Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HelmutKrausserden 'DomuzlarveFiller' Huzurlarınızda Avrupa Bukowski alarak soylemek zorundayız kı, Hagen daha sahıcı bir yerden bakıyor hayata Boşvermışlığınde ve hıçlığının rarkında oluşunda Bukowskı gıbı bir one çıkma telaşı, bir onay ıhtıyacı go/e çarpmıyor pek Hatta tersıne, one çıkmak yerıne, one çıkmaya yeltenenlerı eleştmyor bu tun hırçınlığıyla Onu 'Avrupaı Bukows kı' kılan da bu zaten, durmuş oturmuş bir kuJturun, durmuş oturmuş bir 'tutuna mayan'ı oluşu yanı Fazla ahkâm kes mek yerıne, aradakı farkı netleştırelım hazır elımi7 değmışken Çunku, herkesın bıl dığı gıbı, Mısak ı Mıl lı sınırları dahılınde konuşurken belgeye dayanmak esastır Ak sı takdırde, aforoz edılmenı/ ışten bıle değıldır bir kcz afo ro/ edıldıkten sonra ıse on beş Bukowskı de çıkarsanız yan ce bınızden, yırmı ıkı yangında ılk kurtarıl ması gereken kıtap da ya/sanız nafıledıı 11 kelerı her şeyden on ce gelen bir edcbıyat dunyasında yaşadığı mızı unutmadan, 1 la gen bııadeıımızın kı taplarla ılışkısını orta ya koyan bir alıntıyla baş başa bırakıyoru/ sızı Okuyun vc Bu kovı^kı ıle nerede ay nştığını duşunun bir parça "Israrcı kutuphanecı kadın, bir sabah, dığer çocuklar gıbı okula gıtmen gerek mıyor mıı senın, aılenın bundan haberı var mı, dıyc sormuştu Bunu takıp eden, benı ılk ve tek kez şehıt eden dayağı ha tırlıyorum Şehıtlerın en ıyı yanı olmuş olmalarıdır O andan ıtıbaren daha akıllı ta davrandım, sabahları uzaklara gıttım sureklı kutuphanelerımı değıştırdım, cılt cılt kıtap çalıp ormanda okudum Onları odunç alma şansım yoktu artık kımlık gostermem gerekıyoıdu, on altı yaşından kuçuklete aıkleıınden ı/ın belgesı gere kıyordu ve onlar benı dersleıımden alı koyacak hcr şeyden uzak tutmak ıstıyor lardı Onları şımdı anlıyorum çok okur sam buyuduğumde aıtık onlara ben/e mcyeceğ'ımden korkuyoılaıdı Ilk kutııp hanemı dfcn, kovuklarının ıçinduı oluş turdum muthıştı, zıyaretçıltrı kurtlar ve sumukluboLeklerdı VL bazıları da yağ murda çuruyordu, ba/ılaıı da oıalarda dolaşmaya çıkmış ınsanlaı taıaiından bu lunup, hıç tertddutsu/ alınıp goturulu yordu, çalıların arkasına sakknıp, âci7 bir durumda onları seyretmek zorunda kalıyordum (s 83)" KISSADAN NASIL HİSSE ALINIR Şımdı, "Bu alıntı ılt Bukovskı arasın da ne gıbı bıı buızerlık vıya farklılaşma var' bakışlarıyla gezınmeyın ortalıkta lutfcn Avı Pardo vcya Sosı Dolanoğlu kardeşlcrımız bızı bağışlasınlar Bukovvs kı'nın kıtaplarla boyle bir ılışkı kuıduğu na daır herhangı bir ıpucu yok bızım zıh nımızde Necıp Fazıl gıbı, "Ben okumam, yazanm" dıyenlerdendır sankı o da Doğrusu bu ya, bızım açımızdan her hangı bir sakıncası yok oyle veya boyle olmasının Bızımkı sadece bir tespıt An cak, sırası gelmışken, Bukowskı'nın de tıpkı Hagen'ın yaratıcısı Helmut Kraus ser gıbı Almanya doğumlu olduğunu ve karşısına Halı vaktı haylı yerınde, yaşı kırka yakın bir kadındır Valerıe Hagen ıse onunla kıyaslandığında haylı genç, ancak yırmı dordunde bir tıfıl Eh, bir kadınla bir erkeğın, bir romanda bıle ol sa bir araya gelmesınde sayısız fayda var dır, yakından bakmasını bılenler ıçın ALBERT, KARL'I NEDEN ÖLDÜRDÜ? Bılıyoruz ınanmayacaksınız ama bu kendı halınde hayh delı dolu gıden ro manda bir de cınayet ışlenıyor durup du rurken Sabaha kadar açık olma ozellı ğıyle bılınen Park Bufesı'nde ışlenen bu cınayet, bıraz rcnk katar çevre sakınlerı nın hayatma Karl, yoksulluğuyla geçınıp gıtmek dışında pek fa/la kotu alışkanlığı olmayan Albcrt'ı aşağılayarak hayatının en vahım hatasını yapmıştır bir bakınıa Doğrusu bu ya, Albert'ın boyle şeylere pek aldırdığı yoktur ama nedense bu se fer yapılan şey onuruna dokunmuştur ış te Lvıne gıdıp savaş yıllarmdan kalma sıla hını alıp gelır vc Karl'ın karşısına geçe rek çeker tetığı Boylelıklc roman dünyasının en şenlıklı cenaze torenını ızleme fırsatı bıüuruz bız de okur olarak Park Bu fesı'nın butun sakınle rı, cınayet nedenıyle hapıste olan Albert ha rıç, tabutun etrafına toplanmışlardır Ne var kı, papazın gorevı nı yapmasına ızın ver mek gıbı bir nıyetı yoktur hıçbırının Nı telunı, daha fazla daya namayan papaz, cena ze ıçın gereklı ışlemlerı yapmadan hepsınden daha once terk eder hadıse mahallını Ta butun ıçındekı Karl'ın butun bu olup bıtenle re ıtıraz edecek halı yoktur doğal olarak Ve fakat, bu cınayet bıle Hagen kardeşımı zın du7enledığı partı kadar eğiencelı değıl dır Bir anlamda Isa Efendımızın Son Ye mek'ıyle kıyaslanabıle cek olan bu partı, o sırada alçılar ıçerı sınde hastanede yatmakta olan Vale rıe'nın evınde duzenlcnmektedır Valerıe bıraz ıtıraz eder gıbı yapmışsa da, Ha gen'ın kararlılığı karşısında kımıldaya mamıştır bıle Kaldı kı, kımıldaması da mumkun değıldır esasen Çunku, bıraz once de belırttığımız gıbı, alçılar ıçerısın dc, Hagen'ın ifadesiyle bir "gelın" gıbı yatmaktadır hastanedekı yatağında Pekı partıde ne oluyor dersınız'' Kışı sel sağlığınız açısından o kadar da me raklı olmasanız ıyı olur derız bız ama sız dınlemezsınız nasıl olsa Dolayısıyla, kı tabı okumak zorundasını/ merakınızı gı dermek ıçın Ama bız yınc de ınsanlığı mı/ı yapalım ve bızım memlekette pek de geçerlı olmayan bir alıntıyla genışlet meye çalışalım ufkunuzu Bunu yapar ken bırılerını kızdıracağımızı bıhyoruz bılmesıne ama ne yapalım 'kıtap tanıtma yazarlığı' da boyle bir şey ışte Şıır hayattakı her şeydır, bcn bu dun yaya şıır ya/mak ıçın geldım, şıır bir yana dunya bir yana gıbı parlak fıkırlerını fır sat buldukça yuzumuze çarpan şuara (şa ırler) bu ışe haylı ıçerleyecek ama ne ya palım Kahramanımız Hagen, haylı aklı başında laflar ediyor sık sık Bunlardan bırısı de şu ışte "Kadın ıle şıır arasında bir seçım yap mam ıstenırse, kadını seçerım (s 63)" • Domuzlar ve Filler/ Ihlmul Ç evıren Bılge hrkutl Doğan Kıtapçdık/ 205 f K İ T A P SAYI 806 Romanın kaderi biraz garip aslında. Helmut Krausser'in yazdığı ilk roman olan 'Domuzlar ve Filler,' yayın dünyasının tuhaf trafiği yüzünden, yazarın yayımlanan son romanı olmak gibi bir mazhariyete erişiyor mesela. Bu mazhariyete erişmek için beklerken de, Krausser'in ifadesiyle, tamamen yeniden yazılıyor. Bizden duymuş olmayın ama Hagen biraderimizin serüveni böyle bir çabayı hak ediyor doğrusu. • Ümit E. UYANIK • • • ^ ^ ort bıra, yırmı sıgara • ^ Gunbatımı Çocukken, I M hareket halındekı trenın * J penceresmden kolumu çıkarıp, ruzgârın soğuk vc ağır basıncını fnssetmeye çalışmak gıbı bir alışkanlığım vardı Ta kı bir dalın saldırısına uğrayana kadar Trenlerın pencerclerınden baktı ğımda nıye gunluk tutmadığımı daha ıyı anlıyorum Çok fazla resım geçıyor gozu mun onunden, hepsını tasvır etmeye kal kışmak, vakıt kaybından başka bir şey ol mazdı Gunluk dedığın, yıtırılmış zaman lar ıçın ma/aret arandığında bir tur hafı /a rehberı vazıfesı gorur Ama ne yıtırıl mış ne de kazanılmış zaman dıye bir şey vardır, hepsı bırdır ve bırı olmadan dığe rı de olmaz (s 62)" Arkadaşimızın, ısmı Hagen oluyor, boyle akıllı uslu felscfeler yaptığına bak mayın sız Çoktan yoldan çıkmış veya yo la hıç gırmemış olduğunu farketmek ıçın çok fazla beklenıcnız gerekmeyecek An cak Avrupalı bir ( harles Bukovvskı hava sını hcm luhuna, hem mıdesıne, hem de felsefesıne ıyıden lyıyc sındırmış olan Hagen bıraderımı/ hıç dc şaşırtıcı olma yan bir bıçımde Bukovvskı'den bir adını one geçeccktıı çok fazla çaba sarf etme den Çunku, memleketımızdc Bukovvskı hayatı yaşamaya ozenıp de, onun odedığı bedellerı odemeye cesaret edemeyen Bu kowskıperestlen ofkclendırmeyı goze SAYFA 10 fakat ıkı yaşında aılesıyle bırlıkte kapağı Amerıka'ya attığını hatırlatalım Almanya'da kalsaydı bazı şeyler farklı olur muydu acabar1 Bunu bılmek mumkun değıl ne yazık kı Her neyse, Bukovvskı'yı mezarında ra hat bırakıp bız kcndı kahramanımız Ha gen'ın hıkâyesıne donelım "Kendımı ıçıne kuçuk bir fıl yerleştırıl mış bir domuz gıbı hıssedıyordum Fd çıkmak ıçın uğraştıkça, çıkmasını engel Ieyen kıllı kamımı tıka basa yemle doldu ruyordum Fıllerını bu yolla hareketbiz kılan pek çok domuz goruyordum O za mandan berıdır, bazıları çoktan boğul muş veya taşlaşmış halc gelmış de olsa, ınsanların ıçındekı ıyıye ınanmaya mey lettım Ama o ıyı, daha çok salaklıkla be raber meydana çıkıyorsa, hangısını tercıh etmelı kı1 Akıllılığı Ta kı zarar gorme den ıyılıksever olabılecek duruma gelebı lene kadar (s 62)" Boyle tanımlıyor kendısını Hagen ve doğal olarak Helmut Krausser Bey'den pek çok u taşıdığını gızlemıyor Bızden duymuş olmayın ama "Domuzlar ve Fıl ler" Krauser'ın ılk yazdığı roman ama ya yımlanması ıçın bir haylı beklemesı ge rekmış ve arada ıkı ayrı roman bıle teslım etmış yayıncvıne (Okyanustakı Krallar, Jjışko Dunya, Doğan Kıtapçıhk) Işte bu Hagen bıraderımız, kendı ha lındc satıanç ve tavla oynayıp kullıyctlı mıktarda alkol tuketırken ve ıçın ıçın Sıl kı ıçın yanıp tutuşurken Valerıe adlı bir kadın gelıp oturuyor tavlara rakıp olarak C U M H U R İ Y E T