Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Doğumunun 100. yılını bir sergiyle kutladık Zeki Faik îzer ile resim yolculuğu • ŞeneröZTOP "Hayatt yartlamış olan ve yarat ma çağında bulunan bır ın\an i(,tn hayatın kendısıne yuhlcdıgı gorvvı keşfctmek kadcır buyuk bir mutlu luk olamaz" Stefan Zweig ÖNDEYİS "Resım Oğretmenlerıne C Gül İrepoğlu, zeki Faik İzer'in sanat ve düşünsel dünyasına ayrıntısıyla girmiş. Kaynak kişiyi/ sanatçıyı, anıların gölgesinde yaşanmışlıkları bir bir anlattırmış. Bir daha unutmamak ya da eksik bırakmamak tedirginliğini yaşamış, kılı kırk yaran bir titizlikle geleceğe iz bırakan bir biyografi sunuyor sanatseverlere. Kuru, bilinen bilgilerden öte, bilgi kaynaklarının vermediği özel hayat/yaşanmışlıklar, yanı sıra yaşayan kaynak kişi ile bire bir konuşmalar ve onun bıraktığı yüzlerce değerli tablo.fotoğraf .belge ve özgün bilgiyi ustaca kurgulamış. Bir roman gibi okuru sıkmadan okutan, ayrıca birbirinden güzel röprodüksiyonları eşliğinde izlenen bir yapıt. zeki Faik izer'in doğumunun yüzüncü yıldönümü anısına yayımlanan albüm/ kitap; sanat kitaplığımızın başyapıtlarından biri olmaya aday. SAYFA 14 umhurıyet donemının ulkusunu, varlıkla yokluk arasında gcçcn ya şam bıçımını, heyecanını, ıdealıstlı ğını dolu dolu yaşayan, '20 yıızyı lın dıınya sanatçısı olan Zckı Faik tzer'ın ay nı /amanda sahıp olduğu yeıd krınlığı bclı ııı Sanatçinın dııny.ısına e^ılmeve çakşan bu ıntdemcdc, Zckı Paık l/cr yaşaını, estetık gelışımı ıçıııde amaçlaı ı duşuncclcrı, geçırdığı evreler, çok yonlu çalışmalaıı vardığı sonuçlaı, ozgun sanal anlavişi ıçınde sanata bakışı, konuya yaklaşımı, sanatını ctkıleyen onemlı unsuılar, tcknığı, çalışma vontenıı ve onuıı çağdaş sanatımı/dakı onemlı ycrı, bır butıınıın bııbın ıçınc geçcn parçalau I1.1I111 dc vctıinıcvc çalışllıniştıı (Cnıl trepoğkı, Zeki I aık (7er YKY, Yay, Ist , 2005, s 10) dıycn Gul îrcpoğlu, ZLIU I aık 1/er uzerıne yaptığı bunca yoğıın, O7verılı konuşma ko nuştumlma, belgc ve bılgılete ulaşma ve nı hayct saııalçının bır omtır bovu yaptığı tab loların evre cvrc ınceleıncsını vapar Monog rafının neyı amaçladığmı da şoyle dıle getı rır "Bu ıncelemenm bır sanatçıya odaklan tlıgını, sanatsal gelışımmın keııdı bakış .ıçı sından, kendı gozundcn vc dılındcn anlatll maya çalışıldığını vurgulanıak guekır' der (îrcpoğlu s 10) "I ale Devrı Nakkaşı T e\nı hakkında bıhmsd bıı kıtap lıa/ııla yan aıdından "(.lOİgemı Rıraktını I ale Bahçckrınde" adlı ılk taııhscl ıoıııanını ya/an bu vıld 1 Akı I ıık l/er"ın bıyograhsını kakıııe alan dcğerlı sanat tarıhçısı (ıiıl Irt pog lu, sanatçının 1984 yılında Fran sa'dan tstanbul'a donuşuııdcn ıtı baren sanatçı ile bır dı/ı soylcşılcr, bılgı kaynakları vc perıvodıkleıe ulaşarak 79 yaşına ıdrak etnıiş u s samın atolyc evıne uç vıl bovunta gıdergelır Sanatçının ICMIII vc. du şunce dunvasının ıçıne gırnıcvı ba şaıan İrepoğlu tanlı, Aıcı bır us lupla, o/gun bakiş açısıvla sanatçı nııı hıyogıatısını sanat çevresıne su nar Zeki I aık t/er (15 Nısan 1905 12 Aralık 1988) doğumunun 100 yddonunıunde (.eşıth etkınlıklcrk anılıyor Insanların, kcndı çağdaş ları olan bıı ınsanın veya bıı eserın buvukluğunıı ılk bakışta kavradık ları pck scyıck goıulnıuştuı ' Sa nat(,ının ve onun yaratıcı doğıırgan etkınlığı edılgen değıl, ctkcn bıı varlığı \aıdır Lserını ortaya koyar ken dıı^lcdı^ı (ımage) potansıycl gtıı, hemen anlaşılmaz Sanat<,ıyı ve escrını tck tck llı^kıde bulunan ata^tııan ınceleyen, dınlcycn, oku yan, ı/lcyen, seyrcdcn vc yorumla yan hıt, ku^kusu/ banatın edebıya tın biAitıhı ıçındc olan bılındı alımlayıcıdıı Yanı alıcının sanat tlı yc tanımladığı sanat dıye algıladığı her şey sanattır Ote yaııdan Al^ar Tunu<,uı de "Sanat ızleyıcısının dc estetıkçıyle çok buyuk bır yakııılığı olduğu soylcncmcz, o da bıı yapıtı ya da yapıtlar toplulıığunu daha çok kcndınte anlamaya cğılımlıdır" der (AlşarTımuçın, Lstetık 2002 s 16) I Jmberto Eco'nun, Dmo Ponnaggıo'dan vaptığı almtıya gore de sanata şoyle bır ta nımlanıa getırılcbılır "Sanat, ınsanın sanat adını verdıgı hcr ^cydır Bu aşamada " sa natçmın bılıncındekı kavramlar duygular, \ı lenımler, anılar, ılk omekler kendı o^el o^el lıkltnvle sanatçının dunyasını bıze açarken onun sanatına ındırgcmcz bır o/ellık ka/a nırlar " sanatçının bılıncı valıtık bır bılınç dtgıldır o/el o/ellıklerı olan toplumsal bır bılınçtır ya da ncsnel bır bılınçtıı " (l'ımu çın, s 7) Yalçın Sadak da "sanatı yapan" sanatçının ereftımn ne olmabl uzeıınde şoyle bır dcğcr lendırmede bulımıır "Hıçbır sanatçı salt kendı ıçın sanat yap nıa/ Sanatçının sanat yapması tcmcldc, var olduğtınu duyurmanuı bır yoluduı 15u ılıı vurunun alıusıvsa baskalarıdırelbet Bır re sım karşısına gcçtığınıı/ anda ona bır tepkı cic bulunmamızı gerektıretek bıçımde var olnıuştur kıışkıısıi7 onun bıldırdığı ve bı/ım tepkıdıgımız, kendını oıtaya koyuş bıçımı dıı • (Yalçın Sadak, "Dışavurumcu resım ve gerçeklık" Sanat Olayı, S 63, Ağustos 1987, s 62) "Sanat bır hıs ışı olduğu kadar da kultıır ve teknıktır' dıyen Zeki Faik t?cr çok oku yan, araştıran, ıntcleyen, zengın kulturel bı rıkııne sahıp ontu ve etkıleyıcı bır hocadır NESNELERİN UYUMLU DÜZENİ KARŞISINDA SANATÇI /ıkı I aık t/tr htm hlo/ol IKIII de sanatçı yaraddışlı ıdı Bıı telselı tapsodı duyarlığı ıçındt anlatımı hcmen heıııen heı /aman açik bır anlatımdır Kendı ıçscl vonelış sezış ve bıreyleştıncı ılkesını ıçınde yaşadığı donc mın tııtıım ve ruhıına uyarak Loşkıın bır bı çıındc lablolaıınaak tarmıştır Başka bır dcvışle ( umhunvetle bırlıkte I uık plastlk sanatlarında ıclealıst duşuncenın kafalarda ver edışı ve bııntın go runtusunun tablolat da vansıtılması bıçı ZÎKİ FAltC İZER ıııındc voıumlayabılırı/ deıçı bu gorıısun tek habercısı o dtğıldı şuphtsız Anıa çağdaş tavırların, dığer bır deyışle ( umhınıvet ıde olojısının cn doğru yansıtıtılanndan bırısı dır Zeki I aık lzeı, goıduğu her s.ey daha doğrusu onun sanatçı bakış açısına uygun nesncler, ncsnelcrın uyumlu duztnı ve bu heyetanı yaratan onu uyandırmış nesnenın gu^ellığı karşısında hayranlığını gı/kycnıe/' Iç duyu guzellık duyusu (estetık) karşısın da devıngen bır fclscfı duyuş, se/ışk, heye tanla estetık haz'a ulaşır 1 stetık nesnelerı seyrettığınde ortaya çıkan kavramların analı71 ve problemlcrın çozumuııu soyut (abstre) anlavışta yaptığı tablolarında gorniek nııım kundur Gorduğu her şey daha doğrusu onun sanatçı bakış açısına uvgun nesneler onu neşelendırır ve ona haz verır Sanatı bır hayat ve ruh analızı olaıak duşunur ya da daha belırgın bu deyışle gıızelı arayan değıl, bulmaya çalışan bır cstcttır Bu aşamada Zeki 1 aık l/eı şunları soyler Ressam etrafını seyrederkcn objekuf ol malı, fakat ıcsmını çı/erkcıı, yapaıken du şunurken objektıf gıbı olmamafıdır ()b|cktıf gonışten sub|cktıf goruşc vt ob|ektıl ıfadc den subjektıf ıladeye gıtnıelıdır" deı (İrepoğlu s 161) Estetık kavraınını yoıuına açik bıı değış ken olaıak goren Zeki r aık Izer, bu anlayişı dolayısıyla tıını sanat yaşamı boyunca kendı nı aşabılıneyı başaııı ve bu konuda şunları dıle getırır "Herkesm kendınt goıe bıı cste tığı var, fakat bu estetığe yu/de vu/ kapılmak ve onun mahkumu olmak doğru dcğıl, bovle olunta nıuayycn bu çevıenın bır karesın ıçı ne hapsetmış olur ınsan kendını ( çok sanat estctığı var, uzeruıde duıul nıamış, çozulenıemış estetıkler var, yenı yenı keşfedılıyor Sade tanınmamış arüstkrın cs tctıklerı değıl tanmnıış saııatçılarının este tıkleıı bıle, ba?en yenı donelerle, yenı anlayışlarla yenıduı keşledıiıvoı dıveıek, sa nat yapıtlarına dar açıdan bakmanın sakın calarını anlatan sanatçı, bu duşuncc dogıul tusunda lıep kendı genış çeiçevesınden çı kışlar yapmıştır " (İrepoğlu, s 161) Doğa ve ınsaıı ılışkıkrındekı davtanışlaı onda tıtreşımlere heyec anlara, coşkunluklara neden olur Buyuk, yute ve duygusal haz lara eımemış, tatmamış bır ruh ıçın onun bu guzellık duyusunu bılmek zorduı Slıalteb bury'ye gore "tıısan eıdemı ıioğayı ı/lemck le oıtaya çıkar" der Dığcr taraitaıı rcssanı Alı Avnı Çelebı de "Oğrenunın labıatı doğ IU olarak ogıenmesını ar/u Ltmcktcyını" der Felsefeu Neda Arat da bu duıunıdakı ınsa nı keşledebılnıemı/ ıçın şunlaı 1 oneı 11 "Do ğal felsctc cvandcn ıluyulan bu lıaz/ı ça buklaştuıı ve onu valnı/ ınıgdenı ıçınde ho şa gıdiıi kılaı Bu ha/, kııçuk ırınaklaım SL sındc, kuşlaım czgıkıındL, koıuluk ve 01 manların golgesındc va da kırların vc çımen lerın suslcrındı. dcğıl, onlaı laıalından yeıı negetııılen lanıı'nın bııkaç Licğınck vt Fanrısal okcnın onlarda dışİaşan olağanusiu goıunumkııııdebulunuı O go/ıın ha/larını o\lesinı. vuksdtır vc ruhta oyk bır ussal lıay ranlık uyandırıı kı bu havıanlık aşagı vukaıı kendını araınak gıbı bıı şe\ olur dcı (Aıat 1 tık ve Fstttık Dcğcrler, 1996 s 107) Zckı 1 aık lzeı, bıı soıuya verdıgı ıcvapta şovle der Abstre gayc değıldır Sanatta ga yc samımıycttır " Bu konuyu şoyle açiklaı Non fıguratıfabstredıı amaabstıaksı von her resimdc vardır Bır tessama ıesmı yaptııan şev abstıaksıyon kudıctıdıı Rcsım llguratıf va d,ı nonfıguratıt olsun laık ctıııcz, sanatta yaratma gucu abstıaksıvonl 1 başlaı (Iıepoğlıı S 170) Bcllı bır uslupla sınıılanmış goı unnıeyı kabullencnıeveıı l/eı Kesım hayatta alıştı ğımi7 mantıkJcurallarıyla yapılnıaz, ıesmı sa natının gcıddeunın mantıgıyla yapılır (lıepoğiu s 161) l/eı ın bu gorusjumı Du bos da aynı koşutta clc aln ' Resım va da şı ırdckı bıı goıuııunıun degeıı onun gcrçcge benzeyışındc değıl, ııngdeıının uvandııdığı duygulanımdadıı Şıırvc rcsmın crcğı, yal nı/ca uyarmak vc hoşlanıııa vaıatnıaya yo nelmektıı Onlaı bıından yuksek bır erek bılme/lervc gcrçck yucdıklerı buradadıı !sı ır ve resnndc vuce olan uvaııcı olan ve lıoşa gıdendır (Arat, ss 168 169) Bır konuşmasında şu ılgı çekici saptamayı yapar ' Kesım sanatı bır varatma sanatıdır, estetık tcknık bır vasıtadıı Sanat, ya soylen Zeki Faik İzer'in evlnde Cul İrepoğlu ile bir çalışma sırasında C U M H U R I Y E T K İ T A P S AY I 78