu. Bugün öyle bir işi becerebileceğimi sanmıyorum. "Yüzyıllık Yalnızhk"ın başansı yaşa ^Kafka'nın ^ 'Dönüşüm'ü • * bende yazma isteği uyandırdı" G mımzı nasıl etkiledi? Barcelona'dakı bir söyle^tde, "Garcia Marquez olmaktan yoruldum" dediğinizi anımstyorum "Yüzyıllık Yalnızlık" tüm yaşamımı değiştirdi. Daha önce arkadaşlarım vardı, şimdi beni görmek, benimle konuşmak isteyen yüzlcrce insan var; gazeteciler, akademisyenler, okurlar. Işin tuhafı, okurlarımın çoğu bana soru sormaktan çok, kitapla ilgüi bir şeyler söylemek istiyor. Bu kuşkusuz çok hoş bir şey, ama hepsi bir araya geldiğinde insanın yaşamında sorun oluyor. Aslında hepsinin gönlünü hoş tııtmak isterinı, ama bu olanaksız olduğundan insan bazen kötiilük etmek zorunda kalıyor. Sözgelimi, kentten ayrılıyorum diye açıklama yapıyorum, oysa yalnızca otelimi değiştiriyorum. Film yıldızları böyle davranırlar, nefret ediyorum böyle hareket etmektcn. Ne ki, kendi hayatımı yaşamak zorunda yını, onun için gerektiğinde yalan söyle yebıliyorum. Sizin anlayacağınız, belki biraz kaba kaçacak ama, kendi kendime, "Yetti ulan bu Garcia Marquez!" dediğim olmuyor değil. Profesyonel bir yazarın yaşamını anlatabilir misıniz? Bakın, tipik bir günümü anlatayım size. Hep erken uyamrım, sabahın altısında. Ga/etemi yatakta okuduktan sonra kalkıp kahvemi içerken radyodan müzik dinlerim. Dokuz sularında, oğlanlar okula gittikten sonra, yazmaya otururum. Iki buçukta çocukJann okuldan dönüp evi gürültüye boğmalarına kadar aralıksız yazarım. C) süre boyunca telefonlara hiç bakmam, karım halleder o işi. Iki buçukla üç arasında ögle yemeği yeriz. Bir önceki gece geç yatmışsam, öğleden sonra dörde kadar kestiririm. Sonra altıya kadar okurum, müzik dinlerim; yazarken nıüzık dinlemem, çünkü yazdıgımdan çok müziğe gidiyor kalam. Sonra dışarı çıkar, bir dostumla bir kahve içerim; akşamları ise eve mutlakj arkadaşlar gelir. Evet... protesyonel bir yazar için daha iyisi can sağlığı. Cîel gör ki, bir sürc sonra steril bir yaşam oldugunu fark ediyorsunıız. Gazetecilik yaptığım zamanki yaşamımın tam tersi bir yaşam. Eleştirmcnler yapıtlaruıız ıhtütıc çok jey yazddar.. • Kimseye haksızlık etmek istemem, inanması giiç, onu da biliyorum, ama eleştirmenleri çok fazla önemsediğimi söyle„ yemem. Nedendir bilmiyorum, fakat benim düşündüklerimle onların söylediklerinin birbirini tuttuğunu sanmıyorum. Onun için de, onların söylediklerine katılıp katılmadığımı gerçekten bilmiyomm... Eleşttrmenlerın ne düşündü<lü sızi ilgılendırmıyor mu? Başlangıçta çok fazla ilgilendiriyordu, ama artık o kadar ilgilendirmiyor. Yeni olan pek az şey söylediler sanki. Beni koşullandırmaya, nerdeyse bir sonraki kitabımın nasıl olması gerektiğini söylemeye kalkıştıkJan için onları okumaktan vazgeçtim... Biliyorsunuz, bazı eleştirmenler "Yüzyıllık Yalnızlık"ın, Balzac'ın "Mutlak Peşindc'sinden intihaloldugunu ileri sürdüler. GüntherLorenz, 1970'de Eonn 'da düzcnlcnen bir yazarlar toplantısında ortaya attı bu \avı. Luis Cova Garcia, Honduras 'ta çıkan bir dergide "Rasllan/ı mı, tntıhalmı?" başltklı bir makale yayımladı. Sonra, Parnli bir Balzac uzmanı, Pro/esör Marccllc Bargas, iki romanı karştldş/ıran bir ıncelemesinde, Balzac'ın bir toplum ve bir dönemle ilgilı olarak bettmledig'ı kötülüklerin "Yüzyıllık Yalnızlık" a aktartldtğına dıkkatı çekti. Tuhaftır, bu yorumları duyan biri bana Balzac'ın kitabını gönderdi. Daha önce hiç okumamıştım. Balzac olağanüstü bir yazar, bir zamanlar kimi yapıtlarını okumuştum, ama artık beni ilgilendirmiyor, gene de o kitabına göz attım. Bir kitabın başka bir kitaptan geldiğini söylemek bence çok hafif ve yüzeysel bir yaklaşım. Kaldı ki, diyclim, "Mutlak Peşinde"yi daha önce okudum ve ondan aşırmaya karar verdim; bakıyorum, benim kitabımın ancak beş sayfasının ve çok zorlarsak bir karakterinin, simyacının Balzac'ın kitabından alındığı ortaya atılabilir. Sorarım size, Balzac'ın romanından alınmamış olan üç yüz sayfa ve iki yüz kadar karakter ne olacak? Bence, eleştirmenler araştırmalarını sürdiirmeliler ve geriye kalan karakterlerin neredcn alındığını bulmak için daha iki yüz kitap bulmalüar... Rotnanlartntztn çıkış noktası nedîr? • Tümüyle görsel bir imge. Bazı yazarlar bir deyişle, bir düşünceyle, bir kavramla başlarlar. Ben hcr zaman bir imgeyle başlarım. " Yaprak Fırtınası"nın çıkış noktası, torununu bir cenaze törenine götüren bir yaşlı adamdır; "AJbaya Mektup Yok"ta bekleyen bir yaşlı adamdır; "Yüzyıllık Yalnızlık'ta, buzun ne oldugunu öğrenmek için torununu bir panayıra götüren bir ihtiyardır. Hepsı de yaşlı bir adatnla başlıyor... Çocukluğumun koruyucu meleği yaşlı bir adamdı: Büyükbabam. Beni annemle babam büyütmedi, büyükannemle büyükbabama bıraktılar beni. Büyükannem bana masallar anlatırdı, büyükbabam da beni bir sürü yere götürür, bir sürü şey K İ T A P SAYI 803 SAYFA 12 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle