14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kitap yazmanın, yazmak bir kenara, kitap bastırmanın bu kadar kolaylaştığı bir dönemde, insanın eski kitaplarını külliyat halinde yayımlaması hem bir cesaret, hem de bir başkaldırı olsa gerek. Kitaplarda yer alan yazıları yeniden okuyunca, asıl cesur olanların "diğerleri" olduğunu bir kez daha fark ediyorsunuz gayet net bir biçîmde. Başkaldırı bahsi ise tamamen yürürlükte. çünkü, geniş bir birikimin, entelektüel bir hassasiyetin somut göstergesi olan bu yazılar, ne kadar kısır bir edebiyat ortamında yaşadığımızı gözler önüne seriyor bütün açıklığıyla. Okuyup anlarlar mı acaba? n Erdem TUCÇELİ inozorca, Bu Ne Riçim Memleket ve Yaysm (lum huriyet'i Mahşcrin Uç Kırahı adı alrında ycni basıma hazırlarkcn bütün yazıların altına 2005 tarilnni koyabilecegimi acıyla fark ettim. ()ıneğin bir yazıda gerçek edebiynt ile vitrın edcbivatınm mahallclcrini, paralannı ayırma larını önermişim; reklam ve magazinin iğvasına kapılan 'çoksatarbobstil' yazarları da ııyarmıjjim! 2005 yılında, eıı çok satan kitaplaı lislesinde artlk ciddi edebiyatm bulunmaması bir yana son bes, on yılın 'çoksalarbobstil' yazarları da yok! Artık lal kiiapları, sııyuna tirit nasihat kıtaplan, gızemciliğin tekne kazıntıları var listclcrde. ()tuinıüz deki on yılda gerçek edebiyat vc sanuiın zar.er.ine tanıklık edebıleceğimizi sanıyomm (s.8)" Ozdemir Ince, Doğan Kitap tarafından ycni yayımlanan ve üç cski kitabını bir araya geti rcn "Mah^crin llç Kitabı"nın önsözünde yapıyor bu tespitleri. Kcndisi hcr nc kadar "acıyla lark cttiğini" söylese de, sevindiıici larallan da yok değil söz CUMHURİYET KİTAP Ozdemir İnce'ye kulak vermek gerek konusu tcspitlcrin 2005 tarilıi itibarıyla da geçerli olmasinın. Öncelikle, "rcklam vc magazinin igvasına kapılan" arkadasjarımızın mirası üzeıinde, haki katcn de, "artık tal kitapları, sııyıına tirit nasihat kitapları, gizemciliğin tcknc kazıntılan" ge ziniyor. Ueuz kitap luryasının başlangıçta okumayı scvenlcri teşvik cdeceği savunıılmuştu ama gelincn noktada görünen o ki, bu tür çabalar hakiki edcbı yat okurunu da uzaklaştırdı kitapçı raflarından. Meydan, yinc ucuz olan aııcak edcbiyatla uzaktan yakından ilgisi bıılıınmayan, bıına rağmen cdcbivatın nc kadar nıcvcutsa artık rantını ycnıcyi dc ihmal ctnıeyen yazar adaylarına kaldı. Cîa/etclerdc yer alan habcrlcrc bakılırsa, yakında "kitapsız" manken kalmayaaıkmış zatcn... Siyasctin dc cn az edebiyat kadar varalıbcreli olduğu böylc bir ortanıda, Özdcnıir Ince'nin belirli pcriyotlarla Doğan Kitap tarafından yayımlanan külliyatını (Mevsiııısiz Yazılar 2002, Gördüğünü Kitaba Yaz 2002, Nc Altın NeGümüs, 2005, Yazmasam Olmazdı 2004) bir vahaya benzctiısek kimsc ^aşır nuıyacaktır hcrhalıle. Çünkü, bu kitaplarda yer alan yazılar sadcee 19802004 ydları araMnda kayda geç.irileıı yani ncredcyse 25 yıllık bir fikir serüvcnini ortavü koymakla kalnııyor; mcnılckctin entelektüel kapasi teMiıin ınihil giderek sığlaştığını da seriyor gözler öniine. ıniıı vicdanı olan Althtısser'le ılgili can yakıcı bilgiler veriyor. 