Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ey sevgüi yâr! nice tuzaklar kurar, Yeşil gözlerin zavallı gönüllere. Ne korkunı, i^kenceler var. Ve öfkeli burnıın boğucu kokularla, Kanlı sultanlar gibi. Kırk gün kırk gece düğün var. V Çenen avucuna yaslanmış, Nice düşlere gebe kaçamak dudakların. Yasemen dalına takılı kalmış, Göz bebeklerinde, ziHri düşünceler. Albert Samain / Şiirler / Çeviren: Galip Baldtran Yaz Vakitleri Albert Samain 1858 de Lille'de doğdu. Paris Belediyesi'nde memur olarak çalıştı. îlk şiirlerini küçük edebiyat dergilerindc yayımladı. Mercure de France ve Revue des Deux Monde dergilerinin kuruluşuna katkıda bulundu. Sıradan bir yaşam siirdü. Simgeci şairler arasında sınıflandaılır. Baııdelaire ve Verlaine'den izler taşıyan şiirlerinde marazîliğe varan ince bir duyarlılık görüliır. Sürekli bir düş âleminde yazdıgını böyleyebiliriz. 1900 yılında Yvelines'te öldü. Ilk şiir kitabı Aujardin de L'infante'ı 1893'te yayımladı. Daha sonra Atıx Flancs du Vase (1898) ve Le Chariot d'Or (1901) izledi. Ölümünden yedi yıl öncesine kadar hiçbir şiirini yayımlamamış.tır. Samain'in ölümiinden sonra bir ciltte toplanan (1902) dört hikâyeden (Xantis, Divine Bontemps, Hyalis, Rovere ve Angisele) ikisi, Divine ve Hyalis, Manmut Cevdet tarafmdan ikı küçük kitap halinde dilinıize çevrilmiştir (Istanbul, Umumi Kütüphane, tarihsiz). I Ellerin yaldızlı kristaJler, Ve rüya rengi kadehler yüklü Aşkımız sürüp gitse ne olur, Ömrüm öfkeli anılar yolu. Hep güller, güller olmalı, Loş çekiciliğinde çiçeklerin. ünlar ki ölüm sunaklı Hayranlığım acıya ulaşmalı. Sarışın bir yaz tortulu kadehlerde, Titreyen meyveler serin göğsünde, Sunardın susuzluğuma sürekli. Uçurumlarda karanlık gezinti, Inleyen hos bir acı, Fırtınalar diyarı gönlümde şimdi. II Lirik bir keman sesi bak dinle, lç çeken fıskıyedeki su, Ateşteki yjldız gibi parlar, Kadehiıııizde yıllanmış kevser. Clorinde ya da Lindamire timsali, Zarit boynun hayranlık uyandırır, Sıyrılınca o rahibe pelerinden. Varhgınla müreffeh, Muhteşem akşamları andırır, Hep Floransa bu diyar. Ve kalkar fîruze göklere doğru, Şölen kadehlerindeki, Ahududu rengi rüya. III Ay bakır renge çalar sanki bir lamba, Bir kubbe altında keskin kokular yayar. Yıldızlar kavrulur, çiçekler kadife içinde uyukZaman bir tahnitçi, ölü ilaçlar. Duyarsız bahçelerde bezgin ruh, Boğııcu aromalarla teneffüste. Su, somaki bir havuzda hâreli, Sürekli gözü yaşh teyakkuz hâli. Titreyen tek bir yaprak gölgesi yok Sadece lâl renkli dudağında ıtır. CUMHURİYET KİTAP SAYI 893 Lâl ateşlerde kavrulan ağzın, Som gölgeler içinde, göz alıcı takıların, Masalsı bir diyardasın, sen bizden olamazsın. Öfkeden kuduran kalbim, Katı ketumiyetin önünde secde, Aradığım huzıır acaba nerde. Ruhun bin bilinmez denklem, Gönlünde kim var, duygularında ne saklı, Ele geçmez kadın, ey gizli ülkem! Tıpkı ulu meşaleler gibi göz aür. Ve sen, kapkara gökler altında, Kap katı ıığıırsuz bir kavanoz. ü l ü külleri dolu, girilmez bir mezarın baş ucun Yaprak vitirir dallar yagmurla, Alevler boyun eğer rüzgâra, Tek sermayem gözlerin, Benimkilerse malul yaşlarla. Istırabın kahbına dökülmüş asırlık kil, Acıdan alxnan zevk tekmil Parçalasın, kalbimi derman aramam. Yaprak yitirir dallar yagmurla. Güller hep soleunluğun tuzağında Kulak versen de, diyecek neyim var Saçların eskisinden de târumâr. Aşk ağır yük ruhumsa bezgin. Söyle sevgilim, ne şimdi üstümüzden geçen, Sessiz bir çift kanat mı uzakta süzülen. VI dasın. IV Iri iri açmış yasemenler titrer, Sıcak karanlıklarda. Kasvetli bir koku hüküm sürer, Şimdi yılgın korularda. Sııskıın bir pervane, Atılır altın aleve Nabzı atan karanlıkta düşler kurar, İri yeşil gözlerin her dem divâne. lar. Restm: Tartju Demirci SAYFA 16