Katalog

pdacak olan Veysel Çolak "Kutle însan Vc Bırey" adlı yazısında konuyla ıiıntılı olarak şunlaıı soyluyor "Ckonomık, de mokratık hatta polıtık savaşımda 68 ku şağı, kendı ıyımserlığının yanıltıcdığı ve urettığı yaygınlaşıırdığı utnudun nesne] karşdıktan yoksunluğu yuzunden kay bolmaktan, yok edılmekten kurtulama mıştır Bugun, bdınçlı polıtık bır yakla şımla bıçımlcnen apolıtık ınsan tıpı karşısında 68'lderın eylemlcrı ozlenıyor Gu numuzde aynı şeylerın yaşanması yanlıs, olur, gene kahramanlarla yetınmeyı ve sonunda yenılmcyı gundeme getırır Btı nun aşıldığını, stratejı ve taktıklerın buna gore belırlenmcsı gerektığını tartışmaya bıle gerek yoktur ü gunlerden alınması gerekcn, yararlı olunacağına tartıs,masız ınandan 68 ruhudur îşte bu ruhun sa natta, şıırde yansıtdamaması, yığınla so runu beraberınde getırmıştır Sloganlaş ma, polıtık şıırı (sanatı) anlayamdma, dılı kısırla^tırma, hamasdes,mek, genel teorık doğrulan şiırde soylemeye kalkış mak yaşayanın ve estctık olanın elden kaçirılmasına nedcn olmuştur " (Veysel Koçak, Muıekkebın lçtığı Ses, Otekı Yay s 151) Bu anlamda bakddığında 'gıtmck de ğıldı bakışınız/ ozlemek gıbı sarıp sarma lamak gıbı/ acılarınızla gıttınız', 'avucu nun ıçınde yangı gıbı duracağım', 'eğıl hayatın yuzunu okşa buzu erıt', 'yalnızlı ğı 'oyle gıyındım anne/ ateştcn bır top duştu/ ellerımm kanayan yerıne', 'tune yen aşklarımızdı yaz bahçelerıne', gıbı dızeler onun ımgecı yanını gostenr bi7e Çunku o yaşananı, duzenı sorgularken ve tarıhın kanlı sayfaJannı aktarırken bıze ımgeye yaslanarak lırık bıı dılle soyler soylemek ıstedığını Bu bakımdan Atının Izınden adlı şıırın şu dızcleıı onemlıdır Işte şıırden can alıcı dızeler ellerın olsaydım dırenu turku olan cl kadar odalarda ktzların saçları savrulurkcn \aka okşauıydım larth bır \ajradan bajka nedır kı olumlerı baleyen koynunda kırlı dıl, çuruyen kın, a/c) olup buyuyor lcirth, safranın kan rengı kendı {ocuklanna kıytyor Hayata karşı yırle yenıden yoglu/Kum Yay /200 i Ömrum Ycni Baştan/ \elma Ağahe Sinema ve varoluşçuluk ~l NacİGÜÇHAN "Aşkın tıtnellermden geçltm O goz kama^tırıa karanlıklartndan T ez Sinema ve Varoluşçuluk Oğren cı Hakan Savaş Ogrencı, doktoıa tezını savunmak ıı/cre, Prof Dr Cevat Çapan'ın başkanlığındakı bır jurının onunde "ahırct'ehazıdanırken, akademıs yenlığın s,aıtının kaç olduğunu bır an \^\n unuttu ve sustu Bu suskunluk "Scssızlık"e £ (< ı^ı kolayla^tırdı >. , İngnıaı Beıgman'ın "Scssızlık" adlı fılmı lxlkı de sinema tanhının yazıp yazabdece^ı en tra|ik sonlaıdan buıyle noktalanıyordu Ikı kız karde^ın bırlıkte yaptıkları yolculuk, kaıdc^lerden bırının hı^ tanımadıklaıı, dılı nı de bılmcdıklerı bır ulkenın otel odasında kendii.ını olume goturecek hastalıgıyla bır lıkte yapayalnı/ bırakılnıasıyla son buluyor du (ılm Olume terk edılen kız kardcşın ge lcccğe bıraktıgı tek unıut henu/ kıı^uk bır (,otuk olan yeğenıne yazdığı mektupta sak lıydr Ne var kı o mektupta hiı, tanımadık ları ulkenın, hıç bılmcdıklerı dılınden alın nıış bırka^ so/cukten başka bıı ^ey de yok tu Çocuğun o mektupta ne yazdığını anla nıası elbette olanaksızdı Fakat "Sessız lık"ın trajedısı farklı dıllen konuşan ınsanU M H U R İ Y E T K İ T A P lann bırbırını anlayamaması dcğıl, aynı dılı konuşan ın sanların, bır ablanın karde şı, bır karde^ın ablayı anlava mamaMydı Bu durunıda ço cu^un ancak "ınsanlığın dı lı"nı anladı ğında teyzesı nın mektubu nu, daha doğ rusu o mek tupla neyı an latmak ıstedığını anlayacağı duşunulebılırdı Cevat t loca onunde duran boş kâğıda bır şeyler karaladı ve |urı teze ılışkın karannı bıl dırdıkten sonra o kâğıdı ojrencıye verdı Kâ ğıtta yukarıdakı dızeler yazılıydı "Aşkın tu nellennden geçtım / () goz kanıaştırıcı ka ranlıklarından" Aranan o dıl, yanı ınsanlığın dılı, şıırın, do layibiyla sanatın dılmden başka bır şey değıl dı "Sinema ve Varoluşçuluk" sanatın, sıne ma sanatının dılı ıle duşuncenın dılını, odagı na "ınsan"ı alarak anlamaya ve anlatmaya ça lı^an, film eleştırısı ve ç,o/umlemesınde, dola yısıyla bır fılmın değerİendınlmeMnde kulla nılan teknık, sosyolojık, psıkolojık ya da este tık olçuderın dışında çok oncmlı bır başka olçutun daha olduğunu bıze yenıden hatırla tan bır kıtap Insan olçut olmaktan çıkınca hıçbır şeyın olçusu kalmayacağı ıçın, hlm eleştınsıne doğrudan doğruya "ınsan"ı, ınsa nın varlık yapısından kaynaİdanan ozellıklcrı, ınsan ve ınsana aıt değerlerı olçut alarak yak laşan bır çalışnıa Varoluşçuluk, bır ya^ama felsefesı olarak varoluşçuluk, çağdaş tclsefenın sahnesinc ın sanın kendibinı arayışının oykusunu taşıyan bır dram olarak çikaıılıyor bu kıtapta Va roluşçu dramın perde aıkasında nclerın olup bıttığı, felselenın bın bırdeıcsınden getırılen soyut sııların dedıkoduların ve spekulasyon ların dışına c,ıküaıak doğrudan doğruya so mut yaşamın ıçınde aranıyor Yaşanmamış fclsefeden ya^ama felsefesı çıkarılamayacağı goz onunde tutularak Althusser'ın " Iutsak lık Guncesı"nden> Albert Camus'nun "Del terler"ıne, Stefan Zwcıg'ın ve Pavese nın gunluklenne, Dr Vıctoı F Trankl'ın ve )can Amery nın toplanıa kamplarındakı yaşam dencyımleııne uzanan (.ızgıde, çağımızm ve ınsanının bunalımı ılc so/ konusu bunalımın varoluşçu felsetede nasıl dıle getınldığı anla şılmaya çalışılıyoı Varoluşçu felsefenm du şunccdekı ve yaşamdakı karşüığının yanı sıra, sanatın ve sanatçınm çağına tanıklık ettığı ay nada romandan şure, oykuden tıyatroya ka dar farklı sanat dallarında ınsanın kendını arayışının turlu gorunumlerı, ozguı luk ve so rumluluk, rastlantı vc zorunluluk, ya/gı ve yazgı sevgısı, kotu nıyet, yabancılaşma vb , varoluşçu ızlekler çcrçevesınde ele alınıyor Bunalımla yoğrulan, parçalanmış bır yaşa mın goısel estetığı ve varoluşçuluğun çağdaş sinema sanatının gelışımı uzeıındekı etkısı ıse beya7 perdenın karanlık yu/u olarak da adlandırılabılecek kaıa nlmlerın (hlm noır) kasvetlı, sııç dolu dunyasından, Yenı Dalga Sınemasının başyapıtlarına Aııteur Sinema sının gorkemlı orneklcrıne ve daha yakın za mandakı Hollyw<xid fdmleıındekı varoluş çuluga dek u/anan genış bır yelpazede de ğerlendırılıyor Orson Wclles'ın Şangaylı Kadın'ı, Ingmar Bergman'ın "Yedıncı Muhıır" "Scssı/lık" "Utanı," de "Fanny ve Alexandcı "ı, Alaın Resnaıs'nın "Hıroşıma Sevgılım"ı, Jean Luc Cjodard'ın "Sersen Aşıklar"ı Robcrt Zemec kıs'ın "Forrest Cıump"ı, Andrcy Tarkovs kı'nın "Kurban" ve "Ayna"sı, Mıchelangelo Antonıonı'nın "Gece"sl, Sam Mendes'ın "Ameııkan Guzelı" kıtapta varoluşçu felsefe bağlamında, yaşamı ve ınsanı anlamayı odak alan bakiş açısını hıç yıtırmeden çozumlenen ve değerlendırılmeye çalışdan filnılerden ba zılan Sanatın ddı de felsefenın ddı arasında kop ru kurmaya çalışan vc ınsanın, ınsanlığın dılı nı sınemanın "o goz kamaştıran karanldda n"nda aramak ısteyen okurlar ıçın ha/ırlan mış bır kıtap Sinema ve Varoluşçuluk • Sinema ve Varoluşçuluk/ Hakan Savaş/ Altıkırkbeş Yay/2003, Eylul, îstanbul 726 DÜNYA EDEBİYATINA AÇILAN KAPILARIN ARDINDA EPSİLON KİTAPLARI VARDIR OKYANUSUNU ARAYAN BAIİNA Wally Lamb Okyanusunu Arayan Balina Duyarsız ve acımasız dünyaya karşı hissettiği yoğun öfke ve hayal kırıklığı, Dolores'in hayattan kaçarak kendini yalnızlığa mahkum etmesine yol açar. Ancak içindeki xsahile vurmuş balina' okyanusa kavuşmak için çırpınmaktadır; mutsuzlukla mucizenin birbirini izlediği acılı bir yolculuğun sonunda, silkinip yeniden doğmayı başarmak vardır... s i I o www.epsilonyayinevi.com n Genel Dağıtım. Yenı Çızgı Yayın Dağıtım Ltd Ştı Tel 0212 220 57 70 pbx Faks 0212 222 61 55 yenisayfai! *on lina alısvans * •••••• ::::::com.tr S AYI SAYFA 23