22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

r 0 KURL A R A Gazetemızın kurucusu Yunus Nadı adına ozel odul verılmesı ve her yıl konular belırlenerek yartş ma duzenlenmesı, olumu nun bırıncı yılı olan 1946'da başltyor Yunus Nadt Odullen'nın Turkıye'ntn ılk ozel ve ılkelerınden odun vermeden arahksız her yıl duzenle nen, kurumlasmış bır yarısma olma nılelığı var Bu nedenlerle sanat yaşamın da onemlı ozel bır yer ve saygtnlı&ı soz konusu Yunus Nadı Odullen geçmı şe ve geleceğe donuk anlamlar ıçerıyor Yunus Nadı'ye sevgı ve saygıdan yola çıkılıyor Yalnız Cumhurıyet gazetesının değıl, Turkıye Cumhurıyetı'nın kurulusunda buyuk emeğı olan Yunus Nadı'mn anısını her yıl tazelemek bı Zim ıçın bır onemlı gorev Devrımcı ve demokrat Cumhurıyet, ulusalbağımsızlık savaşımız ve Turkıye Cumhunyetı ıle zamandas ve esanlamlı bır kuruluş tarıhçesıne sahıp Bunlar Yunus Nadı'mn gazete ıçın koydutu temel taşlar Yunus Nadı Odullen, Cumhurıyet gazetesının onculuğunde kultur ve sanat yaşamımıza yarısmanın coşkusunu getırdı Yıllar ıçınde yarışmalartn ve odullerın sayısı çoğaldı Bugun Turkıye'de bır odul enflasyonundan bıle soz edılebıltr Yıne de kul lur ve sanata, bılıme yonelık yatırımlann yararları lartışılamaz Zamanla oduller arasında ayırımlar ortaya çıkar Kurumlaşma ıle bırlıkte amacı, nıtelıklerı, karakterı bıhrgınleşır Ulkemızde sanat ve kultur yaşamı butun baltalamala ra, olumsuzluklara karşın gelışmekte, yaygınlaşmak tadır Fıkır ve sanat ozgurluğu onundekı engeller, demokratık ortamdan yoksunluk, fıkır ve sanatın gucunu aşamıyor Cumhurıyet, çagaas uygarlığa gıden yoldakı çabaları desteklemeyı surduruyor Bol kıtaplı gunler Karşıt bir kultur vorumu KAYA ÖZSEZGİN ırmuzede Vıyana Sanat larıhıMuze sı muzenın seçkın yapıtlara ayrılmış bıı salonıında Bordone Salonu yal nızca bır tek tablonun karşısında Iıntoret to nun Beyaz sakallı adam ı otuz yılı aşkın bırsure kadırekaplı bırbanktaoturarak bu tablonun telkın ettığı duygu ve duşunceler lc yetınmek muzenın otckı yapıtlarına ncrc deyse hıçbır ılgı duymamak nasıl bır tutku olabılıı * Vıyana asıllı bır aılenın çocugu olan yazar Ilıomas Bemhard aslında bıldığımız roman turıınc pek de benzemeyen, olsa olsa "roman" kahramanı olarak seçılmış bır kışı nın Reger ağzından Avusturyakulturuneve yaşamına yonelık bıı "ozeleştın" mantığıyla ele alınmış kotumser bır yorum nıtelığı gos terenkıtabında (*) ınsanlaraoğretılmışvebu nedenle de bır tur dokunulmazlık kazanmış olan kulturel alışkanlıkları, deyım yerındey se tı'ye alıyor, bırtakım kalıplaşmış kanılan sarsmaya çalışıyor, sanat tarıhının koşullan dırdığı bılgı ve kanılan topa tutuyor ve nıha yet belleğımızın yenıden bır suzgeçten geçı rdmesı gerektığı konusunda uyarı getîrıyor Sanat tarıhçılerını kızdıracak bır uyarıdır bu Reger'e gore dolayısıyla kıtabın yazarı Bern hard'a gore sanat tarıhçılerı, gerçek sanat yı kıcılarıdır, onlar yalnızca "gevezelık" etmek ten hoşlanırlar Onlar "Kırbacla kovalanma lı, sanat dunyasının dışına ıtılmelıdırler hat ta Onlar, sanatı "dumura" uğratıp yok et mekte bırbırlerıyle yarışılar sankı Reger, bu tun yaşamı boyunca, sanat tarıhçılerınden nefret ettığı kadar kımseden nefret etmemış tır Irrsıgler muzede sıradan bır gorevlıdır alcakgonullu bır "açıklayıcı ve anlatımcı" ola rak, sanat yapıtını, onu seyredene açık bıra kır oysa, gevezelığı ıle "kuıtlemez" onu Re ger, bu sıradan kışıye sanat yapıtlarının ızle nırken nasıl açıklanacağını oğretmıştır Reger bır sanat tarıhçısı değıl bır muzıkbılımcıdır Muzıkte derınleştıkçe, gorsel sanatlara daha fazla ılgı duymaya başlamıştır Orneğın bır ressam ıçın, kendını muzığe adamasının "son derece faydalı" olacağını duşunur, omur bo yu resım yapmayı amaç edınmış bırının bır ressamın omur boyu muzık çalışmalarını da surdurmesı gerektığı kanısındadır Reger'de kı bu muzık tutkusu "Tımes"a muzık eleştı rılerı yazmaktadır başkaları bırahaneye gı derken, onu Sanat Tarıhı Muzesı'ne yonlen dırmeyı ve Tıntoretto hayranı yapmaya yet mıştır Doğma buyume muze duşmanı ofdu ğu halde, belkı de o/ellıkle bu nedenden otu ru gerçekte "zıhınsel bır saçmalık" gıbı go runse de, otuz yılı aşkın bır sure, bu muze nın, ustelık de o muzenın bellı bır salonunun mudavımı olmuştur Orada bır çeşıt "medı tasyon" olanağı bulmakta, hıçbırı Alman ko kenlı olmayan yazar ve duşunurlerın kıtapla nnı, Tıntoretto'nun tablosu karşısında oku yabılmektedır Her şeyı de tamı tamına oku maz zaten her şeyı boyle okuvan hıçbır şe yı anlamamış demektır Reger'e gore Muze yı de, salt bu nedenle butun yapıtlarıyla ın eelemenın gereklı olmadığı goruşundedır Sa nat Tarıhı Muzesı'ndekı resımlerın tumu "da yanılmaz'dır onlara davanabılmek ıçm ta mamlanmış denılen bu sanat yapıtlarının her bırınden "parça parça" bır şeyler almak ve terlıdır ( 5 unku 'tamamlanmış' hı<,bır şev yoktuı sanat tarıhınde Mıızevı zıyaret edcn ler Amerıkalılardançoklngılızler Italvanlar o doğuştan sanat ytteneklerıyle, sankı hep doğııştanu7manmışgıbıdırler Fransızlar bu muzeyı can sıkkınlığı ıçınde dolaşırlar Rus lar, hayranlık ıçındedırler Polonyalılar heı şeyı kıbırle ı/lerler Almanlar, yapıtların du vardakı orıjınallerınden cok, kataloglara ba kıp dururlar Buna karşılık Avusturyalıların pek azı, kendı ulkelerındekı bu muzeye ge lırler Oğrencıler ı^ınse, "mecburı" bır zıya rettır muzeyı gezmek Ancak onların ılk zı Thomas Bernhard'dan "Eski Ustalar" B Thomas Bernhard, kıtabın başından sonuna kadar , yazdıklarını arahksız bır metin halınde surduruyor ve hıç satır başı kullanmıyor romanında. vaıetı kendılerıne yapılan açıklamaların sığ lığından oturu avnı zamanda son zıyaretlerı dır Avusturyalı oğretmenler oğrenttlerın sa nat beğenılerını mahvederler Oysa genc, oğ rencıler, başlangıçta olumlu şeylen almaya hazırdırlar BoyleLe sanata a^ılan kapılar bır anda kılıtlenır Oğretmenlerınkınden daha "ucuz" bır sanat /evkı yoktur hemen hemen Devlet okullarında oğrencılerın devlet yar dakysı olarak yetıştırılmesı yazara gore, Avus turya'da yaygın bır gelenektır Sanat Tarıhı Muzesı'nde duvarlara asılı olan resımler de devlet sanatçılan tarahndan yapılmış resım ler dır Çevrede gorulenler, hep "yapaylaşmış devlet ınsanları dır bu yuzden Oğretmenler ınsanlara devletı oğretırler, devletın yalancı lığını ve korkunçluğunu "Katohk devlet sa natı", Avusturya da zamanla kokleşmış olan bır sanat bıçımıdır Para hırsı ve un hırsıyla etışmış olduklanndan Avrupa'da her zaman )ir Katolık tanrının elıne vapışmak gercğını duymuştıır ressaml ır l Burada "eskı ustalar"a duvulan guvenm, gerçekte yapay bır guven olauğu yolundakı goruşu, yenıden gundeme getîrıyor yazar On Iara son derece dıkkatle bakjp uzun sure ın celedığımızde, yavaş yavaş çozulur parçalanır lar onumuzde En buyuk ve en onemlı sanat yapıtı bıle, sonunda "devasa bır adılık ve ya lan yığını" gıbı karamıza çokuyorsa, nedenı budıır Izleyıcı neyı sevıyorsa onu seyretmeh, ama tumden ona bakmamalı Yazara gore dolasıyla roman kahramanı Reger'e gore boylesıne tumel bakışlar hangı ualda olursa olsun bızı onlardan nefret etmeye kadar go turebılır Çunku sanat tumden seyır ve tumden dın leme, tumden okuma ıçın yapılmaz Buyuk mımarlık vapıtlarını gormek ıçın uzun gezı lere çıktığında Reger'ın bakışları altında ka tedraller, çaresız ve gulunç denemelere do nuşmekte geçıkme/ler Adalbert Stıfter gıbı yazı ıdollerı doğayı bızım ıçın tekduzeleştır mekte usta oldukları halde, bız onları okumakta dırenırız bu bır kuçuk burjuva aldat macasıdır Durer e olan hayranlığımız, hıçbır eleştırıyı kabul etmez, ona duyulan hayranh ğın gerçek nedenı bılınmedığı halde, bu hay ranuk surup gıder O nedenle, butun sanat çıları, durmadan sınamalıyız Sanat bılgısı ve sanat zevkı boyle celıştırılebılır çunku Reger'ın gozunde Heıdegger oır şarlatan Sanatçılan smamafe dır orneğın Almanlarda kı' yapmauklık ügısı on lan one çıkaran onemlı ozelllıklerınden bırı ola rak Heıdegger ıçın de geçerlı olmuştur Heroz gun şey, zaten kendılığın den sahtedır Reg^ ı < go . re Muze bekçılerı konu sunda da Reger ın goru şu olumsuzdur Vıyana muzelerı bekçılerı nın ozellıkle "namuslu" ve "aptal' olarak bı lınen Burgenlandlılar aıasından seçıhnesı Reger'e gore bır rastlantı değıl Demek kı muze bekçılerının saptanmasında da uzaktan bılınmeyen ve gorulmeyen "kurallar" ege mendır Bernhard'ın kıtabında, bır roman kurgu su olarak temel motıf ozellığını koruyan Tın toretto'nun "Beyaz sakallı adam" tablosu kı tabın ortalık bır yerınde bırdenbıre ılgınç bır konuma yukselıyor Muzeye, Galler'dekı yatak odasında asılı duran ve "tıpatıp' l ı n toretto'nun Sanat larıhı Muzesı'ndekı tablosuna benzeyen bır tablosu bulunan Gallı bır Ingılız gehr Ikısınden bırı kopyadır, ama han gısı? îkısının de ori]inal olması buytık bır olasılıktır Ama sorun gene da aydınlanmaz Vıyana ve Vıyanalılar uzerıne kıtapta one suruler duşunceler, yazarın kotumser goru şuncelennın bır başka uzaktısıdır Orneğın Vıyana'da tuvalet kulturu gelışmemıştır Vı yana evlerının ıçı de tuvaletlerı gıbı pıstır Muzıkte ıse Vıyanalılar, gerçekte olağanustu bır orkestra şefı ve orta karar bır bestecı olduğu halde, adı çevrestnde bır moda yaratılan Mahler konusunda bır hrtına yaratmış lardır Butun dunyada bır Mahler hayranlı ğmın yaygınlaşmasında bu modanın buyuk etkısı olmuştur Çağdaş Avusturya sanatı ıse, Reger'e gore "utuz" bır sanattır, yetıştırdığı ısımlere karşın boyledırbu Onyıllardır Avus turyab sanatçılar, "kıtsch" yapıtlar uretmışler dır Içınde yaşadığımız "budala" /aman, her şeye karşın bu sanatçılara Klımt Schıele ve Kokoschka gıbı unluler de bunlar arasında dır olağanustu bır gozle bakmıştır 'Buyuk Resım"ın neolduğu bugun tartışılması gere ken bır kavramdır gene de Butun unune karşın, Vıyana Sanat Tarıhı Muzesı'nde bır Goya veya Ll Greco'nun bu lunmaması, bu muzenın bırıncı sınıf bır mu ze olmadığının gostergesıdır Reger'e gore Bunlara ek olarak, muzenın Habsburglulann sanat zevkıne gore duzenlenmış olması bır et kendır Katolık Habsburglulann resım sana tı konusundalcı anlayışları, edebıyat ıçın ola nın otesıne geçmemekteydı Bu konuda da Reger'ın Habsburglulara yonelık olumsuz gozlemlerı var Kıtap, bu olumsuz gozlemler le noktalanıyor Thomas Bernhard, kıtabın başından sonu na kadar, yazdıklarını aralıksız bır metın ha lınde surduruyor ve hıçbır satırbaşı kullanmı yor romanında Roman kahramanının ağzın dan, kulturel bır yorum sanata yonelık ter sınden bır dunya goruşu yaygın kanılaı ı saı s mayı amaçlayan pesımıst bu bakış nıtelığın dekı kıtap pek çok kışıyt aykırı gelebılır ko nunun uzmanlarını kı/dırabılır Bernhard ın kışısel yaşamındakı açmazlarla da ortuşen bu tur bır yaklaşım kulturel ve sanatsal oluşum Iara nesnel gozlemcılüde bakmanın kar^ıtı bır seçenek olarak da gorulebılır Ama satır ara larını dıkkatle okuyunca, bu bakış seçeneğı nın, en azından bazı koşullanmalara kıışkuy la yaklaşmak gerektığı konusunda uyarıcı ıpuçları vermekten de uzak değıldır" (*) "Eski Ustalar"/ /homastiernhard/\ e vıren SezerDuru/ Yapt Kredı Yayınları/ tstan bul2002/151 s SAYFA 3 Otumsuz goztemtep TURHAN GUNAY Imtıyaz Sahıbi Çağ Pazarlama Gazete Dergı Kıtap Basım ve YayınAŞyi temsilen Cumhurıyet vakfı adına llhan Selçuk Yayın Danışmanı Turhan Cunay Sorumlu Mudur Fıkret llkız < CörselYönetmen Dilek Akıskalı o Baskı Sabah Yayıncılık AŞ Idare Merkezi TurkocağıCad No 3941 cağaloğlu, 34 334 IstanbUİTel (212)512 05 05 Reklam PubliMedia CUMHURIYET KİTAP KİTAP Thomas Bernhard SAYI 645
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle