23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ortak noktalan vardır: Mutsuz çocuklarından ve ailelerinden kurtulma isteği. Içlerinde çocuksu bir yaramazlık taşıyan iki kafadar, geçmişjerinden kaçarken yollanna çıkan erkekleri kendilerine özgü (!) yöntemlerle bertaraf ederler ve sonunda Toskana'da, özledikleri annebabayla veni bir hayat kurarlar. Ingrid Noll'ün kaleme aldığı cinayet romanları alışıldık tarzın oldukça dışında hikâyeler. Bıı eserlerde ölüm ve cinavet adeta olağan ve hatta doğa gereği bir karaktere sanip. Sevdiklerimin Kelleleri'ne başından sonuna hâkim olan kara mizah da bundan kaynakJanıyor. Ancak Noll yine de ölülerden çok, yaşayan kahramanlarıyla ilgileniyor ve onları günlük yaşamın dramlarına sürükleyen psikolojik sebepleri irdeliyor. SKVDİKLÜRİ.MİN KEULEUIRİ latıları. Istanbul'da yaşanan toplumsal olayların, direnişlerin öyküleri tamamlıyor. Grev çadırlarının, fabrikaların, alanların görüntüleri insan kıpııtılanyla ışlyor. Kitabı güzel günlere inanan üç aydının ölüm günlerinin öyküsü bütünlüyor. Kısacası bu kitaptaki izler "güzellikleri, mutluluklan, paylaşmaya gelenlerin ayak izleri." Motorize Köleİer Emek Öyküleri 3/ Hazırlayanlar: Sennur Sezer, Adnan özyalçıner/ Evrensel Bastm Yayın/224 s. İlçüncü kitaba alınan on yedi öykünün on ikisi Türk edebiyatından, beşı de dünya edebiyatından seçildi. Kitaba adını veren "Motorize Köleİer", Bekir Yıldız'ın bir öyküsü. Kendisı de işçi olan yaza rın Almanya'da yaşadıklarını anlattığı öykülerden olan "Motorize Köleler , emeksermaye çelişkisinin açıklıkla ortaya konulduğu öykülerin başında gelir. Kitapta Bekır Yüdız'ın yanı sıra, Sait Faık, Demirtas Ccyhun, Leonardo Sciascia, Fethi Savaşçı, Mustafa Balel, Jack London, Sabahattin Ali, Mario Tobino, Faik Baysal, Mihail Şolohov, Ümit Kaftancıoğlu, Mahmut Makal, Esma Ocak, Remzi tnanç, Maksim Gorki ve Orhan Kemal'in öykülerine yer veriliyor. Dokumacının Ölütnü Emek Öyküleri 4/ Hazırlayanlar: Sennur Sezer, Adnan özyalçtner/ Evrensel Bastm Yayın/ 216 s. Dördüncü kitapta birbirine bağlanarak sürekli okumayı sağlayacak Türk edebiyatından on sekiz, dünya edebiyatından dört öykü yer alıyor. Uygarlığı yaratanın, gelıştirenin hep emek olduğunu biliyoruz. Üretimleriyle yaşamımızı sağlayanlar da hep emekçiler olmuştur. Kol gücünden başka sermayeleri olmayan işcilerle köylüler ve düşüncelerinden başka sermayeleri olmayan düşünce adamlan, el I mı var etmişlerdir. Kitapta şu yazarların öyküıerine yer veriliyor: Salim Şengil, Halikarnas Balıkçısı, Adalet Ağaojlu, Ali Balkız, Sevgi Soysal, Necati Tosuner, Şükran Kurdakul, Umran Nazif, Feyza Hepçilingirfer, Burhan Günel, Ferzan Gürel, Selim 1leri, SeJçuk Baran, Celal Özcan, Fakir Baykurt, Yordan Yovkov, Yusuf Ziya Bahadınlı, Alberto Moravia, Maksim Gorki, Sulhi Dölek, Yuri Nagibin, Adnan özyalçıner Ateşi Çalmak 34/ Galına Serebryakova/ Evrensel BasımYaym/478s.n0s. Ateşi Çalmak, Karl Marx ve döneminın belgesel romanıdır. Tamamı dört cilt halinde yayına ha/ırlanan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırlarını aşan bir konu ve aynntı zenginliğine sahiptir. Sovyet araştırmacı ve yazar Galina Serebryakova, XIX. yüzyılın büyük işçi mücadelelerini, bu mücadelenin ortaya çıkardığı smıf önderlerini, teorisyenleri ve örgütçüleri, tümüyle belgelere dayanan bir roman kurgusu içinde anlatmaktadır. Serebryakova, araştırmalarını, yalnızca Sovyetler Birliği MarksizmLeninizm Enstitüsü'nde değil, aynı zamanda Avrupa'nın belli başb merkezlerinde, isçi sınıfı mücadelesinin o dönemde geçtiği bütün bölgelerde tarihsel g;ercekliğe uygun olmasına özen göstermiştir. Bir başk:a aeyişle, proletarya hareketinin duygusal ve psikolojik boyutlarına ilişkin olarak söylenenler dahil, bu kitapta, tarihsel gerçeklikle çeliştıği söylenebilecek tek bir satır bile yoktur. Oder Kıyısında tlkbahar/ Emmanuıl Kazakeviç/ Evrensel Bastm Yayın/ 447 s. Emmanuil Kazakeviç Türkiyeli okurun, yayınevimizin daha önce yayımladığı Mavi Defter ve Yıldız adlı romanlarıyla tanıdığı bir Sovyet yazarıdır. Dünya tarihinin önemli dönemeçlerini, bu dönemeci yaratanların ve yasayanların kişilikleriyle birlikte anlatır. Oder Kıyısında llkbahar, Sovyet Ordusu nun, 2. Dünya Savaşı'nı kazandıktan sonra Berlin'e yürüyüşünü öykülüyor. Zafer kazanmış herhangi bir orduyla, insanlık, özgürlük ve esitlik icin dövüşmüs bir ordunun farkı, Kazakeviç in dikkatli ve ironik anlatımıyla belirginleşiyor. Yıldız'ın devamı olarak da okunabilecek bu roman, tarihi yaşayanlardan öğrenmek isteyeceklerle, gelecekten umut kesmemiş olanlar için yazılmış. Abdiilhak HâmitBütün Eserleri/ Asım Bezıra/ Evrensel Basım Yayın/ 256 s. Abdülhak Hâmit, ünü, edebiyattaki yeri ne kadar tartışıhrsa tartışılsın, döneminin yazınına yeni bir soluk ve açı getirdıği tartışılamayacak bir şair, bir oyun yazarı. Bilimsel eleştirinin ülkemizdeki öncüsü Asım Bezirci, Abdülhak Hâmit'i bu kitabında yeniden değerlendiriyor. Şairin yaşadığı dönemin ve çevrenin özelliklerini saptayarak onun yaşamını, şiir ve oyunlarını çağı ve çevresi içinde irdeliyor. Yazılı kaynakların hepsinden, bilimsel bir süzgeçten geçirerek yararlanan Asım Bezirci, Abdülhak Hâmit'in bütün eserlerinin çözümleme ve değerlendirmeleriyle birlikte, eserlerinden örnekler de vermiş. Yabancı kelimeler için bir sözlük de düzenlemiş. Kitap, edebiyatseverler, öğretmen ve öğrenciler için yararlı bir başvuru kaynağı olduğu gibi, genç eleştirmenler, inceleme ve araştırma yapmak isteyenler için de örnek bir metin. Kitabın geniş kaynakçası ise her incelemeci için vazgeçilmez bir özellik taşıyor. Ök Sevinçler/ Konstantin Fedin/ Evrensel Basım Yaym/3Us. ilk Sevinçler, dünya tarihini değiştiren bir olayın, Ekim Devrimi'nin lı> öncesini anlatan bir roman. Çarlık Rusyası'nda bir uyanış dönemi olan 1910 yılından başlayarak devrim öncesi Rusya'nın genel görünümünü anlatan İlk Sevinçler'de çökmekte olan bir küçük burjuva toplumu, ahlaksal defterleri, tartışmayı eylem sayan aydınlan, geleceğı için savaşım veren emekçi sınıfları ile yansıyor. Konstantin Fedin üç ciltlik bir nehir romanın bu ilk cildinde, bireylerin yaşamından yola çıkarak toplumu anlatmayi denemiş. Kendi deyimiyle "ilhamını gerçek hayatın sonsuz çeşidiliğinden, çelişkilerinden, birbirine zıt coşkularından, neşe ve çilesinden aldığı" için de başanlı olmuş. Olağandışı Bir Yaz 12/ Konstantin Fedin/ Evrensel Basım Yayın/1. Cilt 264 s. 2. Cilt 376 s. Devrimin Denikin'in Beyaz Ordu'an'nı veonundestekçisıdışgüçleri yendiği günlerin, 1919yılının romanı Olağandışı Bir Yaz. Devrim öncesinin anlatıldığı ilk Seviçler'in devamı olan bu iki cilt, hem 61» Î)I roman kahramanlannın yaşamlarının hem de bütünüyle açık aktanlmamış olaylann arka planlarını da yansıtıyor. Romanda Çarlık döneminde profesyonel devrimcilerin çalışmaları, yaşamlan anlatdırken, ilk cilde ek yapılmakla yetinilmiyor, dünyayı sarsan bir devrimin ,kökleri de açıklanıyor. Konstantin Fedin'in, Stalin Ödülü'nü kazanan bu romanı, güzel bir gelecek için savaşanların çabalarının boşa gitmediğinin kanıtı. Konstantin Fedin, uzun yıllar Sovyet Yazarlar Birliği başkanlığı da yapmış bir yazar. Ekim Devrimi'nden sonra çeşidi dergilerin redaksiyonunda çalıştı. Gorki ile yakın dostluk kurdu, 1920'li yülarda edebi çalışmalanna başlamıştı. Larissa/ Esref Bağrı/ Atlantık Yaytncthk/ 478 s. Bodrum'u sever misiniz? Özellikle eski çağlardaki, antik Yunan'daki Bodrum'la ya da o zamanki adıyla Halikarnas'la ilgilenir misiniz? Bu sorulann yanıtı evetse tam size göre bir kitap yayunlandı. Gazetecilikten gelme yazar Eşref Bağnm'ın kaleme aldığı ve Atlantik Yayıncılık taraftndan yayınlanan "Larissa" adlı bir romandan sözediyoruz. Larissa'da günümüzden yaklaşık 2500 yıl önceki Bodrum anlatılıyor. Yoksul bir balıkçının kızı olarak yaşama adım atan Larissa'nın doruğa ;ıkısını anlatan romanın dokusunu görkemli tapınak! ar, lüksün zirvesine çıkmış evler, su gibi harcanan para, siyaset veyargı âleminde dönen dolaplar, gerçek dostluklar, yalan dolana dayalı ilişkiler, köleluc, sıradan antik çağ insanının yaşam biçimi oluşturuyor. Kahramanı kadın olan bir tarihi roman daha. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 560 Mimarlık Sevgilitn/ Şevki Vanlt/ tletişim Yayınları/ 287 s. + 24 s. Albüm Cumhuriyetin ilk yıllan... Orta Anadolu, savaş sonrasında îstanbul, yatılı okul günleri, sonrası îtalya'da mimarlık eğitimi... Ve yüzyılın karmaşık ikinci yansında Ankara... Farkh ortamlarda çelişkili olaylar yaşadı ve anlatmak istedi. Mimarlıkta projeci eylemini seçti, avnı konuda yazdı. Ûlkenin ilk özel uydu yerleşimi projesine girişti, Kuzey Afrika'da projeler yaptı, kendi adına Mimarlık Vakfı'nı kurdu. Ankara 'ya çağdaş bir sayfiye yerleşimi kazandırmaya çalışıyor. Proje tasarlıyor ve yazmayı sürdürüyor... Tasarımda alışılmıştan farklılığı, yaşamdaki girişimciliğiyle örtüşüyor. 20. yüzyılın Türkiye öyküsü içinde kendisinden bekledikleri ile toplumun arasında sıkışıp kalmış bir mimann yaşamı. Mimarhktan aynlamayan bir özel yaşam; eğilimleri, beğenileri, alışkanhkları ve tepkileriyle Şevki Vanlı. Mimarlık dostluğa değer bir sanat; Şevki Vanh'nın ilginç anılannı okuduktan sonra belki sizin de sevgiliniz olacak!.. Mahşerin Dördüncü AtlısıSalgın ve Bulaşıcı Hastalıklar Tarihi/ Andretv Nikiforuk/ Çevtren: Selahattin Erkanlı/ lletişim Yaymlart/ 286 s. Veba, kızıl, kızamık, çiçek gibi salgın hastalıklar ve kıtlık, kuraklık gibi felaketler tarih boyunca milyonlarca kişinin ölümüne neden olmuş, yenilmez sanılan ordulan durduımuş, toplumsal ilişkilerimizi, yakınlarımıza, sevgilimize karşı davramşlarımızı biçimlendirmiştir. Ne var ki bu kitlesel ölümler durduk yerde, kendiliğinden başlamamış, salgın hastalıklar davetsiz misafir gibi aramıza girmemiştir; mikropların "kitlesel ölümlere yol açan canavar" rolünü üstlenmeleri için insanlar ellerinden geleni yapmışlar, ölümler başladıktan sonra ise hiçbir şey yapamamışlardır. Bakteriler ve mikroplar açısından bir dünya tarihi niteliğindeki Mahşerin Dördüncü Atlısı'nda Andrew Nikiforuk, toplumsal hayatın hastalıklarla yakın ilişkisini çevreci bir bakışla inceliyor, dünyamızın en eski sakinleri olan mikroorganizmalarla barış yapmamızı öneriyor. Dilimizde sanırız ilk kez tıp fakülteleri yayınlarının dışında bir yayınevi bu ilginç konuyu genel okur önüne getiriyor. Bu girişiminden dolayı lletişim Yayınları'nı kuduyoruz. Ayak Izleri/ Röportajöykü/ Adnan Özyalçıner/ Evrensel Basım Yayın/ 143 s. Adnan Özyalçıner, öykülerinde yönetenyönetilen çelişkisini, kapitalizmin kent yaşamında oluşturduğu dönüşümleri, değişen kendn, zorlaşan koşulların insanlara baskısını işler öykülerinde. Düşsel olanla gerçeği iç içe, güzelle çirkini yan yana verir. Yaşadığımız dünyanın, kentin, olayların kimi yanlarına öykünün merceğini tutarak yaşananların yeniden yorumlanmasını ister. Yazarımız bu kitabında gezi izlenimlerinden yola çıkıyor. Tunceli'nin, Diyarbakır'ın, Zonguldak'ın dağlarının, nehirlerinin, yollannın güzelliideriyle bu kentleri görmek isteyenlerin yaşadıklannı yan yana getiriyor. Kimi zaman bir kuşun kanadına takıp okurlarını, gelecek güzel günleri sezdiriyor Özyalçıner'in röportajöykü diye adlandırdığı bu anSAYFA 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle