Katalog

ıtrın Cumhuriyet Dönemindc tstanbul Rum Patrikhanesi/ Elçın Macar/ Ucti^im Yayınlart/ 557 v. Türkiye'nin Cumhuriyet tarihi bo yunca tabu adlettiği konuların başında gelen azınlıklar konusu, özellikle doksanlı yılJarla birlikte Türkiycli araştırmacıların gündeminde eskisine oranla daha ağırlıklı bir yerc sahip oldu. Genelde hâkim konumda olan ve defarv sif/milliyetçi kaygılarla konuyıı ele alıp, ideolojik bir karşı duruşu korumaya çalışanlann yaııı sıra, yeni kaynaklara, yeni yaklaşımlara kapı açan araştırmalar da var... Filçin Macar'ın bu çalışması, sadece "netameli" sayılmış bir konu olarak Istanbul Rum Patrika ncsi'nin Cumhuriyet tarihi içindeki seriivenini dile getirmekle kaJmıyor; konunun hiç bir derinliği olmadan, günlük iç veya dış siyasi çekişmelerle sınırlı olarak ele alınış tarzını terk etmeyi öneren bir derinliği de taşiyor. Macar, bu kitabıyla iki milliyetçilik arasında sıkışmış orekileşmiş, ideolojik açıdan suistimal edilmiş bir kunım olan Istanbul Rum Patrikhanesi'ne. hem teorik hem de metodolojik açıdan bugüne kadar egemen olan anlayıştan farklı bir yaklaşun gctirmeyi amaçlıyor ve yitirilmiş dinsel çeşitliliğin yakın tarihteki izlerini sürüyor. Büyük Ayrılık/ Kemal AnadoU Dogan Kitap/ 5')2 v Elimizdeki bu kitap Kurtuluş Savaşı (incesinde Foça AyvalıkMidilli üçgenindeyaşanan ve Ege'nin her iki yakasında oturan iki halkın bclleklerinde derin izleı bırakan olayları gerçekçi ve son derece yalın bir dille anlatıyor. Büyük Ayrılık, çok sayıda yazılı belgc, yayımlanmamış anı ve sözlü tarih tekniğiyle derlenmiş çok sayıda lanılda yapılmış konuşmalar dan derlenen gerçeğe dayanarak kurgulanmış bir tarihi roman. Yazar, toplam 600 sayfa tutan romanında aslına uygun bazı alıntı ve konuşmaları dönemin Türkçesiyle yazdığı için, genç okıırların anlamasmı kolaylaştırmak amacıyla kitabın sonuna bir de sözliik eklemiş. Amcrika'nın Irak Savaşı/ llazırlayan: Anthony Arııovc/ Aram Yaytnalık/ > i 7 v Körfez Savaşı'ndan bu yana, Amerika Birleşik Devletleri hegoman• 111 yası insan hakları ihlallerinde sınır 1111 tanımadı. Bunun en açık örnekle| rinden birisi, yaptırımîar rejimi altında Irak halkının yaşadıklartdır; Irak halkı sürece yayürmş bir katliama tabi tutuldu. Saddam Hüseyin değil, Irak halkı cezalandırıldı. Üstelik bu, bütün dünyanın gözle ri öniinde yapılabildi. Amerika'nın Irak savaşı, Irak'ta yaşanan insanlık trajedisini olduğu kadar, ABD hegomanyası altındaki bir dünyada "ulusal çıkarlar" adına neler yapılabileceğini de anlatıyor; Birleşmi^ Milletler'in ve uluslararası med yanın rolünii irdeliyor. Kitapta, petrol kaynaklarının denetimi için yapılan zulümlere seyirci kalınak barış yanlılarına çok değerli veriler sunuyor. Işte Eseriniz/ Musta/a Sönmez/ lletişim Yayınlart/ 555 s. Türkiye, 80 yıllık cumhuriyet tari hinde, inişli çıkışlı bir siireç yaşadı. Belli anlan, durakJarı, dönemleri, altdönemleri, kırılma noktaları ve kavşakları var bu sürecin. 1980'e kadar sermaye birikimi sü recinde etkin bir rol ve misyonlarla devrede tutmak yerine, tez elden etkisizleştirme, küçültme ve üretim dışına atma CUMHURİYET KİTAP SAYI 691 yanlışının sonuçları, sanayisizleşmek, yatırımsızlık, savurganlık, yolsuzlıık, çetecilik, bölgesel eşitsizlik ve gelir uçurum biçimlerinde yaşandı. Türkiye, üretmeyen, borçlanan ve borçlandığını yağlamatan bir deylet yapısı ile 2000'lerde fena halde duvar ça kıldı. Üstelik şimdi bu tünelden nasıl çıkacağı, nere ye çıkacağı da belli değil, Türkive'yi yonetenlerin bunu belirleme iradesi ve gücü de çok gerilemiş durumda. Bu kitapta yer alan 100 gösterge, onu izleyen makaleler ve kronoloji, 80 yılın sermaye birikimi seriivenini en özlü biçimde okuyucuya sunuyor. Evliya Çelebi Diyarbekir'de/ Martın Van BruinessenHendrik ftoeschoten/ Çeviren: Tansel Güney/ tlctişim Yayınlan/ 42H s Farklı uzmanhk alanlanndan beij yazarın ortak çalışmasıyla hazırlanan bu kitap, Evliya Çelebi'nin Diyarbekir üzerine yazdıklannı inceleyerek yepyeni bulgıılar ortaya koyuyor. Kitapta, her şeyden önce, Evliya Çelebi hakkında öteden beri tekrarlanan önyargıların nasıl oluştıığu üzerinde duruluyor. Evliya Çelebi Diyarbekir'de, Evliya Çelebi'nin yaJnızca hoş ve eğlenceli hikâyeler anlatan, eseri abartılarla dolıı, güvenilmez bir yazar olduğu yolundaki eisaneyi yıkıyor. Yazarların 17. yiizyıl Di yarbekir'i üzerine zengin sayılabilecek tarihsel kay naklara ve şehirdeki araştırmalarına dayanarak yap tıkları karşılaştırmalı analiz, Evliya Çelebi'nin ne kadar titiz bir gözlemci olduğunu gösterivor. Bu kitapta yer alan makalelerde bu konulaı seyyahımızın Diyarbekir üzerine yazdıkları bağlamında enine bo yuna incelenerek yeni araştırmalar için âdeta bir ufıık açılıyor. Kitapta ayııca Seyahatnâme'nin Diyarbekir üzerine olan bölümünün transliterasyonu, bu metnin günümüz Türkçesi'ne aktarılmış biçimi ve metni açıklayan ayrıntılı notlar yer alıyor. Evliya Çelebi Diyarbekir'de, Evliya Çelebi'yi gerçekten ta nımak için mükemmel bir giriş. niteliği taşıyor. ım Dionysos'un Emcği/ Michalc llardtAntonio Ncgri/ Çeviren: Ertufcrulftıifer/İlelışım Yayınları/4(,i\ "Dionysos; yaşayan, canlı eme ğin tannsıdır, kendi zamanında yaratışın. Bu çalışmada, sermayenin canlı emeği işe koşabilmek için onun vahşi enerjilerini evcilleştirmek üzere yararlandığı de ği^ik uygulamalar ve teoriler üzerinde duracağız. Ancak devletin rafine kontrol ve sömürü prarik ve teorik aygıtlarını analiz ederken, onun korkunç tertiplenme biçimlerine dikkat çekerek insanları dehşere düşürmeyi değil, onun nizamına rest çeken, radikal altemaîifler öneren güç leri fark etmeyi, onları daha yakından tanımayı amaçlıyoruz. Çağdaş kapitalist ilişkilerin gitgide daha güçlü ve mahirane boyunduruğu altında canlı emek her zamankinden daha büyük bir güçle büyüyor ve aralıksız bir şckilde hiçbir zaman kayıtsiz şartsız teslim alınamayacağını gösteriyor." diyorya zarlar Dionysos ve kitaplan hakkında... Zoraki Randevular Parkı/ (<uneş Karahuda/ Yafu Kredi Yayınlan/ 1HU Değişik geleneklerle beslenen uygarlık atlasından hirgezginin notları. Yağmur ormanlan, buzullar, tapınaklar, çöller, sakin adalar ama ille de insan... Güneş Karabuda gazeteci, foto muhabiri ve televizyoncu olarak dünyanın her yanını gezerek değişik ülkelerle ilgili sos;yal, kültürel ve politik içerikli bel geseller hazırladı. Karabuda'nın yıllardır gezip gör düğü larklı coğrafyalan mizahi, renkli bir dille anlartığı Zoraki Randevular Parkı'nda doğainsankültiir prizmasından yansıyanlar... tktidar ve Tarih/ hüşra Ersunlt/ 1 llelışim Yayınlan/ İ0 ) s Iktidar ve Geçmişin ihyası ya da tarihin Tarih 'şimdi' keşfi... Türk Tarih Tezi'nin iktidarın siyasi tasarrutlanna bağiı olarak yaratıldığı ve celiştiriJdiği 'altın çağ'ı ele alan Ikti dar ve Tarih; Türkiye'de "Resmi Tarih" Tezinin üluşumu (19291937), Birinci ve lkinci 7'arih Kongreleri'nden başlayarak hem tarih tartışmalarını hem de bu tartışmaların ders kitaplarına nasıl yansıdığını inceliyor. Afet tnan, Yusuf Akçura, Fuad Köprülü, Dr. Reşit Galip, Zeki Velidi Togan, Sadri Maksudi Arsal, Samih Rifat ve Ahmed Refik gibi önemli aktörlerin tartışmalardaki rollerini ve yaklaşımlannı da ele alan kitap, tek parti dönemi bilimselliğinden örnek ders kitaplarının incelenmesine kadar uzanan geniş bir alanı tarıyor. 1990'larda yazılmış ders kitaplartnı da araştırmanın mantığına yerleştiren ve ek bir bölümle ele aJan çalışma, böylelikle 1930'lardan 1990'lara iktidar ve ideolojinin tarih aJgm ve tarih yazıolığı üzerinde yarattığı deformasyonu etraflı bir şekilde tartışıyor. Büşra Ersanlı'nın iktidar ve Tarih'i bu aJanda yapılmış bir ilk ça hşma olarak önemini hâlâ koruyor. Akşamüstü Ezgisi/ Amit Chaudhurı/ tf Bankau Kültür Yayınlan/ 160 y The übserver'ın yirminci yüzyılın "En lyi 20 Yazan" arasında gösterdiği Chaudhuri, Oxford'daki öğrencilik yıllarını, yabancılaşmayı ve alışmayı, iki sevgili arasındaki kararsızlıklarını, Hindistan'ın büyülü müziğini, Ingiliz ve Hint yaşamını yer yer eleştircl, yer yer de özlem dolıı bir rayırla anlatıyor. Chaudhuri, Soııthern Arts Edebiyat Odülü ve Encore Odülü'nün sahibi olan bu romanını Hint müziğinin dokusu ve sözünü ettiği o eşsiz akşamüstlerinin ezgisiyle süslüyor. Talat Paşa Davası/ Dağan Akhanlı/ Bel}!e Yayınlan/ 182 s. , , Bu yargı, Türk halkını malıküm etmektedir. P>rmenilerin ımhasın dan onlar sorumlu değildır. Kuı mı onlar değil, yönetenler yapmıştır. Alman konsoloslannın resmi raporlarında, yönetim emrini uygulamamakta direnen çok sayıda memurdan söz edilmektedir. Bunlar sadece Türk halkının değil, Ermeni halkınında dostudur lar. Bizler için Türk halkının ihtiyaçları, gelenekleri zerafeti, ruh dinginliği, Ermenilerin ki kadar değerlidir" diyor Armin T. Wegner kitap ve kitabın konusu hakkında. Otistik Çocuk Dahi mi, Engelli mi?/ Ismail Tu/an/ tletifim Yayınlan/ 244 s. Bir zamanlar hepimiz bu dünyada birer yabancıydık. Zamanla çevretıfan mize uyum sağladık ve normalleş I Otistik Çocul; tik. Ama içimizden ufak bir azın I i E lık, bu yabancılıklarını korudu. Ancak bunun taturası oldukça ağır oldu. Onlar artık bu dünyanın içe kapanık ve yalnız yabancılarıydı. Bilim adamları onları 'otist', yabancılıklarını da 'orizm' olarak adlandırdüar. Otistik çocuk bugüne dek tüm yönleriyle çözülenememiş bir nedenle yalnızlığı 'kendisi' seçer; ama, ailesi de toplumun önemli bir kesimi tarafından aynı kadere mahkum edilir. Bu durum gelişmiş ülkelcrde dahi pek farklılık göstermez. Deyim yerindeyse, yapılan tam bir "üvey evlat muamelesi"dir. Gerontoloji, pedagoji ve psikoterapi eğitimini Almanya'da tamamlayan Dr. Ismail Tufan, engeUiliğin sosyolojik boyutlarını ele aldığı, otizmin nedenlerini, teşhis ve tedavisini kapsamlı bir bi çimde incelediği bu önemli çalışmasmda asıl hedefinin "insana ulaşmak" olduğunu vurguluyor. SAYFA 21