24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Izmir, Cumhuriyet'in kuruluşundan ve şehrin yanmasından önce çok kültürlü, çok cemaatli, çok uİLislu ve çok kimlikli özelliğiyle kozmopolit ve ve tipik bir liman kenti idi... Kentin bu özelliği onun üstüne yapılan araştırma ve çalışmaların karakterini de etkilemiştir. Bir arada yayımlanan Oikonomos ve Slaars'ın îzmir üzerine kitapları Izmir'in 19. yüzyıldaki durumunu çok canlı biçimde aktariyorlar bize. GURHAN TUMER arharine Edwards, "Writing Rome" ("Roına'yı Yaznıak") adlıkitabında şöyle der: "Roma kentı, yaJnızca tuğlayla ve mermerle değil, aynı zamanda, onu yazanların sözcııkleriyle de inşa edilmiştir." Marcus Tullius Cicero, Marcus Terentius Varro'ya, kitaplarıyla, Roma'yı Romalılara tanırtığı için teşekkür eder. Şiirinde, Imparator Augustus dönemi Roma'sından söz eden Quintub Horatius Flaccus, "Odlar" adlı şiir kitabı için, "Exegi monıımentum aere perrennius / regalique situ pyramidum altius" ("Bronz'dan daha kalıcı ve firavunlann piramitlerinden daha yüksek olan bir anıt inşa ettim") savını ileri sürer. Görüldüğü gibi, kimilerine, özellikle de yazarlara göre, Roma'yı Roma yapan, Roma'nın varlığını sürdürmesini sağlayan, Roma'yı, "Urbs aeterna", yani "Ebedi kent" kılan, biraz da, Roma'yı yazmış olan yazarlardır. Bu durum, yalnızca Roma için geçerli değildir, başka kentler, bütün kentler için degeçerlidir. Örneğin, James Joycc'un şu satırları, îlhan Berk'in Pera'yı anlatan kitabının ta başında yer alır: "Dublin'in, bu kentin görüntüsü, bir gün yeryüzünden silindiğinde, bir rehber kitap gibi, Ulysses'e bakarak, yeniden, eksiksiz bir biçimde kurulsun istiyorum". Besbelli ki, Berk de, Pera ve "Pera" kitabı için, aynı şeyi diişünmektedir. Kentleri yazmak yetiştirmiş olmakla övünüyorsa, îzmir de, çocuklarından birçoğu ile ve en çok, [...] Hellen bilgeliğinin ölümsüz babası Homeros ile övünebilir". (s.22) Kitabın II. bölümunde bu saptanıayı yapan Oikonomos, dana ileriki sayfalarda, XXIII. bölümde, iınlü ozanın îznıirli olduğunu, özellikle de Sakızlı ol madığını kanıtlamaya çalışır. Oikonomos'a göre, bu kanıtların en sağlamlarından biri, Homeros'un, yazdığı bir "epigram" da, yani övgü şiirirıde, yer alan, "Sevecenlikle beni bir noş besledi kentim / [...] / Bcnim kentim, Aiolis yöresindeki îzmir" (s.108) dizeleridir. Oikonomos'un ilginç bir savı da, şudur: Izmir'in Lydialdar tarafından yenilgiye ugratılmasının nedeni, "zenginliğin ve bayındırh^ın gölgesinde yatıp duran îzmirliler"in, "zevklere düşkünlükte aşırılığa kapılmalan" ; ellerinin, kadın ellerine dönmesi sonucunda, silâh tutamaz hâle gelmesidir. (s.23) îlk Izmir'in yıkılmasından sonra, kentin, Pagos'da, Büyük Iskender tarafından ikinci kez kuruluşuna kadar, halkın ne yantığı, nerede, yaşadığı sorusu, hep sorulmuştur. Oikonomos'un, bu soruya, Strabon'a ve Pausanias'a dayanarak verdigi yanıt şöyledir: "[...] lzmirliler, dört yüzyıl boyunca, kentlerinin yıkıntılan çevresindeki hisarcıldarda yaşamışlardır. Güçlü olasılıkla, îzmir kentinin arazisini oluşturan ovanın en iyi bölümlerindeki konutlarda oturuyorlardı". (s.24) Oikonomos'un kitabında, Izmir'i öven satırlara; başka yazarların, bu do^rultudaki sözlerinden yapılan alın tılara, sık sık rastlanıyor: " [...] îzmir, Roma'nın bütün şanlı imparatorlarınca süslendi ve onurlandınldı; öyle ki,o,evreninenünlü kenti sayılmakta ve böylece anılmakta idi. Philostratos'a ("Sofistlerin Yaşamlan") inanacak olursak, bu kent o kadar yüce bir ikbal Oikonomos ve Slaars'tn "îzmir"i C Izmir Körfezl Jean BaptlsteHllalr. (17821822) rir. Işte bunlardaıı, küçük bir derleme: "Smyrna / Izmir, doğruluk olasılığı en yüksek görünen tarihlemeye göre, Anadolu'nun Aıolis bölgesinde, Î.Ö. 1130'da" kurulmuştur. Ama kimilerine göre, kentin kuruluşu daha eskilere dayanır. (ss. 17, 18) " Arkeoloji bilımi için ilk îzmir kentinin tam yerini saptamak ve bunıı bize güvenle açıklamak hiç de kolay değildir." (s. 31) "[...] Kente, bir Amazon tarafından, 'Smyrna' adı verilmiştir." Ancak, onu "Tantalis", "Naulokhon" diye adlandıranlar da vardır. (s. 18) "Klazomenai, doğabilimci Anaxogaras'ı ; Miletos, Anaximenos ile Thales'i lzmir'e gelince, o, hele bir Roma'yla', bir îstanbul'la, bir Paris'le kıyaslandığında, çok az yazılımştır, dolayısıyla da, çok eksik bir kenttir; sözcüklerle yeterince inşa edilmemiştir; sürdürülmesine sözcükler yeterince katkıda bulunmamıştır. Ama bu, "Izmir Kitaplığı"nın bomboş olduğu anlamına dagelrnez. Strabon'dan Evliya Çelebi'ye, Lamartine'den Tournefort a, Victor Hugo'dan Mehmet Rauf a, niceleri, yazılarında Izmir'den, az ya da çok, şöyle ya da böyle, söz etmişler, Iz mir'in, sözcüklerle de inşa edilmeşine, sürmesine katkıda bulunmuşlardır. Özellikle, kente 18., 19. yüzyıllarda gelmiş ve izlenimlerini kaleme almış olan Batılı gezginlerin yapıtlan, son derece önemlidir. Aynca, son yıllarda, Izmir'le ilgili telif ve çeviri yayınlann sayısında, belirgin bir artış görülmektedir. İonb*! yazmak aşamasına gelmişti ki, bugünkü Avrupa'nın en ünlü kentlerinden hiçbirını, ona kıyaslamak olanagı bulunmayacaktır". (s.37) Oikonomos'u okudugumuzda, Aziz Polykarpos'un, îzmir'de yakıldıöını; "surların, tiyatronun ve îzmir'deki dif*er gösterişji yapıların yıkıntı taşlarıyla I...J hamamlar, hanlar, örneöin Vezir I îanı'nın yapıldığmı" (s.89); kitaDin yazıldığı 1817 tarihinde, kentin nüfusunun 150.0UÜ olduğunu da öğreniyoruz. Sondan bir önceki bölümde, yazar, şöyle bir itirafta bulunuyor: "Izmir Üzerine înceleme'yi yazarken, bu is,ı aceleyle yaptım [...] Görevimin gıinlıık uğraşııarı, benim bu işe çok özen göstermeme olanak bırakmadı. Eğer kalemimden az ya da çok sayıda yanlış kayıp çıkıvermiş ise, bunlar, yurdıınun tarihini daha derınlemesine araştıracak ve daha kapsamlı anlatacak Izmirli bilim adamlanna birer çuvaldız olsun". (s.120) Gerçekten de, bu kitabın, çok derin, çok titiz, çok kapsamlı bir çalışmanın ürünü olduğu söylenemez. Oikonomos, derlediği birtakım klâsik bilgileri, oldıık ça naif bir üslupla anlatmış. Ote yandan, kitapta, Oikonomos'un "kaleminden kayıp çıkıvermiş" birtakım yanlışlıklar da var. Bunların bir bölümü, Izmir'le ilgili bilimsel araştırmaların, kazıların, o yıllarda henüz pek yeterli olmamasından kaynaklanan, deyim yerindeyse, "kabuledilebilir", "haklı" yanlışlarve cksiklikler. Örneğin, 1817'deyazılmışbir kitapta, arkeoloji biliminin, Izmir'in tarihi konusunda, bize pek fazla yardımcı olamadığından yakınılnıası şaşırtıcı değil. O tarihte yazılmış bir kitapta, TepeKule'deki Athena Tapınağı'ndan söz edilmesi de beklenemez. Ama yanlışların kimileri, daha zor bağışlanabilir turden. Bunlara bir örnek olarak, XVI. bölümün şu ilk cümlesi gösterilebilir: " 1402'de, ünlü Timur, Anadolu'yu yakıp yıkarken, Izmir'in Lâtinler ve îslâmlar arasında, egeınenlik açısından bölünmüş bulunduğunu öğrenince, ona karşı denizden ve karadan sefere geçti." (s.65) Bu cümledeki büyük gaf, Oikonomos'un metnine düşülen şu notta, etkili bir biçimde vurgulanıyor: "Oikonomos burada, Timur un lzmir'e karşı hem denizden, hem karadan sefere giriştiğini söylemekle, Tarih'e karşı suç işlemektedir. Timur'un donanmasıyoktu." (s.65) Orta Asya'dangelen, Iç Anadolu'da, Ankara'da savaşan, îzmir'e oradan geçen bir ordunun bir donanmaya sahip olamayacağını bilebilmek için, büyük bir tarihçi olunması gerektiğini sanmıyorum. Eşrefpaşa Mezarlığı'ndan Konak Sarıkısla'nın görünümü.(18801900) Konstantinos Ofconomos'un tznür kitabı İzmır'le ilgili kitaplardan biri de, Izmirli bir Rum'un, Izmir Rum Lisesi dillerbilimi öğretmeni Konstantinos Oikonomos'ıın, 1817 yılında, Rumca olarak yaytmladığı, "îzmir Üzerine tnceleme" adlı kitaptır. Her biri birkaç paragrafı asmayan 25 kısa bölümden oluşan bu kitabında, Oikonomos, kente ilişkin çeşitli bilgiler veSAYFA 14 Konstantinos P Kaldıs e ait bir Izmlrgravürü Benakl Müzesl 1851. Yukarıdaki satırlarda, Konstantinos Oikonomos'un kitabından söz ettim. ()ysa, benim bu yazımın kaynaöını oluşturan ve Türkçe başlığı, "Destanlar Çağından 19. Yüzyıla Izmir" olan kitap, iki yazarlı bir yapıt ve ikinci yazar, Izmirli hukukçu Bonaventure F. Slaars.Bu ikinci yazarın kitapla ilişkisi hayli ilginç. Şöyle ki: Slaars, Oikonomos'un yapıtını, 1868 yılında, yani, yazılışından yaklaşık yarım yüzyıl sonra, Rumca'dan Fransızca'ya çevirmiş. Ama aslında, Slaars'ın yaptığı iş, çevirinin çok ötesinde; çünkü o, kitabı yalnızca çevirmekle yetınmemiş, kitaba, aslmdan uzun, çok daha uzun, aslının 5 katı uzuıiluğunda notlar düşmüş, eklemeler yapmış. Bu notlarda ve eklemelerde verilen bilgiler, Oikonomos'un metnindekilere kıyasla, daha aynntılı, daha doğru, daha doyurucu. Slaars'ın katkısı o kadar fazla olmuş ki, ortaya, ikinci bir kitap çıkmış. Ama bu kitap, bağımsız olarak yayımlanmamış, açıklamalar, notlar,eklemeler halinde kalmış ve aynı kanak altında, birincisine eklenmiş. Oyle ki, iki kitabı bir arada, aynı anda okumak durumunda kalıyorsunuz. Bu ise, büyük zorluklara, insanın aklının karışmasına neden oluyor; kişinin dikkatini dağıtıyor;" CUMHURİYET KİTAP SAYI 5 9 8 BonavMturo F. Slaars'ın çevirisi, notlan, BktentBtori
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle