14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Seçilmiş Hikâyeler Fethi Naci Ovasız • kii de kcklik bir kayada ööööötüyor, ööööötüyor Ötme de kcklik dcrdim ba. na yeeeeetiyor aman aman yeeeetiyor..." Hatçe dışan usulca sızan sesini topaıladı, düııüp odanın içine boşalttı: "tki de kcklik bir kayada..." Bütiin gece susmadı. Keklik. Oyuk gözlcrini karanlığa dikri, örrıi dıırdıı. Otiişüyle karanlıgı ışıtıyor, Hatçe'nin gökyüzünıi gözlediği pencereden dı şarı parlak mızraklar yolluyordu çığlığından. Hatçe, daha iyi görebilirdi artık: Bahçc bomboştu. Saat gecenin iki bııçuğu. Hava dıırmuş, gündüzün yoldan yükselen sıcak, bir cibinlik gibi sarmışt! şehri ama şey değil; kötü, yapışkan bir sıcak. Yaprak kımıldamıyordu. Yan odada, apartmanın merdivenin altına düşcn boğuk kapıcı odasında anasıyla babası, kıvnınlarına kirlcr ycrlcşmiş çarşafın, isli yastık yüzünün üstiinde birbirlcrinc değmemeye çalışarak yatıynrlardı. "î Tomris Uyar Demin görmüştü, Hasan'ı cagırmak için girdiğinde. Keklik uyutmuyordıı. Ayışıgı odayı, Hasan'ı, kekliğin sesini boydan boya kaplamıştı. Ilatçe daha iyi görebiliyoıdu: Çıplak ayaklarla samanları çiğneyip ağılın kapısına vardın nıı, nasıl biı sıcak kaplar hcr yanı. Incğin memesindcki siit bcmbeyaz kesilir; mcnıelcr yanar bcyazlıktan, bakraçlar kopürür. Siit, bcyaz güverdnler gibi akar toprağa, ardında incecik bir çizgi bırakır. Bir ucu oraya çakılıdır artık, süıecektir, öbür ucu başıboş. Göklerde. Mavi. Sabah olmuştur. Kcklik susmak bilmiyordu. Hasan iki kcrc kalktı, baktı. Issız odada Hatçe'yle keklik sesi vardı. (iccc, kiracılar geldiginde kapıyı Hatçe açacaktr, o yüzden ayrı yatıyordu. Ertesi gece sıra Hasan'da. Babaları yarın er kcndcn bankaya koşacak. Kiracılar yerleşürdiler cksik olmasınlar: "Peki etcndim, hcmcn. Gcliyor." (Üstünde başka yabancı adamlarla birörnekliğini göstcrcn mavi birönlük.) Annclcri her sabah temizliğe gidiyor kiracılara. yapıyormuş. Ne demek? Hasan anlatKorıımak gerek. Hiç değilse geceleri. mıştı.) Ama belki ozaman... I latçe nasılsa uyumııyor pek. Ben değiştim mi Hasan? Anneınden utanıyorum, dedi HaYok. Sen hiç değişir misin? Sensan. 1 Icm temizliğe gidiycîr, hem köyden hiç utanmam, dedi Hasan. lü gibi konuşuyor. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Ya annem... Ayıp ayıp. O ^ ^ ^ ^ ^ ^ H H babam? nasıl söz öylc? dedi Hatçe. ^^^^^^^^HL '^ i Annem saçları Yalan mı? de^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ • U ^ ^ mı bile örmüyor di Hasan. Işleri ^^^^^W""" *^Şj^^^^^K?" artık. B b ma aa l nzc yıkmayı bili ^ ^ H r ^^^^^^^^^k. yalnızlıklarına yorlar ama. Asıl ^ ^ H çekildiler. Birlikv c işjer bizim başı^^V* ^.^tf^l^^^^^^^L, ^ iiyfi ayrı. rnızda. ^^M • IBI^B^Bİ Kaloriter borulaBirazcık doğru ^^^^••••*• ama nc çıkar! kusıız. Cıenç kız ^ ^ ^ ^ F sayılır artık. Köy ^ ^ ^ \ F latçe nasılsa ııy ^^HL^»w jğBftf ^ ^ B İ H ' r| y' a c'n'" ^u ^^^gmmpr ERIE AYDEN Goldberg Paşa Roman Yeni "Erje Ayden Simenon veya Proust denli tiryakilik yaratabilir. John Ashbery A.B.D.'nin yaşayan en önemli şairi New York'lu Türk yazarı efsanevi Erje Ayden'in gizemli romanındaki Goldberg Paşa, Kurtuluş Savaşf nda Türk ulusunun bağımsızlığı için çarpışmış ve hizmetine karşılık Mustafa Kemal Paşa tarafından madalya ile onurlandırılmıştır. Peki ama David Goldberg kimdir ve nerededir? *SELYAYINCILIK SAYFA 8 Emaıl: postaC50selvayincilik.com http:// www.selyavincilik.com Piyerloü Caddesı 1 1 / 3 Çemberlitaş Istanbul TeL (0212) 516 96 85 Faks: (0212) 516 97 26 Kitabevı: Mahmut Esat Bozkutt Caddesi I / A Alsancak Izmir TeL: (0232) 463 99 68 kalmış denirdi, ^^^^BL ixııada... burası ^^^^^|k şehir. Ciclcli kaç IR^^^^^. yıl oldu? Üç yıldır Hatçe evde. Ben çirkin miyim, Hasan? dedi :iirdenbire. Ama //. doğrusunu söyleTomrtsUVAR V yeceksin haa! C) nasıl söz öyle. Çok güzelsin sen, çok... Hele saçların. Yalan! Valla değil. Yalan! Uzun, gür, Sıvas güneşinin ışınlarını çiçekli diirbünler gibi önce bölen, ayııştıran, sonra bir solukta geçtiği ycre da^ıtan örgüleri. Eskiden uçlarında zillcr. Kırmızı kurdcleli, kıvrık. Bir yılan çörckleniyor yanı basjina. Siitiin bıraktığı inee yola. () yoldan geriye doğru yürüyüş yılanı bulmalı. Işte yiizüne dikmiş gözlerini... Yanından hiç ayrılmazdı. Her sabah gözlerini dikerdi. ürada, ateş böceklerinin titıc^imi altında, gece kurduğu düşlcrdcn yorgun, ağır ağır çözcrdi halkasını, gözlerini dikerdi. Köylüler, "Tamam," dedilcr, "kimbilir kinı bıı yılan, yakamızı bırakmayacak, sevecek, boyuna sevecek..." Bir keresinde onu emzirmek istemişti. Dayanılmaz bir istekti. Kucağına alsa. Kara başını memeleri arasına gömsc. Sıcaklıgını duysa, biıı renldi sıcaklığını. Agzından kaçırdı bir gün. Yüzü kıpkırmızıydı. Babası ertesi giin aldı tüfegini, gitti. Bir döneıncçte kıstırmış,, çalılarm arasında. Yoksa nerden?.. Anncsi tck söz söylemedi. I'A'de kalmış bir kızın bilezikleri olmalı, geldiğini kiiçük şıngırtılarla haber veren zilleri, boğazının altından kabarıp yayılan memeleri, belinde rcnkli yazmalar ve onların sesi. Biz Sıvas'lıyız, oradan geldik, üç yıldır şehirdeyiz. Evde kaldın diyorlar bana. Kinı diyormuş? Kim olacak, annemle babam. Sonra mahalleli. Kulak asma, dedi Hasan. Sen gidici olsan ben bırakır mıyım? Geldi, çocuk başını ablasının göğ süne dayadi: Ben bırakır mıyım? Ama benim bacaklarım çarpık. dedi Hatçe. Çirkinim. Boyuna gülüyordu. Usulca, güvenle. Olsun örgiilerin var ya. Hcpsi birden mi olacaktı? O da doğrıı. Yalnız eskiden, alışverişe giderken, bakkalın, kasabm çırakları yolda uzun uzun bakarlardı arkasından. Şimdi evde kaldığını duydular, bakmıyorlar pek. Bir keresinde üç numaranın beyi de bakmıştı, hiç unutmuyor. (Takma saç mı ne de olsalar, evde ^^Blk dehleri, deterjan adları, koca bir buzdolabı, transistörlü radyo ve çöp kokuları arasında ııraldılar. Biliyorum, ak şamları kapı önlerine birikip eski konuşmaları sürdürmeler, türkü çığırmalar, uya i^lcnıeler bile geçirmiyor bıı küskünlüğü. Buralı değiliz. Babam, eski babam degil. Annem saçlarımı bile örmüyor. Neye yararmış? Yoksa vakit yok diye değil. Şehirde her şey bir şeye yaramalı. Kekliğin şehirde ne işi var! Sesi giizel doğrusu, ama başka keklik yok ki çelecek: Kekli&in ça&mına ko^an öbür kckliklcr, onun tozlu, lopra&a cdt^kın, boz \e\ınc Dıırdurmalı Durdıınnah Dıırdurmalı. Ne yupıp yaptp. Hepsıytttp gitmeden îşte ses yükieliyor yine. Hasan bak' Odayı çarçabuk gcçtı Kapıdan çıktı bir adımda. Kapılarda bırık mi$ ı,öp tenekelcrinm, yağ kokularının, tuzlu pabuçların küçücük sokak göğünc siiziildü, sonra da caddcye. Onulmaz bir yara gibi i^lıyor Krişebaşında düendınlen çocuğıı, kebap knkularmı, ayaküstü içkievlernn, dostça konuşmalan, ug'ıdtuları, yırtık gazetelcrı geçtı. Son hızhı Riizgârdı artık. Kendi ıslığuıa kanşmı^tı. Kuşlar uyanacaktı bırazdan. ününv dıtruhııazdı. Vurıdanıazdı... Baban. "Yctcr!" diyecrk. Koşup tüjcğini kapacak: "Bıınca k.ekli&ı nereden beueriz bız? Dclirdiniz mı'1 Nasıl severız? " Keklik durmadaıı çnğalıyor bir yandan Öbıır keklıklerle bırlıkte, güneşm başladıŞı yere, o kırmızı, o anaç bançercyc dogru fıskırıyor olanca gücüyle. fl^^H sımsıcak şchır İ X « ^ B odasında, kulla ' ^ ^ ^ H nılamayacak " ^ ^ ^ H ucuz likör ka ^^^H! J^^fc Ohhhhh'hhhhbhhhhhhh' Hatınm için Hasan, dedi. Ne? Kekligi salalım. Bu gece. Hcmcn. Olmaz. Nedenmiş? Seviyorıım da ondan. Sevsen bırakırdın, hatınm için. Olmaz dedim ya. Sen iyi çocuksıın ama. Olmaz. Neler alıcam sana yarın. Taşlı tarak alıcam. Ben alınm istersem. Üç numaranın beyi diyor ki, artık meslcği öğrendin, diyor, artık peruka yapabilirsin, satabilirsin ben yokken, diyor. Zcngin olursun. Hasan ablasına, saçlarma baktı. Aferin... Ama kekliği bir salsan ne istesen yapardım. Nc istcscm ha? Ne istesen. Nc istescm verirsin? Ne olursa? Söz. • K İ T A P C U M H U R İ Y E T SAYI 79
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle