05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K UR L A R A "Ali'nin politik kimliğinin şiirlerinde git giae ağır basmaya başlaması, onu katı bir siirin, sert bir siirin kanalına ahtacağına tam tersine daha ince, daha duyarlı bir bakış açtsına götürmüş durumda. lyi ve kötü şairlerin bazılarını kesinlikle bir ulusun edebiyatına dahil edemezsiniz. Onlar hiçbir akıma dahil olmadıklan gibi, yalnızca '...şiiri'nin tek tanığı, tek tannsı, tek sorumlusu olarak anıltrlar. Bana göre bir Nâztm Hikmet Şiiri, bir Attilâ îlhan, bir Ismet Özel Şiiri, bir Tevfik Fikret Şiiri, bir Yahya Kemal Şiiri'nin olmasının neaeni de budur. Henüz o kadar ustalaşmasa da bir Ali Asker Barut Şiiri'nin yazıldığı kesin. Ne diyelim: Yüreğinde imge, cebinden Türkiye'ye kesin dönüş biletin eksik olmasın." küçük îskender söylüyor yukardaki sözleri, ytllardır Almanya'da yaşayan AliAsker Barut şiiri için. Haydar Ergülen'se AliAsker bana bir zamanlar çok sevip de sonra unuttuğum eski bir şairi hatırlatıyor. Bunu hem kendisi hatırlatıyor Ali Asker'in, hem de şiirleri. Çünkü günümüz şairi değil Ali Asker, sevdiğimiz, karşı çtkmanın erdemine sahip olduğumuz, aşktan, şiirden ve özgürlühten başka bir şey düşünmediğimiz eski zamanlartn şairi. Eski zamanlar gibi eski şairler de iyidir, ve bence Ali Asker eski bir şairdir." diyor. Evet bu hafta AliAsker Barut'u tanıtmaya çalıstık sizlere. Bofkitaplt günler!... 7 » r / V f'rı 'ih f ETHIIMACI Ant dergisi anılarıll Ant'ın ilk sayısının yayımlanmasına iki gün kala sadece soyadını hatırladığım dağıtımcı Ünver, Ant'ı dağıtmayacağını söyledi. Niçin dağltmadı, baskı mı yapıldı, hatırlamıyorum. Doğan Özgüden ve eşji înci Özgüden, matbaada (ünlü Tan matbaasında) olanca güçleriyle ilk sayıyı ilan edilen günde yayımlayabilmek için çabalarken biz de (Yaşar Kemal, Tilda Kemal ve ben) Babıâli'nin ünlü dağıtımcılarından Fuat Fegan'ı bulmak üzere yollara dü§tük. Fuat Fegan'ın Aksaray'da, bir kahvede olduğunu yoıda bir tanıdıktan öğrendik. Doğru lcahveye. Fuat, 'sol'a düşman olmayan biriydi, Yaşar'ı da yakından tanıyordu. Yaşar, Ünver'in dağıtımdan caydığını, Ant'ın iki gün sonra satışa çıkması gerektiğini anlattı, "Ne yaparsan sen yaparsın!" diye konuşmasinı bitirdi. Fuat, önce, " Yahu şurda iki gün kalmış, ben nasıl düzenleyebilirim bu işi iki günde!" diyerek bizi epey üzdüyse de sonunda dagıtım işini kabul etti. Ant, ilan edilen günde çıktı. (Ant'ın çıktığı gün bir şey satın almak için Karaköy'e gitmiştim. Doğan Özgüden'le karsılaştık. Doğan, çok keyifliydi; 'Dergi bitti bitecek!" dıyordu, sonra birden hatırladı: "Yahu, dergiden ilerde cilt yapacağız, cilt için dergi bularnayabiliriz, satışı durduraca&m!" dedi ve înci'ye telefon etti: "Satışı durdur!") Derginin bütün yükü Doğan'ın ve Inci'nin üzerindeydi. Dağıtımcı bulma işine nasıl katıldığımı hatırlamıyorum bile. Benim Gerçek Yayınevi ile Tan matbaasınuı arası en çok yüz metre idi; Yaşar, beni bizim yayınevinden almış olmalı. Epey zorlu bir sorunu çözmüş olmanın keyfiyleYaşar'la Tüda'yı Ruhi Su'nun türkü söylediği lokale davet ettim. (O lokal, eskiden Ses tiyatrosuna giderken, hemen solda, bir kat yukardaydı.) Dağıtım sorununu çözmenin verdiği nuzurla Ruhi'den nefıs türküler dinlemiştik. Uzun zamandır çok sevdiğim bir türküyü söylemesi için zorluyordum, belki de bütün gün ne kadar yorulduğumuzu kendisine anlattığım için Menteseli"yi söyledi. Ezberimde kalan bir dörtlük: "Horas'tan bir bulut ağdı/ Sulu sepken karlar yajjdı/ Yolcularım hanlarda kaldV Kaldım evlerde yalınız yalınız..." Türkü Hazindir: TÎP'ten ihraç edilen Doğan özgüden'le ben ve Aybar'a saygısından TlP'te kalan Yaşar, Sosyal Adalet (TÎP'in organıydı) kapatıldıktan sonra Ant'ı kurmuştuk ve gücümüzün yettiğince kavgamızı sürdürüyorduk; üsteük TlP'in önde gelenlerine düşüncelerini yazma olanağını da sağlıyorduk: 7 Mart 1967'de Sadun Aren'in "Zamlar ve Vergi Adaleti" başlıklı yazısını başyazı olarak yayımladık. Mehmet Ali Aybar ın"Anayasa Asıl Bugünkü Kapkaç Düzenine Kapalıdır" (6 Haziranl967) ve "Türkiye NATO'dan Çekilmelidir" başlıklı başyazılannı yayımladık. Anf m Ik saymnm daflrtmı bitince, o türküyü ilk defa benim için söylediğini belirtmek için, "Naci, gönlün oldu mu?" diye seslenmişti koca Ruhi... Dergi için bir işbölümü yapmıştık: Doğan Özgüden "Haftanın Yorumu"nu yazıyordu; ben başyazıyı yazıyor ve sanat sayfasını hazırlıyordum (Bu sayfada yazacakların hemen hepsi arkadaşım olduğu için yazı bulmakta bir zorluk yoktu.); dış politika yazılarını Hüseyin Baş yazıyordu (Hüseyin, yazılannı her zaman gecikerek verir ve Înci Özgüden'i çıldırtırdı. Sayfa düzenlemesi înci'deydi ve çok titizdi.) Dk sayıdaki yazılar: Doğan Özgüden "Niçin Ant?" diye başlıyor, "O (Ant), sömürücülüğe karşı ant'tır./ O, sosyal adalet için ant'tır./O, emperyalizme karşı ant'tır. Ö, bağımsızük için ant'tır." diye bitiriyordu. Köşe vazarlarımız epey fazlaydı: Refik Erduran'aan " 'Komprador'/ iltjfattır", Çetin Altan'dan "Türk sosyalizmindeyeni devir", Mahmut Makal'dan "Salon sosyalistlerine, tatlısu ülkücülerine vc tüm uyuyanlara", Nadir Nadi'den başvazı: "Pusudaki faşizme karşı uyanık olmalıyız", Ferruh Doğan'dan karikatür, Aziz Nesnin'den "Mısır değil, Birleşik Arap Cumhuriyeti".başlıklı bir röportai, Fakir Baykurt'tan "Öğretmen sorunları', YaşarKemal'den "Milliyetçilikvesosyalizm" (Yaşar Kemal köşe yazılarını sürdürdü.), Hüseyin Baş'tan "Pasifi ağır basan bir bilanço" ve "Sanat" sayfasında Memet Fuat'tan "Güçlü Kılan"la Selahattin Hilav'dan "Cevap bekleyen sorular". Aynca " 1966'dan seçtikleri üç kitap" başlıklı bir soruşturma: 26 yazarın katılımıyla. Ant, ilk sayıda bir de" Yeni yıl ilavesi" vermişti. Üç harta boyunca Türk Solu 1966'yı yazdım: "1966'da Türk sosyalizminin nitelikleribelirmeyebaşlamıştır ; "Sol'dakikarşıt görüsler";" Antiemperyalist cephe ve sosyalizm. Yeni yıl ilavesinde Mehmed Kemal'in, Kemal Sülker'in, Hüseyin Baş'ın yazılan da vardı. Sanat sayfasında, Memet Fuat'ın, Rauf Mutluay'ın, Înci Özgüden'in, Onat Kutlar'ın yazüan vardı. Idris Küçükömer de "Sınıf açısından 1966'da Türk Ekonomisi"ni yazmıştı. hksayı Sanat savfaları, Ant'ın belki de en renkli sayfalanydı. Yer darlığından yazıların kısa olması gerekiyordu. En çok yarım daktilo sayfası. Teliı ücreti: 50 fira. O günün koşullarında 50 lira fena para değildi. Aynca, telif ücreti denen şeyle o güne kadar tanışmayan arkadaşlar için bu ödeme çok hoş bir sürpriz oluyordu. Kimler yazıyordu: Memet Fuat, Selahattin Hilav, Rauf Mutluay, Onat Kutlar, Ah met Oktay, Mehmet Doğan, Turgut Uyar, Sezer Tansuğ, Atila Tokatlı, R. Tomris, ben... Ferit Edgü Paris'ten bir dosya yollamıştı: " Kültür emperyalizmi üzerine konuşmalar". Konuşmacılar: Pertev Naili Boratav, Abidin Dino, Güzin Dino ve Ferit Edgü... Ant'm yayımlanmasından bir süre sonra Can Yücel de kervana katılmıştı ama edebiyat üzerine değil politika üzerine yazıyordu. Haldun Taner de Ant'a katılmış, yedi hafta boyunca Moskova izlenımlerini yazmıştı. (Ne var ki Haldun Taner'in katılımı epey geç olmuştu: Ant, artık telif ücreti ödeyemiyordu. Haldun, ara sıra bana uğrar, "Yahu şu..." der demez ben "Valla o işe ben karışmıyorum, Doğan'a bir uğra." derdim. Doğan ne yapsın... Biraz reklam gelse belki bir şeyler yapılabilirdi ama paralı reklam da pek yoktu... 14 Kasım 1967'de "Halkın Sesi: Hazırlayan Aşık Ihsanî" idye bir köşe açtılar... Lütfi Akad'ın, Atıf Ydmaz'rn, Onat Kutlar'ın, Semih Tuğrul'un, Metin Erksan'ın, Ali Gevgilili'nin lcatıldıkları sinema sorusturmalan geçmiste kalmıştı. Sevindirici telc olay, îdris Küçükömer'in Ant'ta sık sık yazmaya başlamasıydı. Ant'ta aşağı yukarı bir yıl çaLştım. Bu bir yıl boyunca benim Gerçek Yayınevi'yle ilgilenemedim. Bir yılda topu topu dört kitap... Yayınevi yıkıma doğru gidiyordu. Bir şeyler yapmak gerekiyordu. Ant tan aynldım. Ant'ta "Macaristan'dan tnsan Manzaraları" adıyla beş hafta röportaj yazmıştım. MacarLstan'a çağnlı olarak gitmiştim. Gitmeden Istanbul'daki kültür isleriyle uğraşan Macar'la konustum. Kimlerle konuşmak istediğimi yazdım: Din adamından spor isleriyle uğraşanlara kadar. Konuşacaklarımın adlannı ve adreslerini yazıyordum, sonra da kısa sorularla kısa cevaplarla konuşmamı yapıyordum. Gevezeliğe yer yoktu. "100 SORUDA" dizisini hazırlarken "sorucevap" biçimini birçok arkadaşla konustum. Bir konuşmamızda Cemal Süreya, "Dizinin adını 100 Soruda" yapmamı istedi, "100 Soruda bir kesinlik var," diyordu. Böylece Cemal, dizinin isim babalığını benimle bölüşmüş oldu. Bu dizi, yayınevini Dataktan kurtardı. • Haftaya:"Ekimîhtilâli 50 yaşında." SAYFA 3 Sanat sayfatan TURHAN GÜNAY Imtlyaz Sahlbi: Cağ Pazarlama Cazete Dergi Kltap Basın ve Yayın A $. Adına Berfn Nadi o Yayın Danı$mani: Turhan Günay o Sorumlu Müdür: Fikret llklz oCörsel Yönetmen: Dllek llkoruro Baski: Cağdas Matbaacılık Ud.şti.cldareMerkezl: Türkocaflı Cad. No: 3941 caöaiofllu, 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 050 Reklam: Medya C ICUMHURİYET Fethl Naci ve Doğan Özgüden Romanya gezlsi sırasında. KİTAP SAYI 578
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle