23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Hayata bakma bilincini yazarlar ve kitanlapdan aldım' Feridun Andaç ile "Aynanın Arkası" üzerine var. Belki de bu sorunuzun tüm katmanlarım içeriyor, sızce de öyle mi? Şöyle dıyebiliriz; yazı dünyası, yazma bilinci okuma uğraşıyla gelişir, biçim alır. Okuma çabası 'sürekli devrim' niteliğindedir, yanı kesintisizdir. En azından bir yazar için öyledir. Bunsuz bir yazı evreni, dünyası kurulabileceğinin düşünemiyorum. Bu yalnızca edebiyat için böyle değildir. Tüm sanatlann benzer anlamları içerdiğini düşünüyorum. O bilinç ışığını resimle, müzikle, sinemayla da yakalayabilirsiniz. Okumayı bu denliönemseten, önemsenmesi gereken bir olgu kılan nedir bir yazarın dünyaanda? • Yazarın en önemli aracı dil olduğuna göre, bunu kullanma biçimlerini, yordamlarını ona en anlatan da başka yazarlardır, onlann yazdıklarıdır. Bu bir boyutu. Oteki boyutu ise, okumanın insanın hayatındaki değiştirici, dönüştürücü rolünü görmenin anlamını anlatabilmek. Burada birçok denemenin çıkış kaynağı da budur. Hepimiz önemsemeliyiz, okumanın bir erdem değil, bir gereklilik, onsuz edemeyeceğimizi dile getirmek... Yazar için ise bunlardan çok tarklı anlamlar taşımadığını söylemek isterim. Neden deneme, sızce, bu tü'rün en temel özellığı nedtr? Denemenin içsesimizin sesi olduğuna inanıyorum. Bütün türlerin kardeşi, bütün türlerin de besleyici kaynağı. însanın, yazarken, kendini en özgür hissettiği bir alan. Öğrenme, bilme, yaşama duygunuzu körüklüyor. Yaşadıkça yazmanın, yazdıkça yaşamanın ne anlama geldiğini en iyi anlatan bir tür. Önii açık bir tür. lçtekini ve dıştakini anlatabilme de, hatta Nermi Uygur'un deyimiyle, bize yaşama çalışmasının yolunu yordamını gösteren bir tür de diyebiliriz. SELÇUK ERDİNÇ A ynanın Arkası sizirt denemede /\ tsrarlı biryanımzı ortaya çtkarJL JLdı. Bunun ne oldugunu da her biryazınızadlandtrıyorasltnda. Buyöneliminizdeki etkilcrden, bunun kaynağından söz etmenizi nttyorum. Yazının ardından gitmenin tek bir yolu olduğunu düşünürüm: okumak. Beni bu kıvıya getirendir okuma uğraşım. Zaten buradaki, sözünü ettiğiniz yazıların bir araya getirildiği kitaptaki denemeler de 'okumak/yazmak/yorumlamak' çabamı içeriyor. Şimdi, buradan bakınca, yazının ucuyla çıktığım yolculukların her bir uğrak yeridir kitaplar, yazarlar. Hayata bakma bilincini, kültürünü de biçimleyen özsuyu oradan alırım. îşte bu sürecin bendeki anlamıdır deneme. Bir buluş, bulunç durumu. Kaynağına gelince: hayat, yaşanmışlıklar, kitaplar, buluşup ardından gittiğim, kanbağı kurdugum yazarlar... Deneme tu'ründe yazmanın getirdigH bir zenginlik, engin bakı$ sizin yazılanntzda da öne çtktyor Bunun nelerı içerdiğini sormak htiyorum size. Biraz önce sözü ettim. Hayata karşı duruşumuzu, yaşama duygumuzun geçtiği ırmakları, özleyiş, tükeniş, avunç çağlanmızın yansılarınt getirir deneme.. Bir soluk alrna, yenilenme, hayata şenlikli/duyarlı/içli ve bilinçli bakabilme yordamını verir bize. Içerdikleriyle hissettirdiklerini bir arada düşünürüm. Döne döne okumak istediğim, önüme çizdiği haritada gezinmek duygusunu bana yaşatan yazdarı sevdiğimden; yazarken de bunları önceliyor, o zenginliği her bir denemeye taşımak istiyorum. Bu da abartılı bir söz, yazarken o kıyıya ulaşırım. Şunu şöyle yazayım diye bir tasarımım olmaz. Düşüncemde filizlenir, onu da o akış içinde kurar sonra yazıya geçerim. *Anlatımınızın öyküleyici yanı en dikkate değer olanı. SAYFA 8 DBnonuMiin zonginNği •Öykü kurma, öykülemedenemede nerede duruyor, durmalı, sizce? Yazarın biçimleyici yanını belirleyen bir olgudan söz etmek isterim size. Yaşama ortamı, vaşama kültüründen getirdikleriyle renk bulan, biçim alan bir duruş. Bunu içerleven, sırlayan, ortaya çıkarak bir hayat bilgisi, yaşam görgüsü. Ne kadar zenginse bu, siz yazıya karşı o kadar da donanımlısınızdır. Yukarıda da sözünü ettiğim 'kurgu'ya hayat size sunuyor. Ayıklama, tasanama, biçimleme sizin birikıminize kalmış bir ey. Öykü, öyküleme de öyle. Yazar, buuşturan, söyleyecek sözü olan insandır: doğayla insanı, hayatla yazıyı içselleştirerek anlatan... Adnan Bınyazar, sizin denemelerintzi değerlendırirken şöyle bir belirleme yaptyor: "Feridun Andaç, yasanan duyarlık alanlarından beslenerek yaklaşıyor edebiyata." Bu duyarltk alanlarından söz etmenizi istiyorum. Demin imlemeye çalıştım: hayat ve kitaplar, bunlarla süregiden okuma uğraşı.. îşte sözü edilen duyarlık alanları da öylece ortaya çıkıyor. O duyarlık alanlarıdı r bizi kuşatan, besleyen, dinmeden alıp götüren..Hatta yazma duygusunu veren ve yaşatan.. Hayatın bir ızdüsümü gıbi algılıyorsunuz yazıyı, özellikle denemeyi Sürekli de o izlerden gıdıp, yineltyorsunuz bunu Edebiyat ve nayat, sizde bunun bulusma ayrtsma noktalan nelerdir? l larla dolu. Bu nedenle bir ayrışma ya da ayn tutma söz konusu değilüir benim için. Yazının anlamı da burada yatıyor diye düşünüyorum. Çünkü hayatı kavranıanın, anlamlı kılmanın, acıları sağaltmanın/dile getiımenin, başkaldırının bir volu. Dirimle ölüm arasındaki çizgiyi belleksizleştirerek yeni bir bellek yaratmak belki de.. Değisken bir yazı tarzınız var. Buradaki denemelennızde göze tlisen de bu Bir melmde bırkaç konuyu, birçok ızlep ele alıyorsunuz, sonuçta da baslangıç noktamza dönüyorsunuz Bunu açaltm istiyorum Bunun kişinin yaşama biçimi, hayatı algılama/kavrama yetisiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu da sizin yazma/düşünme biçiminizi, üretme sürecinizi beürliyor. Sözünü ettiğiniz çeşitlilik buradan kaynaklanıyor kanımca. Bir de, disiplinler arası Uişkıye dönük bir yanımın olması. Bunu birçok kez yazdım, söyleşilerimde dile getirdim. Çok erken yaşlarda, bize, sanat ve hayat egitimini veren resim öğretmenim Fuat ^debeli iletanışmış olmamın bunda payı var. Birçok şeyi bir arada vapabilme, düşünebilme yetisini kazandırdı bizlere. Yazarken, okıırken, resim çizerken, müzik dinlerken gidebileceğimiz kıyıların dilini/anlamını kavratıcı bir bakış, bir eğitimdi onun verdiği. Bir simyagerin sabrı ve hünerini anlatarak değil, göstererek, uygulatarak, yaşatarak verdı. Sizin duygu ve düşünce haritanızın biçimlendiği bir dönemde böylesi değerli bir insanla karşılaşmanız, bir anlamda o 'gen'leri yerli yerine oturttu. Bu başlama noktasının önemli olduğunu vurgulamak için bunu açtım. O sözünü ettikîerinizin debisi buradan geliyor. "Edebiyat, hayatın ötcyakasında olup bıtenlerı, akıp gtdenleri'göstermenin ötesınde, bunlara bakabilme hilincini, baktsını kazandırmaz mı bizlere?" diye soruyorsunuz, ilk denemenizde. Aynanın Arkan'ntn bu acıdan bütünleyici bir yanı Deneme ustatarı Sizin seçımınızı bclırleyenın ne olduğunu sormak istiyorum. Montaigne, Nurullah Ataç ve Nermi Uygur. Erken yaşlarda bu deneme ustalarının yazdıklanyla buluşmamın böylesi bir büinç kapısı açtığını söylemelivim. Hayata yazının ucuyla nasıl bakılabileceğini gösterendiler. Hiç yanımdan avrılmadılar: gördüler, gözettiler, uyardılar, beslediler, yönlendirdiler, eleştirdiler, zenginleştirdiler beni. Farklı tiirlerde de yaztyorsunuz. Deneme, eleşttrı, inceleme, öykü . Hayatın çeşitliliği, zenginliği sunuyor bunu size. Ldebileceğiniz sözünüz varsa orada yazıyorsunuz. Kopamadığınız duygu, düşünceler sizi bu türlere yöneltiyor ister istemez. Bunlar arasında sizi en çok kendine çeken hangisi? Deneme, öykü demeliyim. Bir de roman. Üçü de benim yazma uğraşımın vazgeçilmezi. •Dtğer türlerle alışverişinizi açar mısınız? Inceleme/eleştiri benim için birokul, yol/yordam gösterme, bilme/öğrenme çabamı sürekli kılanlardır. Yazıya, daha doğrusu edebiyat ortamına adım atmamda başlama noktamın bunlarla övküyü, romanı arka planda tııttu. Yazdiklarım, yazmavı sürdürdüklerim için yararı da oldu demeliyim. Gene de ortaya çıkarmada ikircikli bir durum yarattı. Şimdüerde öykü kitabını yayımlayarak bunun önünü açacağım, sonrasında ise biten roman ve diğerleri gelecek. Bu kitabımzın sizin için anlamından konusalım.. Severek, hissederek yazdığım denemeleri bir araya getirdim. Yayımlandıktan sonra hiçbir lcitabımın okuru olmamışımdır. Ama Aynanın Arkası bana bu duyguyu, kitabımın okuru olma duygusunu veriyor. "Okumak, yazmak, yorumlamak" sizin yazı dünyanızın temel özelliği. Bu kitabınızdakidenemelerinıziyazarlıg'ınızın CUMHURİYET KİTAP SAYI 665 Başlama noktası Yazının anlamınu doğru çıktığınız yolculuk birden bire gelip bizi bulan bir duygudan kaynaklanmıyor. Bu, hayatınızın her evresinde damıtarak getirdiğiniz, giderek de bir yaşama biçimine donüşen bir olgu. Ben öyle görüyorum. Günün belli saatlerinde yapılacak bana verilmiş bir 'iş' gibi değildır bu uğraşı. Edindiğiniz bir takış, içgözünüzün sesi, hayata karşı duruş yerinizi belirleyen biredim. Yazarak, okuyarak, düşünerek yol alıyorsunuz. Gününüz geceniz bun Yazının nriam
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle