Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ceyat Çapan Şiir Atlası LiEWiESEL Auschwitz'i yaşamış köksüzlük ve aşk üzerine bir dava adamından, büyük bir roman. Charles Boyle/ şiirler/ çeviren: Nice Damar "Elie Wiesel, yeni kitabıyla birçok kişiyi şaşırtacak. Nobel Banş Ödülü sahibinden gerçek bir aşk romanı beklenmiyordu. Olağandışı bir yazgıya sahip bu büyük edebiyatçıyla tanışmak için bulunmaz fırsat." " • Le Point 'Güneşin giremeyeceği sokaklar vardır, yabancıyım güneş kadar 1951'de, Leedste doğdu. Mısırda ders verdi ve Kuzey Afrika'da geniş kapsamlı geziler yaptıktan sonra, yayıncılık alanında çalışmak üzere İngiltereye döndü. İlkin Time Life ve sonra Faber Yayınevi'nde çalıştı. Çeşitli kitapları vardır: Affinities (1977), House of Cards (1982), Sleeping Rough (1987) ve The Very Man (1993). SANTRAÇ OYUNCUSU Şöhrctli büyük bir ıısta düşlüyorum on altıncı katınıia Bükreş'te bir otelin, uyanık kalmış çigan müziğiyle aşağıdaki bir dügünün. Görüyorum onun pencereden izlediğini birkaç temizlikçi kadının belirişini sabahın sodyum pınltılı ilk saatlerinde ulusal sergi merkezinden, ve rayların uzanışını istasyondan düşkünler evinde gözden kayboldug'u noktaya doğru. En sonunda uykııya daldığında sonuncu kemanın melodisinde, huzursuz düşünde görür şemsiyeli bir hanımefendiyi çıkan ilk mermer satranç kâresine siyah beyaz damalı bir meydanın. Görevi yol göstermektir ona karşıdan karşıya sıra sütunların gölgesine kadar teslim almadan önce tarih, kent harabeye dönmeden önce. Işık keskin ve hatta, ilk yapıldıkları zamanki Piramitler gibi, taşlar öyle kusursuzca kesilmiştir ki, bir bıçak ağzı kayamaz aralarından. (1988) Stendhal sorar kendi kendine 1832 yazında. Âşık olma ve atlardan düşmeden oluşan bir yaşam... Araba tekerlekleri çakılların üstünde, çatırtısı çok uzak misket tüfeklerinin, saat sabahın bir buçuğu ve henüz düşünmck ya da uyıımak için çok sıcak, ancak yılda bin yiiz güzel kadıno baktı resmi istatistiklereayrılarak Paris'in balo salonlarından şafakta soğuk algınlığından ölüyorlar. Bu sırada Friol Dükü otuz sekiz yaşında 'bu yaşta,' Stendhal'in kendisinin söyledi^i gibi, 'eğer kişi hayal kırıklığına uğrarsa, ufukta görünmeye başlar can sıkıntısı'dolanıyor çevrcdc, yalnız ve hafifçe es rik, karanlığında Palais Royal bahçelerinin, bir oğlanın kurbağa yakaladığı, kadınların şikayetlerine çarc arayan ve nasıl soluduğumuzu keşfetmeye çalışan bir lngilizin, Dr. Edwards'ın bıçağı için. DOĞAIM KİTAP www.dogankitap.com.tr KURBAĞA PRENS lyi miyim yoksa kötü mü, akıllı mıyım yoksa aptal mı? KAHİRELİ YOKSUL Daha eski taştan, politikadan daha eski KİTAP SAYI 8 2 8 SAYFA 24 CUMHURİYET