1980 yılında karısı Helcııc'i bo ğarak öldürnui^ bir ülozoftur Althusser. Nc var ki, hapishanc yerine, einayet esnasında bilinei yerinde olmadığı için hastaneye, daha açık ifade ermek gcrekirsc akıl hastanesine kapatılmıştır. "Geleeek Uzun Sürer" (Can Yayınlan, Çev. Isınet Birkan) isimli otobiyografisini dc, vargılanma hakkı clinden alındığı için kendisini yargılamak ama cıylu akıl hastancsinıle yazmıştır zatcn. Ozdemir lııce, bu sarsıcı bil gileri akluıdıktan sonra, Althıısser'in annesıyle ilişkısıntlcn yola çıkarak kendisini nasıl Hamletleijtirdiğini araştırıyor ve ^ıı çar pıcı sonııca varıyor: "Althıısser'in yazdıklarından, Helene i anneye donü^türmü^ olduğunu sezinliyoruııı. Zatcn kendisi de kendisini anncsiz ve babasız saynıaktadır. Hayran oldu^u erkeklcri önce 'baba'ya dönü^tür mckte sonra babasının babası olmaktadır. Marx'a ve Fransız Komünist Partisi'ne karşı tavrı da böyledir. Onlaıın da babası na dönü^ür. Sonunda, kitabı okuyanların gcirdükleri, okuyacakların göreeekleri gibi, karısı Heleııc'ı boğarak öldürecektir. Louis Althusser, karısını, Hclcnc olarak mı, voksa annesinin yerine koyarak mı öldürnni^tür. bunuaçıklamıyor(s,189190)" 199b yılında Varlık dergi sindc yayımlanan bu yazının üzerinden 11 yıl geçmi^. () gün den bugüne Althusser'in anılarına bu gözle bakan olmuş mııdur, sahiden bilmiyorıız. Bu yazı üzcrinc Ozdemir Ince ilc Alt husser'i tartı^an olmu^ mudur, onu da bilmiyorıız. Bildığımiz şıı: Günümüzün edebiyat dünyasında böyle birikim ürünii bir yazı bulmak neredeyse imkânsız artık. özgürlük ve gerçege hizmet et mek. Bıına 'yazmanın etiği' denir ve bu etik yalan ve kölelikle bafdaşmaz. 'Kösje dönme' kuşa ^ı yakında düsjlcriıulcn ııyanacak, eğer şimdiye kadar uyanmadıysa: yazma sanatmın serbest piyasa ekonoııüsi yoktur ve biçeminiz dışında 'yazma'yı özelleştiremezsiniz. Yazma sanatında 'yeni dünya düzeııi' de yoktur. Çünkü gerçek yazar ve ^airler çorap gibi eskimczler; Demoklcs'in kılıeı gibi basjinızın üzerinde dıırurlar! (s. 146 147)" Yazının rarihini mcrak ettiyseniz şayct, hemen söyleyelim: Ekim, 1992. Bıınun böyle olması da do^al herhalde. Çünkü, Ozdemir Ince'nin, "Yazmasam Olmazdı" kitabının önsöziinde de net bir biçimde altını çizdiği gibi, "Türkiyc'de zaman yok." Her ijey, bir kısırdöngü halinde tek rarlanıyor sürekli ve tekrarlanırken dc kaçımlmaz bir biçimde irtihı kaybediyor. Kaybedilcn ir tila, doğrudan edebiyatın kendisini ilgilendirdiği için kayıtsız kalmak mümkün değil ne yazık ki. Peki ama kayıtsız kalmadığınız durumlarda ne yapacaksınızr" Seçenckler sınırlıdır, ya geriye çekileccksiniz iyiee, hiç ileri çıkmami!; olduğunuzu unııtma dan ya da varsa bir sözün dinlenir meydanı, söz alıp fikirlerinizi dile getireeeksiniz yüksek ses le. Ozdemir Ince'nin yaptığı budur. Bu durumda, Ozdemir Ince'nin, "zamaıı"a ili^kin tespiti biraz nail kaçıyor galiba. içinde varolmaya çalıştığımız dünya, kıyılarında debelendiğimiz toplum, kıyıda duran bir taşın altına nasıl girdiğini asla bilmcdiğimiz bcnliğimiz örselendikçe, itirazlarm bir hükmü kalmıyor belki de. Ozellikle, şiir, edebiyat, felsefe, etik gibi gölgesinde ömürler tüketilen kavramlar, gelip gelip aynı duvarlara çarpıyorsa belirli periyotlarla ve duvarda bir iz bile bırakmıyorsa, "söz"ün de yeni baştan sorgulanması gerek1 mez mi acaba.Bütün bunları, bu satırların yazarından çok daha iyi bildiği lıalde kesinliklc umutsu/ değil dir Ozılemir tnce. Kendisinin, "fosmodem" diye tanımladığı dönemc dair yeni tlirenç biçimleri bile geliştirmiştir hatta. Aydın olmak ve aytlın kalabilmek belki dc budur, belki de yılgmlı ğa asla meydan vermemcktir. "Ne adına" diyc tuhaf bir soru sık sık hissettirse de kendini, yeniden Ozdemir Ince'ye kulak vermenin zamanıdır. Söz gelişi, jjiı satırlara kim itiraz edebilir ki: "Aydın olu^, kişinin sahip ol duğu bilgi donanımıyla ilgılı değildir; bu bilgi, o kişinin mesleğini yapması için gereklidir. Ay dın oluş, kişinin sahijı olduğu özel ve genel bilgilcri toplumsal, politik, ideolojik ve etik düzlemlcrde doğru kullanımıyla ilgiliılir. Kuşkıı, eleştıri ve ifade cesareti aydının egemcn ideolojiyle uzla^mazlığını doğurur. Kurulu düzen için aydın 'tedir gin edici' bir yaratıktır. 'Büyiikİük'ü seçcn sanatçı üııii, ödülü ve uzla^mayı seçtiği için kurulu diizeni ıle seçnıiştir; bu nedenle aydın değildir. Çünkü o kendi 'bcn'inini seçmiştir. Aydın sanatçı 'büyük' sanatçının tersi değil zıddıdırls. 10)" Ozdemir Ince, yazının girişinde yaptığımız almtıda, "Onii müzdeki on yılda gerçek edebiyat ve sanatın zaferine tanıklık cdebileeeğimizi sanıyorum" di yordu. Umarız haklı çıkar ve ıımarız görürüz hcp birliktc o güzel günleri. • Mahşerin Üç Kitahı/ Özdemır tnce/ Doğaıı Kitap/477 s. BİR HAMLET OLARAK ALTHUSSER lsterscniz soyut laflarla yetinmek yerine somutlaştıralım biraz ne dcmck istediğimizi vc "Mahijcrin Üv Kitabı"nın "Bu Ne Biçinı Meınlekct" bölümünde yer alan, "Bir Hanılet (Marak Althusser" yazısına bakalını. Misak ı Milli sııuıian içinde yaşayıp da edebiyata omıız ve gönül vcrdiklerini düijünen arkadaşlarımız romaııı Orhan Pa ınuk'la, ^iiıi Ece Ayhan'la (Nâzım'ı bilenler okuyanlar de^ilbile sevinç vcsilesi olııvor artık) başlatıp kendileıiylc bilirdiklcri için, öncelikle baijlıkta zorlanacaklardır büyük ihtimalle. Çünkü, hem I lamlet'c, hem de Althusser'c iliijkin öııbilgi gercktiriyur başlık. Hadi haksızlık etmeyclim, mııhtemelen Hamlet'e dair bir kulak a^iııalıgı ıııeveuttur. Peki ya Althusser? ()zdemir tncc, sozünü tttiftimiz yazıda, T.S. Hliot'ıın, Türk cc'ye "ncsncl baglıla^ım" diyc aktardığı "objektive correlativc" kavramından yola çıkarak Althusscr'de Haııılet'in izlcrini süıüyor. "I'ransız filozof Louis Althusser in özyaşamöyküsü '(îeleeek Uzun Sürer'den (L'Avenir dure longtcmps) söz ctmek istiyorum (s.188)" dcdikten sonra, sadcee yazdıklaııyla dcğil yaşadıkiarıyla da bir döneSAYI 795 "D 'FOSMODERN ÇAĞ 1 Bıınun nedenlerini, aynı ki tapta yer alan bir başka yazısında, gayet net bir biçimde ortaya koyııyor Ozdemir Inee: " 1990'larda başlayan İosınodem çag' Türk edebiyatına ha yıılı olsuıı! Son zamanlarda gördüklerim ve okudııklarım şaşırtmıyor bcni. Beklcmesine bckliyordum, ama bu kadannı değil (...) Bu ku^ak bilmiyor, öğrenmiyor, ama küçumsüyor ve istiyor. Gördüğündcn goz kirası istiyor sanki. Bir ^eyler yazıyor, geçmi^le ilişki kuramadı^ı için, yazdığı karalamanın bir başyapıt olduğunu saınyor. Alışvcriiji kalp parayla yapıyor! 'Simulatiıin'a, 'gıbiler çağı'na özgii nitelikler. Oysa, yazmak sorıınıluluktur; konuşmak so iLimluluktııı. Bir zamanlar il kin bu öğrenilirdi (...) Albert Camııs, lOArahk 1957 günü, Nobel söylevinde, yaz manın iki sorumlıılııktan kaynaklandıgını söyler: SAYFA 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle