Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Realist zemindeki ilk Tiirk romanı MUHARREM KAYA A şleı Memtıu nıın yaza Z J lid Ziya Uşaklıgil, 'l'ürk romanıZ L nın batılılaşmasında çok önemli bir role sahiptir. "Kahramanlarının ıhtıras ve duygulartnı tahlıl etmeyı, nnları muhitlcriıçtndegöslcrmcyi esas gaye bilerek, sanatkârâne bır mlup de Türk dılınde hakıki batılı romanı o yaraltt."(1) Halid Ziya, ilk romanlarında romantizmin etkisiyle kahramanlarının duygulannı, anlatıcının bakış açtsıyla ve değerlendirmeleriyle okuyucuya yansıtmıştır. Fakat Verdi veŞürekası adlı romanından başlayarak daha sonraki romanlarında ıealist ve naturalist akımların etkisiyle gerek olay örgüsıiniın oluş.turulması ve şahısların canlandırılmasında gerçekçi bir tııtum takınarak gerekse anlatıcının değerlendirmelerini sınırlayaıak gerçekçi bir yol izlemiştir.(2) Böylelikle Türk romanının da realist bir zemine otıırmasını sağlamıştır. Halid Ziya Uşaklıgil'in romanlarıyla ilgili makale, kitap yazan, araştmcı, incelemeci ve eleştinnenler onun en iyi romanının Aşkı Memnu olduğunu belirtmişlerdir. Ahmet Hamdi Tanpınar, bu romanın "sadece realtstteknık vepstkolojiitibartyla bakılına, herzaman için mükemmel taydabdecek bır eier" olduğunu ileri sürer.(2) Türk romanı üzerine bir kitabı yayımlanmış olan Robert P. Finn "Türkçede yazdmtş tekniffi en kusursuz romandır belkı de " diyerek bu romanın önemini vurgular.(4) Selim İleri "Yapısal özelliklerıbaktmtndan Aşkı Memnu modern romanetltg'tmtztn en büyük klasiği saydmalıdır " der. (5) Fethi Naci, Türk romanının gelişim zinciri dikkate alındığında bu romanın kronoloji olarak değil, edebi olarak ilk Türk romanı olduğunu belirtir.(6) Ö. Faruk Huyugüzel, bu roman için "Birkaç/arklı bakış açısıntn bir kurgu dünyast ıçinde çok başanlı bır şekilde bırleştig'i ölntez eserlerden birisı" der.(7) Durali Yılmaz iseromanımızınabc'si olarak niteler.(8) Bu romanı sinemaya uyarlayan Halid Refiğ, Aşkı Memnu'dan "Kadınların sag'lam bir bıcimde edebiyatımıza gırdığı ilk eser" diye bahseder.(9) Türk romanında bu kadar önemlı bir yere sahip olan Aşkı Memnu neyi anlatmaktadır? Romana tematik açıdan bakılınca Bihter'in yasak aşkının, Nihal'in çocukluktan genç kızlığa geçişinin, Adnan Bey'in tcmsil ettiği, on dokuzuncu yüzyılın sonundaki yüksek sosyetenin yaşayış tarzınm, Benlül'ün aşk hayatının anlatıldığı ileri sürülebilir.(10) Bunların hepsi de anlatılmaktadır. Fakat bütün bunları bir araya getirip okutturan roman şahısları arasındaki catışmalardır. Bu çatışmalar, hem şa hıslar arasında hem de şahsın iç dünyasuıda gerçekleşnıektedir. Bu açıdan bakılınca şahısların, romanın olay örgüsündeki rolleri daha anla^ılır hâle gelir. Ahmet Hamdi Tanpınar, bu romanın "bovarysme ve esthetısme'de mahpm"{\\) olduğunu belirtir. Berna Moran da Bihter'in, sebepleri değişik de olsa, sonunıın benzerliği itibarıyla Madam Bovary ve Anna Karenina ile benzeştiği üzerinde durur.(12) Bu romandaki Bovarizm etkisi, özellikle olay örgüsü ve şahıs özelliklerinde dikkati çeker. "Hihter, büyük ölçüde Madame Bovary'dır."(Yb) Bihter'ibu kötüsona.hazırlayan, biraz da, örnek alınan bu romanlardır. Aşkı Memnu için, "Bir tür yenıden doğuşla, cennet bahçesine ya da altın çaga dönüşlesonuçlanıyor"( 14) diyen Berna Moran, Nihal'in romanın başındaki CUMHURİYET KİTAP SAYI 615 na yenilmiştir. Nihal de babasını ötıce kaybeder sonra kavuşur, fakat sevebileceği ve sevileceği bir erkeği, Behlül'ü kaybederek. Âynı şekilde onu seven Beşir de karşılık beklemeden seven, koruyan bir âs)iktır, fakat o da bu aşkının kurbanı olur, veremden ölür. Romandaki şahıslar arasındaki çatışmalar, olay örgiisü içinde özellikle üç noktada düğünv lenmektedir. Birincisini Bihter'in annesine benzememe mücadelesinde başarıya ulaşıp ulaşamayacağı; ikincisini Bihter'le Benlül'ün ilişkilerinin nasıl sonuçlanacağı; üçıincusünü ise Nihal'le Behlül'ün evlenip evleneme vecekleri okışturur. Bu düğümler de Bihter'in anncsi gibi anılmaktansa ölmeyi tercih etmesi, bu anlamda ona benzcmemesi, Nihal'le Behlül'ün evlenememesi ve Behlül'ün kaçması ile çözülür.(15) Bihter'in ve Nihal'in başından geçenlerin, romanda iki ayrı olay örgüsü oluşturur gibi görünmesine rağmen bu iki şahsın ortak bir noktada çatışmaları bunları bir bütünlük hâlinae görmemizi sağlar. Olay örgüsünde işlevi olmayan şahısların yer almaması ve şahısların arasında birbirine bağlı ilişkiler ağı yüzünden, roman, Tanpınar'ın deyişiyle bir satranç oyununa benzer.(16) Berna Moran, bu romanın yapısını dans figürlerine benzetir. Nihal ve Adnan Bey'in yakınken, bir ara uzaklaşmaları sonra tekrar vakınlaşmaları, Bihter ve Behlül ile Nihal ve Benlül'ün önce ayrıyken, bir ara birleşmeleri sonra tamamen ayrılmaları dansı andıran biçimsel kalıpları oluşturıır.(17) Aşkı Memnu romanı gerek olay örgüsünün kurııluşıındaki ustalık, gerekse şahısları tahlil, eşyayı, tabiatı tasvir etmekteki başarıstUS) onu yüz yıl sonra bile okunabilen bir roman hâline getirmiştir. Roman kahramanları her ne kadar Türk toplumundan uzak, evrensel, genel bir insan özelliği gösterse de Meşrutiyet ve Cumhuriyet döneminde Ha lide Edip Adıvar, Yakııp Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yazdığı romanlardaki şahıslar, kendi toplumumuzun insanını bir roman kahramanı haline getirmiştir. Sosyal hayattan uzak olmalan biraz da devrin şartla^ rı gereği zorunluydu; bunıı da görmek gerekir. Serveti Fünun edebiyatının zor anlaşılan kelimeleri, tamlamaları, imgeleri bu romanda da etkisini hissettirir, fakat değişen edebiyat ve dil anlayışını gören Halid Ziya, kendi eserlerinin dilini daha anlaşılır bir şekilde sadeleştirerek, Aşkı Memnu romanının uzun bir süre daha okunmasını sağlamıştır. • (1) Mehmet Kaplan, "Halid Ziya Uşaklıgil", Türk Edebıyatı ÜzenneAray tırmalar 2, Dergâh Yay, lstanbul, 1987, s. 172. (2) Olcay Öneıtoy, liahdZıya Uşaklıgil Romanalıjh ve Romanımızdakı Yerı, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1995, s. 194195. (3) Ahmet Hamdi Tanpınar, "Türk Edebiyatında Cereyanlar", Edebiyat uzenne Makaleler, haz. Zeynep Keıman, Dergâh Yay, 3. baskı, tstanbul, 1992, s. 119. (4) Robert P. Finn, Türk Romanı (İlk Dönem 18721900), çev. Tomris Uyar, Bilgi Yay., lstanbul 1984, s. 176. (5) Selim İleri, Aşkt Memnu ya da Uzun BtrKışınSıyah (îü'nlerı, B/F/S Yay., lstanbul, 1985, s. 11. (6) Fethi Naci, 60 Türk Romanı, Oğlak Yay., lstanbul, 1998, s. 33. (7) O. Faruk Hııyugüzel, "Halid Ziya ve Roman Sanatı", l'ürk Dili, sayı: 529, Ocak 1996, s. 162. (8) Durali Yılmaz, "Aşkı Memnu Romanımızın Abc'sidir", Hürrtyet Gösterı, sayı: 223, Kasım 2000, s. 24. (9) "Aşkı Memnu Uyarlamalan", Hürriyet Gö'steri, sayı: 223, Kasım 2000, s. 2526. (10) Şerif Aktaş, "Halid Ziya Uşaklıgil'in Romanlarında Tema", Türk Dili, sayı: 529, Ocak 1996, s. 111. (11) Tanpınar, "Türk Edebiyatında Cereyanlar', a.g.e., s. 119. (12) Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1, lletişim Yay, 2. baskı, lstanbul, 1987, s. 96. (13) Rahim Tarım, "Serveti Fünun Romanı ve Bovarizm", Est&Non, sayı: 7, ŞubatNisan2001,s. 84. (14) Moran, a.g.e., s. 102. (15) Öneıtoy, a.g.e., s. 101. (16) Tanpınar, "Halid Ziya Uşaklıgil" a.g.e., s. 280. (17) Moran, a.g.e., s. 103105. (18) Abdullah Uçman, " Aşkı Memnu Tahlil ve Tasvirleri Nedeniyle Önemli dir", Hürriyet Gösterı, sayı: 223, Kasım 2000, s. 19. Dans rfgürleıH ve sonundaki durumuna dikkati çekerek onun pek çok şey yaşayarak olgunlaştığnı ve romanın bu yönüyle bir Bildungsroman olduğunu belirtir. Aşkı Memnu romanı, Nıhal merkez alındığında bu mitolojik kalıba uyar ama bu roman sadece Nihal'in romanı değildir. Bu romanda en başat unsur, yine Berna Moran'ın deyişiyle trajik bir kahraman olan Bihter'dır. Ayrıca Bildungsroman'ın sonunda kahramanın ulaştığı bir üst seviye vardır, fakat bu romanın sonunda görürüz ki Nihal yine babasına bağımlı bir genç kızdır, yani geriye dönmüştür. Aşkı Memnu romanı, özellikle romanı, özellikle kahramanlarının rus tahlillcriyle bir nsikolojik roman özelliği göstermekteüir. Romana bu eözle bakıldığında kahramanlar arası bağlantılar ve çatışma sebepleri de ortaya çıkmaktadır. Nihal'le Bihter'i karşı karşıya getiren sebep ikisinde de çok yoğun olan sevgi tatminsizliğidir. Ikisi de sahip olarak tatmin olmayı denerler. Bihter, Adnan Bey'in zenginliğine sahip olur ama duygusal ve cinsel tatminsizlik, evin tek hâkimi olmasını da anlamsız kılar. Bihter, Behlül'ü sevdiği için onu kendisine bağlamak, hayatına hâkim olmak ister, takat uçarıbirkişiliği olan Behlül ondan kaçar. Nihal'in sevdiği babasına ve evine hükmeden Bihter, onunla olan çatışmasından galip çıkmıştır ama kendi tatmin edilemeyen duyguları Sevgltatminsaiğl Roman şahıslapımn çadşması SAYFA 7