07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Daha yakmdan bakıldığında kıtada gelenek haline gclen bu manifestoların arkasında bir başka geleneğin yattığı görülebilir: Bir grup yazarın, bazen yıllara yayılan siireçte, belirli bir poetika oluşturma anıacıyla bir araya gclcrck yaptıkları cdebi sohbetler, yani "tertulia"lar. ESRİK SOHBETLER Bir örnek. (îabricl Garcıa Mârquez, kısa süre sonra ülkemizde de yayımlanacak olan anılannı içeren "Anlatmak tçin Yaşamak" adlı kitabında, tropik ormanlar arasında kaybolmuş küçük kasabaların, kapısı olmadığı için hiç kapanmayan ueuz barlarında ccrcyan eden vc cdebiyatının olıışıımıında katkısını sık sık dilc getirdiği bu "tertulia"lardan şöyle söz cdiyor: "Kendimizi esin pcrisinin kollanna bıraktığımız vc bazen pazartesi sabah kahvaltısına kadar ıı/.ınan cu ma geceleri dışında, giinlük hayatımı/ neredeyse hiç dcğişmezdi. Konu ilgııııızı çckerse, dıır dıırak bilmeycn ölçüsüz biı ı >!> biyat yolculuğuna çıkardık..." Mahallı ısııafı, atölyelerde çalışan tamirciler vc* dcvlct meınurlandinleyicilerarasındadır. "l.n garibi" diye devam cdiyor Marquez, "balıi taytı, tcnis ayakkabıları, şapka ve hafif alct ç.ınlasından oluşan is, kıyatetiylc* gece yarısınd.ın hemcn öncc gelen bir hırsızdı. (...) I 'dcbiyata hayli ilgi duyan bu hırsız, sanai ve kiiap iizerinc yapılan sohbctlerde tek bir keliıne bilc kaçırmazdı vc onun, bizını bulunnıadığımız anlarda, bardakilere okuduğu aşk şiirlerinin utangaç şairi olduğunu bilirdik." Bu esrik sohbetlerden çıkan fikirler, yine esrik bir üslup ve kendinden emin bir tavırla birer manitestoya dönüşecektir. Bu kural "Crack" için de ge çerli. Padilla'nın Cıölge'si vc yi ne bir süre öncc (an Yayınları tarafından yayımlanan Jorgc Volpi'nin Klingsor'un lzinde'si, büyük ölçikle, aynı cvin iki ayrı odasında kaleme alın nıış iki romandır. Peki Cîölgc'yi (arklı kılan nedirr1 Sırtını koltuğa yaslayarak, kimi zaman sıcacık, kimi zaman vahşi, ama çoğu kcz düşscl bir evrcndc yolculuğa çıkmayı bekleyen, koşullanmış bir Güney Amerika Edcbiyatı okurunun ilk başta yadırgamasına yol açacak unsurlar nelerdir? Gölge, her ^eyden öııce, TOman mekânı olarak, o alışageldiğimiz coğratyadan çok uzak bir yeri, Avrupa kıtasını, özellikle de Orta Avrupa'yı seçiyor. Birinci Dünya Savaşı'nın son günlerindc başlıyor ve Nazilc rin parlak ve çılgm çocuğu Adolt Eichmann'ın 1962'de Arjantin'de yakalandığı giine dek uzanıyor. Roman, her biri farklı bir anlatıcının dilinden aktarılan dört ayrı bölümden oluşuyor. Temelde dil olarak çok farklılaşmasa da ilk bölümde masumiyete dayalı bir öç alma duygusuna, ikincisindc şaşkın bir iyi niyetin çok çabuk t>yunun kurallarına uyma yeteneğine, üçüncüsünde, Nazileri bile yeterince kötii bulmayan bir kötüliiğe, dördüncüsünde ise polisiye bir iz sürüşe yaslanıyor. Tüm bölümlerdc uzun ve bitimindc zihni hazlar yaratan cümleler kullanılmış olsa da yukarı da sözünii ettiğimiz ruh hallcri her bölüme kendine özgü bir dil kazandırıyor. AYRIKSİ BİR REHBER Ronıanın ilk bölümlerinde, kaotik bir evrende ve kötii bir rehberin peşinde kendisini kaybolmuş gibi hisseden okur, son sayta yı okııyup biürdiğindc, ej^er dikkatini alesta tutnnı^ ise ayrıksı bir n.hbcrin peşinde, herbiri ayrı bir zilıni haz kaynağı şcytaıu kurgulann içindc gezindığini fark cdiyor. Kiıapl.ı ilgili birçok yazıda (îölge'tlen bclki de ikınci kez okunması gereken bir roman olarak söz edilnıesinin nedeni ıle bu. Kaldı ki, ronıanın spiral yapısı, sö/ii edilmcyen ama ıpııcıı verılen başka lelaket hıkâyelerı nin okurun hayal gücündc sürüp gitmesine neden oluyor. Bir örnek: Evel, ccpheye öl meyc gideıı Avusturyalı asker rakibiyle giriştiği satranç maçını kazanacak, ölüm hükrnü anlamına gelen kimliğini ve ünitormasını ra kibine verip, karşıh^ında setil, sakin ve pişmanlıklarla dolu bir hayatın kimliğini alacaktır. Ama aldığı bu yeni kimlik, rakibinin gerçek kimliği değil, yedeğinde taşıdığı belki de onları bulan kimliklerden biridir. Öyleyse, bizim Drcyer olarak bildiğimiz kimlik, hangi trende, nasıl ve hangi koşullarda cereyan etmiş bir satranç maçında pey olarak sürülmüş, kaybedilmiş ya da kazandmıştır? Bunu bilmiyoruz. Ya da, Golyadkin'in kardeşini öldürdüğü düello, hiç sözü edilmese bile, Şolohov'unkinden çok farklı bir Don hikâyesinin, sonu ya da başlangıcı olabilir. Bu nedenle, Padilla'yı yani vazettiği edebiyatı, güçlü köklerine doğru dönmek için, bu köklcrin devamından (ama ticari) bir kopuş olarak kolayca niteleyebiliriz. Çünkü yukarıda sözünii ettiğimiz iki durum bizi Borgcsci poetikanın iki tanımlayıcı sözcüğünc götüriiyor: Şüphe, ikirciklilik anlamına gelen "Perplejidad" ve metinlcrarasılık ola rak çevirebileceğimiz "intertextualidad". Biitün uzak görüntüsüne karşın, Ignacio Padilla'nın romanı, Güncy Amerika Hdcbi yatı'nın kanonik örncklcriyle atılan gizli tlüğümlcrle dolu. Ama apaçık olan bir şey var ki o da, (iölgc'nin okurun zekâsına bir methiye olduğıı. • Gölge/ Ignaao Padılla/ Çcvıren. Bülent Levi/ Dogan Kıtap/ 146 s. 7 43 Olümsüz bir sevginin destanı OLUMUN GÖLGESİ YOK Ölümün Gölgesi Yok roman ADNAN BİNYAZAR öğretmen okuhı öğrencisi bir genç ktz ile Anadolu'nun kuytu bir köşesine yeni atanmış genç bir öğretmen, yollan kesiştiğinde, ölüme kadar, ötümden sonra bile suren, dar koşullar içinde geçen, ama sevginîn o muhteşem varstllığıyla donanan buyuk bir aşk yaşayacaklannı bilebilirler miydi? 'Yaşam' denen yeryuzu sahnestnde sevgilerle, acılarla sannalanan iki insanm duygulanna değdiriyor kalemini Adtum Binyazar, ve tnsana verilen en b&yuk cezanuv sevgwinin aoma duygusuna d&nüşmem olduğunu gösteriyor, Cer^kle duçlemin İç İçe geçti&i ölümütt Götgeti Yok, vaıiık kadar yokhığun da sonsuzhığuna mandmyof okuru. http://www.canyayinlari.com cposta: yayinevi(S>canyayiıılari.com K^JSKitabevi: Yeniçarşı Cad. No: 22 Galatasaray SAYFA 11 KİTAPTAN BİR BÖLÜM / / t | f üm bu sözlcre ve Efrussi'nin I yok olma istcğini ortaya koyJL madaki kararlılığına rağmen ileridc hayat çalmasına gerek kalmayacağını, beraber Avusturya'ya dönüp bu savaşı unutmaya çalışacağımızı söyleyerck onu ikna etmeye gayret ettim. Sakahnm altından, tekrar belirmeye başlayan titremeye rağmen, sıcak olmasına çalıştığı bir gülümsemeyle teşekkür etti. Ama, dönmeye karşı direnişinin aşılması güç bir kale olacağını anladım çabucak. Aslında ben bile orada bulıınmasının ncdenlerini keşfetmeyc başlamıştım: Efrussi dcli değildi, yenik düşrnüşlerin şaşırtıcı mantığıyla, katlanmak için kendisine fazla sıkıntdı, fazla açık scçik gelcn bir kimlikten sürekli olarak kaçmak durumunda kalmış bir adamın son boyun cğişiyle düşiiniiyordu. tîcçmişte, ikimiz de bir şckilde sosyal sınılımızdan, ırkımızdan, ebeveynlerimizin inancından kaçmak istemiştik, dolayısıyla da artık boyun cğmcli ve bu kaçısjin işe yaramazlığiyla yüzleşmcliydik." YAYINLARI C U M H U R İ Y E T K İ T A P SA YI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle