Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AT CAPAN lşte kaçınman gereken yanlış bu bugün. Sonu sana varacak yolculuğa sen göndermiştin onu. Şimdi onu elinde tut. Bugünün az kazancı olarak kabul et. Unutma, gene harcama seçeneğin var, ama daha değersiz bir şeye. V" 'Nesneler olgunlaşır ve kupup. Işık gölün / ölü öü karanlık yüzeyinde oyun Dana Gioia/ Şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan Umma... Ehndekı kıtap duşüp belli bir sayfası açıldığında, okuyacağın herhangi bir cümlenin bugün bir değişiklik yaratacağını, ya da rüzgâr güzün sarıyeşil ve yaldızlı çadırının içınden eserken duyduğun seslerın sana bir şey söyleyeceğini umma. Nesneler olgunlaşır ve kunır. Işık gölün karanlık yüzeyinde oyun oynar. Gölgen her öğleden sonra duvarda yanı başında yürür, ve günler hasadın uzak söylentilerı altında bütün ağırlığıyla uzayıp gider. Bir yaz daha geçmiştir, ve nasılsa sen sürdürüyorsundur varlığını, duyarsız ya da pişman, dünyanın o bildik değişmelerınde hiçbir şeyın gızli olmadığını, uzamış kuru odaruaki en soluk güneş yansımasının bıle akıl erdiremeyeceğin bir şey olduğunu öğrenemeden. Ve ancak o zaman, bir an için, ' • dokunur, görür, nesnelerın ' o içine işlenmez yüzeyini zorlarsın. Birbirinin eşi olan şeylerden sakın Birbirinin esi şeylerden sakın: Bir çift bıçak, çekmecedekı kol düğmeleri iki zar, iskambilde bir çift dam, yanında oturan birinin gözleri. Akşamları saate baktığında, akreple yelkovanın, sabah kahveni ıçerken gözune ilişen saati gösterdikleri o boş dakikaya dikkat et. Seni yanılgıya düşürecek '• daha bildik daha yakın bir şey olmayan bu anlardan sakın: bir ıkız kardeş, ikinci bir anahtar, bir yankı, aynadaki kendi yansın. Yıldızlar şimdi tepende... Yıldızlar şimdi tepende yeni bir düzene giriyorlar, ama boşuna. Bu gece, yalnız bu gece, hiçbir güçleri yok. Sen de yüzünü toprağa çevirmelisin. Artık ne bir kuyruklu yıldız, ne de gideceğin yeri sana gösterecek başka bir gök cismi var. Bunun verine daha küçük ışaretler ara, bırden beklentinin uyumu bozulup o bir anlık duruşta sıradan dünyanın arkasından bir başka dünya belirdiği zaman duzenli eşyada ortaya çıkan ince kargaşayı. ovnar. Dana Gioia 1950 Los Angeles doğumlu bir Amerikan şairi. Adından ailesinin îtalyan kökenli olduğu anlaşılıyor. YükseKÖğrenimini Stanford Üniversitesi'nde tamamlayan Gioia daha sonra Harvard Üniversitesi'nde Robert Fitzgerald ve Elizabeth Bishop'un yönetiminde Karşılaştırmalı Edebiyat okumuş, öğretim üyeliği işini yanda bırakarak New York'ta önemli oir yayınevinde yayın yönetmenliğine başlamış. llk şiirlerini The Neıv Yorker, The Poetry, The Nation ve The Hudson Revieto gibi dergilerde yayımlayan Gioia 1986'da burada bir bölümünü okuyacağınız şiirlerinin yer aldığı ilk kitabı Daily Horoscope'u yayımlamış, bunu beş yıl sonra The Gods ofWinter izlemiş. Şairin öbür yapıtları arasında eleştirel denemelerini bir araya getiren The Poet in an Age o/Prose ve William Jay Smitnle birlikte hazırladığı Poems from Italy ve Michael Palma'yla hazırladığı New Italian Poets adlı iki antoloji var. Aşağıda Daily Horoscope (Günlük Yıldız Falı) adlı kitaptan çevirdiğim altı şiiri okuyacaksınız. GUNLUK YILDIZ FALI Robert Fitzgerald'ın antstna "Ustamsın, kalemimsin, bana onurlar katan o güzel biçemi veren sensin." Dante, Cehennem l, 8587 (Rekin Teksoy çevirisi) Herhangi başka bir giin... Herhangi başka bir gün gibi olacak bugün. Aynı saatin, aynı odanın o bildik seslerine uyanacaksın, hiçbir uyarıcı gerektirmeyen o seslere. Ve sıcak yatağında yatarken yarı karanlıkta, yarım kalmış düşlennden birini görmeyi dile, herhangi bir değişikliğin mal yüklü bir gemi olacağı inancı içinde bir saatfik uyku, beklenmedik bir ziyaretçi. Ama yitirdiğin şeyler bunlar düşler, uyku, arzuyla özlediğın yüzleri görünmeyen sevgililer, sankı ışıktan gözlerini yumduğun için yitmişler, yalnızca soluk renkleri kalmış, hiç netleşmiyor görüntü, bu sabah da, her zaman için de bulanık ya da kararmış. Pencerenin dışında rüzgâr gibi bir şey havanın boşluğunu dolduruyor. Sınırsız, aç ve görünmeyen bir şey, silip süpürüyor sabahın andannı, sonra kayboluyor. Pek ender değişiyor hava. Yağmur bir başka gezegenden yağıyor, ama gün ışığını yıkayıp ona eski biçimlerini kazandıramıyor. Bu duvarlar, bu sokaklar bugün senin evin olamaz, gene de başka bir dünya yok yasayabileceğin, bu yüzden sen de kabul edeceksin onu. Tıpkı başkalannın gün ışığıyla ve yaprak sesleriyle uyandıklarında, CUMHURİYET KİTAP SAYI S7S sabahı kendilerinin sayıp şaşırmadan, derelerin böldüğü ve serin sulann taşlar uzerinden aktığı bahçelerde yurüdükleri gibi. Hiçbir şey yittniş değil Hiçbir şey yitmiş değil. Hiçbir şey küçük değil geri gelmeyecek lcadar. Tutki çocukken böyle bir günde pınl pınl madeni bir para tutuyordun elinde ve onu istediğin gibi harcama seçeneğine sahiptin. Bugün bu para, tarihi silinmiş, özdeyiş yazısı belirsiz, üstündeki yüz resmi aşınıp donuk bir tabaka altında kalmış, bir başka şey almak için durmadan el değiştirmiş ve her seferinde değeri biraz daha azalmış sana geri geliyor. Şimdı sana dönüyor ve sen önem vermeyeceksin buna, sayrnaya bile değmez, hiçbir özelliği yok deyip cebindeki bozuk paraların arasına atacaksın onu. Yeri değişmiş küçük bir ayrıntı yetecektir bunu anlamana: kayıp bir vuzuk, bır nefes, bir ayak sesi, ya da birden beliren bir esintı, karanlık bır kapının altından sızan bir ışık Haber çok uzaktan gelecek... Haber çok uzaktan gelecek: telefon geceleyin beklenmedik bir anda çalacak ve nerdeyse tanıdığın bir ses konuşacak. Yumuşak ve bildik bir ses, yıllardır duymadığın adları sıralayacak, bir başka yerden, bir başka zamandan adlar, sokak sokak çocukluğunun yitik coğrafyasmı yeniden kuran. Van uykulu dinlerken onu karanlıkta yavaş yavaş hatırlayacaksın nerede olduğunu. Konuşmaya başlayacaksın. Sonra sessizlîk. "Çevir" sesi. Araya giren bir başka ses. Ya da hiçbir şey. Konuşma bitmiştir. Işıkları yakmaya bile vakit bırakmadan. Şimdi yalnız saatin tiktaklan ve yatağın soğuk dağınıklığı. SAYFA 19