Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sait Faik'in yazıları Hikâyecinin Kaderi1 adıyla yayımlandı '...Seni okutmamak için gazetenin has muharrirleri birleşip, elinden geleni yapacaklardır' I lıkj\r> ıııııı Kjtlırı O sırada solgun vıtrın camlarına bakan bır adam dıkkatımı çekıyor, sıvrı burunlu, sol gun yuzlu, eskı bır Eransi7 pardosusu var sır tında lyı ama kım olabılır kı tkı bınlı yıl larda bıle istıkJâl ( addesı ndc pck az tanıdı ğa rastlarken kırklı yıUann Pera sında kımı tanıyor olabılırım kP 1 ler halde bırınc ben 7ettım dıye duşunuyorum C) sıra yanına başka bırı daha gclıyor, çıçekçı camekânla rından bırıne bakarak bır şcyler soyluyorlar aralaıında Kendımı yanli7 hıssetmemek ıçın yanlarına kadar sokuluyorum Evet, bu o Sait faık ın ta kendı sı Hafıf etınc dolgun olanına, Sait Eaık soıuyor "Hangılcr'" n< ju aktar kulahına bcnzcycn şcy lcr " BaktıkJarı şey bırer çıçektı Alıcı gozlerle suzuyorlar kırmızı çıçcklerı Zayıf, çakır gozlu Sait faık, konuşuyor "ünlaıakana derlerdostum Bır ısımlerı su /ambağıdır Bırınc mı hedıve ede cektıri'1" Yu7iınc bakmadı oburu başını salladı Heyetandan kuçuk dılımı yutacağım neredeyse ünunla nasıl yapsam da konuş sam bahsedersınız^" "Adada oturuyomm Denı 7i pek çok severım, balıkçıları da oylesı ne " 'Bunları soylerken, hıç şuphesız uzak lara denızlcrc dalmış balıkçılarını bulmuş onlarla konuşuyordu,' âdeta 'Balıkçıları çok severım ben" dıyordu Hıkayecı olmabaydınız ne olmayı duşunur dunu/''" " Kahvecı, kahvecı olmayı çok ıs terdım Hem gene de ıstıyorum îjoyle deni7 kenannda sessız bır kahvem olsun, oraya kım b'lır ne çeşıtlı ınsanlar gelıp gıdecek, ben boyle hayattan zevk alırım, buna yaşa mak derım " Içımden duşundum Haksız mıydı sanki'' Neydı yaşamak ()nun yaşa mayı tanımlamasıyla bızım tanımlamami7 arasında ne kadar barız tarklar var değıl mi'1 Cıiınumu7dcn bırıne sorsak yaşamak ne dır dıye, muhtemclcn bızı, çalışıp para ka zanmak, evlenmek sonra da çoluk çocuğa karışmak dıyecektır değıl mi'' Hangısı ger çek yaşam pekP Para kazanmanın sınırı var mi'' Sıkıldın mı dolaşmaktan bır sımıtçıyc dalar ta/c susamlı çıtır çıtır bır sımıt yıyıverırsın yanına bır de çay olursa, onun dedığı gıbı ın san daha ne ıster, bu fanı dun yada Ben dedım hıkâyedc bır sızı severım bır dc Munduh S,evkct Escndal ı Kendı adını soylemc me o kadar takmadı da Mem duh Şcvket, dcyınce gozlerı parladı "Afcrın sana Memduh Şevket ıyı bır hıkâyccıdıı" dedı " Ianışıyor musunıi7''" dedım Çakır gozlerı yıne u/aklara dal dı "Nasıl bır adamdı Bılmıyo rum Tanışmak nasıp olmadı Amma sanıyorum kı edebıyat alanında mutcvazı kaLııak ıste mesının bır manası vardır San mam kı, ovlc bır koşedc, cdebı yatın etlısıne sutlusune karış madan cdebıyatı kuçuk gordu ğu ıçın otursun " Bır an sustu Yuzunde, annesını erken yaşta Lıybetmışlerın huznune benzer l)iı şey dolaştı Gclcn tramvayın kendısıne ı^arpmamasını son anda engel ledı Vatmanın manalı bakışları ıı ı şapkasını çıkararak karşılık verdı Ne kadaı da albenısi yuksek bır tramvay bu boyle Gozu nııın onunden gcçıp gıdcrken o Memduh S,evket ılc ılgdı du Mincdcrını açıklamayı surduru oı 1 Iıkâyelerım okudukça se (ı hcm de sınırlenırdım So nıındaclımc Ayaşlı ve Kıracıla rı geçtı O zaman anladmi kı bu çekınme halı edebıyata say gısındandır" Huzunlu halıne son vcrebıl mek ıçın bır şeyler yapmalıy dım, 7ira zaman makınesınde geçıreceğım sure hızla ılerlıyor du "Şıırde de ağabey, dedım eskılerden Ahmet Haşım ıle ye nılerden Orhan Velı'yı çok sevıyorum, sen Orhan Velı'yle goruşur musun>" Derın bır kahkaha attı Sohbetı koyulaştır mak artık an meselesıydı Madçm onları sev dığımı soyleyınce bu onun hoşuna gıttı, ben de onlarla geçırdığı anılarını anlatmasını rıca edccektım Sahı en son ne zaman goruşmuş tu Orhan Velı'yle1 "Eskısı gıbı değıl, yoruluyorum artık ço cuk bır yere oturalım, senınle konuşacakları mız var demek" dedı Dunyalar benım oldu Zaten butun hıkâye kıtaplarını okumuş, bır ıkı kez Burgazada'dakı evınc gıtmıştım O evde hep bırazdan gelecekmış gıbı duran eş yalanna bakarak konuşma ozlemını yure ğımde duyumsardım ^ımdı onu boyle bu KİTÂP 828 Sait Faik'in çeşitli konularda kaleme aldığı yazıları Hikâyecinin Kaderi' adıyla yayımlandı. Coşkun Engin de bu bu kitabın kılavuzluğunda bir geziye çıkardı bizi. D coşkun ONGUN ır an ıçın elını/de bir zaman makı ncsı olduğunu hayal edın Geçmış ten bıılyle goı uşme olanağını/ olsa kımınlc goıuşmck ısterdınız'1 (îoz lerınızı bırkaç sanıyelığıne kapatıp duşunun Tarıhın tozlu saytaları arasında ge/ınırkcn yıi7İeıını, sıste utak bır ışık kadar anımsadı ğımi7 kışılıklerden hangısını zıyaret etmek ıs tersını/ Belleğımzı zorladıni7 vc bır değıl bırkaç ısımle goruşmek ıstedığınızı fark ettınız oylc mP Vcrcceğıni7 kararın vaktınızı fa7İa çal maması ıçın alanı bıraz daraltmakta yarar var Bu kışı ya da kışıler Turk Edebıyat dun yasından olsun Sızı kımınle gomşmek ısterdını? bılemem, ama benım elıme boyle bır fırsat gcçtı vc ben en scvdığım hıkâye yazarlarından bırıyle go ruştum Sait Paık'ten başkası değıldı goruş tuğum Bu olanağı nasıl elde ettığım bana kalsın Heyetanlı vc ncfcs nefese geçen ma ceramı ve o ya/arı zaman kaybetmeden anla tayım da, sızı daha ta/la meraklarda bırak mayayım Evet kenıerlen bağlayın 7aman makınemız kalkıyor1 Scnc 1947 Yer Beyoğlu Q n,ek Pasa|i'nın oralar Şımdıkı kadar kalabalık olmasa da bır hareketlılık var yıncde Dukkân ısımlerı ço ğunlukla Tıırkçe, gcrı kalanların bugun kj gıbı tngılızce olduğu sanılmasın Otekıler dc Rumca ısımlcrden seçılnıış lngılızte bır tek ısme rastlamadım Aralarında Rumca konu şan ınsanların saytsı hıç dc a? değıl Bır an ıçın zaman tunelındc olduğumu unutup ta nıdık bır sıma bulmaya çalışıyorum, ama na file Insanlann yıi7İerınde genlımden uzak bır hayatın i7İerı okunuyor Kıyafetlerı ol dukça eskı ve demode Yalnız hıç kımse pes payelık arz etrruyor, aksıne erkcklerdc bo hcm bır şıklık, kadınlarda ıse çarpıu bır 7a rafet goze çarpmakta Yuıe erkekler kas ketlı, kadınlarsa mclon şapkalı Levanten çe kıcılığı caddenın her yanına sınmış âdeta Koşc başlarında sağlı sollu di7ilmış arabalar var Her bııı ınce lastık tekerlı ve bugun kı cıplerle çok benzcşıyorlar Ben de şaşkın gozlerle sağı solu tarıyonım B SAADET YUVASI" lkı bın beş yılının son ayında /aman makıncsı sayesmde geldığı mı soylesem bıı gun geçırmek olanagım olup olmadığından bah setsem bana ınanma7, ustclık nıu ?ıpçc gulcrek sıyırdığımı bıle du ^unebılırdı Bu yu7dcn yakınlaşmak ıçın farklı yontemler bulmalıydım "Bır ısım de bız taktık ona" de dım çıçcklere bakarak "Saadet Yuvası" Camekândan gozlennı tekıp bana baktı Yanındakı pek oralı olmadı I lahf gulumsedı Tekrar onune baktı Soze bır kere gırmı^tım Bu fır satı kaçırmamalı, pes etmemelıy dım "Atfcdcrsuıız " dedım Sız Sait I aık Bcy sınız değıl ıııP" Bu kez yanındakı de baktı Bakışı bı raz daha anlamlıydı ' Evet Sait faık'ım, ama bey değılım ' dedı Yanındakı adam guldu Btn de gıılcr gıbı yaptım Onun boyle sı fatlardan hoijlanmadığını hıkâye lerınden bılırdım Her başlangıç hltabetuıde /orlandığım gıbı bu kcz dc aynı şey gelmiijtı ba^ıma Btvuntuya vermemeliydım Ver medım de Varlık Dergısı'ndekı hıkâye vc ya7ilarını takıp ettığımı, onu yazın sanatında ornck al dığımı soyledım "Sağ ol" dedı Tekrar arka daşına dondıı "Cahıt sen ne yapacaksın, ben yukarı doğ ru yuruyeceğım" dedı Cahıt dedığı de tıyat rocu ve şaır Cahıt Irgat tı demek Onu orada bıraktık, ben de yukarı gıdıyorum dedım Taksım'e do^ru yurumeye ba^ladık Başlarda bıraz çekınır gıbı olsa da bır ıkı hıkâyesındckı kaıakterler uzerıne bır $eyler soyleyınce, bırhkte yurunıemıze ses etmedı "Ağabey, be dedım, sana bır şcy sorabılır mı yım^" Öldukça sevecendı "Sor bakalım" ded. "Nıçın hep denızden ve balıkçılardan ben onları tanıyacak, scveceğun " Pekı de dım, "Hıkayelerınız yaşanmış vakalar mıdır, yoksa hayal mahsulu mudur'' "Vakalar ya şanmış dcğıldır, onları ben hayalımdc yaşatı rım Şahısların ba/ıları hayatta tanıdığım kımsclerdır Kıbar /umreyı hıç sevmem Ba na oylc gclır kı onlar yaşamaktan hıç zevk alma/Iar Yaş,ımaktan zevk alanları sevenm ben Ya^amalı bu dunyada " Go7İerı du manlandı "Si7ce yaşamak nedır 3 " îşte bek ledığı soru buydu "Balık tutmak, kahvede oturmak, yanımda çok sevdığım kopeğım, ınsan tanımak, Beyoğlu'nda (o an yaptığımuç gıbı C () ) bır aşağı bır yukarı dola^mak, ara da ıçmek, hıkâye yazmak, velhâsıl hıçbır şcye bağlanmadan avare gezmek butun gun Îşte )SAYFA 14