Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şeref Bilselden "Magmada Kış Mevsimi" damlayan su ılışkısıyle anlamlandırır Abla ha ağladı ha ağlayacak durumun dadır sankı Yıne (s 25) "yaralt Fıl yapışan ts çırpınan tın kapının onunde " dızelerınde de toplumsallık da alabıldı ğıne bır ıronı olarak çıkar ımgesel dun yasından, aynı şıırın ortalarında "aY eM eF ve nıce unlemler OY' demtr ve maşa kapının arkasında olduğu uzre" başka bır şıırınde (s 14) "Başucumda Coca Cola/ şışelerı ayaklarımızın bıttığı yerde/ Fılıstın lekelerı vardı " dızele rıyle emperyalızme lanet okurken adeta kanayan bır yara olan Füıstın'e hastalıklı bır soylemde bulunur "Bıraz tereyağı bıraz karalahana ındınp/ tuz ve gazyağı aldı, peştemallere sa rılı/ kırmızdı sekız kadın aynı çeşmenın başında" (s 17) dızelerınde de olduğu gıbı "Yalınayak" adlı şıırınde taşrayı ya nı Anadolu'yu boylesıne guzel resme derken ozlemle, ama bır o kadar da huzunle anarken belkı de o topraklardan gelmışlığının kolaylığını ve ustalığını ko nuşturur (s 19) "suslenıpbır yangına gıderız senınle/ buğurdan bır gol kıyısı kalır bızden/ yıne de ıp atlar çocuklar/ dun yanın ustundc" dızelerınde çotukluk anılarına ozlem, geçmışe cıddı ozlemı koklatır kalemının ucundan KENDİNE DÖNME ZAMANI "Magmada Kış Mevsımı"nde en çok ılgımı çeken şıırlerden bır tanesı de "Yan Flut" bolumundekı (s 35) "oyle" şıırı oldu "bu kalp benı sokağa çıkar maz/ çok sokak bu kalbe çıksa da/ yu zume bakmaya gehrler/ oyle akşama uy gun oyle redıflı/ çunku herkese yetıyor trenler" Hayatındakı uyumu şaır, tıpkı şıırlerındekı uyuma (redıfe) benzetmış Ve bızler tum çaresızlığımızle son'a doğ ru her geçen gun yaklaşırken, yaşam ıçe rısındekı uyumsuzluklar, kalplerımızde bır yer teşkıl edıyor Bır şeyı eğer çoze mıyorsak, kışı kendıne, vıcdanına doner "bu kalp benı sokağa çıkarmaz" derken kalbının yaralı (kırık) olduğunu, sorun ların çozumunu sokakta aramamak ge reklılığını vurgular "Çıkmaz sokağı" so runlara benzetır şaır Sorunlar kı kalbı acıtır, kalp ınsana acı vermez aksıne ınsanı rahatlatır Mu hakkak kı ınsan yaşarken de bırçok kez olur Bu kı yalnızlıktır ve kendıne don me zamanından sonra vakıt akşamdır, geç olmuştur Olum tasvırı yapmıştır Bilsel "yuzume bakmaya gelırler" bızım toplumumuzda genelde ya doğumlarda ya da olumlerde bır yuze bakdır Hayat sahnesınde yaşananların hepsı yaşandı artık ınsanlar yuze bakmaya gelırler, re dıflı (uyumlu) olması butun bunların bır sılsıle ıçınde olması ve bu sılsılc ıçınde olma durumunun trenın vagonlardan oluşması başlangıç ve sonun olmasını ışaret eder adeta Bunun da rahatsızlık duymadan ınsanlara yettığını ım'ler de rınden derınden Ve yazının sonuna gelırken gundelık hayatı da sorunsah halıne getırmış şa irın Papırus Yayınları'ndan çıkan "Magmada Kış Mevsimi" adlı şıır kıta bını, ne oluyorsa neler bıtıyorsa kal bın sesıne kulak verdığımız ne çok 7A manlarımızın olduğunu hatıılatarak sız saygıdeğer okurlara yalnızca onerı yorum • Magmada Kış Mevsimi/ $ıtr/ Şeref Btlsel/ Papırus Yaytnlan/ 64 s K İ T A P Mrtkünl Gelenek ile ıçıçe iirler ğıl "sıyah"a da vermıştır Şıırlerınde on defa "sıyah" ve "beyaz" renklerını, dor der defa da "kırmızı" ve "mor"u ıkı defa da "yeşıl" rengını kullanmış Şaırın bır başka dıkkat çeken yonu ıse kıtabında soz kanatlarından "tezat' sa natına yoğun olarak yer vermış olması dır Bilsel tezat sanatını kullanmayı sevı yor " ama uşumek/ yanmış bır evın adamında ne arar", " opmekle oldurme yı", yukanda da belırttığım gıbı sıyah ve beyazın renk olarak aynı şıırlerde geçtığı dızelerde zıdığın gucunden yararlanmış DURGUNLUK DÖNEMİ Her bıten guzellıkten sonra, kı bu aşk olabılır, kendımızde erırız ve bır dur gunluk donemını yaşarız bır aşkın bır aşka ulandığı yerde/ ıssız bır hatıraya çe kenz ağzımızı" (s 10) derken şaır bır ay rılık portresı çızıyor ve ıçten ıçe, sankı bır karşılaştırma yapıyor Nedır kı, bu durgunluk donemınde kendı boşlu ğundan kaçanlar/ boğulmaya gıder bır başkasına" (s 11), tercıh edılmış bır yal nızlık soz konusu Hemen bu noktada usta şaır Yahya Kemal'ın "olmek değıl dır omrumuzun en fecı ışı/ muşkul bu dur kı olmeden evvel olıır kışı" dızelerı duşuyor aklıma (s 12) "Uzgunum Dostum" adlı şurını okur ken Karac'oğlan'a gonderme yaparak, net ortamı, cep telefonu derken mertlı ğın bozulduğu dıyesı gelıyor ınsanın ve bız yabancılaşıyoruz1 "ağzını zarflara açardın bır/ zarflar kı sıkılmış yumruk gıbı" Zarf mektup ılışkısı ıçınde yıne şa ır ınsanî yanımızı ıfade edıyor Ve yıne aynı şıırde "akşam", "grub" ımgesını ın ce bır tıtızlıkle "bır gulun kenarına dev rılırken akşam" dızesıyle guneşın batı şıyla Pıyâle şaırı Ahmet Haşım'ı de yâd eder sankı Şıırın sonlarına doğru huz nun ağlamaklı sesmı dınlerız ve an gelır hatıralarımız ıp gıbı dokulur bır anda, hıç beklenmedık bır anda "kopar ıp savrulur hatıra btr şehtr bu gozlerle du şer mendıltmtzden" Dılın ıncelıklerınden yararlanan şaır Turkçeyı ve Farsçayı sentez ederek dıze sonlarında kırılma ile, basamak ozellı ğıyle merdıven şeklınde dılın çok anlam lılığından da yararlanır "du" "çok" de mektır, "şer" bıldığmız uzere "kotuluk tur" Bırleştırdığınızde okuma esnasın da uç anlam çıkıyor ortaya Yıne aynı teknıkle kurguladığı (s 9) "kovgun" adlı şıırde "surahtden damlayan ab la" dızesıyle ablanın ağlamasını surahıden Şeref Bilsel genç bir şair. ilk kitabı "Dar Zamanlar Rivayetleri' ile adını duyurmuştu. şimdi "Magmada Kış Mevsimi "yle okurlarının karşısmda. şiirlerde matem, hüzün, yalnızlık, özlem ve çocukluk anıları geniş yer tutuyor. ~l Mustafa FIRAT 003 un temmuz ayında yayımla nan "Magmada Kış Mevsimi" adlı şıır kıtabıyla Şeref Bilsel "Dar Za manlar Rivayetleri"nden sonra ıkıncı kez okurla buluştu Kıtap "Yas Tutan Ağaç", "Yan Flut", " Yağmur Kabartmaları" adlı uç bolum ve toplam 38 şıırden oluşuyor Şıırlerınde gızlıden gızlıye bır matem duygusu, yanık huzun, ıyı orulmuş bır yalnızlık, ozlem, ozellıkle çocukluk anı larına daır geçmışı ozlem, aşk ve toplu ma daır olumsuzluklar tema olarak kar şımıza çıkıyor Bılsel'ın şıırlerınde dıkkatı çeken "gele nek" ile ıç ıçe oluşudur Dıyebılırız kı ge lenek Şeref Bilsel ıçtn halk edebıyatıdır Kapıtalıst duzen ıçınde betonarme, çok katlı bınalar, çıkarcı ılışkıler, yokluk ıçın de yokluğu yaşayan, ezılen ınsanlar bır fılm gıbı soğukluğunu hıssettıre dursun, "Yas Tutan Ağaç" bolumuyle ınsanın ıçı bırdenbıre ısınıvenyor Zıra "ağaç", tabı atın bır parçası ve ınsancıl yanımm ıfade edıyor Ahşap her zaman mutluluk venr ınsana, tarıfı mumkun olmayan bır haz Dıkkat edın, nurusu her geçen gun artan, bağrını betonlaşnıaya bırakarak kalabalık şehırlerde ne zaman ahşap bır ev gorsek ya da ağacı bol olan bır alanın kıyısindan geçsek şehır hayatını teneffus eden bızle rın hayranlıkla bakakaldığını soylemek sanırım yanlış olmaz Oyle kı bazen de "sarılacak bır ağaç" ararız yaşadığımız §e hırde Bu arada ahşap ağaç geleneksel bır yaşantının da parçası değıl mıdır? Yaşa nan her şey yaşandığı ile guzeldır Ve bız ler gelecek bcklentısınde kı umuttur"bır vaktı unutmaya yanaşmayız" RENKLER DONYASl "Magmada Kış Mevsımı"nde renkler hemen hemen her şıırde bı/lere kendıle rını hıssettırıyor Bilsel renkler dunyasm dan ozellıkle "sıyah", ' raor" "kırmızı", 1 yeşü", "beyaz ' gıbı ağırhklı tercıhını kullanmış Kitabı okurken yalnızca kafa mız ışlemıyor aynı zamanda gozlerımız de ısjıyor Bellı kı Bılsel'ın şur harıtasında renklerın ayrı bır yerı var "însanlar ge nellıkle ıcnkten buyuk bu zevk alırlar Cıoz ışığa muhtaç olduğu gıbı ona da muhtaçtn" demış Goethe Bilsel, üzde mır Asaf ın "Butıın renkler aym hızla kır lenıyordu/ Bırınıılığı beyaza verdıler" dı zelerının aksıne bırıncılığı en çök kullan dığı renkler olarak yalnızca "beyaz"a deSAYFA 20 2 Bllsel'ln şllrlerlnde dlkkatl çeken "gelenek" İle Iç Içe oluşudur Celenek şeref Bilsel Içln halk edeblyatıdırdlveblllrlz C U M H U R İ Y E T S AY I 72