Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lam ve öneminin önce felsefecinin kendisine, sonra üniversitelere, yöneticilere ve en önemlisi de topluma kabul ettirmeye çalışmak olduğunu vurgular. Felsefe eğitiminin başarması gereken şey, öğrencıye "çoğulcu düşünme' yetisinı ve toleransı kazandırabilmektir. Felsefi bakış açısının öğrenciye verilmesiyle, öğrencı, felsefe tarihindeki düşünceleri bir kuramlar çokluğu olarak görmeyecek, bunlarda süregiden temel ve ortak sorunlan fark edebilecek ve en önemlisi de okunan metinlerle ve öğrenilenlerle yaşamı ve kişiliği arasında uygun bağlantılar kurabilecektir. Felsefe eğitiminde önemli noktalardan biri de, diyalog, karşılıklı ilişkı ve etkileşimdir. Eğitim ve özellikle de felsefe eğitimi ancak karşılıklı bir ilişki, bir diyalog halinde olanaklıdır. Felsefe metınlerinin felsefe tarihi ile olan ilişkisinc de değinen Günay, felsefe metinlerinin felsefi bakış edinmede önemini vurgulamaktadır. Afşar Timuçin, Nermi Uygur, Doğan Ozlem, Adnan Onart, Betül Çotuksöken, Günay'ın bu bölümünde fikirlerinden yararlandığı düşünürlerimizdir. Kitabın ikinci kısmı olan "Felsefe ve Eğitimi Uzerıne Başka Yazılar", Günay'ın çeşitli tarihlerde kaleme aldığı yazılanndan oluşmaktadır. "Hayatın Fçindedir Felsefe" başlıklı yazısında Günay, şu düşünceleri dile getirmektedir: "Sokaktaki insan da felsefe yapar, felsefesiz insan düşünülebılir mir'Ama elbette sokaktaki insanın felsefi söylemle, felsefi düşünce tarzıyla tanışabilmesi de gereklidir; kendi doğal aklıyla yaptığı düşünme etkinliğini, daha bilinçli ve amaçlı bir biçimde yerine getirebılmek için. Çünkü sıradanlık içinde insan olmanın, insanca yaşamanın örneklerini veren, ancak ne yazık ki dile gelmeyen/getirilmeyen nice insanlar vardır. (...) Kendi yaşamımıza bir düzen vermek isteriz, aynı şekilde, bilgi ve değerlerimize bağlı olarak dünyayı düzenlemek değiştirmek isteriz. Yalnızca anlamak ve yorumlamak yeterli değildir. Hayatı ve dünyayı değiştirmek insanın eylemlerine bağlıdır. (...) Hayatın içindeki felsefe, aynı zamanda insanın sorunlanyla karşılaştığı, mücadele ettiği çağın da içindedir." (s.99102) "Diyalog Olarak Felsefe" başlıklı yazısında Günay, insanın bir başkası olmadan var olamayacağını belirtir ve şu soruyu sorar: "Peki bu noktada felsefe ne yapabilir, ya da felsefeyle ne yapabiliriz: öteki ile ilişkilerimız bağlamında?". Bu soruya Günay'ın vcraiği yanıt Edebiyatımızın yaramaz çocıT Süreyyya Evren'c en... şöyledir: "Felsefe insanı kendisiyle buİuşturur ve aynı zamanda ötekilerle öteki ile... Bir diyalog olabilır felsefe... Bir zamanlar zaten bir diyalog olarak yaşanmamış mıydı?" (s.104) "Felsefe: İnsanın Yaşamına Kazandırdığı Bakış Açısı" başlıklı yazısında Günay, felsefenin kişiye sağlayabileceği olanaklan dile getirmektedir. Ona göre, felsefe insanın kendini bilmesine giden yolu açmakta ve insanın kavramlar ve sonılar üzerinde hep yeniden düşünmesini gerektiren bir bakış açısı sağlamaktadır. "Felsefeyle birlikte insan, öncelikle dünyayı değılse de, kendini değiştirebilir. Kendıni değiştiren insan, dünyayı, içinde bulunduğu gerçekliği değiştirmek konusunda da önemli bir adım atmış olur. Kendini ve dünyayı değiştirmek isteyen insan, Sokrates'in ifade ettiği şekliyle, hayatını ve dünyayı sorgulayan insandır. Felsefi bakış açısının getirdiği sorgulama ve eleştiri, bılgilerımizi, değerlerimizi ve eylemlerimizi değerlendirmemizi ve değiştirmemizi sağlar. Yine bu eleştiri ve sorgulama, bize doğru bilgi olarak sunulan/aktarılan şeylerin gerçekten böyle olup olmadıklan konusunda şüpheci ve bilinçli bir tutumu geliştirmemize yol açar."(s.l 13) "Yaşam ve Kültürle Bağıntılı Bir Felsefe Tarihi Eğitimi" başlıklı yazısında Günay, Ortega Y Gasset'in "Fikir Tarihi Diye Bir Şey Yok Aslında" adlı makalesi ile Umberto Eco'nun "Felsefenin Tesellisi" adlı yazısından hareket ederek düşüncelerini ileri sürer. I I I İ I İ > ÇAtt*} I t l l IICtlTAII ULAR YYYAEVREN Mustafa Günay "Süregiden Felsefe Ozerlne Bir Deneme' adlı çalışması İle 1998 yılında, loanna Kuçuradi, Bedla Akarsu, Betül cotuksöken, ülker Cökberk ve Arslan Kaynardağ'dan oiuşan bir Jurl tarafından Macit Cökberk Felsefe ödulu'nu almıştı... CUMHURİYET KİTAP SAYI Mustafa Günay, kitabının son bölümüne "Macit Gökberk'i Hatırlamak" başlıklı yazısını ekler. Günay'a göre, Macit Gökberk, felsefe tarihçiliğinin yolunu açmış ve aydınlanma felsefesinin ve aydınlanmacı düşünce geleneğinin mirasçısı olmuştur. "Gökberk'i hatırlamak, aynı zamanda kendi kültürünün ve toplumunun sorunlanyla ilgilenen bir felsefeciyi hatırlamak" anlamına geldiğini düşünen Günay, bu sözlerle, ülkemizde felsefe geleneği kurmaya çaba gösteren düşünürlerimize sahip çıkmanın önemini bir kez daha bize hatırlatmaktadır. Çalışmamızı Mustafa Günay'ın eğitim ve öğretim bakımından önemli olan felsefe tarihi ile ilgili kitabının önsözünde belirttıği düşünceleriyle bitirelim: "Gerek araştırma, gerekse eğitimöğretim bakımından felsefenin kendi tarihiyle, geçmişiyle arasında koparılmaz bağlar bulunduğunu söyleyebiüriz. Her şeyden önce felsefenin ne olduğunu anlamanın bir yolu da, onun tarihine yönelmekten geçmektedir. Çünkü felsefe tarih içinde; problemleriyle ve yanıt arama denemeleriyle süregitmektedir. Işte philosophia perennis (süregiden felsefe) deyimi de felsefeyi tarih içinde devam eden bir etkinlik ve düşünme biçimi olarak görmenin bir ifadesidir."» Süregiden Felsefe Üzerine Bir Deneme/ Mustafa Günay/ Karahan Yayınevı/ 129 s "MACİT CÖKBERK'I HATIRLAMAK" "Pek çok arzu olasılıgı varelbet. Ben kitabımı 'yedl arzuya' adadım. Burada, yedi rakamını hem çeşitli söylencelerde sonsuz anlamına geldiği için seçtim, hem de arkasını çevirince yedi günahı görme ihtimalini kapalı tutmamaya, belki de insanı gunahlanyla sevmeye ^alı^tım .. Oeğişkenlik, yolda değişme, sürekli başka şeylerden etkilenme, çok kararlı başlamış gibi görünen şeylerin hızla başka kararlar ıçermeye başlaması, kurulmuş kimliklerin, hedeflerin birdenbire başka kımliklerve hedeflerle yer değiştirmesi, sürekli yeniden inşa çalışmaları içinde olunması..." Ve Buruşuk Arzular... 'Başka bir yerde'nin, değişim ve dönüşmenin, gerçek hayatla çarpışmanın izinde öyküler... Arzulann marjlanndan, dilin ve kurgunun marjlanna ustaca bir yolculuk... Anlarda gizli duran ve çoğu zaman karaılarımızdan çok kararsızlıklarımızla şekillenen serçekliğin yalın ve güçlO bir tasviri... 'Postmodern Bir Kız Sevdim'den 'Buruşuk Arzular'a uzanan sergüzeştiyle Süreyyya Evren... t ha k i 759 SAYFA 19