02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Orhan Burian ve tarih ZEKİ ARIKAN P rof. Orhan Burian (19141953) Cumhuriyet dönemi Türk aydın lanmasının öndegelen tcmsilcilerinden biridir. 5 Mayıs 1953'te 39 yaşında, I lasan Âli Yücel'in dcyimiyle kırk'ın kapısında öldiiğü zaman, geride, bu kısacık yaşamdan umulmayan zengin bir kiiltürel miras bırakmıştır. Dr. Adnan Adıvar, "ürhan Bıırian'ın ölümüyle genç bilim ve genç erdem büyük bir kayy ba uğramıştır g' ç k d kd hkl y ' derken ne kadar haklıy d Orhan Burian, daha Cambridge Uni versiresi'nde (Trınıty Kolej) öğrenciliği devam ederken (19Î21937), Yiicel dergisinegönderdiği deneme, eleştiri ve çeviri türüyazılarıvla tanındı. Yineo tarih lerde ha/.ırladığı ünlii lngiliz romancısı Thonıas Hardv üzerindeki kapsamlı incelemesi daha sonra basılımş vc bu araştırnıası Batı dunyasında inanılmaz biryankı ııyandırmiştır. Deneme veeleştiriııin dilimizde ilk tanımını yapan ve bu alanlarda ilginç örnekler veren de yine Orhan Burian olmuştıır. geri hırakan engelleri ortadan kaldırmış ve bir Türk Rönesansına giden yolu aç mıştır. O yalnız Türkiye'nin değil, fakat Asya nın Rönesansıdır. Türklngiliz ilişkileri Bıırian'ın tarih araştırmalarında üzerinde durduğu te melbir konu olarak karşımıza çıkmak tadır. O, bu konııda yabancı kaynakların Türk tarihinin incelenmesi açısından ne kadar büyük bir değer taşıdığını çok iyi kavramıştı: Osmanlı Devleti'nin yürüyüşüne tekrar tekrar bakan Türk tarihçilerinin ya nında mcmlekerın iktisadi ve içtimai cephelerini aydınlatan yabancı kaynak lar, mcdeniyet rarihimizin yazılmasi için ihmal edilnıez bir malzeme hazinesıdir diyordu. Geniş bir kaynak raramasından yola çıkarak hazırladığı doçentlik tezinde, Türkiye ile îngiltere arasındaki ilişkilerin başlangıç dönemini yetkiyle incelenıiijtir. tngiliz elçilik raporlarının Osmanlı laıihi açısından dnemini ilk kav rayanların başında yine Orhan Burian gelmektedir. Yeı^yeni bir yöntemle yayı na hazırlayıp, Türkçeye çevirdiği Babıâli'deki üv'üncü lngiliz elçisi Lello'nun Mııhtırası, bu alanua carpıcı bir örnektir. Eseri yayına hazırlarken geniş ölçüde Osmanlı kaynaklamıı da kullanmnj ve böylece muhtırada ele alınan konula rı daha anlaşılır bir hale getirmişiir. Burada Burian ın karşılaşrırmalı tarih yön temini başarıyla uyguladığını görüyoruz. Nitekinı bu yayın, Ord. Prof. Cavit Bav sıın, Prof. l'Vanz Babinger ve Prof. Ak DoçenUik tezi des Ninıet Kurat gibi bilim adamları ta rahndan övgüyle kar^Lİanıniiîtır. XVII. yüzyıl başlarında (1603) lngU tere'de yayımlanan Richard Knolles'ın Türklcrin CJenel Tarihi başlıklı anıtsal eserini de bize ilk tanıtan ve onu, çalışmalarında genis ölçüde kullanan yine Orhan Burian olmuştur. Bu eser, o sıra da yalnız Ingilizlerin değil, aynı zamanda Avrupa'nın da Türklere bakış açısını en iyi yansıtan bir kaynak özelliği taşımaktadır. Thomas Cîoffe'un Osmanlı rarihineilışkintrajedilerindeişlediğikonulann ana kaynağını da bu eser oluşturmaktadır. Ivser, ()smanlı lmparatorluğu'nu o zamanki dünvanın rerörü (The Present Terroıır of the World) olarak niteler, takat aynı zamanda onun muhte şem vapısı üzerinde de durur. Dahası bu büyük devletin cöküş belirtileri göster meye başladığını da dile geürmekten de geri kalmaz. Ote yandan Buıian, lngiliz arşiv kay naklarında ve seyahatnamelerinde Türk imgesinin nasıl bir yer tuttuğunu değerlendiren ilk tarihçileriınizden biridir. Kaldı ki o yıllarda böyle bir konuya pek ilgi duyıılmuyordu. l'Vansız kaynakları açısıncfan C. Û. Rouillard'ın, lngiliz kay nakları açısından Samuel Chew'un araştıımaları da Türkiye'de pek bilinmiyor du. Burian, bu konuyu yerli ve yabancı dergilerde vayımladığı araştırmalarında çok geniş ölçüde işlecli. Üzerine koca bir kitap yazılan ve yakın zamanlarda dilimi ze çevrilen Sııltan'ın Orgu'nu da biz, ilk kez Burian ın araştırmalarından tanıdık Bu, Kraliçe iilizabeth'in Sulran III. Mehmet'e göndeıdiği ve padişahın çok ilgisini çeken meka nik bir orgun öyküsüdür. Son yıllarda yabancı kay naklann ışığında Türk kimliğinin geniş ölçüde araştırılması yerli ve yabancı tarihçiler için ol dukça çekici bir alan haline gelmiştir. Bıırian'ın bu aiana bundan altmış yıl önce eğilmesi, üzerin de duıulması gereken bir konudıır. ()te yandan Burian, ünlü lngiliz Doğııbilimcisi 1 larold Bowen'ın yazdığı Ingiltere'de Türk T'etkik leri başlıklı özgün bir araştırmavı da dilimıze kazandırmışiır. Bu önemli çalışma, başlangıçran 1940lara kadar Ingiltere'de Türkiye ıızerine ya pılan araştırmalaıııı oldukça yoğunlaştırılmış bir biı eşimidir. Ancak hcr nedense bu kitabın Buri an taı atından çevrildiğine ilişkin hiçbir işarete rasr lanmamaktadır. Ancak onun arşivinde bulunan belgelerden bunu anlamak olanaklıdır. Burian, 1951 yılında son olarak gittiği Ingiltere'den yığın la arşiv belgesi getirdi. Bıınları Prof. Halil lnal cık ile birlikte yayına hazırlıyordu, fakat vakitsiz ölünıü bu işin sonuçlanmasına engel oldıı. Burian, Osmanlı tarihçiliğini bir bütünlük içinde değerlendirirken o zamanki tarihçilerin konuşma diline en yakın Türk TÜPk Imgesi Orhan Burian, Shakespeare ile başladıgı çevirilerini çağdaş yazarları da dağarcığına alacak kadar genişletti. (Barric, Tagore, Huxley, A. Miller vb.) Böy lece Vedat Günyoi'un anlatımıyla Burian bir yandan Shakespeare çevirileriyle klasik Batı dünyasını, modern yazarlardan yapüğı cevirilerle deçağdaş diinyayı içimizesokmayaçalışıyordu. Hertür lü dogmalardan siyrılarak, salt aklın ışığında gerçekleri arayarak....Çağdaş Türk edebiyatını, Türk şıirini, Barı dünyasına tanıınıak için gösterdiği çabalar da üzerinde durulınaya değer. Lord Byron ve Goet ne üzerinde yaptığı bir araştırma, onıın lngiliz edebiyatı yanında Alrnan edfbiyarını da ne kadar derinlemeMne kavradığını yererincekanırlamak tadır. Onun ele aldığı her sorunu çözmede göster diği başarı, insanı şaşırtacak niteliktedir. Bütün bunların otcsinde Orhan Burian, tarihe yepyeni ve larklı bir açıdan yaklaşan, tıtız ve dik katli bir araştırıcı kimliğiylc de karşımıza çık nıaktadıı. Burian, Türk topltımunıın tarihsel geli şiminin lıüınanist bir yaklaşımla incelenmesi gerektiği inancındaydı. Bu humanizma voluyla kendiınizi bıılmak felselesinden kaynaklanıyor du. Daha 1940 yıhnda, bu inancını şöyle dile ge tirmiştir: Bir tarihimiz var ki in celenmemiştir. Bir top lumsal bünyemiz var ki ; nasıl kurulmuş, nasıl iş lenmiş araştırılmamıştır. Yine bir edebiyatımız var ki aranmamıştır. Bu boşluk dogmalardan kıırtulup özgür bir düşünee ve özgür bir kafa ile kendimizi araınakla doldurulacaktır. Atatürk, bu bağlamda Orrıan Burian, tarihe yepyeni ve farklı bir acıdan yaklaşan, tltlz ve dlkkatıl bir arastıncı kimllğiyle de karşımıza çıkmaktadır. Üstte, Orhan Burian'ın cocukluğunTürk ulusunu yüzyıllarca dan bir fotoflraf SAYFA 6 Aklın ışığı çeyi kullandıklarına dikkati çeker. Kâtip Çelebi'yi büyük bir deneme yazarı olarak değerlendirir. Bu konuda 1950 yılında şunları yazmıştır: Denebilir ki boydan boya edebiyatı mız içinde yüz ağartan tek öğretici nesir kolu, tarihtir. Tarihçilerimizi belli başlı tarihçiler, örneğin lngiliz Gibbon, Fransız Michelet ya da Isviçreli Burckhardt ile bir tutamayız. Ama düzgün konuşu lan Türkceye en yakın olduğu sezilen bir dille, belli bir hayat göriışüne göre Osmanlı Devleti'nin gidisini, kurulusundan çöküşüne kadar anlatan tarihçilerimizi ne biz küçümseyebiliriz, ne de yabancılar. Hatta XVII. vüzyıldan bu ya na, yani bilim gözüyle yazılan Batı larihleri bir yana dünyanın bıivük tarihçile ri yanında XVI. yüzyıl tarihçilerimiz sanırım ki yüzümüzü ak çıkarır. Bu bağlamda Burian, Türk nesrinin doruk noktasının Hvliva Çelebi olduğu nu da vurgıılamaktan geri kalmaz. OsmanlıTürk uygarlığını yaratan ulu su, işi gücü, eğlencesi, bilgisi, inanı, huvu, gidişi, kısaca bütün yükseklikleri ve küçüklülderiyle temsil edebilecek (inemde bir yazar çıkarmak altı yüz yılda nes rimize ancak bir kere nasip olmuştur: o da Evliya Çelebi'nin cseriılir. Dilımizin de düşünce diinyanıızın da tek buyuk klasiği odur; çevirisine dörr elle sarılacağımız o. Onun ardından Türk nesrini onun esinlendiği bin bir olanaktan biri boyunca bile yiirütecek kimse çıkmadı ğı içindir ki, nesir alanımız o kadar ço rak. Nerede kaldı ki, içinde başka dillere çevrilmeye dcğer eser bulunsun. Tarih, Fransız tarihçisi Fernand Braudel'den beri savaşlardan, anlaşınalatdan çok, insanı giinlük yaşantısının ayııntıları içinde yakalamaya çalışır. Burian'ın ()smanlı kaynaklarını bu go/.le incelemesi üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Çünkü o, tarihçiliğin ileriyedönük eğilimlerini sezmiş bulunuyoı du. Selaniki Tarihi'nde Koca Sinan Paşa ile ilgili, gördügü bir cümleyi deger fendirirken onun tarih görüşünün ne kadar tutarlı ve ileriye dönük oldugunu açıkça anlıyoruz. Bu cüınle, Koca Sinan Paşa'nın ölümünden sonra, geriye kalan bin kürkiinün saıışa çıkarılıııası ve bu kürkleri alanlara da "havır etmenıesi" ileilgilidir. Burian burada, Tarih kitaplarının işte böyle bir cümle ile insanileş tiğini dile getirmektedir. Sonuçta şu yargıya varır: Arkeolojiye büyük ilgl Koca Sinan Paşa'nın ıınparatorlıık or dularına serdar olarak gittiği selerleri, divanda çevirdiği dolapları bugün oku yup yarın ıınııtmamız pek olasıdır. Anıa nüciir ve kavruk surelivle bu korü nıh Iıı ihıiyar vczir, Selaniki nin o sanat ürünii cünılesinden .sonra gözlerimizin önünden bir daha girmeyecektit. l'ari hin bu insani taralının görülmesi ve gös terilmcsi gerek. Orhan Burian, bu ülkenin tarihini ve geçmiş uygarlıklarını deıinlenıesine, biı bütün olarak kavramak istiyordu. Arke olojiye ve sit alanlarına dııyduğıı büyük ilginin anlamı da buydıı. O, Anadolu'nun belli başlı sit alanlarını kaıış ka rış dolaştı. Bunun yanında Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemi eserlerine de yakın bir ilgi gösterdi. Gezdiği yerle rin, gördüğü sürunların kubbelerin çizimlerini yaptı, resimlerini çekri ve kitabeleri kopya etti. Sit alanlarının ve sanaı eserlerinin konumunu tıpkı bir uzman gözüyle değerlendirebilecek düzeydeydi. Son yıllarda Piri Reis'in Kitabı Bahriye'sinin her yazmasında farklı olan ls tanbul haritalarını derliyordu. Bu da yarım kaldı. Aradan yarım yüzyıl geçtikten sonra bir Amerikalı tarihçinin, aynı konuya el atması, Burian'ın, rarihçiliğin ileriye dönük konularını erkenden yakalamasının kanıtı olması açısından il ginç değil midir?" CUMHURİYET KİTAP SAYI J 691
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle