Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r alanına girme eğilimi gösterince, Behlül de ona karşı tavrını değiştirecek ve onu el değmemiş bir zambak olarak görüp elde etmeye çalışacaktır. Ninal'in yanılsamasını asıl yıkan kişi babasıdir. Başka bir kadınla evlenerek, aslında Nihai'in hiçbir şeyin sahibi olmadı ;ını gösterir. Öre yandan Bülent dc, okua gitmeye başlayınca ablasının etkisin den sıyrılacak ve çevresindeki diğer erkekler gibi olma, erkek dünyasına girme yolıına yönelecektir. YanılsamaMnı sonuna kadar yaşayıp tam birkaçıkkadın (madvroman) olmakla, disjü olmavı öğrenip nesne rolünü oynamaya baslamak arasında seçme yapmak zorunda kalan Nihal, gençliği ve giizelliğiyle tam bir dişilik örneği olan Bihter'in yardımıyla kadınlık âlemine girmeyi dener. Fak'at kadmlığa giriş için son şansı olan Behlüi'ün ihaneii sonucu dişiliğin dışında kalır Î Romanın ve Nihal'in ulaşlığı nihai nokta, dişilliğin ve dolayısıyla (ataerkil düzenin kurgulamış olduğu) doğallığın reddidir. Babanın kızına. kızın da babasınj döndüğü bu noktada, Nihal'in çocukluğunda bilinçsizce arzuladığı ensest, simgesel olarak gerçeklcşmiş olur. Fakat aradan geçen zamanda Nihal'in hayalleri ve yanusamaları bir bir yıkılıp, farkiı biçinılerde yeniden kuruldıığıı için, Nihal'in yaratılmışlığı mutlaktır. Nihal'in dişiliğe giremeyişi onu kurtarmayacak, bir za manlar sahip nldıığıınu sandığı özne konumunu ona gerçekten kazandırmaya caktır. Bihter'e gelince... Romanın en dişil karakteri olan Bihter romandaki erkeklerin odak noktasıdır. Anlatıcının, intihar etmesinden önce açıkça ifade ettiği gençgüzelnefis kadın formülü, erkeklerde Doğallığın reddl onu şiddetle tüketme arzusuna yol açar. Ne var ki, Bihter'in dişilik yelpazesindeki kontımu diğerlerinin konumlarından farldıdır. Para için evlenen dişilnesne konumundan, yj^sak aşk neticesinde ulaştığı seven ve kendini bir çıkar gözetmeden veren kadınözne konumuna yiikselir. Fakat ulaşmayı denediği özne konumıı oyunıın sınırlarına dahU değildir ve Bihter bu sınırları ihlal ettiği için cezalandırılır. Bihter para için, daha rahat bir yaşam için evlcnir. Bu bir ticarcttir. Bütün maddi ımkânlara tılaşmak içiıı vücudunu satmaktadır. Hvlendikten bir yıl sonra kendisiyle hesaplaşan Bihter mutsıız nldıığıınu anlar. Adnan Bey'e saygı duymakta, fakat yatak odasında ondan nefret etmekte dir. Kocasıyla seviştiği anlar onun için tecavüzden farksızdır: "Lakin ondan fazla bir şey, muhabbet değil, aşk isteniyordu; ve, kendisini ta rnamıyla haksız, insafsi7 bulmakla beraber, bu askı veremiyordu. C) zaman bu aşk, bu verilmeyen asjk, kendisinden mukavemet olıınamayan bir hakla alındıkça, vücudundan, kalbinden bir şey gasb edilmiş zanneder, ağlamak, fervad ermek, ızdırabından kı\r ranmak isterdi. Demek kendisi için izdivaç bu idı Halit ziya uşakiıgll. oğlu vedat Uşaklıgllln cenazesi'nde. aşk bundan ibaret olacaktı; her zaman, her zaman ondan böyle cebr ile aşk alınacaktı; ve o, rııhunun asıl aşkını vermiş olmayacaktı; asıl mhuna tasarrut edecekbir buse dudaklarını araştırıp bulmayacaktı; kendisini üşüten bu buselerden başka bir şey görmeyecekti, hep böyle olacaktı, her zaman her zaman..." (98) Bu noktaya varddığında, zengin bir ko canın bütün dertlerini çözeceğini düşü nen Bihter'den, tatmin edilmesi gereken arzuların baskısı altındaki Bihter'e ulaşıl mış olur. Sevmesevilme ihtiyacını ancak yasak aşk aracılığıyla giderebileceğini anlayan Bihter, Benlürie sevişmeye başlar. Bihter bu aşkı bütün doğallığıyla yaşarken, Behlül olayi çok farkiı algılamaktadır. Önceleri bu ilişkiyi kendisi için bir zafer olarak görürken, daha sonra raharsız olmaya başlar. Çünkü Behlül ilişkilerini, anlatmak, övünmek için kurar. I Ialbuki Bihter'le olan ilişkisini kimseye anlatması nıümkün değildır. Ayrıca, Bihrer kendini aşka bıraktığı halde, odasını kocasının kutsal mülkü addetmekte ve Behlııl'ü odasına almak yerine, kendisi onun odasına gitmektedir. Bu durum Behlül'ü rahatsız eder, çünkü Bihter'in istediği zaman odasına gelerek onu elde ettiğinı düşünmektedir. Eril mantık açısından doğal olmayan bir şeydir bu. Erkeğin en temel özelliği fethetmektir. Halbuki Behlül, Bihter'i değil, Bihter, Behlül'ü fethetmiştir. Bu yüzaen Behlül bıkacak, önce Beyoğlıı âlemlerine, sonra da Nihal'e vönelecektır. 0zgüPC8 davranan biney Aşkı Memnu'nun Baskıları Uzerine ŞABAN ÖZDEMİR A hmet Hamdi Tanpınar, Halid Ziya için şöyle diyor: "Onu anlamak için Fürk romanını sıra ile okumalıdır. Kendinden önce derli toplu bir konuşınanın bile bulunmadı ğı denemeleraen sonra, birdenbire onun sağlam yapılı romanlarına gelince, onun edebiyatımızda nasıl bir konak olduğu görüliir." Tanpınar gibi diğer bütün edebiyat tarihçileri ve eleştirmenler, Aşkı Memnu'nun Türk romanında çok önemli bir kilometre taşı olduğunda birleşirler. Şimdi Aşkı Memnu'nun yayım serüvenine bir göz atalım. Aşkı Memnu'nun yazıldığı dönemlerde romanlar genellikle bir mecmuada tefrika edilir, sonra kitaplaştırılırdı. Aşkı Memnu, Türk edebiyatında çok önemli bir rol oynayan Serveti Fünun dergisinde 9 Şubat 1899 17 Mayıs 1990 tarihleri arasında tefrika edilir. Aşkı Memnu'nun tefrikası bittikten üç gün sonra Serveti Fünun, sayfalarını Mehmed Rauf'un Eylül'üne açar. Aşkı Memnu 1901 yılında Alem Matbaası tarafından kitaplaştınlır ve devrinde bugünkü gibi ilgiyle okunur. 1925 yılında Sabah Matbaası tarafından başka bir baskısı yapılır. Dil devriminden sonra da Halid Ziya'ya olan ilgi azalmaz. 1939'da fbrahim Hilmi Kitabevi tarafından Aşkı Memnu yeniden basılır. Halid Ziya, bu baskıda Aşkı Memnu'da kullandığı dilin artık eskidiğinin, okuyucunun romanı anlamakta güçlük çektiğinin farkına vararak Aşkı Memnu'yu sadeleştirir. Halid Ziya'nın 1945'te ölümünden sonra kitabın değişik yayınevleri tarafından baskıları yapılır. Halid Ziya'nın 1939'da sadeleştirdigi Aşkı Memnu, 1945'te, 1962'de de ilaveli olarak Ibrahim Hilmi Kitabevi tarafından iki baskısı daha yapılır. Bu baskılarda Halid Ziya'nın 1939'da sadeleştirdiği metne sauık kalınır. Aynı baskı bir yıl sonra Inkılap ve Aka Koll. Şti. tarafından da yapüır. Halid Ziya'nın sadeleştirdiği Aşkı Memnu'nun dili 1970'lere gelindiğinde eskimiş; arttk yeni kuşak tarafından anlaşılamamaktadır. Nevzat Kızılcan 1975'te Halid Ziya'nm 1939'da sadeleştirdiği baskıyı tekrar sadeleştirerek yayıma nazırlar ve bu baskı 1975 Inkılap ve Aka Kitabevi Koll. Şti. tarafından yayımlanır. Üç sene sonra H. Fethi Gözler de Aşkı Memnu'yu sadeleştirerek yayıma hazırlar. Bu baskı da înkılap ve Aka Kitabevi Koll. Şti. tarafından basılır. H. Fethi Gözler diğer baskılardan farkiı olarak kitabın başına Halid Ziya ve eserleri hakkında23 sayfalık bir değerlendirme yazar. Bu baskının ardından Şemsettin Kutlu da Aşkı Memnu'yu sadeleştiren ler kervanına katılır. Kutlu'nun hazırladığı Aşkı Memnu, Înkılap Kitabevi tarafından basılır. Aşkı Memnu'nun Dr. Muharrem Kaya tarafından hazırlanan son baskısı Özgür Yayınlan'ndan çıktı. Aşkı Mem nu'nun Latin harflerle basılmış diğer baskılarındaki en büyük sıkıntı sadeleştirme adına kitabın harcanmasıydı. Halid Ziya'nın sadeleştirdiği metin ise günümüz okuvucusu tarafından anlaşılmaz haldeydi. Diğer Latin harflerle yapılan baskıların çoğunluğunda konuşma çizgileri metnin içinde yer alıyor, kitabı yayıma hazırlayan paragraf yapma gereği nissetmiyordu. Ayrıca günümüz imlasında artık kullandrnayan şekiller, büyük ünlü ııyumuna aykırı kuÛanışlar çok sık kullanılıyor; bu da, okuyucunun gözüne ve kulağına hoş gelmiyordu. t n büyük sorunlardan biri de Farsça tamlamalardaki izafet kesrelerinin gösterilmemesiydi. Diğer baskıların birçoğunda özel isimlerden sonra gelen ekferi ayırmak için kesme imi kullanılmamıştı. Dr. Muharrem Kaya'nın hazırladığı bq baskıda bu sorunların hepsi aşılmış. îlave olarak metinde geçen ve okuyucunun zihninde soru isaretleri oluşturacak bazı terimler, yerfer, Ö2el isimler vb. sayfanın altında dipnot olarak kısaca açıklanmış. Bu veni baskının en önemli ve diğer baskılardan ayrılan özelliği, Halid Ziya'nın sadeleştirdiği metne müdahale etmeden okuyucunun bilmediği kelime ve kelime gruplarını hemen o kelime ya da kelime grubunun yanında köşeli parantez içinde sentaksa uygun şekilde açıklamasıdır. Böylece metin, sadeleştirme uğruna harcanmamış ya da okur bilmediği kelimeler için romanı okumayı bırakıp sözlük kısmına bakma işkencesinden kurtulmuştur. Halid Ziya'nın Aşkı Memnu baskılan içinde en iyisini Türk okuyucusuna kazandıran Ozgür Yayınları ve Dr. Muharrem Kaya'yı Dİr okur olarak tebrik ediyorum. • Her ne kadar, Behlül, Bihter'in ataerkil doğallığın sınırlarına sığmadığını diişün se de, Bihter gerçekten doğal olanı yap maktadır. Cinsel Uişkiye erkeğin eşiri olarak girmekte, zevk vennek kadar zevk almayı da düşünmektedir. Bihter bu ilişki sayesinde (tabii tck yönlü olarak), dişil nesne konumundançıkmaktave vücudunu, arzulannı tanıyan, özgürce davranan bir birey olmaktadır. Ataerkil mantık açısından affedilir bir şey değildir bu. Nitekim ona ilk cezayı Behlül verir. Onu terk eder ve Nihal'e yönelir. Fakat Bihter, özne pozisyonunun tadını almıştır bir kere. Behlül'un onu terk etmesine inatla direnir. Ne var ki, Bihter fazla ileri gitmiştir. Fallus merkezli bir dünyada ben demeye kalkışan, kadını kimse desteklemez. Bihter ayağını basacağı bir zemin bulamadığından yok olusa sürüklenir. Ataerkil düzenin cezalandıroığı Bihter, bütün zayıfhklanna rağmen, düzeni zorlama açısından olıımlu özelliklcr sergileyen bir kadın karakteridir. Sonııç olarak, romanda birbirinden ayrı kadın/erkek dünyaları söz konusudur. Erkek dünyasının temel özelliği tüketmektir. Eşyayı olduğu kadar, çevrelerin deki kadınları da tüketmek. Aşkı Memnu'daki ataerkil düzen, bu doğrultuda, kadını cinsel nesne olarak kurgular. Kadınlar da, ezilmelerine yol açan bu görüşü kabullenir ve kendilerini daha fazla nesneleştirebilmek için dişiliklerine yaslanırlar. Dişilik mutlak bir kategoridir ve kadının bu kategorınin dışında var olması imkânsızdır. Bu durum, Bihter'in düşüşü ve intiharıyla verilir. Fallusa meydan okuyan ötekikadın belasını bulmuştur. • (*) Bu çalısma, "Aşkı Memnu'yu feminist yöntemle okumak", (Mezuniyet tezi, Boğaziçi Üntvemtesı, Türk Dilı ve Edebiyatı Bölümü, 1993) adlt mezuniyet lezinden yola çıkılarak bazırlanmıştır (1) Nazan Aksoy, "Fatma Aliye llanım'ın 'Muhazarat'tnda kadın açtsı1, VarItk, s.1022 (Kasım 1992): 40. (2) Simnn de Beauvoır, Kadın, çev. Bertan Onaran, c:3 (Utanbul, Paycl, 1970) (}) fethi Naa, 100 Soruda Türkıye'de Roman ve Toplum.sal Degişme, 2. bs (Istanbul, Gerçek Yaytnevı, 1990), 64(>5 (4) Berna Moran, Türk Komanına Bieştirel Bir Bakış, 1,2 bs (tstanbul, llettşım Yayınları, 1987), 103. (5) Ahmet Hamdi Tanpınar, Edebiyat Üzerine Makaleler, haz. Zeynep Kerman, 2. bs. (Islanbul, Dergah Yayınları, 19H4), 2X0. (6) Halit Ziya Usaklıpl, Aşkı Memnu (Utanbul, Înkılap ve Aka, 1963), 51 Buradan başlayarak romanda yapılan alıntılartn sayfa numaralan her alınttdan sonra parantez içinde verilmıstir CUMHURİYET KİTAP SAYI 615 SAYFA 6