24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ıtrın "Komşu"nun Selatnı Var/ Ümit Otarı/ AlaJosi Yaymları/ 109 s "Egeli halk ozanı ne guzel söylemiş: 'Yolcu, sorma patikanın nerede olduğıınu, patikayı kendin yürüyerek oluşturacaksın.' O patikayı ohışturmak için yollara düşenler, yıllarca çok acılar çektile r. Kımileri aforoz edildi kimileri hain ilan cdildi. Anıa barış yolcuları pes etmediler. Biliyoılardı ki dostluk ve barışın önünde hiçhir ırkçı ve şoven politika direnemczdi. Aralarına düşmanlık tohumlan ekilmeye çalışılan insanlar, en zor cn acılı günlerinde birbirlerinin yanında olarak bu oyunu bozdular. Patika giderek genişledı, uzadı Ege'de banş yolu oldıı. tşte biz şimdi bu yolda yıituyoruz. On yıl boyunca düzenlediğimiz Emek Şenlikleri'ni 2000 yılında komşumuzla birliktc Birleşik Emek ve Barış Şenlikleri olarak kutladık. Karşılıklı birbirimizi agırladık, kucakladık birlikte dostluk şarkıları söyledik. Sesimız Ege'den tüm dünyaya dağıldı. Bu yıl da şenlığimizi Dünya Barış Günü'nde, emekten, dostluktan, sevgiden vc barıştan yana olanlarla birlikte kutlamakıan büyük sevinç duyuyoruz. CJaze teci dostıım Umit Otaıı'ın bu duyarlı yapıtını, Aliağa Belediyesi olarak tüm barışseverlere armagan eder ken, şarkılarımızın, türkülerimizin Ege Denizi'nin dalgalarına rüzgâr olmasını diliyoruz." diyor kıtabın 'Onsöz'ünde Aliağa Relediye Başkanı Hakkı llnlıı. Batman'dan Beykoz'a Hizbullah'ın Kanlı Yulculuğu/ Mchnit't Faraç/ (Uinizi Yayınalık/ 2îV v Güneydoğu kavnaklı sosyal siyasal araştırmalarıyla tanınan Mehmet Faraç, Türkiye'de ilk 1 lizbullah araştırması olan "Kod Adı Hizbullab"ı Faik Bulut'la birlikte vazdı. Faraç, örgütü anlattıği bu ikinci kitapta, Hizbullah'ın "Hicret" aşa masını ve büyiık kentlerdeki plan laıını gözler önüne seriyor, Ciaffar Okkan suikastınııı perde arkasını sorguluyor. Yazar, Batman'dan, Hüsevin Velioğlu'nun oldurüldüğü Beyko/. operasyonuna kadaı uzanan kanlı yolculukta, 20 bın kişilik vu rucu güce ulaşan örgütün cami yapılanrnalarıııı, isüh barat örgulk'rinin bile akıl edemeyecegı stıatejilerıni, tran bagiantılarını, kamyonlar dolıısu silalı bulunan cephanelikleıini, işkence evlerini vc gözıinü kırpmadan onlarca insanı karledcn militanlaıın ibret vcrici öykülerini resmi belgelerden aktarıyor. Çağılaş tspanyol Şiiri (19002000) 93 Ozandan 400 Ornek/ Sıiıl Madcn/ Çckınh'k Yayınları/ 266 \ Çağdaş tspanyol şiirinin 100 yılını içeren bu yapıt, 1900'lerde klasik tatlara ha£İı olarak gelışen, sonra yüzyılın ilk çeyreğinde A\ ıııpa'da boy österen ilcrici sanat akımlarından etkilenerek yeni bir kimlik ka zanmaya başlayan, ama 1936'dan 1939'a kadar süren iç savaşın ar dından derın bır bunalıma düşen, yüzyılın ilk yarısından sonra da yaratıcı imgelemin akla gelebılecek her vonünc açılmayı, şiirsel olasılıkların köşe bucak her veıini ılidık didik ederek bize oralardan veni, alıSjilmadık tatlar getirmeyi göze alan zengin bir ^iir. ^3 ozandan çevrilmiş 400 şiir içeren bu yapıt. lspanyol şiirinin yıızyıl boyunca geçırdiğı bııtun cvrelerden, or taya çıkardığı bütün akımlardan ornekler sergiliyor. Gılgameş/ N K. Sandan/ Çevırcn Nicc Danıar/ Ave\ta Basın Ycıyın/ 11(> r "Mczopotamya'nın ünlü Uruk Kralı Gılgamcsj için yazılmiij bu destan, geçen yüzydda arkeologlar Ortado ğu'nun gömük kcntlerini birer birer ortaya çıkarana kadar tümüyle unutulmuştu. Bu şiirlerin dünya edeSAYFA 16 biyatında belirli bir yeri vardır, üstelik I lomeros'un destanından bin beş yiız yıl oncc vazılmış ol malarından otıırü değil, öncelik le anlattıkları hikâyenin özelliğinden ve türünden dolayi Dcstan tam bir serüven, bır ahlak dersi ve trajedinin karışımıdır. ülaylar süresince, olıimlülük sorununa eğilınır, bilginin ardın dan gidilir ve insanların alınyazısıntian kaçışı görüniır. Olümsüz tanrılar trajik oLımazlar. Gılgameş ilk insan tanrı değilse de, kuşkusuz hakkında bir şeyler bilincn ilk trajik kahramanıdır. } lomeros'un Ilyada'sı ortaya çıkana kadar yazılmış ve günümüze kalabilmiş en guzel destan ijiirdir ve tlyada'dan çok daha eskidir." N. K. Sandars Kim Bu Ecevit?/ Orhan Kologlıt/ Boyul Kitaplan/ 70H v. Gepegenç bir köşe yazarı iken aydınları cle^tirip, kalkınmanın köyden başlamasında ısrar ettiği için dinleyen çıkmadı ama, sonııçtü haklı çıktı; "lçine kapanık, sessiz şairin biri, kolay altedilir" denerek CHP Genel Sekreteri olmasını destekleyenler sonunda kcndileri partinın dışında kaldılar; "Ya o, ya ben" diyerek istediğini tasfiye eden tsmet lnönü, aynı sloganı ona kaı^ı da kullandı ama kendisi elendi. "Umudumuz" diyerek bütün toplum ona destck verdi, gelgelelim bcklcncnlerin hiçbırini geıçekle^tiremedi; Bir ara konıiinist diye suçladılar, daha sonra tarikatçı diyerek. lkisıne de hak verdirten, ama ters diışen uygulamalaıı hıç az değildi; hi zipçiler tarafından tek ba^ına (affedersiniz eşiyle birlikte) kurunca bölen dediler, ama onunkisi bi rinci parti oldu. Şimdi Demokratik Sol bir ekonomi yerinc sınırsı? serbest piyasa düzenini kurmaya çalışıyor... Ve de, eskiden kar^ı olduğu Avrupa Birliği üyeliğını ülkeye kazandırmak ıçın mucadele ve ıiyor; Başaramaz diyen kadar, başarır diyenler de var. Yoksa sırrı bu çelişkilerde mi?.. Gerçekten Kim Bu Ecevit? Kim Bu Özal?Siyaset, tktisat, Zihniyet/ Edıtör/er Ihsan Sezalihsan Dagı/ Boyut Kitapları/ 4')^ s Ozal'ı kaybedeİi X yıl oldu. Bu yıllar Ozal'ı ıınuttııracagına da ha da hatırlarır oldu. Şubat kriz<^f f^^^f^I lcri sonrası I'urkive çıkmazları ^^%J^J£ ile 11 Eylul sonrası global geliş\JltmMjm meleri Ozal'ı ve döneminı yeniden gündeme oturttu. Neden bu? Neden 8 yıl sonra bile Özal kendini ^u veya bu şekilde ha tırlatıyor. Sorgulatıyor? Sözün kısası 'Kim Bu Ozal?' Bu kitap bütün bu soruları kısmen de olsa akademik bir bo yutta cevaplamaya çalışıyor. Kafes ve Ferace Devrinde Istanbul/ Ahnıet Refık/ Kıldbcvı/ IX') \ Ahnıet Refik'ın hay.itı hakkında derli toplıı bılgıyi yakın dostu M. Halit Bavrı'nın vazarın ölümıi ile ılgilı kaleme aldığı yazıda bulacaksınız. Hasan Âlı Yıicel'in "Tarihin Ahmet Midhat Efendisı" nitelcndirmesi fazlasıyla hak eden merhum, XIX. yüzyılın ikinci yarısında, halk nazarında, Ahmed Midhat Efendi'nin roman sahasında yaptığı hizmeti, XX. yüzyılın ilk yarısında tarih sahasında gerçekleştirmiştir. Ikisinin arasındaki bu yakın benzerlik, ömürlerini aşan bir mesaiye sığdırdıkları yüzlerce eserin yanı sıra, Türk insanının okuma ihtiyacını farklı sahalarda karşılayacak eserler vermelerinden ileı i gelmektedir. Ahnıet Midhat Elendi, çogu çalakaleııı vazdıgı romanlarla Tiırk okuvucusuna bir roman okuma saatini kazandırdı. Ahnıet Ketik ise arşiv belgelerinde kalmifj bilgıleri gun ışigına çıkararak guniın okuvucusuna geçmişten hayat man/.araları sunmavı bildi ve bu yönuyle çok sevildı l'^serlerinin degerlen dirmelerinin ve yorunılarının ılmi yönu tartışılabilir, ancak ona teslinı edilmesi gereken hak, Türk halkın da tıyandırdığı tarıh merakıdır ve bu yönüyle anılacaktır. tlk üsmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Diinyası/ Vcridun M. Emecen/ Kitıtbcvı/ 2 Î6 v Elinizdeki kitap, Osmanlı merkezli bir bakış açısından çok Iürk men Beyliklcri dünvasından bir perspektif sunnıayı hedeflemektedir. Bu duruııı sunulan makalelere genel olarak bakıldığında belırsiz gibi göıünse de bunların tenıelinde Batı Anadolu Beylikleri yer almakta, ancak başrollerini Saruhanoğulları ve Osmanlılar üstlen mektedir. Osmanlı Beyliği'nın kuruluşu ve oıtaya çıkış şartları hususunda bu yazılarla ortaya konulmak istenen başka tez, beylikler dünyasının temel ve kroniklerde hemen hiç yer almayan sessiz tabanının oynadığı belirleyici roldür. Karagöz Kitabı/ / \azırlayan Sevengül Sönmez/ Kıtübcvı/ 336 s. Karagöz'ün biivülü sesini ne kadar zamandır duymuyoruz kaç ramazan gecesi I lacivat'ın semaisini dinlemeden geçip gitti? Gelenek sel biçimıyle gunlük yaşamıımz dan çıkalı uzurı zaman olmasına rağmen Karagöz oyunıı külturel degeri ve bilimsel araştırmalara kaynaklık eden yapısıyla hâlâ dinı dik ayakta dııruyor. Bilmeyenleri, lanımayanları suçlamak, elbette ımkânsız; öğıetmek, tanıtmak ise bizlere düşen bır görev. Bu kitap en çok da bu kaygı ile uluşturuldu. Unutanlara hatırlatmak, bilmeyenlere öğıetmek, Karagöz'ün sesini Hacivat'ın semaisini bir kez daha duyurmak için. Behiştî'nin Heşt Behişt Mesnevîsi/ Eminc Ycnı/crzı/ Kıtabevt/ 206 .\. Eski Türk Edebiyatı'nın divanlar açısından zenginligini mesnevî alanında da görmek mümkundür. Mesnevîlerin sayıca çokluğu vanında dikkatı çeken bir husus da konu çeşıtlıliği, hemen heı konuda yazılmış mesnevîlerin varlığıdır Edebiyatımızda dini, tasavvuti, ahlaki, ansildopedik, tarihi mesnevîler yanında aşk, macera ve kahramanlık konusunıı işleyen pek çok telif veya tercüme mesnevî kaleme ahnmıştır. Be hiştî'nin Heşt Behişt Mesnevîsi de bu mesııevîlerden dir. lstanbul'da Yarım Asırlık Vekayii mühimme/ Ha.w~ retçı Alı Efendi/ \ lazırlayan Nıırı Saflam/ Kitabevi/ 170 I Iatıralar, tarihi hadiseleri olduğu gibi nakleden eserler değildir ancak Türk siyasi tarihini muhakeme ederken hadiselerin mümkün olduğu kadar vuzuha kavuşabilmesi, büyük ölçüde onların şehadetıne bağlıdır. Bununla beraber Tıırk edebiyatı açısından da vazgeçilmez birer kaynak olan hatıralar, edebı yatçıların yetiştiği ortamların siyasi, sosyal ve külturel zemininı biıtiın cepheleriyle tespit edebilmek ve onların meydana getirdiği edebî eserlere ve akımlara tam manasıyla vâkıf olabilmek bakımından da büyük bir öneme sahiptir. Bu düşünceden hareketle, 1866'dan başlayarak 1908'e kadar devam eden yaklaşık yanm asırlık bir devreye, zaman zaman hissî de olsa ışık tutan ve XIX. asrın ikinci yarısında devrin en tesirli yayın organı CUMHURİYET KİTAP SAYI J 617
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle