08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

• kinliğe ülkemizin ünlü, değerli sanatçılan ile uzman araştırmacı yazar ve bilimcileri çağrılmıştır. Etkinliğin ilk günü, önceden duyurulan program gereğince demokratik bir ortamda yasalara uygun biçimde gerçekleştirilmiştir. Sivas Valisi Sayın Ahmet Karabilgin de etkinliğe katılarak laikliğc, ınsan naklarına, inanma ve düşünme özgürlüğüne saygdı bir konuşma yapmıştır. Etkinliğin ikıncı günü programın devamının uygulanması yasaları çiğneyen ve iki bin kadar olduğu tahmin edüen bir bağnazlar topluluğunca engellenmiştir." Asım Bezirci, kendisinin de aralarında olduğu 33 kişinin öldürülmesi, pek çok kişinin ruh ve beden yaralanmalanyla sonuçlanan olayı nesnellikle tanımlar. Asım Bezirci'ye göre bu olay: "Cumhuriyet devrimlerine, laikliğe, aemokrasiye, insan haklarına, düşünme ve inanma özgürlüğüne yönelmiş bir zorbalık eylemidir. (...) Sözü geçen örnekler etkin biçimde kırılmadıkça Cumhuriyetimizin, ülkemizin ve ulusumuzun geleceğini karartacaktır." Ölümle burun burunayken, soğukkanldıkla bildiri yazmak. Tüm yazım kurallanna dikkat ederek, harfleri titretmeden. Sonra bildiriyi bir daha okuyup, anlatımı güçlendirici ekler yapmak. Asım Bezirci'nin çalışma yöntemini, tavrını, titizliğini en iyi anlatacak örnek herhalde budur. Kirazlar her bahar çiçeklenecek. Ve her bahar yeniden yayımlanacak kitapları Bezirci'nin. Dostları ve okurları, onun bütünlenememiş çahşmalannı merak edecekler. Onu özleyecekler, kitap"Eleştirinin Kuramı, Yöntemi" bölümleri bir yanıyla onun kalıta bakışım, öte yanıyla da yazınımızda oluşturulmaya çalışılan eleştirinin yolunu/yordamını göstermesini içerir. 1989'da iki kitabın ayn ayrı baskılarını yaparken**** "Geçmişten Geleceğe:III" alt başlıklarını vermesi de bununbir göstergesidir, sanınm. Yenileşme, gelişmeden yanadır o. Her yeni kitabında da bu yanını sergiler. Eleştiriye bakışı, eleştıri anlayışı bu minval üzerinde yol almıştır. Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki; Bezirci, eleştiri kuramı ve yöntemine dönük belirlemeleri, geleneği oluşturan eleştirmenlere bakışı ufuk açıcı olmuştur hep. Özellikle Ataç ile ilgili çalışmasında, onun "eleştiri anlayışı nı değerlendirdiği bölüm, Bezirci'nin edebiyat eleştirimizin boyutlarını göstermesi, kalıta nasıl/ne yönde bakılması gerektiğini göstermesi bakımından önemlidir. •• • h^tt Bezirci'nin araştırmacı kimliai KEMAL OZER sım Bezirci'nin bendekı görüntüsü neydi? Gözümün önüne pek çok şey geliyor. Hepsinin tek tek onu temsil ettiğini düşünüyorum. Dudaklarında her an geri geri alınmaya hazırmış gibi görünen o değişik gülümseyişin bile. Eleştiriden denemeye, çeyiriden incelemeye, tartışmadan polemiğe dek uzanan ilgi alanlarımn genişliği,ner alanda verdiği ürünlerin bolluğu, onu imrenilecek bir üretkenlik içinde gösteriyor. Neyi ele alırsa hakkını vermek istemesi, kimseyi incitmeden doğruyu söylemeye çalışması, onun nasıl bir duyarlık taşıdığının göstergesi aynı zamanda. Ama bütün bunlar, onu bütünüyle kucaklayan, kuşatıcı bir görüntü var mıydı diye sormama engel sayılmaz. Bu sorunun yanıtı bana göre "araştırma" ya da "araştırmacdık olmalı. A Î Evet, Asım Bezirci "araştırmacı" bir insandı. Yaptıklanna göz attığımızda da, yapıtlarını elden geçirdiğimizde de görünen bu. Daha genç yaşındayken edindiği bu araştırmacı kimliği, onu zorluklarla yüz yüze geleceği siyasal bir yaama götürdüğü gibi, Kİmsenin kolay :olay altından kalkamayacağı kapsamlı çalışmalara da yöneltti. Ataç'tan sonraki kuşağın öncü adlanndandır. Onun imlediği çaba/girişimın ilk adlanndandır da. O, bir yanıyla bunun hesaplaşmasını yaparken öte yanıyla da kurulacak yeni eleştiri anlayışının yolunu/yönünü göstermeye çalışmıştır. lnceleme, eleştiri, araştırma çalışmalarıyla bu alanın en verimli kalemlerinden biri olmuştur sürekli. Bezirci'nin bu yoldaki aydınlanmacı bakışı çağdaş edebiyatımızı zenginleştirdiği gibi, eleştirinin vazgeçilmezliğini pekiştirici düzeye getirmiştir. O, edebiyatımızda eleştiri geleneğinin oluşmasındaki çabasıyla her dem anılacaktır. Ortaya koyduğu yapıtlanyla sunduğu birikimin bu yolu aycunlatmaya devam edeceğini söylemek isterim. Eleştirinin yerleşik bir yazın türü olmasındaki çabasına saygıyla.. • Zorlutdarla yüz yüzs 1950'lerin ortalannda, çıkardığımız "a dergisi"ni ve o dönemin genç yazarları olarak bizi gelip bulmasını ben yine rastlantıya bağlamaktan yana değıİim. Araştmcı yanı, oluşumunu Soğuk Savaş'ın koşulları içinde surdüren yeni bir edebiyatla, o edebiyatın temsilcisi olacak genç yazarlarla yüz yüze getirmiştı onu. Başka gençler, onların yer aldığı başka dergiler bulunmasına karşın bizimle bir arada olmak istemesini yine bir araştırmanın sonucu olarak görüyorum. Nitekim, 12 Mart sonrasında, emekten yana dönüsüm geçirmiş kimliklerimizle yeniden bir araya gelip "Yeni a Dergisi"ni çıkarmamız karşısında duyduğu sevinç, ancak yıllar önce yapüan bir araştırmadan olumlu sonuç almakla duyulabilir göründü bana hep. Asım Bezirci, kişiler ya da kurumlar düzleminde arayışını sürdürmekten hiçbir zaman geri durmadı. Arayışının temelinde hep dünya görüşüne hizmet yer aldığı için, yararlı bir iş yapılacağını gördüğü kurumlarda bulunmaktan, kişilerle işbirliği yapmaktan çekinmedi. Hatta kimi zaman yanlıs anlaşılmayı, yakınlarınca eleştirilmeyi bile göze aldı. Onunla en sık görüşenler dahi, nerdeyse her karşılaştıklannda yeni bir araştırma tasanmı ya da hazırlığı içinde olduğunu görerek şaşırırlardı. Bir bakardınız, Sabahattin Ali'nin ilk şiirlerinin ardına düşmüş; bir bakardınız, barış ko nusunda halkın tavrını, ozanların ne yazdıklarını araştırıyor. Her araştırmanın ardından, ulaştıöı sonuçları derleyen ve işleyen bir ya da Dİrkaç kitapla çıkıp gelirdı. Kuşkusuz bu araştırmaların en kapsamlısı, Nâzım Hikmet'le ilgili olanıdır. Tek başına kimsenin kolay kolay göze alamayacağı bu çalışmada, Nâzım Hikmet'in şiirlerini tek tek araştırmış, çeşitli basımlardaki değişiklikleri saptamış, bunları gösteren karsılaştırmah basımın gerçekleşmesini sağlamıştı. Bu araştırma sırasında elbette Nâzım Hikmet'in yaşamı, sanatı ve yapıtlanyla ilgili, kimisi o zamana değin bilinenleri değiştirecek kadar önemli yeni bilgilere de ulaşmıştı. Orhan Kemal, Rıfat Ilgaz, Pir Sultan vb sanatçılardan îkinci Yeni gibi şiir anlayışlarına, roman sanatından Eluard ve Brecht gibi ozanların çevirisine dek yayılan çalışmalarının altında ben hep onun araştırmacı kimliğini, bu kimliğin gerektirdıği sabır, titizlik, çalışkanlık, özveri gibi nitelikleri görüyorum. Yazarlığının ilk yıllannda eleştiri alanına yönelmesi de bu kimliğin çok erken oluştuğunu gösteriyor. Edebiyatımızda temsil ettiği nesnel eleştiri anlayışı, bir yandan ülkemizin eleştiri alanındaki birikimini, bir yandan da dünya görüşüyle onu bağdaştırma olanaklarını daha o zamandan araştırmasının sonucuydu. Arama ve bulma, bunlar onun yaşamında hiç eksik olmadı. Ama arayıp bulduklannı derlemekle de yetinmedi hicbir zaman. Sürekli aradı, buldu, bulduklannı hangi alana giriyorsa o alanın gerektirdiği biçimde işleyip yapıta dönüştürdü." NesnelBeftfeH Ataç incelemesinin önsözünde dile getirdiği şu düşünceleri, bir bakıma onun eleştiri anlayışını da sergilemektedir: "Bir 'edebiyat adamı' olduğunu söyleyen Ataç, aynı zamanda, ilginç bir 'düşünce adamı'ydı. Kestirip atmayan, kuşlcuyla irdeleyen, yalandan tiksinen, doğruyu arayan, usa inanan, ödün vermeyen, uzlaşmayan, açık sözlü, gözüpek bir düşünürdü. Özgürlükçü, ahlakçı, yenilikçi, bireyci, usçu bir düşünür. Bir 'edebivat düşünürü'. Bu özellikleriyle onun edebiyatımız kadar düşünce yaşamımıza da birçok yararlılıklan dokunmuştur." (s.1314,1998) Ataç'a bakışı, onu değerlendirişinde kalıtın uçlandığı noktaları gösterirken eleştiri anlayışının belirgin yanlarını da dile getirir. O, bu çalışmasıyfa önemli bir işi kotanrken, eleştirinin önünün açılmasında belki de ilk taşı koyuyordu:" Ataç'ın eleştirideki yerı belirlenmedikçe, bizde bir eleştirmenin yolunu bulması zordur; bulsa bile, Ataç'la dürüştçe, nesnelce, hesaplaşmadan yolunda ilerleyemez. Aynca bugünkü eleştınciliğimizin dünkünü aşması yahut zenginleştirmesi de gene Ataç'ın değerlenairilmesine, eksikleriyle erdemlerının ortaya konmasına bağlıdır."(s.2O,) Asım Bezirci, edebiyat eleştirimizin gelişmesinde önemli bir kilometre taşıuır. CUMHURİYET KİTAP SAYI 538 •nH" IH iMIHIMâH 1 'IIÎİ«!M • • • •! • •»' ™MM *Btlımden Yana/Sosyaltzme Doğru, Asım Bezirci, (Deneme/lnceleme/Araştırma), Ocak 1976, Cem Yaytnevt, 336 s. "Sosyalist Gözle Sanat ve Toplum, Georgi Plebanov/Jean Freville, Çevıren. Asım Bezirci, l. Bastm: 1963; 3. Basım. 1974, May Yaytnlart, 153 s.; 4. Basım: mi.YönYaymaltk, 192 s. **NurullahAtaç/Yaşamı/Kısiliğ!/Elesttrt Anlaytsı/Yaztİart; Asım Bezirci, 1. Basım:1968;3. Bastm: 1998, Evrensel Basım Yaym,288s. Bilimden Yana, Asım Bezirci, 3. Basım: 1989, Yön Yaymcıltk, 247 s., 4. Bastm. 1985, Evrensel Basım Yayın, 270 s.; Sosyalizme Doğru,2. Bastm. 1989, 192 s., 3. Basım 1996, Evrensel Bastm Yayın Asım Bezirci "araştırmacr bir insandı. yaptıklanna göz attıâımızda da. yapıtiannı elden geclrdıglmlzde de görünen bu. Daha genc yasındayken edlndlfii bu araştırmacı klmligi onu zohuklarla yüz yüze gelecegl slyasal bir vasama götürdüğü glbl. Kİmsenin kolay kolav altından kaikamayacagı kapsamlı çalışmalara da yöneltti. Asağıda Atllla özkınmlı ve Oktay Akbal üe Sabahattin Allyl Anma cecesl'nde görülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle