27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türk insanı, bir Amerikalı generalin Tu nalı Hilmi Caddesi'nde mısır patlağı atıştırıp tıır aiıııasına alışıktır da bir Bakan'ın, hem de sağ eli cebindf, caddede dolaşnıasına alısık. değildir. 1 lele, adını bildiği ama ilk karşılaştığı bir kişiyle iş konuşmasını sokuk ortasııula yapması na... Hiç! Ulkeınizde deıııokıasinin bir kez da ha kesinriye uğratıldığı bir dönemde, yönetimin sivillerc bırakılması 12 Mart sonrası Ankara'sı için bir ıımuttu. Kültür Bakanlığı'nın kurulması, Bakanlığın başına da yazar ve çevirmen olarak Talât Halman'ın getirilmesi bu umudu pekiştinnişti. Varlık dergisinin sahibi ve yönetmeni, erdemli insan Yasar Nabi Nayır, öğretim görevlisi olarak çalıştığım Hacettepe Üniversitesi'nde, o zamanki yönetimin diken üstünde tutarak bana dar günlcr yaşattığını bildiğinden, çalışacağı kişiler arasında, Bakan'a benim udımı da vermişti. Yol ortasında hemen konuya girınişti 1 lalman. Oncelikle Türk ve Islam Ansiklopedilerinin yayımlanıp tamamlanmasını(6) istiyordu; bunu gerçekJeştirecek bir kadroya gereksinimi vardı. Ayaküstü, buluşma saati belirlemiş, ertesi giin Bakanlık'ta görüşmüştük. Benim, Kültür Bakanlığı'na ansiklopedilerdcn sorumlu danışman olarak atanmama karar vermişti. Yaşar Kemal, Halman'a armağan edilen Cultural Horizons'a özel olarak vazdığı "Talat Sait Halman'ı Düşünürken" başlıklı yazısında son mahkumiyetinden söz ederek, "Ve Talât Halman'dan soylu bir ses geldi; beni suçlayan Milliyet gazetesinde bir yazısı çıktı. 'Yaşar'ın Hakkı' başhğını taşıyan bu yazı beni şaşırtmadı. Bunu ondan her zaman bekleyebilirdim. Çiinkü; cünkü o ülkemizin en ödün vermez aydınlarında var: "Ölnıeyi unutnıus bir kadın Sessiz ağltyor güveninlere yenı verirken." Halman, o aciyla büvütüyor içindeki ölümü: Bir oğul yarı kalmış gülümseme siyle ağıtsız bir ölüme gömüyor onıı: "Eeel Og'lumun Oynud/ğ,/ snn oyıın Ben (Yglumun Öksiiziiyüm." Talat Sait Halman'ın "Bey Vakti" şiirindebirbasjka "Sessiz Soru" var. Çocuk yaşta, görücü yöntemiyle evlendırilen "Şair Fıtnat Hanım"ın aeılı yaşamasmı anlatanbirşiirdir bu! F'rkekegemen toplumda kadının yaratıeı gücünün dışlandığı, kadınsı duyarlığın körelrilcliği birsiir. I'itnat Hanım'ııı yalnızlığında çöken (Jsmanlı Devleti'nin yaldızlı görkemi var. Kendisinden veren kadının küçülürken yücelmesi var... "Çıplak. atlar sıı ieiyor sadnvanın/dan Ve tsa earmıbtan ınnııs kaııım silivfir ellerinin hasucnmdci kiiskıin tonıurcuklar patladı patlayaeak." Fıtnat Hanım'ın yalnızlığında, kullanılıınş olmanın çaresizliği de var: "Söner de gönlümün jerindeki çobanyıldızı Düserim ktir Ianrıya doğru." Talat Sait Halman hep iyinin, güzelin, mükemmelin izini sürdii. ü coşkuyla üretken oldu. O coşkuyhı edebiyat çevrelerinin güvenilir insanı oldu. 12 Mart 1972 dönemmde ülkemizin ilk Kültür Bakanı'ydı. Tıırıaf bir çelişkidir: ("umhuriyetin, kültür temeline oturacağına inanan bir anlayış Kültür Bakanlığı nın kurulmasına, bakanlıkla ilgili ilkelerin saptanmasına yardımcı olması için Talat Sait Hal man'ın bakan seçilmesine olanak tanıdı ama, ona ancak 5.5 ay katlanabildi. Talat Sait, basmakalıp bir kültürü uyCUMHURİYET KİTAP SAYI 617 dan birisiydi." Yaşar Kemal gibi, ağzı bin kilitli bir yazarın açıklamaları beni yürekJendirdi. Halman'ın erdemli tutıımlarından birini anlalmak için, ağzımın bir kilidini de ben açmak istedim. Yııkarıda söz konusu ettiğim gibi, Ba kanlık danışmanlığına atanma işlemlerine başlandı... Istesin, istemesin, zama nın Kültür Bakanlığı Müsteşan Mehmet Onder'in yürütmesi gerekiyordu işlem leri. Önder, böyle bir göreve adaylığımı küçümser bir tutum icine girse de, be nimle lütfen görüşmek zorunda kaldı, işlemleri de başlattı. Günler geçiyor, bir gelişme olnıuyordu. Gecikmenin ayrtmında olan Halman, bir gün, Türk Dil Kurunıu nda, Yayın Kolu Başkanı Salâh Birsel'in odasında çalışırken teletonla beni aradı. Ataıımam konusunda MtT'in devreye sokulduğunu; kendisinin Ml I "ten bügı istediğini; opların verdiği bilgiye göre, Hacettepe Üniversitesi'nde Aziz Nesin konusunda seminer düzenlediğim için(7), Bakanlık'ta bir kesimin, danışmanlığa ge ririlmemde sakınca bulundıığunu ileri sürdüklerini; ama bir iki gün içinde bunun aşılacağını ve tekrar arayacağını içtenlikle söy ledi. Müsteşarla konıışurken bir engel çıkarılacağını sezmiştim. Halman, Yaşar Kemal'in deyimiyle, 'ödün vermez bir aydın'olarak, Kültür Bakanlığı'na çöreklenmiş gulamadan yana değildi. Kültür yo/.laş masınuı kanjismdaydı. delenekten yararlanmıs, ama geleneğe takılıp kalınamış birkültüninsanıydı. Batıkültürünükendi koşııllarımız içinde geliştirmekten ya navdı. t)ar düsünceli, bafinaz askerler, Bu solcuvu nerden başımıza sardırdık, diye ondan kurtıılmaya çahşıyor; ki mi solda olan kişiler de, " 12 Mart" yönetiminde görev aldığı için onu gericilikle suçluyorlardı. Oysa Talat Sait Halman Kültür Bakan lığı'ni; çağdai} külrürü geliştirmek, çok yönlü kültürümüzü dünyaya tanıtmak, gerçek ıılusçu anlayışın külrürden gecliğini kanıtlamak amaeıyla, etkin bir çalış maya yönlendirme hazırlığı içindeytli. Bu çok yönlü kültür insanı, yanlış, bir zamanda, ülkemizin siyasetine damgasını vııranların vanlıs, tutumları yüzünden, çalı^nıalarını tamamiamak olanağını bıılamadı. Bir başka çelişkili davranış; kimi edebiyat çevrelerinin, bakanlık katına yükselmiij bir kiside edebiyatçı kimliğini yadırgamalaııuır. Biıaz da bu nedenle I lalnıan'ın ozanlığı göz ardı edilmiştir. Daha önemlisi Talat Sait, gerçek değerlere özgü alçak gönüllülükle hep gerilerde durnıak istemiş, yeteneğini sezdiğı kişilere oncüliik etmiş, onları korumuştur. Şiirin iç sesini bıılmak, dizede denge kurmak, yerleşik şiirin koşullarını tanımaktan geçer. Eskilerden gelen şiirin gizlerine varmadaıı dizelere o gizli aruz sesini sindiremezsiniz. "Bir Selvi", "Dev" gibi nice şjirlerinde o gizli aruz sesinin uğultusu var. Bu gizemli sesin altındaki iki izlek aran malı: Sevi ile ölüm. Sevi, cinsellikten soyutlanıp bir ruh yeteneği sağlamaya, insana bir bilge derinliği kazandırmaya yarıyorsa, ölüme ulaşmak kolaylaşacak mıdır?O "SessizSoru'yunasılyanıtlayacağız? Sevi ateşinden geçince, yokluğa sığınmayı içine süıdirebilecek midir insan? 'Ödün vermez bir aydın' olan o günkü gericilerin oyunıınu bozmııştıı. Bir kez daha telefon ederek, sakıncaların ortadan kaldırıldığını, atanmamın yapılacağını bildirdi. Ne ki, üç bes gün sonra kabineden istifa edenler oldu; Halman da onların arasındaydı. Kültüıle donanmış aydınlanmacı bir Bakan'ın elbette öbürlerinden ayrılan bir yanı olacaktır. Ne varki, Türkiye, bu içrenliği gösteren Bakanlara pek alısık ueğildir, günümüzde daha da 'değilair. Tam tersine, görevlileri hakkıııda uydıır ma lezlekeler hazırlatıp onları ekmeğinden eden ne Bakanlar gelip geçmi^tir bu ülkeden... Varlıgmı toplumlararası kültür iletişimine adamış Talat S. Halman onuruna hazırlanan Cultural Horizons/Kültiir Uf uklan adındaki iki ciltlik bu armağan kitap, Amerika da ve Türkiye'de onıın değerini bilenlerin soylu bir dav ranışıdır. Alarko Eğitim ve Kültür Vakfı, Feyyaz Berker, S. & B. Limitet Şirketi, Jo und Dallas Konnell, Dışbank, îhsan Doğramacı, F.czacıbaşı, Türkiye Is Bankası A. Ş., Erol Üçer, Vehbi Koç Vakfı, Yapı Kredi Yayınları gibi kuruluş ve kişilerin destekleri davranış olarak kalmıyor, kitapta yer alan vazı ve şiirler de Türk kültür ve sanatına zenginlik katıyor. Kitabın örnek alınması gereken bir yanı var. Biİim adamlan için armağan kitaplar hazırlandığı oluyor. Yazarlara, sanatçılara vönelik tanıtma kitapları daazdeğil TÜYAP'ın Talat Sair Halmun Doğu insanının ta sav\'ul anlayısmı, bir ielsefe dizgesi içinde, Batı'nın akılcı, uygulamacı anlayışıy la yoğurup yeni bir bueşime varmıştır. O yeni insan, savrıık bir ömür sürse de, se viyle çoğalmış, dünyaya gönül gözüyle bakmasını bilmistir. Bu ö/.verili görünüm, eski kültürleri özümsemosini Dİleıı bir insanın üstünde eğreti bir giysi gibi durmaz. O nedenledir ki edebiyatımızın çelebi insanı diyoruz Talat Sait 1 lalman'a: Bilgisini göstermekten cekindiği, kendini bilmezlere "rütbe " tlağıttığı, önfiilük ettiği kişjlerin dağınıkhğını düzenlemeye çalıştığı çelebi bir insan. Belki de "çağının cehennemıniyüreğinegömmesinibilen ' insan böyle bir dinginliğe uLı.şabilir. Dönüp geri baktığında, sezilnıeyen ayrıntıların acısını yumuşatmak ister. Belki o zaman kopuşlara kat lanmak da kolaylaşır. İnsanın iç dünyasındaki ötlte, hangi gizli elin okşamasıyla değişir de seviye döniişür? Hangi sevi acıvı bal eyler? lalat Sait Halman'daki "Yeni tnsan "da tanımalıyız onu! Sözü yeniden çeviriye getirmek gerekir. Kuşku yok ki başka edebiyatların dilimize kazandırılınası önemli bir olaydır. Ama daha önemli olay, "yaratıeı çeviri"yle Türk edebiyatının dünyaya açdmasıdır. Dar bir çevrede unutulan ozanda bile nasıl şjir derinliği olduğunu yaratıeı çeviri ortaya koyar. Doğu biluniyle uğra şan Batılı aydın, gizemcilıkle ilgili çok şey öğrenebilir. Ama Doğu insanındaki "töz"ü kavrayamadığı için tasavvuftaki gizleri çözemez. O şiirdeki anlam derinliğine varamadığı için yaratıeı çeviriye ulaşması beklenemez. Talat Sait Halman eski edebiyatımızın özünü kavrayan bir ozandı. Bu yüzden Yunus Emre'yi, Mevlana'yı Batı dünyasına tanıtması kolay olmuştur. İnsanı tekdüze bir yaşayıştan kurtararak kendini o yılki onur yazarları adına Alpay Kabacalı'nın hazırladığı saygı kitapları da bir çabanın ürünüdür. Yine de, nir yazarın ner yazısını, yaptığı her konuşmayı, ka tıldığı tüm etkinlikleri bibliyografyasın da gösteren 801 sayralık böylebir arıııağan kitabın neden Sait I'aik, Nıırıılları Ataç, Ahmet Hamdi l'anpınar, Orhan Veli Kanık, Melib t^evdet Anday, Behçet Necatigil, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi, Yaşar Kemal.. için vapılmadığını düşünmekten kendimi alamadım. • / J177'den bu yana der^i, World Lilcrature luday adıyln yayınılantnaktadır. 2 Mıllıyet'de "Do&rusu" ve "C.an Kulagı", "7 Cîün 7 Yazar", "Kültür"; Akşam'da "Doğrusu" genelbaşlıkları altında. Milliyet'te, 'köje'si olmadan da yiizlerce yazı yazıtıtştır. 1 Cultural Horizons/A Festschrift in HonoroJ lalat S. Halman, Syraaıse U/tiversity Press/Yapı Kredi Yayınları, 2001. 4 agy.: Biblioçraphy of Talat S i lalman, Yapı KrediYayınhm, 2001 (liu ciltte, Talat S. Halman'ın hütiin kiiltiirelve yazınsal çalışnıalanntn dökiimü bulunmak.tadtr.). 5 Yazı, "Aklın Yolu Bindir" baş/ığıyla Türkçeye de çevrifmiştir: Çev.: Nıgâr Alemdar, avy.: 2036 6 1940'larda Hasan Âli Yücel dnnettıinde haşlayan ansiklopediler 197Ve dek lamamlanmamıştı. 7 böyle bir seminer diizenlemis degildinı. Ancak, derste onunla ilgili bir metin (alıpnast yaparken, "Aziz Nesin gibi yazarlar bir ütkeye aneak 500 yılda birgelir." denıistim. Sakıncalar arasında Köy Enstitülii eıkıslı ohnatn, toplumsal k.onularda yazılar yazmam da vardı.... sınama olanağı veren o gizemei şiir, dünyayı değiştirebileeek bir gizilgüç taşır. lşte Talat Sait I lalman o gizilgücün kültür elçisidir. Böyle bir sanuı ona verilmesine gerek de yoktur. İçinde anıların acı tortusu, o, kendini böyle bir çalışmaya adamış bir ozandır. Edebiyatımızın unutulmuş geçeneklerinde, ayrınuna varmaz göıündüğümüz öyle ozanlar gizlenmiştir ki, yaratıeı çeviriyle onların şiirini yeniden tezgâha çeken bir Talat Sait Halman olmasaydı, diinya, çağdaş şiirimizi yeterinee tanıyamazdı. Ama ondaki bu şiir birikimini görmezdengelenler, çağdaş şiirimizin vabaneı bir kültürü şaşırtan gelişmesini, kendiliğinden oluşmuş gibi doğal karşılıyorlar. Bu gizilgüce onıın neler kattığının ayrımına varamıyorlar. lalat Sait'i yakından tanıyanlar, geride durnıak isreyen iyi insanı da bilmelidir. Bu akıl alnıaz kültür birikiminiıı içteıılikli bir gülümsemeye dönüşmesinde nasıl bir anlam derinliği olduğunu sezemiyorsak, onu tanıdığımız söylenemez. O zaman kendi sağır bencilliğimiz için de oyalanır durur, onunla geçen günlerin şiirinden uzak kalırız. Aramızda çağdaş bir bilge yaşıyor: Ni ce gizemei anlayışı akılcı bir yorıımla, yaşanmış duyarlığa dönüştüren bir bilge. ünu tanımış olmak yaşamava katlanmayt kolaylaştırıyor; üzgünlük yüklü bir gülüm seyişle ölüme bakmayı da... Ö zaman, Talat Sait Halman gibi, "Gerçekten ölen Tanrıdır ancak" diyebilecek bir ruh yeteneğine ulaşabiliriz. • 1 Şiirlerle Laz, Karadeniz Fıkraları, Bilgi Yayınevi, Birinci Basım, Temmuz 1992, Ankara. 2 Hepimüz Lazük, 100 Laz Fıkrası, Bilgi Yayınevi, Birinci Basım, Ekim 1996, Ankara. 3 Iki'ler, Özdeyiş Şiirleri, Bilgi Yayınevi, Birinci Basım, Nisan 1997, Ankara. 4 Sessiz Soru, Şiirler, Bilgi Yayınevi, Birinci Basım, Haziran 1998, Ankara. SAYFA S "Yeni İnsan" Gizli aruz sesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle